DUK. BAŞKANI DOLKUN İSA : ALMANYA D.TÜRKİSTAN KONUSUNDA DERHAL HAREKETİ GEÇMELİ

Almanya merkezli Dünya Uygur Kurultayı Genel Başkanı Dolkun İsa Alman hükümetini Çin’in Uygur bölgesindeki insan hakları ihlallerinin durdurulması için bir an önce harekete geçmeye çağırdı. DUK.Başkanı İsa ayrıca Uygur Türkleri sorunu konusunda Berlin’in yeterli çabayı göstermediğinden bahisle; bu konuda açık ve net bir tavır alması gerektiğini de bildirdi.

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

ya çağırdı. Le Monde’da yayınlanan bir konuk makalesinde, Sincan’da

operasyonları olan bir Alman şirketinden insan hakları ihlallerinde suç ortağı olarak bahsettiğinden de bahsetti.

(Deutsche Welle Çince web sitesi) Dünya Uygur Kongresi Başkanı Dolkun İsa, Uygur insan hakları meselelerinde görüş alması için Berlin’e başvurdu. Le Monde’da yayınlanan bir konuk makalesinde, “Uygurların insan haklarının ciddi şekilde ihlal edildiğine dair açık kanıtlar olmasına rağmen, Alman hükümeti Çin hükümetinin uygulamalarını alenen eleştirmekte hala isteksiz.” Dedi.

Dünya Uygur Konseyi Başkanı Aisha (resimde), Berlin’in Uygur insan hakları konusunda net bir tavır alacağını umarak Almanya’ya başvurdu.

Le Monde bu makaleyi 21 Nisan Çarşamba günü yayınladı ve Almanya’nın Çin’in Uygurlara muamelesi konusunda ekonomik çıkarlarına zarar vermeyen bir pozisyon bulmakta hala mücadele ettiğine işaret etti.

Aisha, Berlin kriz için uygun açıklamalar aramakla meşgulken, Uygurları ve diğer etnik azınlıkları giderek daha ciddi bir durumda suçladı. “Biz Uygurlar için burada yaşamak ve yeni memleketimizin Çin hükümetinin insan hakları suçlarına sessiz kaldığını görmek sinir bozucu ve sinir bozucu” dedi.

Pekin, Sincan’daki insan hakları ihlalleri suçlamalarını reddediyor ve Uygur örgütlerini terörizm ve ayrılıkçılıkla suçluyor.

Aktivistler ve BM insan hakları uzmanları, Sincan’daki yeniden eğitim kamplarında en az 1 milyon Müslümanın tutulduğunu tahmin ediyor. Çin’i Sincan’da Uygurlara işkence, zorla çalıştırma ve kısırlaştırma uygulamakla suçladılar. Ancak Çin hükümeti, bu yeniden eğitim kamplarının esas olarak aşırılıkçılıkla mücadele amacıyla mesleki eğitim sağladığını belirterek iddiaları reddediyor.

Geçen ay, Avrupa Birliği, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık ve Kanada, Sincan’daki Uygurların insan hakları ihlalleri nedeniyle Pekin’e yaptırımlar uyguladı . AB yaptırımları açıkladıktan sonra, Çin Dışişleri Bakanlığı derhal bir karşı saldırı başlattı ve ayrıca bir dizi Avrupalı kişi ve kuruluşa yaptırım uyguladığını duyurdu.

Aisha, Le Monde’daki bir makalesinde, AB’nin Çin’e yönelik yaptırımları benimsemesinin önemli bir ilk adım olduğunu söyledi: “Bununla birlikte, Volkswagen gibi birçok Alman şirketi hala Çin’in baskıcı politikalarından kâr elde ediyor ve dolayısıyla insan hakları suçları suç ortağı haline geliyor. artık tolere edilemez. ”

Volkswagen, 2013 yılında Çin’in Sincan eyaletinin Urumçi kentindeki fabrikasını açtı. Şirket bir keresinde Deutsche Welle’ye Volkswagen’in Urumçi’de bir fabrika açma kararının “tamamen ekonomiye dayandığını” söyledi ve “önümüzdeki birkaç yıl içinde bölgede ekonomik büyümeyi” dört gözle beklediklerini söyledi. Sincan’da zorunlu çalıştırma konusundaki tartışmalarla karşı karşıya kalan Alman otomobil üretim devi, dışarıdaki şüphelere yanıt verdi .

Volkswagen’in Çin’deki operasyonları başkanı Stephan Woelleinstein, 18 Nisan Pazar günü yaptığı açıklamada, grubun davranış kurallarının Sincan, Urumçi’deki Volkswagen fabrikası için geçerli olduğunu ve aynı kuralların diğer Volkswagen fabrikaları ve Çin’deki konumları için de geçerli olduğunu söyledi. . “Fabrikamızda zorunlu çalıştırma gibi konuları eleştirmek imkansız çünkü çalışanları doğrudan işe alıyoruz” dedi.

(

© 2021 Deutsche Welle telif hakkı beyanı: Bu makaledeki tüm içerik telif hakkı yasasıyla korunmaktadır ve Deutsche Welle’nin özel izni olmadan kullanılamaz. Herhangi bir suistimal, kurtarma ve cezai kovuşturmaya yol açacaktır.

KAYNAK : https://www.dw.com/zh/%E4%B8%9?maca=zh-Twitter-sharing (Katolik Haber Ajansı, Alman Haber Ajansı vb.)