UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Konseyi’nın Cenevre’deki merkezinde görevli İngiliz asıllı  eski bir insan hakları  uzmanı(görevlisi) olan Emma Reilly, Birleşik Krallık Parlamentosu’nun Dışişleri Komitesi’nde  ” Günümüzdeki Çok Taraflı Sistem   uluslararası ilişkiler” konulu  özel toplantıda : ” Çin yönetimi işlediği insanlık suçları ve Uygurlara karşı Uyguladığı etnik Soykırım suçlarının üstünü örtmek ve gizlemek için BM.İnsan Hakları Konseyi’ni rüşvetle adete satın almıştır.” açıklamasında bulunduğu bildirildi.  

Özgür Asya radyosu internet sitesinde yer alan  haberlere göre İngiliz görevli Amma Reilly  bu sözleri  İngiliz Parlamentosu alt kanadı Avam kamarası Dış İşleri Komisyonunda  Parlamentosu Dışişleri Komitesi tarafından , 16 Nisan’da “çok taraflı sistem çerçevesinde uluslararası ilişkiler” konulu bir duruşma  tanık olarak verdiği ifadesinde şunları söylediği bildirildi : ”  BM Genel Kurulunun eski  iki başkanının Çin’den rüşvet almıştır. Çin yönetimi buna dayanarak  Uygur aktivistler ile onların  STK temsilcilerini taciz etmiştir. Aynı zamanda  BM’nin Kovid-19 raporunu değiştirmiştir. Çin, BM’yi  ve bağlı organları kendi ulusal çıkarları için kullanmış ve  BM’nin Çin hükümetine ” Çok önemli ama aynı zamanda  Tehlikeli Kayırmalar/iyilikler” yapmıştır.” şeklinde konuştu.

BM. Rüşvet Karşılığında Çin’in İnsan Hakları İhlalleri Hakkında Susuyor

Tanık Emma Reilly, Çin’in BM üzerindeki etkisine ilişkin  olarak Özgür Asya radyosuna şunları  söyledi  :  “İngiliz Parlamentosu, Birleşmiş Milletler üyesi devletlerin bu örgüt üzerindeki etkisine ilişkin bir soruşturma yürütüyor. Soruşturma kapsamındaki üye ülkelerden biri de Çin. Çin’in BM’yi kontrol etme girişimlerine, uluslararası düzenin temel kurallarını toplu olarak nasıl ihlal ettiklerine ve BM yapılarının bu yasa dışı faaliyetleri nasıl örtbas ettiğine dair ifade verdim. Çin, BM yetkililerine doğrudan rüşvet veriyor. Genel Sekreter için bir yatırım fonu kurdular, bu da Genel Sekreterin Çin’in Kuşak ve Yol Girişimi kapsamındaki hiçbir eylemini eleştiremeyeceği anlamına geliyor. Çünkü plan BM’ın resmi  politikası olarak uygulanıyor. Ayrıca Çin, BM’ye yıllık 10 milyon dolarlık finansman fonu da sağlıyor. Genel Sekreter  bu fonu /parayı dilediği projeye harcayabilir. BM bu tür bir finansmanı  Çin’den başka hiç bir ülke veya  yerden sağlayamaz. Temelde, yılda 10 milyon gibi ucuz bir bedel karşılığında BM, Çin’deki tüm insan hakları ihlallerine karşı sessizliğe bürünmüştür. Birkaç yıldır BM. kulislerinde Çin’in bu rüşvet olayı  bu konuşuluyor ama bu sorunla baş etmek zor görünüyor. İngiltere yönetiminin  bu soruşturma sonucunda bu sorunu çözeceğini umuyorum.”

ÇKP Karşıtı Uygur ve Tibetli Aktivistler  Hakkında Çin’e Önceden Bilgiler Veriliyor

BM. eski Çalışanı Emma Reilly, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Konseyi’nin (OHCHR) 2013 yılından bu yana Uygur ve Tibetli temsilcilerin listesini Çin hükümetine  önceden gizlice bildirdiğini  belirterek şöyle devam etti : ” Ben BM.görevlilerinin bu rüşvet skandalını  bizzat bir mektupla   ABD hükümetine  de bildirdim. BM. Yüksek İnsan Hakları Konseyi yetkilileri  her  toplantı öncesinde  Çin’e kendisinin  “düşman” olarak gördüğü  Uygur ve Tibetli aktivistlerin  yapılacak toplantıya  katılım durumları ve zamanı ve diğer ayrıntılar hakkında  hakkında bilgiler  gönderiyor.  Bu nedenle bu rüşvet işine bulaşan BM’nin temel ilkeleriyle tutarlı olmayan benzer operasyonlar yürüttüğü tesbit edilen Rüşvetçi bazı  BM. görevlileri  2021 yılında  görevden alınmıştır.” dedi.

