logo

trugen jacn

İŞGALCİ ÇİN,İNTERNETTE BİLGİ PAYLAŞAN UYGUR GENCİ MİRAP’İ AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRDI

Sincan, Tekes İlçe Gözaltı Merkezinde güvenlik tatbikatı. Kaynak: Xinjiang Polis Dosyaları.
Tahir KÖKBAYRAK(bitterwinter.org- Roma)
Çinli işgalcıların Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar başta tüm Türk halklarına yönelik baskı, zulüm ve soykırım cinayetlerini sürdürmeye devam ediyor.Çinli işgalciler en son  VPN kullanarak twetter’e erişmek isteyen  23 yaşındaki Mirap Muhammed’ı “Yurt dışına İstihbari Bilgiler İletmek” suçlaması ile  tutukladı ve  casusluk yapmaktan ağır şekilde cezalandırdığı bildirildi.

Geçen hafta sosyal medyada yer alan bir paylaşımda , Uygur genci Mirap Muhammet’in Çin’de binlerce web sitesi ve internet  hizmetini engelleyen Büyük Güvenlik Duvarını sanal özel ağ  olan VPN’yı kullanarak “yasadışı bir şekilde yurtdışına istihbarat sızdırmak” suçlamasıyla yargılandığı ortaya çıktı . Kendisinin nasıl ve ne şekilde cezalandırıldığı konusunda her hangi bir bilgi olmamakla beraber Mirap’ın  öncekiler gibi  ağır cezalalra çarptırılacağı Nasıl cezalandırıldığı kolayca tahmin edilebilir.

Çin’de Büyük Güvenlik Duvarı’nı yıkmak ve İnternet aracılığıyla ” haberler/dedikodu yaymak” suçtur, ancak devlet sırlarını sızdırmanın  ise,cezası çok daha ciddi  ve ağır  cezaları bulunmaktadır.

Başkent Urumçi’nin Tengritag Bölge  Savılığınca  hazırlanan iddianamede  kendisine yöneltilen suçlamalar  ise şöyledir :

  1.  Sanık Mirap Muhammet  5 Ağustos 2018 tarihinde  kendisine ait cep telefonunda  yasak olan VPN kullanmış ve Twitter’da ‘Milafuxiaomi’ isimli bir hesap oluşturmuştur. Aslında bu bir hesap gerçekte mevcut değildir. O, bu yasa dışı ve sahte hesap üzerinden   Çin yönetiminin  Uygur bölgesinde “Yeniden eğitim/Toplama Kampları oluşturduğunu iddia etmiştir.
  2.  Başkent Urumçi’de Toplama Kamplarında en az 300.000 kişi olduğundan eminim.  Güney’deki tüm aileler   bireyler bir birlerinden koparılarak yok edilmiştir.  Gençler  ve orta yaşlılar kamplarda hapiste ve evlerde  sadece yaşlılar ve çocuklar kalmıştır. iddialarını paylaşmıştır.
  3. Mirap Muhammet paylaşımında  “Ben Sincan’da yaşayan  bir Uygur’um. Benim paylaşımlarımın tamamı gerçek ve doğrudur.  Sadece ülkemdeki Toplama kampları ile bu kampta tutulan tutukluların sayısı hakkındaki bilgiler doğru ve net değildir.” iddiasında bulunmuştur

23 yaşındaki Uygur gence Mirap muhammed’in bu paylaşımları  Çin yönetiminin 2017’den itibaren bölge genelinde inşa ettiği toplama kampları  ile haksız ve hukuksuz olarak bu kamplara kapatılan  milyonlarca Uygur hakkındaki bilgilerin  Çin ile Batı dünyası arasındaki enformasyon savaşının zirve yaptığı döneme denk gelmektedir. Çin yönetimi ise bu Kampların Toplama kampları değil, sadece “Mesleki eğitim okulları”  olduğunu iddia etmektedir.

 

İşgalci Çin Gerçekleri  Sürekli Gizliyor  

Çin,  batı ile arasında bu medya ve propaganda savaşında bu gerçeği gizlemek için hem ekonomik hem de diplomatik olarak tüm devlet gücünü kullanmaya devam ediyor. Mirap Muhammet kritik bir zamanda rejime meydan okuyordu,  Çinli yetkililer için ciddi bir savaş platformu olan internet ve son derece hassas bir konu olan soykırım hakkında çarpıcı bilgiler vermektedir.

