logo

trugen jacn
31 Mayıs 2014

MÜSLÜMAN ÇİNLİ BİLİM ADAMI : HÜKÜMET, “BÜYÜK HAN/ÇİN MİLLİYETÇİLİĞİ ” TEMELLİ POLİTİKASINA DERHAL SON VERMELİDİR !

Prof.Dr.Ma Run Gi (Pekin Ün.Hukuk Fak.öğretim üyesi

Hamit Göktürk
Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’da özellikle 2000’lı yıllardan sonra şiddetini arttırarak sürdürdüğü Çin Milliyetçiliğini ön plana çıkaran şövenist uygulamaları bölgede etnik çatışmaların ve sosyal gerginliklerin artmasına ve daha sonra şiddet olaylarına dönüşmesine yol açmıştır. Bu etnik çatışmalar ve gerginlikler Doğu Türkistan ile sınırlı kalmamış ve bütün Çin’i etkilemiştir. İnsan hakları temelinde ve demokratik yöntemlerin hakim ve yürürlükte olduğu bir Çin’de “ Barış İçinde,Eşit haklara sahip ve eşit Şartlarda Birilikte ve bir arada yaşama” düşüncesini savunan Uygur ve Çinli aydınlar ve ankara escort entelektüeller arasında bu konuda belirli oranda de olsa bir fikri mutabakat sağlanmış olduğu söylenebilir. Çin yönetimi gelecek için ümit vaat eden bu fikir ve düşünceleri dinlemek ve bu yönde yürütülen eylem ve hareketleri inceleyerek yararlanmak yerine tarafların önde gelen Liderlerini tutuklamak sureti ile toplumlar arasındaki köprülerini dinamitleyerek parçalamıştır. Bu durum,zamanla ortamın gerilmesine ve giderek sosyal patlamalara yol açmıştır. Pekin merkezi Milletler Üniversitesinin öğretim üyesi, Uygur Demokrasi ve İnsan hakları Hareketinin Lideri Dr.İlham Tohti 15 Ocak’ta tutuklanması Uygurlar ile Çinliler arasındaki fikri Platformda karşılıklı büyük bir anlayış içinde süren iyi niyetin bir anda yok olmasına yerini güvensizliğe bırakmasına yol açmıştır. Müslüman Uygur toplumunda oluşan, ümitsizlik, ve belirsizlik travması etnik gerginliklerin artmasına ve sosyal patlamalara neden olmuştur. 1 Mart Kunuming olayı 30 Mart ve 22 Mayıs Urumçi intıhar saldırıları ile Guandong,Pekin,Şanghay ve Çin’in büyük şehirlerinde onlarca kişinin ölmesi ve yüzlercesinin yaralanması ile sonuçlanan şiddet olaylarının bu ankara escort bayan tutuklamaların ardından meydana gelmesi dikkat çekicidir.
Müslüman Uygur Türklerinin yıllardan beri devam eden ve rejime olan hoşnutsuzluğu ile Tibet ve Moğol ve diğer Çin’de yaşayan azınlıkların problemleri ve bunun sebep olduğu sosyal gerginlikler ve şiddet olaylarının temelinde “Büyük Han Şövenizimi”temelli Çin Milliyetçiliği’nın olduğu konusunda ortak bir görüş ve mutabakat oluşmuşutur. Çin’in geleceği hakkında kafa yoran ve fikir yürüten Çinli bilim adamları ve aydınlar bunu uzun süreden beri dile getirmekte ve yönetimi bu konuda ikaz etmeyi sürdürmektedir.
Bu görüşte olanlardan biri de Çinli bir bilim insanı, Pekin Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nın Müslüman ( Çince Hui – Uygurca Tungan ) öğretim Üyesi Prof.Dr. Ma Rung’dur. Prof.Ma, 13 Mart ‘ta Pekin Üniveresitesinde verdiği “ Çin’de Yaşayan Milletlerin Birliği ve Birbirleri ile olan İlişkileri” konulu bir bilimsel Konferans’ta yönetimin Mililiyetler Politikasındaki eksiklik ve aksaklıkları ortaya koymuş ve en kısa sürede bunların giderilmesini istemiştir. Çin’in istikrarı ve geleceği için Hükümetin Büyük Han Şövenizmi temelli politikasına tümden son vermesini istemiştir. Bu konuşma, Çin’de  ve batı medyasında yayınlandığı zaman büyük yankı ve etki uyandırmıştır.
Ancak,şu husus hiçbir zaman unutulmamalıdır; Çinli Bilim adamı MA, MÜSLÜMAN de olsa yakın tarihimizde  din kardeşimiz olarak bağrımıza bastığımız ancak her zaman arkadan hançerlendiğimiz Tungan toplumuna mensup Komünist İktidarın emrindeki bir Çinli’dir. Yazılarında de zaten Çin Milletine mensubiyetini sık sık dile getirmiştir. Adı geçenin konuşma ve düşünceleri Uygur sorununun aynı zamanda Kıt’a Çin’i’nin de bir temel sorunu olmaya başladığının de tipik bir örneğidir. Uygur sorununun günümüzde Çin’de de gündeme gelmesi ve tartışılmasının önemine binaen, konuşma metninin önemli bölümlerini sizlerle paylaşmak amacı ile  yayınlamayı uygun gördük.

