logo

trugen jacn

GAZETECİ NAZGÜL KENCİTAY : DOĞU TÜRKİSTAN,TÜRK DÜNYASININ ÇİN’E KARŞI KALESİDİR

turkiyede-uyghur-mesilisi-1.jpg
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)
Türkler ve Türk ülkeleri ile ilgili yaptığı kaliteli ve güzel programları ile  takdir toplayan, Türk Dünyasının cesur ve Yiğit Gazeteci –  Tv.programcısı  Kazak Türkü Nazgül Kencitay  25 Aralık’ta  Türk Dünyası Parlamenterler Birliği(TDPB) ve SASAM işbirliği ile   Ankara’da düzenlenen  ” Türk Dünyasının Sorunlu Bölgeleri” konulu sempozyum gerçekleştirildi.Toplantıya  Milletvekilleri, Siyasi Partilerin Yetkilileri  ile  Türk Cumhuriyetleri’nin eski bakanları, milletvekilleri, Ankara’daki  Büyükelçiliğine mensup  diplomatları, Üniversite  öğretim üyeleri ile   sivil toplum kuruluşlarının  Başkan ve  yetkililerinin katıldı. Ankara’da Milli Kütüphane salonunda gerçekleştirilen toplantıda Çin’in   ” Orta Asya ülkelerine yönelik tehditleri  ve Uygur Sorunu ”  kapsamlı ve ayrıntılı bir şekilde   masaya yatırıldı.

Sempozyumda ilk konuşmayı yapan  Nazgül Kencitay  ”  Çin’in Türkistan bölgesine yönelik taşma ve yayılma emellerine karşı Orta Asya’daki  bağımsız Türk Cumhuriyetleri Doğu Türkistan Türklerinin Çin’e karşı verdiği özgürlük ve bağımsızlık mücadelesini Uygurları desteklemesi gerekir. ” açıklamasında bulundu. Özgür Asya radyosu internet sitesinde yer alan  haberde  Nazgül Kencitay Sempozyumdaki   konuşmasında şunları ifade ettiği bildirildi.

11 Eylül Terör  Saldırısı ve Doğu Türkistan  ve Türkistan Cumhuriyetleri 

1991’de eski Sovyetler Birliği’nin dağılması ve Orta Asya Türk Cumhuriyetleri  bağımsızlıklarını  kazanmıştır.  özellikle 2001’deki “11 Eylül  Terör  saldırılarından sonra  ABD birlikleri Afganistan’a girdi. 2001 yılından sonra ise, Komünist Çin, Orta Asya ve Türkistan coğrafyasına  yayılma stratejisini başlatmış ve  bu taşma ve yayılmacı politikasına hız vermiştir. O tarihten beri  Çin’in  Türkistan Cumhuriyetleri  üzerindeki etkisi her geçen gün artarak devam ediyor. Çin,  Rusya’nın  Sovyetler döneminde  Orta Asya’da kurduğu sisteme meydan okuyan bir güç  olarak etkisini her geçen gün daha da arttırarak sürdürmektedir. Çin, aynı zamanda  Rusya’da olmayan bir güce sahip ve  bu da onun günden güne güçlenen  ekonomik  gücüdür. Çin bölge Ülkelerine  borç verme diplomasisi kullanıyor. Ne yazık ki Orta Asya ülkelerinin en büyük zaafları ekonomik güçlerinin olmaması, yaşam standartlarının düşük olması ve kendilerini  Çin’e borçlu  hissetmeleridir. Ayrıca, yetişmiş  yeterli sayıda eğitimli kadroları da bulunmamaktadır.

