logo

trugen jacn

DUK BAŞKANI İSA : BM’İN UYGUR RAPORU,SORUNUN BİLİNMESİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİ

Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in   8 ay gecikme ile açıkladığı  Uygur İnsan Hakları Raporu dünya kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. 46 sayfadan oluşan rapor,  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türklere yönelik  baskı, zulüm  ve ağır  insan hakları ihlallerini  kanıtları ile birlikte ortaya koyuyor. Uygur Raporunda  soykırım ifadesi  net olarak   tanımlanmamış olsa  da Çin’in  İnsan hakları İhlalleri  için  ” İnsanlığa Karşı  suç ve insanlık cinayeti olabileceği ”   sözleri ile tanımlanıyor.  Almanya merkezli Dünya Uygur Kurultayı(DUK)Başkanı  Dolkun İsa  BM’nin 46 sayfalık  Uygur Raporunu Kırım Haber Ajansı(QHA)’dan Ömer Kaya’ya ” Rapor, dünyanın Doğu Türkistan Sorunu hakkında bilgilenmesi ve Ülkelerin Doğu Türkistan Davasına  sahip çıkmaları noktasında büyük öneme sahiptir. “sözleri ile  değerlendirdi. 

 UYGUR HABER VE ARAŞTIMA MERKEZİ(UYHAM

Çin’in Doğu Türkistan’daki Uygur Soykırımını inkar etmek ve dünyadan gizlemek için bütün diplomatik ve maddi gücünü seferber ettiği, hatta Birleşmiş Milletler Teşkilatını  kayıtsız  kaldığı bir dönemde BM’nin Uygur İnsan Hakları raporunu yayımlaması Çin’in Uygurlar  soykırımı konusundaki  yalancılığını ortaya çıkardı. Doğu Türkistan’da yaşanmakta olan soykırımın, Çin’in ve bazı devletlerin dediği gibi batılı devletlerin oyunu olmadığının ispatı niteliğindedir. Gerçi bu raporda soykırım ifadesi kullanılmamış olsa da, bizim istediğimiz gibi çıkmamış ve mevcut durum tam anlatılmamış olsa da Çin’in uygulamakta olduğu politikalarının insanlığa karşı bir suç olarak ele alınıp Çin rejimine karşı soykırımı durdurması için diğer devletleri harekete geçirme açısından önemliydi.

Bu rapor bizim Doğu Türkistan davamıza ve milli azatlık mücadelemizin başka devletler tarafından desteklemesi ve tanıması açısından çok büyük öneme sahip. Örneğin bu raporun yayımlanması ile birlikte Uygur Soykırımı konusunda çekimser kalan devletlerin harekete geçerek Çin’e karşı açıklamalar yapmasını sağlamaktadır. Bu raporun sadece batılı devletlere değil bütün devletlere de etkisi olacaktır. Hatta Çin ile aynı meydanda duran İslam devletlerinde de raporun yayımlanmasıyla birlikte değişimlerin olduğunu görüyoruz. Bu devletlerdeki yayın organlarında ve halk arasında da bu raporun yayıldığına şahit oluyoruz. Batı devletlerinde ise bu raporla birlikte Çin’e karşı daha keskin kararların alınmasına yol açacaktır.

Türk devletleri ve Müslüman devletlerinde şimdilik Çin’e karşı keskin ve hızlı bir şekilde harekete geçmelerini sağlayamasa da, bu devletlerin Çin’i açıktan desteklemesine ve onların tarafından durmamasına  etki edecektir.  Bu raporlardan faydalanmak bizim gayretimize bağlı. Çünkü biz bu raporlarla Çin’e karşı sessiz kalan Türk ve Müslüman devletlerini Doğu Türkistan meselesinin batılı devletlerin bir oyunu olmadığına referans ve güçlü bir delil olarak kullanabiliriz. Bu rapor ve delillerden faydalanarak BM ve diğer devletleri Doğu Türkistan sorunu hakkında olağanüstü toplantısı çağırmaları için dikte etmemiz lazım. Bunun için Dünya Uygur Kurultayı olarak çalışıyoruz. Diasporada Çin tarafından tehdit edilen Uygur Türklerinin korunması için BM göçmenler komiserliğine dünyanın çeşitleri devletlerinde yaşayan Uygur Türklerinin korunması gerektiği konusunda hareket etmemiz lazım. Zorla çalıştırılan Uygur Türkleri için ünlü şirketlere bu raporları kullanarak hatırlatmada bulunmamız, onlara Çin ile olan ticaretlerinde bu meseleyi dikkate almaları için ikna etmemiz lazım.

Kaynak  https://qha.com.tr/haberler/guncel/bm-nin-dogu-turkistan-raporu-yeni-bir-umut-olabilir-mi/437736/

Share
1318 Kez Görüntülendi.