“ Günümüzde yönetiminin resmi ideolojisi olan, Çin’de yaşayan bütün milletlerin birliğini ve ortaklığını temel alan “Büyük Cunghua=Çin=Han Milleti” kavramanın günümüzde kabul görme sürecinin tartışmalı olduğu bir gerçektir. Ben yıllardan beri yönetimin talebi ile azınlıkların yaşadığı bütün “Özerk Bölge”lere gittim ve “Milletler Meselesinin Politize Edilmesi= Siyasallaştırılması” konusunda konferanslar verdim.Bu konferanslarımdaki ana tema ve telkin; bütün Azınlık Milletlerin “Büyük Han Milliyetçiliği”ni benimsemesi ve kabulü ve güçlendirilmesi yönünde olmuştur.
2007’de yine İç Moğolistan bölgesinde bir konferans verdim ve aynı şeyleri telkin ve tavsiye ettim. Konferansımın sonunda 40 yaşlarındaki bir Moğol öğretmen söz istedi ve şunları söyledi:” Ma Muallim, ben sizin bu fikirlerinizin hiç birine katılmıyorum ve kabul de etmiyorum.Ben Moğol Milletine mensubum.Ben eskiden beri Hükümetin bize zorla dayatmak istediği “ Büyük Cunghua Milliyeti=Büyük Han Milliyeti”nı kabul etmedim ve hiçbir zaman de kabul etmeyeceğim.” dedi ve toplantıyı terk etti.
Daha sonra azınlıkların yaşadığı Xinjiang(Uygur) Gensu,Çinghay (Hui) Yünnen(Miyav)bölgelerinde de incelemelerde bulundum ve bu konferanslarımı tekrar ettim. Bu bölgelerdeki azınlık millet gençlerinin ve devlet memuru olan azınlık millet mensuplarının büyük bir çoğunluğunun “Cunghua Milliyeti” kavramını kabul etmediklerini müşahede ettim. Bir azınlık millet mensubu aydın, bana aynen şunları söyledi. “ Bizim Cunghua Çoklu Milleti ve Azınlık Milleti terimini birlikte kullanmamız lazım. Tek başına Cunghua Milleti diye bir millet mevcut değildir.”dedi.
Günümüzde Çin’de yaşayan azınlık milletlerin “Milletler Teorisi” incelendiğinde, temel iki farklı görüş mevcuttur. Bana göre Cunghua Milliyeti kavramını güçlendirmenin yanında azınlık milletlerin din,dil,kültür-Medeniyet,hak hukuk,Kalkınma hukuku,Dini özgürlük vebenzeri özelliklerini düşünmek ve bu özelliklerini tanımak ve saygı göstermek gerekmektedir.Bana göre azınlıkların hak ve hukuk tam olarak tanınırsa ve teslim edilirse,”Büyük Cunghua Milleti”terisinin gerçekleşme ihtimalı daha güçlü hale gelecektir. ABD’de yerli Kızılderililer ve Afrika Kökenliler geçmişte köle olarak yıllarca acı çekmişler ve ayırımcılığa ve dışlanmaya tabi tutulmuşlardı. Daha sonra bu insanlar haklarını talep ettiler. Onlar ABD’den bağımsızlık,ayrıcalık ve Vb.haklar talep etmediler.Onlar sadece eşit vatandaşlık hak ve hukuklarının verilmesini talep ettiler. Buna göre; azınlıkların normal, makul ve yerinde olan talep ve istekleri verildiği takdirde vatandaşlık hakları temin edilmiş olur. Ben, Çin’deki Azınlık milletlerin ayrıcalıklı siyasi haklara muhtaç olmadıklarını düşünüyorum.
“ ÇİNLİLEŞTİRME” UYGULAMASINA SÜREKLİ KARŞI OLMAK
Çin milleti bir gövdedir ve bu gövde bir çok dallardan meydana gelmektedir. Bu söylemin zayıflaması, gövdeyi teşkil eden dalların kurumasını ve yok olmasının sebebi olarak gösterilemez. Araştırma ve incelemelerime göre; son iki yıl içinde bu kadar çok olayın ve problemin ortaya çıkmasının önemli sebepleri vardır.2000-2010 yılları arasındaki nüfus sayımı ve hareketlerini temel alan istatistikler incelendiğinde,16 yaştan yukarı yaştaki devlet görevlileri arasında Uygur memurların oranı % 0,84 ‘ten % 0,47’ye gerilemiştir. Toplam Uygur nüfus ise, son 10 yıl içinde % 32 azalmıştır. Kırsal’da yaşayan Uygurların sayısının yıldan yıla artmasının yanında, teknik eleman, devlet memuru, ve genel üretim iş kollarında çalışanların sayısı suratla gerilemektedir.