Türkistan Ülkeleri Doğal Kaynakları Bakımından Çok Zengin

Aslında dünyanın en değerli yer altı kaynaklarının % 80’i bu  Türkistan Cumhuriyetlerinde bulunmaktadır.  Örneğin Kazakistan uranyum madenciliğinde dünya birincisi. Kazakistan dünyada petrol üretiminde 12. ve  Doğalgaz üretiminde ise 16. sırada yer almaktadır. Altın ve diğer yeraltı kaynakları da bol miktarda bulunur. Maalesef biz Kazaklar bu kaynakları kullanamıyoruz.  Çin Türkistan  ülkelerini borç diplomasisinin tuzağına düşüyor. Şu anda Çin, borç diplomasisini çok aktif bir şekilde kullanıyor.  Bu borç diplomasisini en iyi şekilde kullanıyor. Çin, Tacikistan’a kredi vermişti. Borçlarını ödeyemeyen Tacikistan, borçlarının karşılığı olarak  topraklarının % 3’ünü Çin’e bırakmak zorunda kaldı. Tacikistan kabul etmemiş olsa da  Çin, Tacikistan sınırına askeri üs kurdu. Paniğe kapılan ülkelerden biri de Çin’den aldığı kredilerde temerrüde düşen ülkeler arasında yer alan Kırgızistan. Çin şimdi de Kırgızistan’ın yer altı kaynaklarına göz dikmiş bulunuyor.

Çin'in Orta Asya ülkelerine getirdiği tehlike ve Uygur sorunu kapsamlı bir şekilde sunuluyor. 25 Aralık 2022, Türkiye.

Çin, Türkistan Ülkelerinde Hızla Yayılıyor   ve Sömürgeleştiriyor

Çin, Kazakistan’da petrol üreten ülkeler arasında ilk sırada yer alıyor. Uranyum madenciliği şirketlerinin çoğu Çinli şirketlerdir. Çin, Kazakistan’da çok sayıda Konfüçyüs  Enstitüsü   kurarak  kültürel olarak hızla  yayılıyor.   Türk Devletleri Teşkilatımızı(TDT) kurduğumuz için  biz Türkler mutlu olurken,  ve bununla gurur duyarak avunurken, tüm kaynaklarımızı Çin’e  tahsis ve teslim  ediyoruz.

Türkistan Ülkeleri  Kendi Güvenlikleri İçin Doğu Türkistan’a Yardım Etmelidir

Kazakistan’in nüfusu 19 milyon, Özbekistan 35 milyon ve Kırgızistan 6 milyondur ve toplamı 50 milyondur.  Türkistan Cumhuriyetlerinin  toplam nüfusları Çin ile  karşılaştırıldığında  hiçbir şey ifade etmiyor. Çinliler  Türkistan Bölgesine hızla taşıyor ve bölgeye yerleşiyorlar.”

Doğu Türkistan halkının Çin’e karşı verdiği  özgürlük mücadelesi aslında Çinlilerin Orta Asya’ya  taşma, yayılma ve akınını engelliyor. Çin yönetimi şu ana kadar, Doğu Türkistan’ı Çin’e asimile edemediği için   Türkistan Ülkelerine  daha  çok sayıda  Çinli  nüfus aktaramıyor.  Doğu Türkistan aslında Türkistan Cumhuriyetlerine yönelik Çin yayılmacılığı önünde bir settir  ve müstahkembir  korugandır sağlam bir Kaledir. Bu durum, Çin’in bu  amacına  ulaşamayacağı anlamına gelmez. Hepimizin bildiği gibi Doğu Türkistan,  Çin’in Batı Türkistan’a açılan kapısıdır. 2016 yılından beri Çin’in  toptan soykırım amacı ile Doğu Türkistan’da  açtığı yüzlerce  toplama  Kamplarına milyonlarca  Uygur, Kazak, Kırgiz ve diğer Türkleri  hapsettiğini biliyoruz ve bunun farkındayız.  Doğu Türkistan 1949’da Çin tarafından  işgal edilmiş kadim bir Türk ülkesidir. fethedildi. Orta Asya ülkeleri 1991 yılında bağımsızlıklarını kazandı,ancak Doğu Türkistan bağımsızlığına kavuşamadı.  Doğu  Türkistan  bölgesi , Çin’in dünyaya açılan kapısı  ve  Çin için çok önemli. Yani Çin çeşitli bahanelerle Doğu Türkistan halkını Çinlileştirmeye çalışıyor. Türkiye’de  ” Çinliler Barışçıl ve dost. Çin  asla Yayılmacı ve Sömürgeci Değildir.” yolunda  gerçeklere tamamen aykırı ve yanlış  bir görüş  marjinal da olsa mevcut. Halbuki  Çin, sonraki yüz yılda büyük ölçüde genişledi.  Doğu Türkistan, Tibet, ve Güney Moğolistan gibi bir çok ülkeyi işgal etmiştir. Şimdi ise Batı Türkistan’a göz dikmiş durumda.

