logo

trugen jacn
26 Ekim 2015

İSLAM MEDENİYETİNİN KALBİ : DOĞU TÜRKİSTAN (2. VE SON BÖLÜM )

S.Y.-1

Sadık YALSUZUÇANLAR(Mütefekkir,Şair-Yazar ve Tv.Programı Yapımcısı)
dogu-turkistan-harita

İSLAM MEDENİYETİNİN KALBİ : DOĞU TÜRKİSTAN (2. VE SON BÖLÜM)

Uygur ülkesinin bir başka ölümsüz eserini, ‘hakikatlerin eşiği’ni, özgün adıyla Atabetü’l-Hakaik’ını Edip Ahmet Yükneki, 12. Yüzyılda, burada kaleme almıştı. Varlığa ilişkin en derin ve en anlamlı kitapları bize miras bırakmış olan Martin Heidegger’den yaklaşık sekiz yüz yıl önce, Doğu Türkistan’lı bir bilge, insanlığa ve tarihe daha derin bir eseri, burada miras bırakmıştı.

Türkiye’nin resmî yayın kuruluşu olan TRT’de 25 yıl boyunca yapımcı-yönetmen olarak çalıştım.
Dünyanın birçok ülkesinin ve halklarının maruz kaldığı insan hakları ihlallerine ve zulümlere ilişkin yayınlar yaptım. Emekli olduktan sonra, yaklaşık 7 yedi senedir, iki özel televizyon kanalında ve birçok radyoda sayısız program gerçekleştirdim.

4K.Gökbayrak

Filistin ve Bosna dramı başta olmak üzere, mazlum halkların yaşadığı zulümler arasında beni en çok etkileyen ve ilgilendireni Doğu Türkistan oldu.

Rusya ve Çin’in, zengin bir medeniyet mirasını taşıyan bu güzelim topraklarda yaptığı zulümler, sınırlı sayıda entelektüelin, yayıncının ve yazarın ilgisini çekebiliyor.

Çin’in ulusal veya evrensel hiçbir hukuk tanımaksızın uyguladığı zulüm politikalarının daha çok tartışılması, uluslararası medya kuruluşlarınca daha çok ele alınması gerekiyor.

Başta Uluslararası Af Örgütü olmak üzere bütün evrensel insan hak ve özgürlüğü kuruluşlarının Doğu Türkistan’lıların yaşadıklarına daha gerçekçi, daha yakın ve daha samimi bakmaları gerekiyor.

Uygur Türklerinin yaşadığı dram, gerçekte insanlığın dramıdır.

Orada öldürülen, hakları çiğnenen, yoksullaştırılan, haksız yere tutuklanan ve ölçüsüz cezalara çarptırılan her insan, bu ihtiyar yerküremizin geleceğine ilişkin umutlarımızın sönmesine yol açıyor.

4-200.jpg
Türkler, Türkiye’ye, Doğu Türkistan’dan geldiler. Kaşgarlı Mahmud, Yusuf Has Hacib veya Ahmed Yükneki, kültürel hafızamızın temelini oluşturuyor. Bu evrensel düşünürler, sadece Doğu Türkistan’ın veya Türkiye’nin değil, bütün insanlığın ortak mirasıdır. Bu mirasın oluştuğu o aziz topraklarda, Doğu Türkistan halkı bir esaret hayatı yaşıyor. Zulüm görüyor. Sesini duyuramıyor. Dostoyevsky ne diyordu : “Eğer dünyada tek bir çocuk öldürülüyorsa, o dünyada adaletten söz edilemez.”

Oysa Doğu Türkistan’da binlerce çocuk öldürüldü. İslam medeniyetinin kalbindeki değerler barbarca asimile ediliyor. İnsanlar haksızca tutuklanıyor. Gözaltına alınıyor. Ve kendilerinden bir daha haber alınamıyor. Bin yıldan daha eski olan tarihsel-kültürel yapılar barbarca yıkılıyor, yerle bir ediliyor. Türkçe’nin en güzel edebî metinlerine imza atmış olan bir halkın çocuklarının ana dilleri unutturuluyor, kullanmalarına izin verilmiyor.
Bu, bir insanlık suçudur.

Kültüre, dile, edebiyata, düşünceye, tarihe ve medeniyete yapılan bu barbar saldırıyı kınıyorum.

Bir yazar olarak, bunu yapan Çin adına ve insanlık adına utanıyorum.

Bölgenin adının Sovyet Orta Asya’sı olarak nitelenmesi ve Şincan denmesini kabul etmiyorum.

Orası Doğu Türkistan’dır. Dünyadaki bütün Türklerin ortak yurdudur.

