logo

trugen jacn

ÇİN’İN NAZI KAMPLARINDA TÜRKLERE YÖNELİK,SİSTEMATİK İŞKENCE VE İNSANLIK SUÇLARI-I

Washington merkezli Özgür Asya radyosu Uygurca Bölümünün Başarılı muhabirlerinden Sayın Gülçehre Kayyum, Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da açtığı Çin Nazi Kamplarından bir yolla kurtulmayı başaran ve yurt dışarı çıkabilen kamp mağdurların ile bu Kamplardaki ÇKP baskı zulüm ve işencelerin tarıkları ile birebirde söylenenlerinden yola çıkarak ” ÇİN NAZİ KAMPANLARIMADUR ‘TUTUKLULARA YÖNELİK İNSANLIĞA KARŞI SUÇ NİTELİĞİ TAŞIYAN SİSTEMATİK BASKI VE İŞKNCELER “başlığı ile bir yazı dizisi hazırlayarak yayınlamıştır. Uygur Türkçesi ile öğrenmek bu önemli dizisi Türkçeye aktırılarak yazı bilgilerinize sunulmuştur. (UYHAM)

Alman medyası "soykırım" ve "insanlığa karşı suçlar" ile dolup taştı

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

 

ERKEKLERİN TUTULDUĞU TOPLAMA KAMPLARINDAKİ ACIMASIZ VAHŞET 

 Kitlesel Tutuklamalar ve Çin tipi toplama Kamplar

Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan ve azınlık olarak tanımladığı Türk halklarına yönelik soykırım politikasının en önemli ve sistematik uygulamalarından biri çok büyük ve geniş olarak yapılan toplama kamplarıdır. 

Çin’in Uygur Türkleri Merkezli Türk halklarını “Yeniden Eğitimi = Kaytadan Terbiyeleş” adı ile ülke genelinde açtığı yüzlerce Çin tipi Toplama Kamplarına Uygurları kitlesel tutuklayarak hapsetmesi uygulaması Çen Çenggou’nun Ağostos 2016 tarihinde ÇKP Bölgesel Genel Sekereteri olaraka atan’dan sonra başladı. Bir ardına açılan bu Toplama kamplarının  Kapılarına “Yeniden Eğitim (Rehabilitasyon) Merkezi” ve “Teknik ve Mesleki Eğitim Merkezi” yazılı levhalar asıldı. Bu kampların çevresi yüksek duvarlar ve dikenli tel örgülerle çevrildi ve kamplar bu sekilde silahlı özel polis Birliklerinin koruduğu yasa dışı ve gizli Ceza Kamplar resmen kurularak faaliyete geçirildi.Daha önce bölge genelinde toplu ve genel tutuklamalar gözaltına alınan Uygurlar, Kazaklar ve diğer Türkler Polis Merkezlerindeki Nezaneler ve Geçici Tutuklama Merkezeler: Hapishaneler ile kullanılmayan çeşitli Okullar ve resmi binalar dolup taşıyordu. 

Çin yönetimince Doğu Türkistan genelinde yardım çoluk-çocuk, kadın-erkek, genç-yaşlı veya sağlıklı ve hastalıkla olduklarına bakılmaksızın kollektif ve sık sık sıklamalarda hapsedecek yeterli yer bulunamadı ve bu tutukluları gözeterek kontrol edecek gibi İnfaz memurlarının yetişmemesi kılavuzları ortaya çıkmıştır. Bunun üzerine Çin yönetimi yeni açılan Hapishaneler ve Toplama kamplarına Gardiyen ve Polis ihtıyacını karşılamak için alım ilanları vermiştir. Sözde Uygur Özerk Bölgesel Yönetimine bağlı Ceza ve İnfaz Kurumları İdaresi 7 Ekim 2017’de yayınladığı bir iş ilanında “Sözde Özerk Bölge genelindeki Hapishanelere toplam bin 13 kişisel kabul açık.” ifadesini kullanmıştır. 

Yayın yayınları Financial Times gazetesinde İnsan Hakları Araştırmacı Dr.Adrian Zenz konu ile ilgili bir araştırmasının sonuçlarını yayınlamak. Dr. Zenz bu araştırma raporunda “Çin yönetimi Uygur bölgesi genelinde elektronik sistemlerle donatılan bir teknik gözetleme sistemi kurmuştur. 2016’dan beri yaklaşık 2 yıl zarfında bölge genelinde yeniden kurduğu Polis Merkezi ile Polis Kontrol noktası sayısı 7 civarındadır.” diye yazmıştır.

