logo

trugen jacn

KARABÜK’LÜ ÇOCUKLARIN VİCDANI DOĞU TÜRKİSTAN VE GAZZE İÇİN YÜRÜDÜ!

Zulmün karşısında çocukların vicdanı yürüdü

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Karabük’te bir gurup ilk okul ve okul öncesi yaşındaki  bir gurup Çocuk  İşgalci Çin’in Doğu Türkistan’daki etnik soykırımı ile Katliamcı İsrail’in Gazze ve Filistin’deki insanlık cinayetlerini  protesto etmek ve  farkındalık yaratmak için “Çocukların Sesi Olmak İçin Bir Araya Geliyoruz” sloganıyla kent merkezinde bir dizi etkinlik gerçekleştirdikleri bildirildi. 

Polis ekipleri eşliğinde Yenişehir Camii önünden başlayan yürüyüşte çocuklar, ellerinde ” Çocuklar ağlamasın, zulüm son bulsun – Ellerimiz küçük, kalbimiz büyük’ yazılı pankartları taşıdılar. Yürüyüş boyunca da   ” Soykırımcı  Çin ve Siyonist  Katil İsrail hesap verecek !- Nehirden Denize Özgür Filistin ve Bağımsız Doğu Türkistan!-Nehirden denize özgür Filistin/Doğu Türkistan!-  Şehitlerin kanları kurtaracak Aksa’yı! ” sloganları atarak soykırımcı Çin ile Katliamcı Siyonist İsrail’e tepki gösterdiler.

Karabüklü  çocuklar Savaş ve zulme karşı seslerini yükseltirken, hem Filistin hem de Doğu Türkistan’da yaşam mücadelesi veren yaşıtlarına destek verdiklerini açıkladılar.

Zulmün karşısında çocukların vicdanı yürüdüBayır : Sesleri duyulmayan  ve Hayalleri Gasbedilen Çoçuklar Adına Konuşuyoruz! 

Etkinliği gerçekleştiren Grup adına konuşan Emir Bayır, yalnızca kendi adına değil, sesi duyulmayan, adı bilinmeyen ve hayalleri ellerinden alınmış binlerce çocuk adına konuştuğunu belirterek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü : ” Doğu Türkistan ve Gazze’de Soykırım ve Savaşların gölgesinde yaşamaya çalışan çocukların dramına  özellikle dikkatinizi çekmek istiyorum. Dünyanın birçok bölgesinde  yaşıtlarımız çocuklar korku içinde yaşamaktadır.  Bu çocuklar “Bazen evlerimiz yıkılıyor, bazen okula giderken bombalar patlıyor. Bazen de sadece yaşadığımız yer farklı diye öldürülüyoruz”  diye haykırıyorlar. Filistin, Doğu Türkistan, Yemen, Sudan, Suriye, Arakan gibi mazlum coğrafyalarda çocuklar büyük acılar  çekmekte ,Çocukların kimisi  annesini, kimisi ise  babasını kaybetmekte,  bazılarının ise hiç oyuncağı  yoktur ve huzur içinde oynama imkanı bulunmamaktadır. Biz çocuklar sadece oyun oynamak istiyoruz. Saklambaç oynamak, bisiklete binmek, resim yapmak, gülmek istiyoruz. Biz ne savaş isteriz, ne nefret, ne de düşmanlık. Sadece yaşamak istiyoruz. Barış içinde, güvenle büyümek istiyoruz.

Oysa biz çocuklar, sadece oyun oynamak istiyoruz. Saklambaç oynamak, bisiklete binmek, resim yapmak, gülmek istiyoruz. Biz ne savaş isteriz, ne nefret, ne de düşmanlık. Sadece yaşamak istiyoruz. Barış içinde, güvenle büyümek istiyoruz.

Ama biz her gün haberlerde arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin öldüğünü izliyoruz. Ve bazen düşünüyoruz: Neden bazı çocuklar parkta oynarken bazıları sığınaklarda büyüyor? Neden bazı çocukların oyuncakları varken bazıları mermi kovanlarıyla oynuyor? Neden dünya sadece izliyor?

Bugün buradaysak, bu sessizliği bozmak için buradayız. Bu yürüyüş, sadece bir tepki değil; adaletsizliğe, vicdansızlığa ve duyarsızlığa karşı atılmış bir adımdır. Bu bir çağrıdır: Lütfen sadece kendi çocuklarınızı değil, tüm çocukları düşünün. Çünkü biz çocuklar, siz sustukça ölüyoruz. Siz gözlerinizi kapatınca, umutlarımız kararıyor.
Hayallerimiz var, lütfen onları elimizden almayın. Bir çocuğun ölümü sadece bir canın gitmesi değil, insanlığın biraz daha eksilmesidir.

Bugün buradan haykırıyoruz:
Çocukları öldürmeyin.
Çocukları koruyun.
Ve en önemlisi: Susmayın.

Çocukları öldüren her kurşun, insanlığın kalbine saplanmaktadır. Sessiz kalan her vicdan, bu suça ortak olmaktadır.

Dünyayı daha adil, daha yaşanabilir bir yer haline getirmek istiyorsak önce çocukları korumalıyız. Çünkü umut, onların gözlerinde saklıdır.

Susmayacağız. Unutmayacağız. Unutturmayacağız.

Çünkü biz çocuklar ölmek değil, yaşamak istiyoruz.
Ve yaşamak, her çocuğun hakkıdır. Teşekkür ederim.” ifadelerinde bulundu.

Kaynak : https://www.iha.com.tr/karabuk-haberleri/zulmun-karsisinda-cocuklarin-vicdani-yurudu-231939551?

 

Share
47 Kez Görüntülendi.