logo

trugen jacn

DÜNYA UYGUR KURULTAYI : ÇİN’İN YARKENT/İLİŞKU KATLİAMI SORUŞTURULMALIDIR!

Fotoğraf açıklaması yok.

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Muhacerette yürütülen Doğu Türkistan Milli Hareketinin en üst temsil ve Şemsiye organı Almanya merkezli  Dünya Uygur Kurultayı(DUK) İşgalci Çin’in  Yarkent/İlişku  Katliamının 11 . yıl dönümü münasebetiyle bir açıklama yaptı. DUK açıklamasında  Çin işgal rejiminin Yarkent/İlişku’da 11 yıl önce işledikleri  bu insanlık suçları ile ilgili suskunluğunu sürdürdüğünü katliam ile ilgili bilgi karatmayı  devam ettirdiğini  belirerek :  ” Çin işgal yönetimi   katliam suçlarının uluslararası hukuk kurallarına göre  BM, başta bağımsız Hukuk Kuruluşlarının bölgede araştırma yapmasına izin vermesini ve katliamın  gerçek boyutlarının ortaya çıkarılması ve düzenlenecek rapor ve bilgilerin  dünya ile paylaşmalıdır.” açıklamasında bulundu.  

Dünya Uygur Kongresi (DUK) Başkanı Turguncan Alauddin imzası ile yayınlanan  ve tüm medya ile paylaşılan açıklama şöyle ; 

” İşgalci Çin’in 28 Temmuz 2014’te  Yarkent/İlişku’da gerçekleştirdiği katliamın 11.yılında hayatlarını kaybeden aziz şehitlerimizi rahmet ve  saygı ile  anıyoruz. Bebekler, çocuklar, kadınlar ve yaşlı insanları hiç bir insani kural tanımadan katleden acımasız vahşi katilleri  en güçlü şekilde lanetliyoruz.

Yarkent/İlişku katliamı İşgalci Çin’in 05 Temmuz  2009 Urumçi  katliamından  bu yana Doğu Türkistan’da   gerçekleştirdiği  en ölümcül  katliamlarından biri olarak tarihe geçmiştir.

  • Çin  işgal rejimi  İlişku’da  Uygurların  haklı ve yerinde yasal taleplerini ve endişelerini karşılıklı diyalog ile halletme yoluna baş vurmak yerine  ÇKP Silahlı güçlerini kullanarak  ezici  ve bir ölümcül bir aşırı şiddete başvurmuştur.
  • Pekin’ih Doğu Türkistan’daki işgal yönetimi  İlişku halkının bu yasal ve barışcıl hak arama taleplerini , “önceden planlanmış bir terör saldırısı”  olarak yaftalamış ve  Terir eylemi olarak nitelendirdiği olayda 59’u Uygur olmak üzere 96 kişinin öldüğünü iddia etmiştir.
  •  Yerel ve Uygur kaynaklar İlişku’ daki bu katliamda  gerçek  kayıp sayısının 3-5 bin arasında tahmin ettiklerini açıklamışlardır. Ayrıca, bu katliamda binlerce kişinin de kayıp durumda olduğunu ve bu kişilerin  gizlice öldürülmüş olabileceğini ifade etmişlerdir.
  • Çin işgal rejimi Urumçi Katliamının aksine İlişku’daki operasyonları için tam bir sansür uygulamıştır.  Katliam sırası ve sonrasında  bölgedeki internet ve mobil iletişimi keserek tam bir karartma uygulamıştır. Aileler kayıp  aile bireyleri hakkında  tam  çaresiz bırakılmıştır.
  • Çin’in Yarkent/İlişku katliamı  olağan ve  münferit bir olay olmayıp, aksine  2017’de başlatacakları  toptan gözaltılar, Toplama kampları,Uygurların Köle/İşçi olrak zorla çalıştırılmaları  başta büyük  ve yaygın insanlık suçlarının  uygulanmaları ve etnik soykırım politikalarının  provası ve habercisi olmuştur.
  • Çin yönetimi  Yarkent/İlişku katliamında  öldürdükleri  masum kurbanların ve ortadan kaybettirilen kişilerin akibetleri ve  tam sayılarını  doğru ve gerçek rakamlarla  açıklamalıdır.
  • Çin rejimi Yarkent/İlişku  Katliamının yerinde araştırılması için BM.başta  bağımsız, uluslararası  Kuruluşların bölgeye giderek yerinde araştırma yapmalarına zizin vermelidir.
  •  DUK olarak ; Bu  soruşturmaların yanı sıra  şimdiye kadar  Doğu Türkistan’da işlenen tüm insanlık ve soykırım  suçlar için daha geniş hesap verebilirlik talep  ediyoruz.

Dünya Uygur Kongresi (DUK), Yarkent-İlişku katliamının 11. yıldönümünde yaptığı açıklamada,

DUK Başkanı Turguncan Alauddin imzası ile yayınlanan  açıklama şu cümleler ile son bulmaktadır  :

”  DUK ve bağlı kuruuluuşlar olarak ; hemen hemen her  yıl Çin devlet şiddetinin kurbanlarını anıyoruz, ancak Yarkent katliamı yakın tarihin en ölümcül olayı olarak öne çıkmaktadır. Yarkent’te ve bağlı  İlişku kasabasında aileler  11 yıldan beri evlatlarının, eşlerinin ve babalarının akibatini  aramakta  kendilerine verilecek küçük bir cevaptan   adaletten ve haysiyetten mahrum bırakılmıştır.

BM.başta  Uluslararası toplum,  1949’dan beri Doğu Türkistan’da devam eden acımasız  vahşet  insanlık suçları  ile Uygur soykırımını görmezden gelemez ve gelmemelidir de. ” dedi.

Çin  İşgal rejiminin Uygur halkına yönelik kapsamlı baskıyı meşrulaştırmak için terörle mücadele söylemini sürekli olarak istismar etmiştir. BM uzmanları tarafından muğlak ve geniş tanımları nedeniyle eleştirilen 2016 Terörle Mücadele Yasası, sistematik kitlesel gözetim, keyfi gözaltı ve kültürel baskı için yasal bir temel oluşturmuştur.

Günümüzde  Doğu Türkistan’da  yaşayan Türklerin  inançlarının gereğini ve dini  ibadetlerini yapmaları  yasa dışı ve suç olarak tanımlanmaktadır. ÇKP diktatörlüıünün emrinde ve ÇKP rejiminin propaganda araçların olan resmi medya’dan başka bağımsız medya yasaktır.ÇKP Rejiminde  gazetecilik  diye bir meslek yoktur. Doğu Türkistan halkı  günlük hayatları sürekli gözetim ve kontrol altındadır. Rejmce tutuklanma ve hapsedilme korkusu günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir. 21.yüz yılda Uygar dünya’da Doğu Türkistan’daki bu uygulamalar çağdışı olduğu kadar insanlık onuruna karşı bir saldırıdır ve bu uygulamalara derhal son verilmelidir.
Share
199 Kez Görüntülendi.