logo

trugen jacn

DR. ESET : DÜNYANIN ÇİN’İN UYGUR SOYKIRIMINI GÖRMEMESİ ASLA KABUL EDİLEMEZ !

Uygur siyasi mağdurlarının ” Etnik Soykırımın durdurulduğu ve Mağduriyetlerinin Sona erdiği” yolundaki gerçeklere aykırı değerlendirmelerin öne sürüldüğü mevcut durumda,  Etnik Soykırımın Çin’in bir siyasi ve yasal uygulaması olarak  2017 yılı  önceki  uygulamaların   hâlâ kurtulabilmiş değiller. Daha da önemlisi, yıllar sonra BM’nin “Keyfi  Gözaltı-Gizli Kaçırma Soruşturma Ekibi”, Uygurların soykırım amaçlı bu uygulamalarının  hukuki açıdan hiçbir hukuki dayanağı olmadığı sonucuna varmıştır.

Bir yazı illüstrasyonu olabilir

Çin’in Uygur Bölgesindeki Soykırım Uygulamaları Ana Başlıkları İle Şunlardır ;

  • Özellikle  uzun hapis cezasına çarptırılanların  tutuklanma ve kaçırılma sebepleri hukuki açıdan bir kişinin tutuklanmasına esas olamayacağı belirtilmiştir.
  • “Akıl” denilen şeyin, insana özgü olan aklî hakların içeriğini oluşturduğu ve insanların  Aklını Kullanmalarının hiç bir surette  suç teşkil etmeyecektir.
  • Bu  ve benzer “sebepler” “suç”  olarak tanımlandığında kişinin bu sebeplerden dolayı  suçlu haline geldiğinde yargılamada hiçbir hukuki prosedür izlenmesi mümkün değildir.
  • Uygurların toplu tutuklanması ve gizlice kaçırılması olayında Uygurların hedef alınması  Çin’in uyguladığı “Ana Akımı politikasıdır.
  • Kişinin  “Uygur, Müslüman  ve  dindar olmak” gibi çok bariz ayrımcı içerikler onların  üzerlerine bir “duvar” olarak  zorla basılmıştı.
  •  Uygurları kendi vatanlarında  yalnızca hapsedilmekle sınırlı  kalmıyor. Onlar  hiç işlemedikleri  “terörizm ve aşırıcılık ” adı ile suçlanıyor.
  • Bunun yanında tutuklanarak  esir edilen Uygurlar “Ana dillerini  Çince yapmak/ Zorla Çince öğrenmek-  İslam’ı “Çinleştirmeye zorlamak -Hatta İslam’ın kutsal kitabı olan Kur’an-ı Kerim’in “zehirli” olduğunu açıkça ilan etmeye zorlamak –  Zorla etnik Kimlik değiştirmek  vebenzeri uygulamalar etnik soykırım uygulamalarının diğer uygulamalarıdır.
  •  Çin’in Uygur bölgesindeki etnik ve kültürel soykırım uygulamalarının bir diğer uygulaması   Uygurca olan kadim köy adlarının değiştirilmesidir. .

Çin , Esir   Tuttuğu Uygurları Toplamda 4,4 Milyon Hapis Cezasına Çarptırmıştır.

Av. Rayhan Esat konuşmasında Çin’in  Uygurlara karşı işlediği insanlık ve soykırım suçları  ile  ilgili bazı  çarpıcı ayrıntılar verdi. Yale Üniversitesi’nin Uygurlara ilişkin hazırladığı raporda, hapis cezasına çarptırılan Uygur rehinelerin toplam sayısının 4,4 milyon yılı aştığını de ifade etti.  Çin hükümetinin  sözde kendine özgü hukuk sistemi tarafından açıklanan verilere göre, Uygurların hapis cezasına çarptırılma ihtimalinin  etnik Han Çinlisi Çin vatandaşlarına göre 47 kat daha fazla olduğunu gösterdiğini de bildirdi.

BM. : Uygur  Esirlerin Sayısı Biliyoruz, Nerede  Tutulduklarını Bilmiyoruz

Toplantıda konuşan BM  Tutuklama ve Gizlice Kaçırma Soruşturma Ekibi başkan yardımcısı Priya Gopalan şu çarpıcı açıklamalarda bulundu : ” BM. Soruşturma Ekibi olarak  ulaştığımız en belirgin ve önemli  durum şudur : ” Uygur bölgesinde  bu kadar çok kişinin toptan gözaltına alındığını ve gizlice  kaçırıldığını biliyoruz.  Ancak bu tutuklu ve esir Uygurların  hâlâ nerede tutulduklarını bilmiyoruz. Tüm bu  tutuklu ve esir Uygurların  aileleri  başta  dış dünyayla hiçbir bağlantıları bulunmamaktadır. Bunların Uygur bölgesi ve merkezi Çin’deki toplama kamplarında  hapiste veya esir olarak tutulduklarını tahmin edebiliyoruz.” şeklinde konuştu.

BM.Uygur Raporunun Uygulanmasına Neden Bir Adım Atılmıyor ?

Seminer’de Konuşan İnsan Haklarını İzleme Örgütü Temsilcisi John Fisher  Uygur bölgesindeki  mevcut insanı durum hakkında detaylı  bilgiler verdi  ve BM. ve ilgili kurum ve ülkelere şu soruyu yöneltti  ” Uygur Bölgesindeki  insan hakları ihlalleri hakkında benim ve BM.İnsan Hakları Konseyi’nin açıkladığı rapordaki gerçekler bunlar ve  gerçeklerin tamamı kanıt ve birinci elden belgelere dayanmaktadır. Bunlar tamamen BM’nin Uygurlara ilişkin raporuyla örtüşüyor. Şimdi aradan iki yıl geçmesine rağmen neden bu konuda ciddi bir adım atılmıyor?”  şeklinde konuştu.

İngiltere Temsilcisi : BM.Uygur Raporundaki Tvsiyeler Hayata Geçirilmeli ! 

Seminerde söz alan İngiltere’nin uluslararası insan hakları elçisi Eleanor Sanders, Seminerde Uygur bölgesindeki insan hakları iihlalleri ile ilgili olarak konuşan katılımcılara ve  seçkin konuklara teşekkür ederek başladığı konuşmasında : ” Bu seminer ve ortaya çıkan sonuçlar ve raporlar  BM İnsan Hakları Konseyi’nin 57. oturumuna doğrudan bir mesaj olduğu açıktır. Hiç şüphe yok ki BM’nin Uygurlara ilişkin raporunda yer alan tavsiyelerin bir an önce  hayata geçirilmelidir.” dedi.

Share
156 Kez Görüntülendi.