UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Uygur  Türklerinin çoğunluk olarak yaşadıkları  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan bölgesinde kamuoyuna yansıdığı kadarıyla  olumlu  yönde her hangi  bir değişiklik bulunmamaktadır.

Çin’in Uygurlara yönelik baskı ve zulüm  uygulamaları ile  insan haklarını çiğneme politikası ABD. başta 9 batılı ülke tarafından “İnsanlığa karşı işlenmiş bir Soykırım Suçu ” olarak kabul  edildi ancak, buna rağmen  Çin yönetimi bu politikasının şiddetini her gün biraz daha arttırarak sürdürüyor.

Çin’in eğitim kampları olarak nitelediği ama Uygurların zorla tutulduğu Çin tipi toplama kampları/ merkezlerinde  tutuklulara işkence iddialarından, cinsel saldırılara, beyin yıkamaya kadar insan hakları ihlalleriyle ilgili dile getirilenler de son bulmuş değil.

Uygur İnsan Hakları Projesi Direktörü ve Dünya Uygur Kongresi Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Kanat da 6 yıldır  Doğu Türkistan’da  soykırım yapıldığını belirtti.

Washington’da CSIS adlı düşünce kuruluşunun  düzenlediği panelde konuşan Kanat, 2017’den bu yana Uyguların bu toplama  kamplarına hapsedilmeye başlandığı da söyledi.

Kanat Londra’daki özel Uygur mahkemesinin bulgularını hatırlattı ve “Uygur özel mahkemesinin  verdiği  nihai hükme göre (sonuç bölümüne göre) Çin hükümeti bölgede yaşayan Müslüman Türk azınlıklara karşı insanlık ve soykırım suçu işlemeye devam ediyor.

2021’de Londra’da toplanan Bağımsız  Uygur Mahkemesi, 500 görgü tanığının açıklamalarını gözden geçirerek tek tek inceledi ve  b.ir süre kamplarda tutulup buradan kurtulabilen ve Çin’i terk etmeyi başaran 30 kişi ve 40 uzmanla görüştü. 100 bin sayfa belge gözden geçirildi. Yapılan zulmün durduğuna dair bir işaret bile bulunamadı. Cinsel ve fiziksel işkence, çocukların anne-babalarından ayrılıp devletin yetimhanelerine yerleştirilmeleri, imamlar için uzun hapis cezaları devam ediyor. Biz de devletin sıkı gizlilik politikasına rağmen binlerce vaka tespit ettik. Mahkeme sonuç bölümünde zorla kısırlaştırma, zorla kürtajla zorla doğum kontrolü olduğuna da yer verdi” dedi.

Amerika’nın geçen yıl Uygurlara yönelik yapılanları soykırım olarak tanıdığını da hatırlara Kanat, dünya genelinde 10 parlamentonun yaşananları soykırım olarak nitelediğini, bu konuda atılan adımlara rağmen Doğu Türkistan’da  Çin’in baskı ve  zulmünde hiç  bir şeyin değişmediğini vurguladı.

Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik “İnsanlık ve soykırım Suçu Olduğu”7nu kabul ederek ilan eden Söz konusu 10  ülke ve parlamentolar  arasında  Türk hükümeti ve TBMM. bulunmuyor.

İslam dininin uygulamalarına yönelik baskıların da değişmediğini belirten Kanat, uluslararası toplumun duyarsızlığından da yakındı ve “Uluslararası toplumun tepkisi aşırı yavaş ve etkisiz. Uluslararası bir iş birliğinden yoksun. Dünya sınıfta kaldı. Acil harekete geçilmesi gerektiği görmezden gelinmemeli” ifadelerini kullandı.

Doğu Türkistanlılar’ın artan oranda Çinli’lerle evlenmeye zorlandığını da kaydeden Ömer Kanat, insanların zorla Doğu Türkistan’dan çıkartılarak Çin’de fabrikalarda zorla çalıştırıldığını belirtti. Kanat’a göre bu devletin sponsor olduğu bütün bir toplumu köleleştirme politikası.

Kanat’la birlikte panelde konuşan İç Güvenlik Bakanlığı’nda strateji, politika ve planlamadan sorumlu müsteşar Robert Silvers da başta Şincan olmak üzere zorla çalıştırılmaya karşı Washington’un attığı adımlardan bahsetti.

Kongre’nin geçen yıl bu konuda çıkardığı Forced Labor Prevention Act- Zorla Çalıştırmayı Engelleme Yasası’nı hatırlatan Silvers, önemli yol kat ettiklerini ama bu konuda hem küresel şirketlerin hem de uluslararası toplumun desteğinin önemli olduğunun mesajını verdi.

“Zorla çalıştırılarak elde edilen ürünlerin herhangi bir ülkeye ithal edilmesini istemiyoruz” diyen Silvers, “Bu sadece Amerika konusu değil. Müttefiklerimiz ve ortaklarımızla yoğun bir şekilde koordine oluyoruz. Amerika olarak büyük bir piyasa gücümüz var ama bu tür yasaları sadece biz uygularsak bir dizi risk de beraberinde gelir. Uluslararası piyasalarda iki yollu çalışma riski olur. Bir nakliye taşıdığı zorla çalıştırma ürünü nedeniyle Amerika’ya gelemez ama bir başka piyasaya ya da şirkete ürününü satar ve bundan da kar etmeye devam eder. Eğer bu çabayı çok taraflı yapmazsak başarılı olmayacaktır” dedi.

Kaynak : https://www.ha-ber.com/uygurlara-yonelik-soykirim-6-yildir-devam-ediyor/313652/(VOA-Türkçe)