BM.Genel Sekreteri Guterres   Çin’i Memnun Etmek İçin İki Yüzlü Davranıyor 

Tanık Emma Reilly  BM.Genel Sekreteri  Antonio Guterres’in Çin’i memnun etmek için iki yozlü davrandığını ve yalan söylediğini belirterek : ”  Antonio Guterres X’te Gazze’deki Filistinlilerin oruclarını tutamadıklarını ve buna çok üzüldüğünü yazmıştı. Ancak,ayni Guterres  2017 yılından bu yana  Çin’in işgalindeki Uygur bölgesinde yaşayan Müslüman Uygurların  oruç tutamadıklarını ve Ramazan ibadetlerini Çin’in engelleme ve yasaklamaları nedeniyle yapamayan Uygurlar hakkında herhangi bir şey söylemedi.  Guterres bu konuda  tam bir çifte standart uyguluyor.  Çin’in Uygurlara karşı  süregelen soykırımı görmezden geliyor ve susuyor. Diğer taraftan ise aynı zulme maruz kalan başka bir  Müslüman topluluk olan  Filistinler için açıklamalar yapıyor ve bu yasakların kaldırılmasını talep ediyor. Guterres, bir grubun insan hakları sorunlarını anlatırken diğer grubu tamamen unutmuş görünüyor. Birleşmiş Milletler’in  insanı konularda daima  tarafsız olması   sorunların çözümü   için bu insanı  meselelerle ilgilenmesi lazım. Ancak BM artık bu işlevini kaybetmiş durumda.  BM.Genel Sekereteri Guterres’in Gazze’deki korkunç acılardan bahsetmekte kesinlikle haklı ama Uygurların yaşadığı korkunç acılardan da bahsetmesi gerekiyor. Uygurlar söz konusu olduğunda adeta  dilini  yutuyor ve susuyor. Bunun nedeninin  kesinlikle  Çin’in o yatırım fonuyla ilgili olduğunu düşünüyorum.  Çin kendi ulusal çıkarları  ve  buna ait  projeler için BM’ı  yılda 10 milyon dolara  satın almıştır.  BM, takındığı tavırlar itibariyle  ve mevcut durumuna göre uluslararası kurallara uymamaktadır. Bunu  yapmasının tek nedeni Çin’i memnun etmek olduğunu düşünüyorum.” sözleri ile konuşmasını bitirdi.

BM.Ofisi   eski çalışanı Amma Reilly’ın iddiaları ilgili Sorulara Sessiz  kalarak Cevaplamadı

Özgür Asya radyosu muhabirleri  BM.eski çalışanı İngiliz  diplomat Emma Reilly’in BM.lerin Çin’den rüşvet aldığı ve  karşılığında Uygur Soykırımına karşı suskun kaldığı yolundaki iddiaları üzerine BM.Merkez Ofisine bir e-posta yollayarak bu iddiaları hakkında görüşlerini  talep etti.  Ancak, BM İnsan Hakları Konseyi Ofisi  şimdiye kadan bu konudaki sorularını cevaplandırmadığı de bildirdi.