Çin'in Orta Asya ülkelerine getirdiği tehlike ve Uygur sorunu kapsamlı bir şekilde sunuluyor. 25 Aralık 2022, Türkiye.

Doğu Türkistan’i Kaybetmenin Bedeli Çok Büyük Ve Çok Ağır Olur

Cesur Gazeteci  Nazgul Kenjitay konuşmasının  şu çarpıcı cümlelerle sonlandırdı : ” Doğu Türkistan’ı tamamen kaybetmenin bedeli Türkistan  Ülkeleri ve Türk dünyası için   çak büyük ve  ağır olacaktır.  Doğu Türkistan tamamen elimizden çıkarsa kaybedilirse,  biz Türkler köklerimizin bir  ve aynı olduğunu asla  ispatlayamayız. Çünkü Doğu Türkistan, Türk dünyasının  kalesidir ve biz Türklerin kadim ata yurdumuzdur.

Doğu Türkistan Sorunu Çözülmeden  Türk Dünyasının   Diğer  Meseleleri  Asla halledilemez

Son yıllarda Çin  kültürel ve dini asimilasyon amacı ile binlerce   Mescit ve yüzlerce yıllık tarihi Camiyi yıkarak yok etmiştir. Medreseleri,dini mekanları, Türbeleri ve hatta kadim mezarlıkları tahrip ederek ortadan kaldırmıştır. Çin Doğu Türkistan’da çok acımasız ve vahşi yol ve yöntemlerle bir insanlık su ve soykırım suçu işlemektedir. Doğu Türkistan sorunu çözülmeden Türk dünyasının diğer sorunları çözülemez. Çünkü bütün bunların hepsi  bir birleri ile yakından ilişkilidir. Doğu Türkistan konusu ne yazık ki Türkiye dışındaki Türk Cumhuriyetlerinde  gündeme getirilmekte ve söz konusu  bile edilmemektedir. Bazı ülkelerde Doğu Türkistan konusunu gündeme getirmesi  yasaklanmıştır.  Doğu Türkistan sorunu bazı Türk ülkelerinde yasaklanmıştır. Doğu Türkistan sorununun çözülmesi noktasında  Türkler ve Türk devletleri olarak hep  birlikte çalışmalıyız.” şeklinde konuştu.

Türkistan Cumhuriyetleri Halkı Doğu Türkistan Meselesinde Yeterli Bilgi Sahibi Değiller   

Nazgul Kanjitay Hanım  konuşmasının sonunda kendisine yöneltilen  “Bu yıl Eylül ayında Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi’nin 51. oturumunda Kazakistan ve Özbekistan, Uygurlarla ilgili teklifte Çin lehine oy kullandı,  bu konuda ne düşünüyorsunuz?” Sorusunu şöyle cevaplandırdı :

“Çin’in  Türk  Cumhuriyetlerdeki  baskı ve etkisini hesaba katmamız gerekiyor. Bu ülkeler Çin’e borçlu. Bu ülkelerde yönetim  ile halk arasında yakın ve yeterli bir iletişim ve  yakın bir münasebet yoktur. Bu ülkelerde yaşayan insanlar Doğu Türkistan’da olup bitenlerden tam olarak haberdar değiller. Doğu Türkistan’dan  bahsetseniz Çin’in ağzı ile  sizin “Teröristleri desteklediğinizi” iddia ederler. Bu ülke insanları Uygurlarla ve sizinle bile  fotoğraf çektirmekten  korktukları için çekiniyor.  Bu nedenle, Çin’in  Doğu Türkistan’daki insanlık dışı  uygulamalarını  daha  bu ülke insanlarına daha çok ve daha iyi anlatmamız gerekiyor. Bu ülkelerin Kardeş Halklarının destek ve katkılarını elde etmeye çalışmalıyız.  Çin’in “Bir Yuşak-Bir Yol” projesi her ne kadar  yönetimler tarafından onaylanıp destekleniyor olsa da  ama bölge halkının sürekle  tepkileri ile karşılaşmaktadır. Halk bu emperyal projeleri asla kabul etmiyor ve onaylamıyor.” şeklinde konuştu.

Share
4237 Kez Görüntülendi.