- Çin işgal rejimi İlişku’da Uygurların haklı ve yerinde yasal taleplerini ve endişelerini karşılıklı diyalog ile halletme yoluna baş vurmak yerine ÇKP Silahlı güçlerini kullanarak ezici ve bir ölümcül bir aşırı şiddete başvurmuştur.
- Pekin’ih Doğu Türkistan’daki işgal yönetimi İlişku halkının bu yasal ve barışcıl hak arama taleplerini , “önceden planlanmış bir terör saldırısı” olarak yaftalamış ve Terir eylemi olarak nitelendirdiği olayda 59’u Uygur olmak üzere 96 kişinin öldüğünü iddia etmiştir.
- Yerel ve Uygur kaynaklar İlişku’ daki bu katliamda gerçek kayıp sayısının 3-5 bin arasında tahmin ettiklerini açıklamışlardır. Ayrıca, bu katliamda binlerce kişinin de kayıp durumda olduğunu ve bu kişilerin gizlice öldürülmüş olabileceğini ifade etmişlerdir.
- Çin işgal rejimi Urumçi Katliamının aksine İlişku’daki operasyonları için tam bir sansür uygulamıştır. Katliam sırası ve sonrasında bölgedeki internet ve mobil iletişimi keserek tam bir karartma uygulamıştır. Aileler kayıp aile bireyleri hakkında tam çaresiz bırakılmıştır.
- Çin’in Yarkent/İlişku katliamı olağan ve münferit bir olay olmayıp, aksine 2017’de başlatacakları toptan gözaltılar, Toplama kampları,Uygurların Köle/İşçi olrak zorla çalıştırılmaları başta büyük ve yaygın insanlık suçlarının uygulanmaları ve etnik soykırım politikalarının provası ve habercisi olmuştur.
- Çin yönetimi Yarkent/İlişku katliamında öldürdükleri masum kurbanların ve ortadan kaybettirilen kişilerin akibetleri ve tam sayılarını doğru ve gerçek rakamlarla açıklamalıdır.
- Çin rejimi Yarkent/İlişku Katliamının yerinde araştırılması için BM.başta bağımsız, uluslararası Kuruluşların bölgeye giderek yerinde araştırma yapmalarına zizin vermelidir.
- DUK olarak ; Bu soruşturmaların yanı sıra şimdiye kadar Doğu Türkistan’da işlenen tüm insanlık ve soykırım suçlar için daha geniş hesap verebilirlik talep ediyoruz.
DUK Başkanı Turguncan Alauddin imzası ile yayınlanan açıklama şu cümleler ile son bulmaktadır :
” DUK ve bağlı kuruuluuşlar olarak ; hemen hemen her yıl Çin devlet şiddetinin kurbanlarını anıyoruz, ancak Yarkent katliamı yakın tarihin en ölümcül olayı olarak öne çıkmaktadır. Yarkent’te ve bağlı İlişku kasabasında aileler 11 yıldan beri evlatlarının, eşlerinin ve babalarının akibatini aramakta kendilerine verilecek küçük bir cevaptan adaletten ve haysiyetten mahrum bırakılmıştır.
BM.başta Uluslararası toplum, 1949’dan beri Doğu Türkistan’da devam eden acımasız vahşet insanlık suçları ile Uygur soykırımını görmezden gelemez ve gelmemelidir de. ” dedi.
Çin İşgal rejiminin Uygur halkına yönelik kapsamlı baskıyı meşrulaştırmak için terörle mücadele söylemini sürekli olarak istismar etmiştir. BM uzmanları tarafından muğlak ve geniş tanımları nedeniyle eleştirilen 2016 Terörle Mücadele Yasası, sistematik kitlesel gözetim, keyfi gözaltı ve kültürel baskı için yasal bir temel oluşturmuştur.