Şu anda İsveç’te siyasi mülteci olarak yaşayan Urumçi Polis Departmanının Terörle Mücadele Ekibi eski başkan Yardımcısı Ömercan Cemal   bize şunları  söylemiştir :  ” Murap Muhammed hakkındaki İddianamenin yazılma şekli, kullanılan cümleler ve terimler ve davadaki genel durum göz önüne alındığında Uygur  Bölgesindeki   mevcut  gerçekler konusunda en ufak bir şüphe için  hiçbir sebep yok.  Ben görev yaptığım yıllarda  görev sürem boyunca şahsen gördüğüm ve tuttuğum binlerce  tutanak ve iddianamenin tipik bir örneğidir. Tek fark ise,bu iddiamanın ilk kez basına yansıtılmış olmasıdır.”

Özgür Asya Radyosu’nun (RFA) Norveç eski Temsilcisi  Hasancan Onuygur’un bu konudaki ifadesi şöyledir : ” Çin belgelerinde Büyük Güvenlik Duvarını(Sansür duvarını delmek,atlamak) fiili “913 No.lu Olaylar”  olarak tanımlanıyor. Bu tür davalardan  yargılanan sanıklara verilen cezalar  ise, 7 – 15 yıl  arasında hapis cezasıdır. Mirap Muhammet’in  bu eylemi bilinçli olarak yapmıştır ve  açıkçası, cezası  daha da ağır olabilir.”

Washington merkezli  Komünizm Kurbanlarını Anma Vakfı  tarafından tercüme edilen  913 olayları tanımlı belgeler, ÇKP’in sızdırılan Polis gizli belgelerinin  bir başka koleksiyonu olan   Xinjiang Polis Belgeleri dosyaları arasında da yer almaktadır.   Bu durumlara  ait sızan/sızdırılan  bilgiler Çin yönetimince “dedikodu” veya “yalan” olarak kayda geçirilir. Mirap’ın iddianamesinde, aktardığı bilgilere  ise “istihbarat/Casusluk  Bilgileri ” adı verilmektedir. Nitekim Çin, bu iddianamede Mirap Muhammet’in ifşa ettiği bilgilerin doğruluğunu inkar etmemiştir. Bilginin niteliği nedeniyle cezalandıracaktır. Çin kendisini  batı ile bir propaganda savaşına girmiş olarak görüyor ve Mirap’a verilecek ceza ondan  intikam almak  amacı ile daha da ağır ve  sert olabilir.

İddianameye göre  23 yaşındami Mirap Muhammed 1 Nisan 2019’da tutuklandı ve davası 25 Nisan 2019’da savcıya havale edildi. Savcı, Muhammet’in eylemlerinin “suç” oluşturduğuna karar verdi. Tabi bu karardan sonda onun ailesi oturduğu 18 katlı binada  artık rahat  uyuyamıyordur.

    Sincan, Konasheher İlçesi, polis güvenlik tatbikatı. Kaynak: Xinjiang Polis Dosyaları.

Urumçi  Üniversitesi öğrencisi Mehmut Mehmet Emin RFA tarafından  kanıtlanan bilgilere göre  Mehmet Emin aynı şekilde  VPN kullanarak ” Bu yasadışı bilgilere erişmiş ve sadece bu bilgileri okumuştur. Sadece dış kaynaklı  bu bilgileri  okuduğu için  kendisi “Yasadışı bilgilere erişmek ve sadece okumaktan( asla Yazmak yok işin içinde)   dolayı 13 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır. Dikkat çekici olan Mehmet Emin’e bu ceza  bilgi sızdırmaktan değil,  sadece yasak bilgileri okumaktan dolayı verilmiştir.

Yarkentli bir Uygur genci olan 22 yaşındaki Ebubekir Rahim(Mehmet) de 2014’te Yarkent/İlişku katliamı ile ilgili bilgileri yine aynı şekilde  VPN kullanarak yurt dışına iletmişti. Daha sonra tutuklanan Ebubekir Rahim   9 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı ve halen cezasını Urumçi yakınlarındaki Sanji hapishanesinde çekmektedir.  Çin işgal yönetimi Ebubekir Rahim’i CCTV.devlet kanalına  çıkartarak  işlediği bu suçu itiraf ettirmiş  ve pişman olduğu zorla söylettirilmiştir.Bu nedameti için suçu bir az hafifletilmiş  ve dokuz yıl hapis cezası verilmiştir.