66.jpg

Türkistan’ın büyük bilgesi Ahmed Yesevî’nin, Türkiye’deki izleyicilerinden, bilge-şair Yunus Emre, yüzyıllar öncesinden bize şöyle sesleniyor :

“Gelin tanış olalım
İşi kolay kılalım
Sevelim sevilelim
Dünya kimseye kalmaz”
Bununla da yetinmiyor, daha ileri giderek şöyle diyor :
“Hakk’ı gerçek sevenlere
Cümle âlem kardeş gelir…”

Doğu Türkistan ve başta Türkiye olmak üzere, bütün Türk-İslam dünyası, bu kuşatıcı ve kültürel-etnik-dini çoğulluğa imkan verici bir öğretiye sahiptir.

Fransız düşünür Jack Derrida’nın, farklılıkların çatışmaya dönüşmesini engellemek için geliştirdiği “politik konukseverlik” tezinden daha fonksiyonel bir tezin sahibi, Türklerdir.

16.jpg

Doğu Türkistan bilgelik yurdudur. Dilin, kültürün, dinin, evrensel insanlık ideasının vatanıdır.
Bu vatanı Çin, zorla gaspetmiş, taahhüt ettiği anayasal hakları bile Uygurlar’dan sakınmıştır. Oysa, Çin, kendi medeniyet mirasına yakışır biçimde davransa, hem kendisi hem Uygur Türkleri hem de bütün dünya bundan karlı çıkacak.

Doğu Türkistan, Türkiye Türklerinin toplumsal-siyasî tarihi açısından da son derece önemli bir geçmişe sahiptir. Bu topraklarda, Karahanlılar, Gazneliler, Harzemşahlar, Selçuklular ve Saidiler’in devlet tecrübeleri oldu. Mahmut Gaznevi, Abdülkerim Satuk Buğra, Timur, Selçuk Bey, Babürşah, Melikşah gibi evrensel hakanlar yetişti. İslam bilim ve düşünce tarihinin yıldız şahsiyetleri yaşadı. Bunların yanısıra, Doğu Türkistan zengin yeraltı kaynaklarına sahip. Jeo-Stratejik ve jeo-politik imkanları bakımından da, biz türkiye Türkleri açısından çok önemli.

En doğal hakları olmasına rağmen, Doğu Türkistanlılar, Çin’den bağımsızlık da istemiyor. Öncelikle, Çin’in vadettiği özerk statü imkanlarının uygulanmasını talep ediyor. Oysa Çin bunu yapmadığı gibi, insanlık suçu işlemeye devam ediyor.

9-016.jpg

İslam, Arapça bir kelimedir ve SLM kökünden gelir. İslam’ın kök anlamı, “barış”tır. Dünyada pek çok İslam şehrinin bir adı da, Daru’s-Selam’dır. Yani barış ve esenlik yurdu…Müslüman, inancı gereği, canı, malı, namusu veya vatanı bir saldırıya maruz kalırsa savunma amacıyla savaşabilir. Bu savaşın da kendine özgü, son derece ahlakî kuralları, çerçevesi vardır. Çin, değil insana, hayvana, bitkiye hatta taşa zarar veremeyecek kadar merhametli, saygılı, erdemli Uygurlar’ın yıllardır sinir uçlarıyla oynayarak, onları akıldışı ve denetimsiz bir alana itmeye çalışıyor.

Çin, aslında Doğu Türkistanlı Uygur Türklerine ve diğer mazlum halklara kötülük yapmıyor, kendine kötülük yapıyor, insanlığa kötülük yapıyor. Medeniyet mirasçısı bir devlet ve halk, dünyadan kötülüğün kaldırılması için çaba gösterir, yaygınlaşması için değil…

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türkiye halkı, Doğu Türkistan’ın mazlum ve mağdur halkının daima yanındadır. Doğu Türkistan’a yapılan her zulüm Türkiye halkına yapılmış gibidir. Biz, bunun acısını daima hissettik, hissediyoruz ve dikkatle takip ediyoruz. Türkiye’nin bilgelik birikimine çok katkı sunmuş olan büyük düşünür Ebu’l-Hasan Harakanî şöyle der : “Türkistan’dan Şam’a, kimin ayağına bir diken batsa, benim ciğerime saplanmıştır.”

58-001.jpg

 

Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve Türkiye halkı, Doğu Türkistan’ın mazlum ve mağdur halkının daima yanındadır. Doğu Türkistan’a yapılan her zulüm Türkiye halkına yapılmış gibidir. Biz, bunun acısını daima hissettik, hissediyoruz ve dikkatle takip ediyoruz. Türkiye’nin bilgelik birikimine çok katkı sunmuş olan büyük düşünür Ebu’l-Hasan Harakanî şöyle der : “Türkistan’dan Şam’a, kimin ayağına bir diken batsa, benim ciğerime saplanmıştır.”

