logo

trugen jacn

ÇİN’İN D.TÜRKİSTAN TÜRKLERİNE BASKILARI ETNİK SOYKIRIM KRİTERLERİNİ TAM KARŞILIYOR !

Çin Bayrağı Dikenli Tel

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

 

Araştırmalar  Çin’in Uygurlara yönelik  Nüfus politikaları  sonucu 2040 yılına kadar 4,5 milyon  Uygur Bebeğin  Öldürülmesine  yol açabileceğini gösteriyor. 

Bugün yayınlanan yeni bir araştırma, Çin’in  Uygurlara zorla doğum kontrolü,  Uygur Türklerinin  zorla  yaşadıkları topraklardan  göç ettirilmesi ve  Hitler Naziziminden ilham ve örnek alarak ülke genelinde kurdukları yüzlerce Çin tipi toplama kamplarında  ‘yeniden eğitim ” iddiası ile  hapiste tutulması  yanı  gözaltı yoluyla Uygur nüfusunu – Müslüman bir azınlık etnik grubu – kasıtlı olarak azaltması Çin yönetiminin bugüne kadarki en ikna edici kanıtını sunuyor.

Konuyla ilgili dünya liderleri uzmanlar  ve  bu konudaki yeni araştırma (yeni makalenin)  Alman Antropolog ve Çin Nazi Kampları uzmanı  Dr. Adrian Zenz, Çin’in  etnik bir azınlık nüfusunu (Uygurları) yok etmeye yönelik bu kampanyanın 1948 BM Soykırım Sözleşmesi kapsamında soykırım olarak sınıflandırılabileceğini öne sürüyor.

Hakemli dergi Central Asian Survey’de yayınlanan bulguları, 2040 yılına kadar potansiyel olarak Uygur bölgesinde  2,6 –  4,5 milyon  Uygur’un yaşamına mal olabileceğini de gösteriyor. 

Çin’in kuzeybatısında yer alan ve sözde  özerk bir bölge olduğu iddia edilen  Sincan’da 10 milyondan fazla Uygur yaşıyor. Ağırlıklı olarak Müslüman, bir Türk dili konuşuyorlar ve Orta Asya halklarına Çin’in çoğunluk nüfusu olan Han Çinlilerinden daha çok benziyorlar.

2018 yılında, Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı’nda Çin Araştırmaları Kıdemli Üyesi Dr. Zenz tarafından yapılan araştırma, Çin devletinin “yeniden eğitim” olarak tanımladığı kamplarda bir milyona kadar Uygur insanının gözaltına alındığına dair ikna edici kanıtlar ortaya çıkarmıştı.

Çin yönetimi Uygur  bölgesindeki ayrılıkçı  güçlerin şiddetinin ardından terörizme karşı gerekli bir önlem olarak onları savunmadan önce, kampların varlığını başlangıçta reddetti.

Ancak sızdırılan bir dizi resmi belge, gözaltına alınanların çoğunun yalnızca “güçlü dini görüşler” ve “siyasi açıdan yanlış” fikirler beslemekle suçlandığını açıkça ortaya koyuyor.

2020’de Dr. Zenz, Xinjiang yetkililerinin gözaltındaki Uygur kadınlarına bilinmeyen ilaçlar ve iğneler uyguladığını, onlara zorla rahim içi kontraseptif cihazlar (RİA) yerleştirdiğini, kadınları cerrahi sterilizasyonu kabul etmeye zorladığını ve gözaltını ceza olarak kullandığını ortaya koyan bir başka çalışma yayınladı. (Doğumu kontrol ihlalleri)

Şimdi bu yeni çalışmada, Dr. Zenz, Müslüman Uygurlar arasında doğum kontrolünü ve diğer önlemleri kullanarak nüfus artışını azaltmak için sürekli, organize bir kampanyanın daha  açık ve net  kanıtını sunuyor.

Onun bulguları, Pekin’in Sincan’daki politikalarının, BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi’nde belirtilen soykırım kriterlerini karşıladığının en güçlü kanıtını sunuyor.

Dr.Adrian Zenz, Çalışmalarında , bölgedeki önde gelen akademisyenler tarafından yazılan makalelerin yanı sıra Sincan’daki halka açık bir belge hazinesini sistematik olarak analiz ediyor. Analiz sonuçlarına göre Çin yönetimi  söz konusu uygulamalarında  baştan sona kadar  Sincan’daki etnik nüfus yapısını “optimize etme” hedef ve  arzusunu ortaya koyan ortak bir  sonucu ortaya koyuyor.