Diğer yandan ülkede yaşayan çeşitli milletlerin her birinin milli özelliklerine ve onların etnik ve toplumsal gelişmelerinin sürekliliği sağlanmalı ve bu milli özelliklerine saygı gösterilmelidir. Eskiden ekonomik sorunların çözümü ve iyileştirilmesi ile Doğu Türkistan(Xinjiang) meselesinin çözülebileceği tezi ileri sürülüyordu. Bu tür görüş ve fikirlerin ne kadar hatalı olduğu pratikte görülmektedir. Tarihten günümüze kadar Din ve Millet meselesi hiçbir zaman Para ve Tüfek’le halledilememiştir.
Ben, şahıs olarak ve sürekli şekilde “Çinlileştirme” uygulamasına kesinlikle karşıyım. Bana göre bu uygulama,ülkemizde yaşayan azınlık Milletlerin tarih,dil,din ve diline sıcak bakmaz ve saygı göstermez ve hatta ilgi bile duymaz. Ayrıca, bu düşünce, herkesin benimle aynı olması yanı ÇİNLİ olması lazımdır, azınlık Milletlerin bana (Çinlilere) benzemeyen yönleri bir escort ankara eksikliktir. Bu noksanlık de suratla giderilmelidir, olarak bakmaktadır. Biz Çinliler Cunghua Milletlerinin temel felsefesinin Kungzi(Konfüçyüs) olduğunu kabul ediyoruz. Azınlık olarak tabir ettiğimiz Milletlerin değerlerini hiç düşünmüyoruz ve onları hiç de hesaba katmıyoruz.
Bana göre sözde “ Milli Meseleleri Politize etmek yanı Siyasallaştırmak” uygulaması etnik toplumlarda ekonomik gelişme evresinde ortaya çıkan çeşitli problemleri siyasi olarak görme kötü alışkanlığı sonucu ortaya çıkmıştır. Örneğin bir devlet kurumunda çalışan bir azınlık mensubunun normal hak ve hukukunu ele alacak olursak; vatandaşlık hakları üzerinde fikir yürütme ve güvenlik meselesini siyasi meseleye dönüştürmek ve bir kısım azınlık mensuplarının kendilerinin milli özellikleri ve yaptırımlarını temel alarak aslında normal olan ve kendilerinin yaptığı toplumsal temelli iş ve işlemleri siyasi vazife olarak görevlendirmek vs. gibi.
Uygur bölgesinin özellikle güney vilayetlerindeki halkın özellikleri ve milli vatandaşlık işlemlerinin ne şekilde olacağı ve benzeri özel meseleleri hiç düşünülmemiş ve şimdiye kadar de hiç te gündeme de getirilmemiştir.Buna karşılık “Batı bölgesinin Sonuna Kadar Açılması” fikri tartışılmadan uygulamaya konmuştur bile. Buna rağmen ,bölgede günden güne ağırlaşan milli meseleler, toplumsal sorunlar,yerli Müslüman Uygurların toplumsal,ekonomik çıkarları vb.gibi sorunları Hükümetçe göz ardı edilmekte ve görmemezlikten gelinmektedir. Bu durum ise, Uygurların hayat şartlarının günden güne kötüleşmesine yol açmaktadır.
MİLLİ MESELERİ HALLETMEDE YAPILMASI GEREKENLER
Bana göre,Milli Meselelerin çözümü için yapılacak şu iki işlem bulunmaktadır :
1. “ Temel Milletler Teorisi ” sürekli olarak gündemde tutulmalıdır. Böylece Çin’in gündemini devamlı meşgul eden Milli Meseleleri kabul edilmeli ve bilimsel olarak tartışılarak halledilmelidir. Gerçeklerin Pratikte Aranması teorisine göre sorunlar ”İdeoloji”nin tahakkümünden kurtarılmalıdır.
2. Uygurlar ve diğer azınlıkların çok önemsediği ve değer verdiği hususlara özen ve saygı gösterilmelidir. Devletin temel çıkarları ile muhtemel karşılıklı çatışma yönlerine dikkat edilmeli ve çatışma çıkmaması için azami gayret gösterilmelidir. Dengelerin kurulması ve korunmasına çok dikkat edilmelidir. Örneğin problemler, yüzeysellikten derinliğe ve kolaydan zora doğu çözümlenmelidir.