Dikkatinizi çekerim : Kimin ayağına batsa, diyor. Yani sadece kendi ırkımdan ve dinimden olanın değil, herkesin…

Türkiye’ye, Horasan bölgesinden gelmiş olan bu büyük bilge, Hristiyanların yoğun biçimde yaşadığı Kars şehrine gelip orada bir bilim ve düşünce merkezi açtığında, öğrencilerine şöyle diyor : “Buraya her gelene yemeğini suyunu verin, dinini inancını sormayın.”

Gerek Doğu Türkistan’lı kardeşlerimiz gerekse başta Türkiye olmak üzere bütün dünya Müslümanları böylesi bir gönül zenginliğine sahiptir.

Çünkü bizim inancımıza göre, dünya ve içindekiler, bize, Allah’ın en aziz emanetidir.

Mümin kelimesinin kök anlamı, ‘emniyet, emin olmak, güvenmek, güvenilir olmaktır.

İslam müminleri, bütün insanlık için güvenilir birer liman gibidir.

18.jpg

Bu evrensel niteliklere sahip olan Doğu Türkistan halkı, bugün kirli bir enformasyon çarpıtmasıyla karşı karşıyadır. Onları terörist olarak nitelemek, en büyük haksızlıktır.

Bugün Doğu Türkistan’da, ibadet, din öğretimi, din ve vicdan özgürlüğü, ana dil kullanımı ve düşünce özgürlüğü ağır bir tehditle karşı karşıyadır. Din ve vicdan özgürlüğü, düşünme, inanma ve inançlarını yaşama, en temel evrensel insan hakkıdır. Doğu Türkistan’lılar bu haklardan yoksundur. En basit bir dinî kitaba, dergiye, öğretime izin verilmiyor. Camiler kapalı. Ana dil kullanımı ya yasak veya son derece kısıtlı. Uygurlar, kendi vatanlarında köle konumuna düşmüş durumda. Bu, Çin açından da, dünya açısından da utanç verici bir durumdur.

Bu durum bana, Konfüçyüs’ün şu sözünü hatırlatıyor : “Bir ülkede adaletin varlığı kişinin kendini özgürce ifade etmesinden anlaşılır. Bir ülkede adaletsizliğin varlığı ise kişilerin başına buyruk davranışından anlaşılır.”

r1-002.jpg

Adalet ve özgürlüğün olmadığı bir yerde insanlık çürümeye yüz tutar.

Doğu Türkistan halkının evrensel bilime katkı veren büyük mazlumu  Doç.Dr. İlham Tohti, bugün haksız yere ömür boyu hapis cezasıyla tutukevindedir.

Tohti’ye yapılan bu insanlık suçunu kınıyorum.

Bir an evvel bu haksız cezanın kaldırılmasını diliyorum.

Bir bilgelik, aşk ve tefekkür yurdu olan Doğu Türkistan’ın halkının özgürleşmesine -kendi evlatlarını da kurban vermiş olan- bütün varlığıyla hizmet eden bilge insan Rabia Kadir’in şahsında, bütün Uygur kardeşlerime, bu kutlu özgürlük yolunda ölene değin yanlarında olduğumu belirtmek istiyorum.

SON OLARAK DOĞU TÜRKİSTAN SİVİL TOPLUM KURULUŞLARINA SESLENİYORUM :

  • Türkiye-Çin ilişkisinde artık Doğu Türkistan meselesi önemli bir mesele olarak gündeme gelmeye başladı. Hükümetlerin bu konuda yanlış yapmasını önlemek veya Doğu Türkistan meselesini çözmeye yönelik siyaset oluşturmasını sağlamak için Türk kamuoyunu bilgilendirmemiz gerek. Bu konuda Doğu Türkistandan sivil toplum kuruluşlarına büyük görev düşüyor.
  • STK’lar Türkiye’de sürekli etkinlikler düzenlemek, basın toplantısı yapmak, gösteriler, imza kampanyaları düzenlemek süretiyle gündem yaratması gerekmektedir.
  • Bütün bu çalışmaları medya ile yakın temas ve işbirliği içerisinde bulunmalı  ve Türk medyası aracılığıyla elde edilen doğru bilgileri Türk kamuoyuna iletmemiz gerekmektedir.
  • Doğu Türkistan sivil toplum kuruluşları Türk STKlarla olan işbirliğini güçlendirmeli.
  • TBMM İnsan Hakları Komisyonuna Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlalleri ile ilgili rapor sunmalı, Mecliste gündeme gelmesi sağlanmalı.
  • Türkiye Merkezli İslam devletlerine, Orta Asya Türk Cumhuriyetlerine Doğu Türkistan meselesi anlatılmalı.
  • Doğu Türkistanla ilgili yayın yapılmalı  ( Bitti )

Kaynak :http://www.kanalahaber.com/yazar/sadik-yalsizucanlar/islam-medeniyetinin-kalbi-dogu-turkistan-27518/

Etiketler: » » » » » » » » »
Share
1209 Kez Görüntülendi.