logo

trugen jacn

İLK TÜRKÇE SÖZLÜK DİVANÜ LUGAT-İT TÜRKÜ’ÜN YAZARI KAŞGARLI MAHMUT

Kaşgarlı Mahmud kimdir Divan-ı Lügatit Türkün yazarı

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Kaşgarlı Mahmud, tarihi bilgilere göre 1008 yılında  ilk Müslüman Türk devleti Karahaanlıların beşkeni Kaşgar’da  dünyaya gelmiş ve 96-97 yaşlarında iken   hayata gözlerini yummuştur. Karahanlı Devleti’nin  Hakan ailesinden   olan Kaşgarlı Mahmud,   Türkçenin ilk  sözlüğü Divan-ı Lügati’t Türk  adı eseriyle tarihin bir parçası olmuştur. Bilimsel ve edebi yönüyle ön plana çıkan Kaşgarlı Mahmut, Divan-ı Lügati’t Türk adlı eserini 1072 yılında yazmaya başlamış 1074 yılında tamamlamıştır.

Kaşgarlı Mahmud, Karahanlı soyundan asil bir ailenin oğludur. 11.yy’da yaşamış ve Türk dilleriyle ilgili çalışmalarıyla tanınmıştır. Kaşgar’ın 45 km güney batısındaki Opal kasabasında dünyaya gelmiştir. Bazı kaynaklara göre ise Isık Göl yakınındaki Bars Kul’da doğduğu da söylenmektedir.

Kendisinin  Sarayda Hamirler diye çağrıldığını, bunun Oğuzların Emir yerine”Hemir” demelerinden kaynaklandığı belirtilmektedir. Kendisinin verdiği bu bilgilerden, Türk tarihinin en  önemli devletlerinden birisi olan Karahanlı Devleti’nin hanedan sülalesine mensup olduğu anlaşılmaktadır.

Başka araştırmalara göre Batı Karahanlı hakanlarından Buğrahan Muhammet Yağan Tekin (Bogra Yagan Tégin)’in torunu ve Şehzade Hüseyin Emir Tekin’in oğludur. Yağan Tekin, 18 aylık kısa Hakanlık döneminden sonra tahtı kendi isteği ile Kaşgarlı Mahmud’un babası Hüseyin Emir Tekin (Hüseyin Çağrı Tégin)’e devretmek istemiştir.

KAŞGARLI MAHMUT, TÜRK KÜLTÜR TARİHİNE DAMGASINI VURAN ADAM – muammerelveren.com
KARAHANLI SOYUNDAN GELİYOR

Karahanlı soyundan asil bir ailenin ferdi olan Muhammed bin Hüseyin (Hüseyin Çağrı Tegin)’in oğludur. Annesinin ismi Bibi Rābiy’a al-Basrī’dir. Babası Barsgan şehrinde yaşamakta iken bilinmeyen bir sebeple Kaşgar şehrine gelip yerleşmişti. O dönemde Kaşgar, önemli bir bilim ve kültür merkezi idi.

Kaşgarlı  Mahmut’un babası bu devir teslim için büyük ziyafetler hazırlanmış davullar dövülmüştür. Bu ziyafet sırasında Yağan Tekin’in eşlerinden Hanısı, tahta kendi oğlu İbrahim’i geçirebilmek için diğer şehzadeleri zehirlemiştir.

Kaşgarlı Mahmud’un babası da zehirlenenler arasındadır. Bu saray darbesinden sonra İbrahim, 1057 yılında Batı Karahanlıların hakanı olmuştur. Kaşgarlı Mahmud ise bu tuzaktan kendisini kurtararak Batı Karahanlı Devleti’nin topraklarından kaçmıştır. Ancak İbrahim Han’ın adamları her yerde onu aradıklarından o kendisini gezgin veya bilgin gibi sıfatlarla takdim ederek sık sık yer değiştirmek zorunda kalmıştır.

İsmail KAHRAMAN - Doğu Türkistan'da Devr-i Alem: Kaşgar'da Rus, İngiliz ve Çin Mücadelesi

Kesin olarak Kaşgarlı Mahmud, dönemin bütün klasik ilimlerini tahsil etti. Arapça ve Farsça öğrendi. Kaşgar’daki ünlü Saciye ve Hamidiye Medreseleri’nde tahsil gördükten sonra kendisini Türk dili tetkikatına vakfetmiştir. Bu amaçla  Türkistan coğrafyasını boydan boya kat ederek Anadolu’ya oradan da Bağdat’a gitmiş. 15 yıl boyunca Türklerin yaşadığı bütün illeri, şehirleri, obaları, dağları ve çölleri dolaşarak gördükleri ve duyduklarını not almıştır.

