logo

trugen jacn
23 Nisan 2024

bir daha asimile edemeyecektir. Dedi ki:

“Bu terimin kullanımı politik olarak yanlış olsa da özünde mevcut sorun Doğu ırkı ile Kafkas ırkı arasındaki çatışmadır ve bu sadece Uygurları değil aynı zamanda tüm Türk ulusal sistemini de etkilemektedir. Her ne kadar günümüz Türk milletlerinin Çinlilere karşı savaşma imkânı olmasa da bu, hiçbir zaman Çinlilere karşı savaşamayacakları anlamına gelmemektedir. Uygurlar bugün en ağır şiddet ve buhranları yaşıyor olsalar da inançlarını ve kültürlerini koruyup yaşatmayı başarıyorlar. Çünkü sadece Uygurlarla ilgili deği

Raporda, Çin Komünist Partisi’nin yüz yıldan fazla bir süreyi insanlara rehberlik ederek geçirdiği ve artık sadece dünyanın ikinci büyük ekonomisi değil, aynı zamanda Çin kültürünün canlılığı ve etkisi olduğu belirtildi. Ayrıca bugün dünyadaki farklı milletlerin birbiriyle çatışmak yerine nasıl bir bütün haline gelebileceği konusunda Çin’in bilge bir bilge olabileceği söyleniyor.

“Günümüzde çoğu insan “Hangi millettensiniz?” sorusuna yüksek sesle “Ben Çin uyrukluyum” diyor. Bu da bunun güçlendiğinin kanıtı. Uzmanlar, Çin’in Çin ulusu kavramının, Uygurların ve diğer Türk etnik gruplarının ve diğerlerinin asimilasyonunu ifade ettiğine dikkat çekiyor.

 

Şu anda Çin’in Uygurlara yönelik artan politikası sırasında Çin’in Uygurları, “Ben Çinliyim” asimilasyon adını yaygınlaştırmaya çalışıyor.

Türkiye’deki Hajetepah Üniversitesi’nde öğretmen ve strateji uzmanı olan Dr. Özgür Ekram, radyomuza verdiği röportajda, Çinli Uygurları Çinlileştirmeye yönelik şiddet politikasının asimilasyon ve soykırımın tipik bir ifadesi olduğunu söyledi.

Xi Jinping döneminde Uygurlara yönelik uygulanan ulusal asimilasyon politikasında “Çin Milleti Bilincinin” oluşturulmasının savunulduğu ve vurgulanmaya devam edildiği bilinmektedir.

Kazakistan’daki Uygur siyasi aktivisti ve tarihçi Kahriman Gojambardi, Çin’in sözde “Çin Milleti Bilinci” sloganı altında yürüttüğü baskı ve karantina nedeniyle bugün Uygurların üzücü bir duruma geldiğini söyledi. Kendi milletlerinin adını ‘Uygur’ olarak söylemeye bile cesaret edemiyorlar.

Sayın Kahriman Ghojamberdi ayrıca Çin’in son yıllarda dünyaya hakim olmak ve “Çin Milletinin Ortak Bilincini” Orta Asya’daki diğer Türk etnik gruplarına yaymak için “Tek Kuşak Tek Yol” inşa stratejisini kullandığını ifade etti. Uygurlar gibi.

Amerika Birleşik Devletleri’nde yaşayan analist Bay Maju, radyo istasyonumuzla yaptığı röportajda fikrini dile getirdi.

 

“Demokratik Çin Cephesi” olarak bilinen örgütün başkan yardımcısı, “Mançurya Restorasyon Hareketi”nin danışmanı ve Kanadalı siyasi analist Bayan Sheng Shu, radyomuza Çin’in her zaman insanlığa karşı hüküm sürdüğünü ve bununla ilgili bir röportaj verdi. Uygur, Tibet ve Moğol bölgelerinde soykırım politikası yürüttüğünü vurguladı.

“Çünkü bu bölgelerin kendilerine ait dilleri, kültürleri, gelenekleri, dinsel inançları, yüzlerce, hatta binlerce yıldır süregelen bir birliktelikleri var. Elbette Çin Komünist Partisinin böyle bir birliği kabul etmediği çok açık. Çünkü bu milletlerin onun terör saltanatına tehdit olduğunu çok iyi biliyor. Dolayısıyla Çin Komünist Partisinin bu bölgelerde gerçekleştirdiği soykırım ve insanlığa karşı suçlar daha ciddi olacaktır. »l, tüm insan bilim adamlarının daha renkli bir kültürünün simgesidir. »

Uzmanlar, Çin’in tarihsel olarak giderek daha küçük milletleri ve etnik grupları bastırdığına ve şu anda Uygurlar ve Uygur bölgesindeki diğer yerel etnik gruplar için tek bir Çin ulusunun asimilasyon adının kabulünü ve yaygınlaştırılmasını yoğunlaştırdığına inanıyor. Ancak asimilasyonist hedeflerine kolaylıkla ulaşılamıyor.https://www.rfa.org/uyghur/xewerler/junghua-milliti-04182024172721.html

Share
215 Kez Görüntülendi.