logo

trugen jacn
03 Eylül 2019

MİLLİ KURTULUŞ YOLUNDA DÜŞÜNCELER (4.BÖLÜM)

Mehmet Emin Hazret

Mehmet Emin HAZRET

                                              Öncelikle  Hedef Netleşmeli

Doğu Türkistan’ın bağımsızlığı için mücadelemizin   asıl amacı, kaybettiğimiz devletimizi  tekrar kurmak ve yaşatmak  içindir. 12 Kasım 1933 tarihinde Kaşgar’da kurulan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti, dünyada   İSLAM adı ile kurulan ilk İslam Cumhuriyeti olmuştur. Devletin yapısı Cumhuriyet’tir. Cumhur ise, halk demektir. Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti, İslam dünyasında İslami referans alan ilk demokratik oluşum olmuştur. 30 maddeden teşekkül eden Anayasa’sında ülkede kurulup gelişecek  demokrasi  ve hürriyet ortamı  için geniş  haklar tanımış ve zemin hazırlamıştır.

Anayasanın 6  ve 7.maddelerinden bazı bölümlere bir göz atacak olursak, onlarca yıl orta çağ karanlığında bırakılan bir halkın, çok kısa zamanda  bu  çağdaş ve demokratik bir anayasa’ya sarılarak çağı  yakalama çabası içinde silkinip ayağa kalktığını görmemiz  çok kolay olacaktır ;

“ C. Devlet Başkanı, Millet Meclisi tarafından 4 yıl için seçilir.

    1. Devlet başkanı,Basbakanı tayin eder . Başbakan’ın atadığı  ve  devlet idaresini yürütecek Bakanlar Kurulu’nu onaylar.
      izah: Devlet başkanı. Millet Meclisi toplanınca Başbakan ve Bakanlar Kurulu üyelerini   tavsiye ve  Meclis’in onayına sunar.
  1. Bakanlar Kurulu’nun kararlarını devlet başkanı onaylar. Bu kararlar uygun görülmez ise, tekrar ve  yeniden gözden geçirilmesi kaydıyla Bakanlar Kurulu’na iade ve teklifte bulunur. Devlet başkanı ve başbakan veya bakanlar kurulu arasında bir uyumsuzluk belirdiği takdirde, Başbakan İstifa eder. Bunun üzerine devlet başkanı yeni bir Başbakan atar.
  2. …..
  1. Devlet başkanı. Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti istişare ve müzakere esası üzerine kurulu olduğundan,Bakanlar Kurulu’nun kararlarını kabulü veya reddi hususunda  karar vermede çoğunluğun reyine başvurur.……
  1. Başbakan, bütün bakanların Başı’dır(Reisi’dir.)  Bundan  dolayı, her bakanını yürüttüğü meselelerini müdahil olma   yetkisi vardır. O, aynı zamanda Bakanlar Kurulu’nun başkanı’dır. Başbakan, haftada bir, olağanüstü hallerde daha sık olmak üzere, bakanlar Kurulu(Kabine)  toplantısını yapar. Bu toplantılarda hükümetin almış olduğu bütün karar ve  tedbirler görüşülür ve bunlar hakkında karara varılır.

Bu kararlar “Bakanlar Kurulu Kararları” adı ile daha sonra Millet Meclisi’ne sunulur. Kararlar çoğunluk tarafından kabul edilirse, “Kanun” halini alırlar.

     Millet Meclisi  toplanmıyor ve toplanamıyorsa alınan bu kararlar Cumhur başkanına sunulur. Bakanlar Kurulu kararları, Cumhurbaşkanı  tarafından onaylanırsa, yine “Kanun” halini alırlar.”

Doğu Türkistan İslam Cumhuriyetinin Cumhuriyet Amblemi üzerine şu dört kelime yazılıdır; İslâmiyet, Azadiyet (hürriyet), adalet, uhuvvet  (Kardeşlik).

Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti, Akil ile vahiyi, İslam ile halkçılığı  (demokrasiyi) karşı karşıya getirmeye izin vermeyen çağdaş bir Anayasayı halkın ,  ziyalı ve  elitlerinin tartışmasına açmıştır. Toplum kesimlerinin  eleştiri ve önerleri topladıktan sonra tekrar düzeltip  Millet Meclisi’nin onayından  sonra  devletin resmi organı olan “Yengi Hayat ” gazetesinde yayınlanarak yürürlüğe konmuştur.

12 Kasım 1944 tarihinde İli vilayetinin merkezi Gulca şehrinde  kurulan Doğu Türkistan cumhuriyeti,1933  Kaşgar İslam  Cumhuriyetinin  devamı olmuştur. Bu Cumhuriyetimizin Anayasası daha modern ve o günün şartlarına göre hazırlanmış ve daha da  mükemmeldır. Bu Cumhuriyet,  Çinli istilacılardan  temizlenen kurtarılmış bölgelerde Türk asıllı  ve diğer yüzyıllarca birlikte kardeşcçe yaşadığı ve birlikte vatanını kurtardığı Moğol,Şive,Ruslar… ve  başta  tüm etnik gruplara eşit hak tanımış,her etnik grubun dil,  eğitim,kültür,basın-yayının hayatının  gelişmesine özel önem vermiştir.Cumhurbaşkanı Özbek ,Başbakan Uygur,Genel kurmay başkanı ise bir Kırgızdır. Savunma bakanı olarak bir Kazak atanmıştır.  Bakanlar ve ordu üst yönetiminde  Rus,Moğol, Tungan(Çinli Müslüman) Çinli,Şibe ve diğer her etnik grup,veya soyların temsilcileri yer almıştır. Bugün bu  Cumhuriyetimizden kalan  arşiv belgelerinde, Asya’da etnik grup ve bireysel hak,özgürlük bakımında diğer ülkelere örnek teşkil edebilecek  ve çok ileri demokrasilerde rastlanabilecek yöntem ve kuralların  benimsediğini açıkça  görebiliyoruz.

