İnsan Hakları İzleme Örgütü(HRW)’nün Çin İşleri  Direktörü Dr. Sophie Richardson: “Uygur raporunun açıklanması ve sonrası gelişmeler(mevcut durum)Uygurlar için gecikmiş adaletin  teslimini gerektiren bir süreç olmuştur.” açıklamasında bulundu.

HRW Çin işleri Direktörü  Richardson,  BM.İnsan Hakları Konseyi Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in  31 Ağustos’da açıklanan Uygur Raporunun ardından Uluslararası İnsan hakları ve Hukuk Kuruluşları BM. İnsan Hakları Yüksek Konseyi’ne başvurarak  Konseyin  Uygur bölgesindeki insan hakları durumunun  resmi olarak  yerinde incelenmesinin  geciktirilmesi mümkün olmayan bin acil durum olduğunu  bildirmesinden sonrası yaptığı konuşmasında dile getirdi.

HRW İnsan hakları Çin İşleri Direktörü Richardson konuşmasında şunları ifade etti : ” Uluslararası Kuruluşların  BM.İnsan Hakları Konseyine başvurarak Uygur bölgesindeki insan hakları durumunun  yerinde incelenmesi ve sonucun bir rapor şeklinde  BM.lerin gündemine alınması  ve  sonraki süreçte  bu konuda ciddi kararların alınması ve gerçekleştirilmesi gerektiği yolundaki  öneri ve  çağrıları çok önemlidir.   Çin yönetimi bu tekliflere tüm gücü ile  karşı koymaktadır. İnsan Hakları Yüksek Konseyi  kendi yasal prosedür ve mekanizmalarını uygulayarak  Uygur bölgesinde  resmi olarak araştırmalar yaptığı takdirde   kendisinin Uygurlara karşı  Hak ve hukuk ihlalleri konusunda sorumlu olacağını çok iyi bilmektedir. Bizler de bunun  çoktan beri farkındayız  ve  gelişmeleri dikkatle izlemekteyiz. ÇKP’nin Pekin’de toplanacak Kurultayına bir hafta kalmıştır. Bu nedenle Çin yönetimi bu önerilere  karşı var gücünü kullanarak engellemeye  çalışmaktadır.  Pekin’deki Çin Komünist Partisi Kongresi bir hafta uzakta, bu yüzden Çin teklife şiddetle karşı çıkıyor. Ancak hiçbir ülke hukukun üstünde değildir. Çin gibi güçlü ülkeler bile uluslararası insan hakları sisteminin dışında  kalamaz. Kısacası, bu  karar taslağının sunulması önemli bir adımdır. Elbette ki bu çok uzun bir süreçtir. Ancak, bu teklifin kabulü Uygurların temel insanı hakları için çok gecikmiş bir adaletin tecellisi olacaktır.” şeklinde konuştu.

DUK Başta 66 Uygur STK.ları  Ortak Açıklama Yaptı

Reuters Ajansının bildirdiğine göre, Dünya Uygur Kurultayı 26 Eylül’de Cenevre ortak bir açıklama  yaparak  aralarında ABD, İngiltere, Kanada, İsveç, Danimarka, Finlandiya, İzlanda ve Norveç’in de  içinde bulunduğu BM.Güvenlik Konseyi Üyesi  sekiz ülkeye çağrıda bulundu . Çin’in işgalindeki  Uygur bölgesinde yaşayan etnik Çinli olmayan Uygurlar başta  diğer Müslüman Türk topluluklarına  yönelik  insan hakları ihlallerinin yerinde araştırılması   ve konunun   BM. İnsan hakları Konseyinde ivedilikle ve acilen müzakere edilmesini için harekete geçmelerini çağrısında bulundular.

Yasa teklifi  onaylanır ve Çin yönetimi İnsan Hakları Konseyinde insan haklarını  ihlal etmek ile suçlanırsa  BM insan hakları organının son 16 yıllık tarihinde ilk kez BM Güvenlik Konseyi’nin daimi bir üyesinin insan hakları ihlalleri ile suçlanması olarak tarihe geçecektir.