Bu çözüm şekli ikiye ayrılmalıdır ;
a- Bölgede yaşayan Uygur halkının istihdam(İşsizlik) sorunu bir an çözüme kavuşturulmalıdır. Bölge’ ye yardımlar arttırılmalıdır.
b- Bu konuda alınacak tasarıların hayata geçirilmesinin/gerçekleştirilmesinin yerli etnik Uygur halkının hayat şartlarının düzeltilmesi ve refah seviyelerinin yükseltilmesine ne gibi etkiler yaptığı ve nasıl rol oynadığı araştırılmalı ve sonuçları açıklanmalıdır.
Yukarıda belirtilen bu tedbirlerin milletler probleminin çözüm sürecine ilk etapta büyük oranda olumlu etki ve katkısının olacağını düşünüyorum.
GÖZLEMLERİM SONUCU TESBİT ETTİĞİM ÇÖZÜMÜNÜN İVEDİLİKLE YAPILMASINİ GEREKLİ GÖRDÜĞÜM BAZI ÖNEMLİ HUSUSLAR
1. Doğu Türkistan(Batı Bölgesi)’nin çevre ve ekolojik şartlarının korunması
2. “Gerçeklerin Pratikte Aranması” temelinde Çift Dilli eğitim öğretim sisteminin reforme edilmesi
3. Yüksek öğrenim sınavlarında Uygur öğrencilere verilen ek puan yerine, kendi dillerindeki bir dersin ana dili esas alınarak sınav sorularına eklenmesi. Bu ekleme yapıldığı takdirde, gerçek manada eşitlik ilkesi sağlanmış olur.
4. Azınlık Milletlerin toplu halde yaşadığı tarihi toprakları üzerindeki kadim ve tarihi eserleri ,maddi ve manevi kültür varlıkları korunmalıdır.
5. Azınlık Milletlerin üniversite bitiren gençlerinin kendi bölgelerinde işe yerleştirilmeleri sağlanmalıdır.
6. Bölgeye kitlesel olarak transfer edilen Etnik Çinli göçmenlerin yerleştirilmesi ve yönetilmesi meslesi Anayasa, özerk bölge yasaları çevresinde yapılmalıdır.
7. Uygurlar başta diğer azınlık Milletlerin geleneksel kültür ve medeniyetinin korunması, geliştirilmesi ve gelecek nesillere en iyi şekilde aktarılması için gerekli tedbirler alınmalıdır.
8. Merkezi Çin ,Sahil bölgeleri ile Uygur bölgelerine yapılacak devlet yardımları sürekli ve planlı bir hale getirilmelidir.
9. Uygur bölgesi başta,batı bölgelerinde yaşayan bazı etnik azınlıkların fakirlikten kurtarılması için özel planlar ve tedbirler alınmalıdır.
10. Uygur bölgesinden elde edilen doğal zenginliklerin açılıp işletilmesi ve elde edilen gelirlerin bölüşümü noktasında yerli halkın çıkarları de düşünülmeli ve onlara belirli oranda pay verilmelidir.
ÖZETLERSEK : Azınlık milletlerin Çin toplumu ve devlet organları nezdindeki hakları eşitlenmelidir.”Bölünme”nin önlenebilmesi için bu bölgelerdeki şikayet konusu olumsuzluklar bir an önce, kademeli ve suratlı bir şekilde düzeltilmeli ve iyileştirilmelidir.

Teşekkür  : Çince metni temin eden ve  tercümesinde bana yardımcı olan Kardeşlerime teşekkür ederim.

Etiketler: »
Share
1278 Kez Görüntülendi.