Bizim  Allah’ın yardımı ile  tekrar kuracağımız yeni  devlet, bu iki Cumhuriyetimizin  davamı olacaktır. Devletin yapısı yine ve elbette  Cumhuriyet olacaktır. Bugün İslam ülkelerinin  çoğunluğu demokratik anayasa ile yönetilen Cumhuriyet rejimlerine sahiptir. Kandaşımız,dildaşımız ve dindaşımız  olan Türkiye Cumhuriyeti  İslam ülkeleri içinde örnek alınabilecek  demokrasi değerleri ile yönetilen ülke’dir. Türkiye’de İslam dinimiz, Türk  demokrasisini besleyen  en önemli kaynak olmuştur. Demokrasi  hiç bir zaman İslami engelleyici faktör olmamıştır. Dinde zorlama  yoktur. inanıp inanmamak üzerinde her hangi bir baskı olmayan yerde, Allaha yürekten bağlanan gerçek Müslüman’ı görmek mümkündür. Ben bir çok Müslüman ülkesini gezdim ve şu sonuca vardım; Allaha, gösterişli sahte bağlılıktan müstesna olan hakiki Müslüman ezici çoğunluğu teşkil eden toplum, Anadolu’da yaşayan Müslüman  Türk toplumudur.Türkiye Cumhuriyetinin  modern ve teknoloji çağı yakalama ve ilerlemesindeki  başarısı da,Türk insanının halis ve  temiz imanından ve bu imanın kendisine bahşettiği  enerjisinden kaynaklanmaktadır.

20.yüzyılın ilk yarısında Doğu Türkistan’da iki  kez  Cumhuriyet kurulmuştur. Bu iki cumhuriyetin kuruluşu ve yaşaması için 20 sene içinde 2.5 milyon vatan evladı bu topraklarda şehit düşmüştür. Şehitlerimizin  çizdiği yol kutsaldır ve aynı zamanda da   doğru yoldur.

Doğu Türkistan’da yaşayan ve  ana vatanlarında (bu dünyada)  cehennem  hayatı yaşamakta ve İşgalcı Çin’in,zulum ve  azabını çekmekte olan  mazlum ve mağdur Kardeşlerimiz, önemli şu  hususları özellikle  idrak etmeliyiz  ;

    • Hedefimiz, kaybettiğimiz  bağımsızlığımızı düşmandan  geri almaktır.
    • Kuracağımız devlet şekli,  Cumhuriyet olacaktır.
  • Hukuk  ve anayasal  sistemimiz ve düzenlemelerimizde  ilk  referansımız, şehitlerimizin kanları pahasına kurduğumuz  bu   iki cumhuriyetimizden bize intikal ve miras olarak kalan bu devletlerimizin anayasaları ve diğer  değerleri olacaktır.

 Vatanımızı işgalı altında tutan ve bizi yer yüzünden tamamen yok ederek silmek isteyen İşgalcı Çin, dış dünyadaki  işbirlikçileri,Ajanları ve kendilerine hizmet eden tüm   uzantılarını işe salarak, biz Müslüman Uygur Türklerini  Taliban,İŞİD,DAİŞ Vb.  gibi yapılanmalarin içine sürüklemek istemektedir. Bu suretle biz mazlum Uygur Türklerini “Terörist “olarak uluslararası toplumun ve mensubu olduğumuz Türk -İslam dünyasının gözünde mahkum ettirmek ve onların eli ile  imha etmek gibi sinsi,adi ve aşağılık  planını uygulamaya koymuştur. Bizler Çin’in kazdığı bu çukura düşmemeliyiz ve asla da düşmeyeceğiz.  Ateist,dinsiz ve kafir İşgalcı Çinliler ile cihat etmek ve savaşmak  için  illa Taliban,İŞİD,DAİŞ Vb.larının  yolundan gitmek şart değildir.

Ceddemiz ve ilk Müslüman Türk Hükümdarımız Abdulkerim Satuk Buğra Han’ın evlatları olan  biz Müslüman Uygurlara  Allah, Doğu Türkistan’ı anavatan olarak nasip etmiş ve  bu  toprakları  aşk mertebesinde  sevdirmiştir. Günümüz, bütün Doğu Türkistanlıların ve  bütün Milletimizin Allah Taala’nın ipine sımsıkı sarılarak  yumruk gibi bir olarak  birleşip, Vatanımız Doğu Türkistan’ı  ve kaybettiklerimizi  bedeli ne olursa olsun geri almaya odaklanma  günü ve zamanıdır.

 O halde Biz Uygur Türkleri olarak ; günümüz  dünyasında  ikinci büyük güç olan İşgalcı  Çin’den kesin  olarak kurtulmamız için hangi yol,yöntem  ve stratejileri  benimsememiz ve  izlememiz gerekiyor?Bunun cevabını yazımızın devamında izah etmeye gayret edeceğiz       (4.bölümün sonu .Yazı dizisi devam edecektir.)

    Vematevfiku İlla Billah.= Çalışmak bizden,Tevfik ve Yardım Alla Taala’dandır

Kasım 2015

Etiketler: » » » »
Share
4235 Kez Görüntülendi.