Bölgenin profesyonel bir gözlemcisi olarak Mirap Muhammed’in yaptıklarının bedelini  önceden tam olarak hesapladığına inanıyorum.  O,bunun cezasını  ve  Urumçi’de tutuklanan uygurların sayısının 300 bin civarında olduğunu zaten biliyordu. Yani  yaptığı  yasak  işin  bedelini  ödeyeceğine bu bedele bedele değeceğine de  inanıyordu. Bu nedenle Uygur Soykırımı’nın en önemli araçlarından biri olan kamplarla ilgili gerçekleri dünyaya anlattığı için kendisini en az 15 yıl hapis veya  muhtemelen ölüm cezasına  zaten kendini hazırlamıştı.

Mirap bu ” Dijital Suçu”  kendisi  hayattan bıktığı için değil, Çin’in “adaletinden” ümidini kestiği ve uluslararası adalete inandığı için  işlemeye/yapmaya karar verdi. Uygur toplumunda insan onuru ve adalete inanmanın bedelini ağır ödeyen sadece Mirap Muhammet değildi ve binlerce genç Uygurlar da vardı.

Eylül 2020’de memleketi Aksu’dan Çin’in Jiangsu Eyaletine kaçan genç entelektüel Miradil Hasan , YouTube üzerinden  İngilizce, Çince ve Uygurca  dillerinde bir dizi  canlı video mesaji yayınladı. Videolarında yetkililerin ailesine ve yurttaşlarına yönelik zorbalıklarını sert bir şekilde eleştirdi ve uluslararası toplumu soykırımın durdurulması için  yardım etmeye çağırdı. İlk videonun yayınlanmasından bir hafta sonra, Nanjing polisi tarafından tutuklandı ve kendisi “Sincan Polisine” teslim edildi. O tarihten beri kendisi kayıp durumda ve akibeti bilinmiyor.

Miradil Hasan'ın YouTube'da paylaştığı bir videodan.
 

2020 yılında Toplama kampından  kaçan 32 yaşındaki diğer bir Uygur genci Fazil Utuk, Çin’in Uygurlara yönelik baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarını  uluslararası topluma anlatmak için   sınırı kaçak olarak geçmeye çalıştı.  Doğu Türkistan’ın Kazakistan sınırındaki    Korgas ilçesinde  saklandığı bir mezarlıkta  Çin işgal Polislerinde vurularak şehit edildi.

2021 yılında Uygur bölgesindeki 380 kamptan birinde tutuklu olan  Mahmut Muhittin mücizevi bir şekilde demir kafesten kurtulmuştu.Ancak.kendisini gizlemek ve saklanmak  için müsait ortam bulamayınca İşgalciların eline esin düşerek işkenceler altında ölmek yerine kendisini asarak hayatına son vermişti.  Mahmut Muhiddin,aldığı risk ve karşılaştığı kaderle, ölümünün gelişini hızlandırma pahasına dünyanın dikkatini çekmeye çalıştı.

Uğruna çok şey ödenen bu umut ve inançlara uluslararası toplumun tepkisi ne oldu? Bu kahramanların fedakarlığıyla ne kazanıldı?

Bu tamamen başka bir konu olsa da, Mirap yaşıyorsa bedeninin acı çekebileceği açıktır. Yorgun olabilir. Beyni yıpranmış olabilir. Ancak vicdanı rahat olacaktır çünkü kendisi 21. yüzyılın ve insanlık tarihinin en büyük suçlarından biri olan Uygur Soykırımı’nın faillerinden, ortaklarından, menfaatçilerinden veya seyircilerinden biri değildir . Aksine buna karşı mücadele ediyor ve bunu dünyaya duyuruyor.

Benim gözümde bunlar dev şahsiyetler, gelecekte Doğu Türkistan’da heykelleri dikilecek olan binlerce kahraman ve düşünce mahkumu. Bu kahramanlık, doğruluk ve fedakarlık örnekleri, gelecekte sadece Uygurlar için değil, tüm insanlık için bir güç, ilham kaynağı ve bir ders olabilir. Bugün Uygurlar tarihinin en karanlık dönemini yaşıyor ama dünyaya örnek olacak binlerce kahraman üretiyorlar.

KAYNAK : https://bitterwinter.org/a-leaked-indictment-heavy-punishments-for-uyghurs-who-tell-the-truth-on-the-web/

Share
8135 Kez Görüntülendi.