  Devletin Tüm Birimleri Toplama Kampı Sistemine Göre Düzenlenmişti  

Çin yargısı ve cezaevlerinin tümünde tutuklulara ağır şekilde baskı ve çeşitli işkencelerin yapıldığı dünyaca bilinen bir gerçektir. Kamp mağdur ve tanıkları ifadelerinde Toplama Kamplarında tutulanların   7/24 saat süre ile gözetim ve kontrol altında tutulduklarını belirtiyorlar. Çin Lideri Xi’nin “Onlara Asla merhamet Göstermeyin!” Talimatından sonra Hapishane ve Toplama kamplarında görevli İnfaz Memurları ile Polislerin bu emri yerine getirebilmek için çok daha fazla baskı yaptıklarını ve acımasızca davrandıkları bildiriliyor. taşıdığı ve tam bir soykırım olduğu kanıtlıyor.

 2104 ve 2015 yıllarında Doğu Türkistan’da toplam 15 ay tutuklu kalan Uygur aydını Abduveli Eyyüp ile Turfan’daki bir gözaltı merkezi ile Urumçi, Kaşgar ve Karamay bölgelerindeki erkek toplama kampında sekiz ay tutulan ve çeşitli işkencelere maruz kalan  Ömer Bekali’nin başından geçen hikayelinde açık ve net olarak görebiliyoruz.

Uygurlara yönelik zulüm daha da şiddetlendi

Abdulveli Eyyüp, Uygurların aslı olmayan ve uyduruk siyasi suçlu olarak gözaltına alınmalarını ve bu suçlu olarak Uygurların esasen hayatlarını kaybettiklerini zulüm ve işkencelerle katledildiklerini ve göz altına ve sonra merkez tutulduğunu söyledi. Uygur siyasi tutuklulara “siyasi suçlarını” itiraf ettiği için mahkeme öncesi gözaltı merkezinde, Çin polisi tarafından ayrım gözetmeksizin ve acımasız ve ağır işkencelerini ifade ediyor. 

Uygur aydını Eyyüp tutulduğu gözaltı toplama ve toplamalarında Kamp tutuklulara 10’dan fazla çeşitli işkence türlerini anlattı. 

Bay Eyyüp, kampın tanıklarıyla bağımsız olarak ve diğer insan hakları örgütleri ve medya ile işbirliği içinde gözaltı, destek, Hapishane ve Toplama kampları hakkında birlikte çalıştı ve elde ettiği bilgileri de paylaştı. O, açıklamalarında dört yılda Çin polisi ve Gundipaylaranın (Gardiyanların) Uygurlara karşı aşırı güç kullanmaları ve baskı ve zulümün şiddetinin önemli ölçüde arttırdığını bildirdi. 

AFP (Agence France-Presse’e) Ajansı 4.Ekim 2018 tarihinde bir haber yorum yayınladı. Çin Hükümetinin halka açık haber sitelerinde yayınladığı Uygurların tutuldukları Toplama kamplarına ait haber, belge-bilgi, genelge ve Taahhütname gibi yazılı materyalleri arşiv olarak toplamıştır. Toplam bin 500 civarında olan bu arşiv belgelerinin devamında Hoten vilayetindeki bin Çin tipi Toplama Kampına 2.768 Cop, 550 adet elektrikli polis, 1367 adet kelepçe 2.792 kutu göz yaşartıcı gaz fişeği satını tesbit içinde. Bir diğer resmi belgede ise, bir diğer Toplama Kampa için Kurt dişi (Böredişi) olarak işkence Sopası, Tutukluların sattlerce elleri ayakları bağlı olarak zorla oturtulan çelikten yapılan Arslan Koltuğu (Yolbars Orunduk) gibi işkence aletlerinin satınığına süt resmi yeri yer alıyor. 

Ajansın açıkladığı diğer bir belgede ise Sözde Özerk Bölge ÇKP Genel Sekreteri Çin Çenggou’nun şu talimatı de yer alıyor: “Toplama Kampları gibi Okul çalıştırılacak- Asker Kışlası gibi idare edilecek – ve Hapeshane (Turme) gibi yönetilecektir.”Osman Sungur Yeken on Twitter: "Rabbim Uygurlu müslümanların zulümden kurtulduğu günlere kavuştursun # UygurlarİadeEdilemez…"

 

Toplama Kamplarında Tutuklulara Baskı, zulüm ve işkenceler Uygulaması Tutuklandıktan hemen sonra başlar 

Ömer Bemalı Karamay kentinde tutulduğu bir Erkek Çin Toplama Kampında Kamplarda benzeri görülmemiş fiziksel ve psikolojik işkencelere maruz kalan kurtulduktan sonraki son 3 yılda dahi sağlığa eskisi gibi normal olarak henüz kavuşamayan Ömer Bekali baş geçenleri şöyle anlattı; Ben Urumçi’deki Turizm Seminerinden sonra Turfan’ın Piçan ilçesinde kalan Ana ve babamı ziyaret etmek için yanlarına geldim. Hemen sonra Çin Gvenlik elemanları beni başıma siyah torba giydirerek tutuklardı. Önce Piçan’daki bir gözaltı merkezine götürüldüm. Burada bir ay süre ile baskı, zulüm ve işkenceler yapılarak tutuldum. Çok zorluklar yaşadım bu arada. Bana burada işkenceler tek kelime öbeği:

1-  Ellerim ve ayaklarıma 5’er kiloluk zincirler takıldı ellerim ve ayaklarım birleştirilerek zencirlendi. Bu şekilde yüz üstü çömelik vaziyette tek hücrede tutuldum.