BM. lerin Doğu Türkistan meselesindeki İkiyüzlülük  Dosyası bir hayli Kabarık

1. BM.Genel Sekreteri Antonio Gutterres BM İnsan Hakları Yüksek Konseyinin  31.Ağustos 2022’te   açıkladığı Uygur İnsan hakları raporuna rağmen, bu güne  bir  kez bile olsun  Çin’in işgali altındaki  Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar başta diğer Türk halklarına yönelik  uyguladığı  insanlık ve etnik soykırım suçları  hakkında hiç açıklama yapmadı ve görüş belirtmedi. Bu konudaki kayıtsız ve sessiz  tutumu sürekli eleştiri konusu olmaya devam ediyor.
2. Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Antonio Guterres,  İsrail’in  Filistin’deki Müslümanlara  yönelik bombardıman ve etnik katliamı ile ilgili bir toplantıda  Gazze ile birlikte Uygurların hak ihlallerini birlikte kısa bir cümle ile de olsa ilk kez açıkça  gündeme taşıdı. Ancak Çin’in Uygurlara yönelik baskı, zulüm, insanlık Suçları ve etnik soykırım  politikası hakkında konuşmaktan şimdiye kadar devamlı olarak  hep  kaçındığı gözlendi.
3. Zamanın  Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet, BM.İnsan Hakları Yüksek Komiserliği  ile    BM,Irk Ayırımcılığı ile Mücadele Komitesinin 2018-2021 yıllara arasında  yaptığı  çalışmaları sonucunda hazırladığı Uygur Raporunu Çin’in baskısı ile bir yıl sonra 30.08.2022 tarihinde Çin’in insan hakları ihlallerinin İnsanlığa Karşı suç ve etnik Soykırım  şüphesinin çok kuvvetli  olduğu yolundaki raporunu  açıklanmasını bir yıl geciktirdi. Kendisi BM.İnsan Hakları Yüksek Komiserliği görevinin sona ereceğine  13 dakika kalan  31 Ağustos’ta ancak açıkladı.
4.  BM.İnsan Hakları Yüksek Komiserliğinin hazırladığı 48 sayfalık  Uygur raporunda :  “Uluslararası ceza hukukuna göre, Çin hükümetinin Uygurlara ve diğer Müslümanlara karşı işlediği suçlar arasında keyfi gözaltı ve işkence, kadınlara yönelik cinsel şiddet ve   saldırı, kadınların zorla kısırlaştırılması ,ailelerin zorla dağıtılarak  yok edilmesi ve anne-baba ile çocukların  bir birlerinden zorla ayrılarak koparılması ve diğer hak ihlallerinin  etnik soykırım Uluslararası bir suç, yani insanlığa karşı  işlenen suçtur.” ifade ediliyor.

1. BM.Genel Kurulu  8 Eylül 2022’de BM  İnsan hakları Yüksek Komiserliğine  Avusturyalı diplomat ve BM Genel Sekreteri İcra Dairesi’nde siyasetten sorumlu genel sekreter yardımcısı olan Volker Türk’ü BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri olarak atadı. Volker Türk, Çin hükümetinin uyguladığı mevcut siyasi tedbirleri yakından takip edeceğini ancak şimdiye kadar bu konuda  henüz somut bir  kanıta ulaşılamadığını iddia  ederek bu konuda hiç bir adım veya açıklama yapmadı. Bu durum ise,batılı ülkeler ve Uygur STK.larınca eleştiri konu oldu ve tepki ile karşılandı.

DUK Başkanı İsa : Çin ne Yaparsa Yapsın, BM.  Başta Küresel Düzeyde Mücadelemizi Sürdüreceğiz

BM. İnsan  Hakları Yüksek Konseyi eski Çalışanı Emma Reilly’nın açıklamalarını değerlendiren Dünya Uygur Kurultayı Başkanı  Dolkun İsa  şöyle konuştu : ” Benim adım da BM.BM İnsan Hakları Yüksek Konseyi’nin Çin’e verdiği listede yer alıyor ve Çin bu yüzden sürekli olarak beni taciz ediyor. Benim bu taciz durumunu BM.ler de biliyor. Ancak, her şeye rağmen Çin ile yüzleşmek ve  Çin hükümetiyle doğrudan  temas kurulacak tek yer  BM.’dır. Bunun için  Çin bana ve diğer ÇKP  Karşıtlarına taciz ederek baskı  yapıyor. Çin  bizim BM.lerdeki  oturumlara katılmamamız ve Çin’in insan hakları ihlallerini hakkında   konuşmamızı engellemek  için   ne kadar müdahale ederse etsin, BM’deki yerimiz  korumak için mücadelemize devam edeceğiz. Ayrıca, Doğu Türkistan sorununu  küresel düzeyde  anlatmayı ısrarla sürdüreceğiz.” dedi.