Bu talimat, Pekin’deki merkezi hükümetin “Sincan’ın nüfus yapısı ve nüfus güvenliği sorununa büyük önem atfetmesi” ile birlikte en tepeden geliyor.

Çoğu durumda, Uygur halkını ‘optimize etme’ ihtiyacı, bölgede algılanan terör tehdidine  karşı kilit yanıt olarak görülüyor. Dr.Zenz,  Çin’e göre bölgede terörizmi azaltmak için Uygurların artık baskın etnik grup olmaması için nüfus yapısında değişiklikler yapılması gerektiğini açıkça savunan Güney Sincan’daki önde gelen akademisyenlere ve kamu görevlilerine atıfta bulunuyor.

Çalışma, retoriğin yanı sıra, Uygur halkını zorla yerinden etmek,  çeşitli yöntemlerle asimile etmek ve nüfus yoğunluğunu azaltmak için devlet tarafından yürütülen bir planın varlığını ortaya koyuyor. Çin hükümeti tarafından 2017’den bu yana, siyasi  olarak yeniden eğitim için Uygurların toplu olarak hapsedilmesinden sistematik doğum önleme, toplu kısırlaştırma ve zorla yerinden edilmeye kadar bir dizi son derece acımasız önlemler alındığını ortaya koyuyor.

Bu önlemlerin ifade edilen amacı, bölgedeki Han Çinlilerinin sayısını artırarak ve Uygurların sayısını azaltarak güney Sincan’ın nüfus yapısını ‘optimize etmek’ olarak açıklanıyor.

Sonuç olarak, Xinjiang’daki doğal nüfus artışı, son yıllarda çarpıcı bir şekilde düştü, 2015 ve 2018 yılları arasında en büyük iki Uygur ilinde büyüme oranları %84 düştü ve  bu makaleye göre 2019’da daha da azaldı. Buna karşılık, Han çoğunluk ilçelerinde doğum oranı sadece yüzde 19,7 azaldı.

Zenz, etnik nüfusu ‘optimize etmek’ için Pekin’in güney Sincan’ın Han nüfus payını yüzde 25’e çıkaracağını savunuyor. Bunu yaparken, doğumun önlenmesinin 2040 yılına kadar 2,6 –  4,5 milyon arasında yaşam kaybına neden olabileceğini tahmin ediyor.

Dr. Adrian Zenz, “Çalışmam, Pekin’in Sincan “sorunu”nu etnik nüfus yapısının “optimizasyonu” yoluyla çözmeye yönelik uzun vadeli bir stratejisinin varlığını ortaya koyuyor” diyor.

“Bunu başarmanın en gerçekçi yöntemi, önümüzdeki on yıllar için etnik azınlık olarak tanımlanan Uygurların  doğum oranlarının sert bir şekilde bastırılmasını ve bunun da birkaç milyon can kaybına yol açmasını içeriyor. Daha küçük bir etnik azınlık nüfusunu denetlemek, kontrol etmek ve asimile etmek de daha kolay olacaktır.”

“Bu stratejinin en endişe verici yönü, etnik azınlık vatandaşlarının  toptan olarak bir “sorun” olarak  algılanarak kabul edilmesidir.

Bu  durum Urumçi’deki ÇKP  işgal  yetkililerinin, sorunlu popülasyonların, yok edilmesi ve kesin olarak çözüme kavuşturulması için  devletin “hepsini öldürmek için kimyasalları püskürtmek zorunda kalacağı”  ve bu durumun “ekinlerin arasına gizlenmiş yabani otlar”  temizlemek gibi olduğu yönündeki sözde ifadelerine benziyor. Bütün bir etnik grubun bu şekilde  toptan ortadan kaldırılması  son derece endişe vericidir.”

Referans: “Uygur etnik grubunun egemenliğine son verin’: Pekin’in güney Sincan’daki nüfus optimizasyon stratejisinin bir analizi”, Adrian Zenz 25 Ağustos 2021, Orta Asya Araştırması .   DOI: 10.1080/02634937.2021.946483

Kaynak :  https://scitechdaily.com/strong-evidence-that-beijings-policies-meet-the-criteria-for-genocide-of-the-uyghur-people/?fb

Share
431 Kez Görüntülendi.