2- Kıyafetlerim tamamen çıkarılarak çıplak halde tutuldum

3- Ağır ve onur kırıcı ağır hakaretlere ve aşağılanmalara maruz kaldım. 

4. Kaplan sandalyesinde ellerim ve ayaklarım kelepçelendi ve bu şekilde saatlerce ve hatta günlerce sorgulandım  

5. Elektrikli kauçuk ve Lastik Sopalarla dövüldüm

6- Ellerimden tavana asılı vaziyette dövüldüm 

7- Ayak altlarıma sopa ile döverek yaralama  

8- Saatlerce Uyumama izin verilmedi ve bu sekilde sorgulandım

9- Tırnaklarımın altına iğne sokularak işkence yapıldı  

10. Cinsel organımın içine küçük bir alet (Pense) sokarak işkence;

Ve diğer işkence türleri.

Toplama Kamplarındaki Tutuklulara işkence Şekil-Yöntemleri ile İşkence Aletleri Standart ve sistematik hale getirilmiştir

Omar Bekali, Karamay’daki Bir Erkek Toplama Kampına bakıldığında ortaya çıktığında, zulüm ve işkencelerin insanlığın doğal kanun ve kanun kuralları ile asla bağdaşmadığını söyledi.Bekali insanlık kurullarına aykırı bu işkencelerin insan bedeni ve zihinde ağır yaralar açtıklarını belirtiyor ve bu sistematik işencelerin esas amacının ise insan fiziksel ve piskolojik olarak tahrip olduğunu açıklıyor. Çin’in Karamay’daki bu Erkek Toplama daha önce prosedürlere benzemeyen şu işkence türlerinin uygulandığını de açıklıyor:  

1- Yüzü duvara dönük ve yakın vaziyette aç ve susuz bırakılarak 24 saat ayakta durmak

2- Kaplan koltuğuna Oturtularak yapılan işkence

3- Karanlık Hücreye hapsetmek

4- Kendi Ana Konuşması Yasağı 

5- Çince beyin yıkama, yani Çince marşlar, sloganlar ve kızıl şarkıları zorla ezberlemeye icbar etmek 

6- Tutuklular hastalandıklarında tedavi ettirmemek

7- Savunma Avukatı tutmasına engel ve yasaklama 

8- Tutuklunun uzun süre küçük ve büyük abdestini yapmasını engellemek 

9- Adı açıklanmayan ilaçları ve iğneleri zorla kullandırmak   

10. Zola kan verdirmek 

11- Sakal ve bıyıklarını zorla kesmek

12. Soğukta ve sıcakta ayakta durarak işkence;

13- Yıkanmamak;

14. Aç ve susuz kalmış;

15- Güneşi göstermemek, temiz hava almasını engellemek  

16. Aile ve yakınları ile olan iletişimini tamamen koparmak  

17. Korku ve tehdit salarak psikolojik işkence öğretmek zorlamak.  

18. Sürekli çıplak beton zeminde yatırmak 

19. Çin’in kendisinin hazırladığı İtirafname, Beyan ve yargı kararına zorla imzalatmak 

20. Üzeri dikenli Tokmaklarla dövmek   

Ömer Bekali bütün bunları anlattıktan sonra Bu tekrarlamasının altında tıklandığı karanlık kağıt ile kamplardaki akıl almaz zulüm ve işkenceleri tekrar hatırlatıldığında “Daha fazla devameyeceğim ve dayanıyorum.” ifadeleri ile sözlerini sonlandırmak zorunda kaldı. 

Sıradan ve normal insanların yaşayamayacağı kadar ağır baskı ve işkencelere maruz kalan ve ağır ve büyük zorluklar yaşayan Ömer Bekali, kamptan ayrıldığında 50 kilodan fazla kilo kaybettiğini söyledi.

O şu anda kendisinin Hazımsızlık, solunum hastalıkları, yüksek t ile ilgili psikolojik rahatsızlıklardan muztarip olduğunu, kampta gördüğü insanlık dışı vahşetin ve ağır işkencelerin özellikle ruhunda derin yaralar açtığını belirtti. (Yazının 1.bölümünün sonu.yazı devam edecek)

Share
281 Kez Görüntülendi.