Bu geziler inceleme amaçlı idi. Türklerin örf ve âdetlerini mahallinde araştırdı. Gezileri sırasında, anadili Türkçenin Hakaniye, Oğuz, Kıpçak, Argu, Çiğil, Kepenek şivelerini de öğrendi. İyi öğrenim görmüş, İslâmiyet’le ilgili bilimsel çalışmaları yakından izlemiştir. Arapça ve Farsçayı da çok iyi öğrenmiştir. Türklerin bulunduğu bölgeleri gezmiş , anadili olan Türkçenin bütün lehçelerini yerlerinde öğrenmiş, geleneklerini göreneklerini yakından izlemiştir

BAĞDAT’A YERLEŞTİ

Kaşgarlı Mahmut 1057’de Kaşgar’dan ayrılarak Bağdat’a yerleşti. Kitabında belirttiğine göre, ailesi Kaşgar’dan Irak’a göç etmişti. Melikşah’ın (1072-1092) eşi Terken Hatun’un maiyetinde pek çok Kaşgarlı, bu dönemde Irak’a gelmişti. Mahmut’un ailesinin de bunlarla birlikte gelmiş oldukları düşünülebilir. O sıralarda Irak İslâm Dünyası’nın en önemli kültür merkezlerinden biri idi. Bu nedenle bilimle uğraşanların buraya gelmek istemeleri doğaldı. Ayrıca Bağdat bu dönemde Türk nüfuzu altına girmiş ve halifeleri ayakta tutan da buradaki Türklerdi.

DİVAN-I LÜGATİ’T TÜRK ESERİNİ YAZDI

Divânu Lügati’t-Türk isimli, dünyaca bilinen eserin yazarıdır. Eserini 1072 yılında Bağdat’ta yazmaya başladı. 12 Şubat 1074 tarihinde tamamladı. Eserin tamamlanmasından sonraki iki yıl içerisinde dört defa baştan sona gözden geçirerek 1076‘da son şeklini verdi. 1077 Ocağında bitirilmiştir. Eserini Abbasi Halifesi Muktedî-Biemrillah’ın oğlu Ebü’l-Kasım Abdullah’a sunmuştur. Kitabın tek yazması olan nüsha bugün İstanbul’da Millet Kütüphanesi’nde muhafaza edilmektedir.

Kaşgarlı Mahmud’un, Kitabu Cevahirü’n Nahv Fi Lugati’t Türk adlı bir eser daha kaleme aldığı biliniyor. Türk dilinin ilk gramer kitabının nerede ve nasıl kaybolduğu belirlenememiştir. Bu eser, günümüze ulaşmamıştır.

Kaşgarlı Mahmud

BİNLERCE ÖĞRENCİ YETİŞTİRDİ

Kaşgarlı Mahmut, 1080 yılında Kaşgar’a döndü. O artık, ülkesinin önde gelen bir bilim insanı idi. Adına izafeten, Mahmudiye Medresesi denilen binada dersler vermeye başladı. Binlerce öğrenci yetiştirdi.

Mahmud, 1105 yılında, 97 yaşında iken fani hayata veda etti. Naaşı; ders verdiği Mahmudiye mezarlığında toprağa verildi. Burası, Kaşgar şehrine 45 kilometre uzaklıktaki Opal köyünde, etrafı kavak, çınar ve söğüt ağaçlarıyla çevrili bir tepedir (Enlem 39°18’51.19″ Kuzey, Boylam 75°30’35.82″ Doğu). Ölümünden sonra öğrencileri tarafından inşa edilen türbe, günümüze kadar dört defa yenilendi.

Kaşgar'dan insan manzaraları - Anadolu Ajansı

Türbede, Kaşgarlı Mahmud’un sandukasının bulunduğu bir oda, Kur’an okumak için bir salon ve müze bölümü bulunuyor. Müzede değerli âlimin kitap ve makaleleri, el yazması ve basma Kur’anlar ile bazı eşyaları var. Müzenin duvarında, Doğu Türkistanlı bir ressam tarafından büyük boyda yapılmış, Kaşgarlı Mahmud’u çalışırken gösteren temsilî bir resim yer alıyor. Müzede ayrıca Uygurların Budizm inancını yaşadıkları dönemlere ait eşyalar göze çarpıyor. Bu eşyaların, arkeolojik kazılarda elde edildiği belirtiliyor. Karahanlılar dönemine ait çeşitli madenî para ve süs eşyaları, müzede sergilenen malzemeler arasında dikkat çekiyor. Türbenin iç ve dış duvarları ile oda ve salonların tavanları, Uygur sanatının süsleme unsurlarıyla bezenmiş. Süslemeler, ahşap tavanda eşsiz bir ihtişam oluşturuyor.

Kaynak : https://www.hurriyet.com.tr/gundem/kasgarli-mahmud-kimdir-divan-i-lugatit-turkun-yazari-40969847?

Share
4135 Kez Görüntülendi.