logo

trugen jacn

ABD. UYGUR SOYKIRIMINI DURDURMAK İÇİN SÖZLE DEĞİL,İCRAATLA KENDİNİ GÖSTERMELİ!

Uygur Türkü Nuri Türkel, TIME dergisinin hazırladığı en etkili 100 kişi arasında! - QHA - Kırım Haber Ajansı

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

ABD. Kongresine bağlı Uluslararası Dini Özgürlükler Komitesi Başkanı Doğu Türkistanlı Uygur Türkü Dr. Nuri Türkel   ABD. Yönetime ” ABD. Çin’in Uygur soykırımının durdurulması konusunda sözle değil icraatla kendini göstermeli!”çağrısında bulundu.

Dr. Nuri Türkel ABD yönetimine yönelik bu çağrısını   Haftalık Haberler(Weekly Newvs)  adı bir gazeteye yazdığı 11 Nisan tarihli yazısında dile getirdi.
Amerikan Uluslararası Din Özgürlüğü Komisyonu Başkanı Nuri Türkel yazısına öncelikle kendi durumunu anlatarak  şöyle başlıyor : ” Son  20 yılda  benim başıma gelen bir sürü  psikolojik  baskılardan söz etmek istiyorum. Nuri Türkel olarak ben, Çin’in müslümanlara yönelik dini yasaklama ve engellemelerini ortadan kaldırılması ve Müslümanların temel dini hakları için çalışan bir kurumun; Dini Özgürlükler Komitesi’nin  Başkanı’yım.  Benim görevim Çin’in dini özgürlüklere yönelik baskı  uygulamalarını sonlandırması için Çin hükümeti nezdinde  ABD yönetimini temsil ve sorumlu  komiser olarak çalışmaktır. Bu yüzden sürekli  şahsıma  karşı Çin’in  yaptırımları ile  karşı karşıya kalmaktayım. Ülkemde yaşayan Ana-Babamın  beni, diğer çocuklarını ve  torunlarını görmelerini ve onları sevgisi göstermesini Pasaportlarına el koyarak engellendi. Nisan 2022’de babam vefat etti ve ben Babamın cenazesine katılabilmem için Çin bana giriş vizesi vermedi. 20 yıldır görmediğim sevgili Anneciğimin yanıma gelerek bizleri ziyaret  etmesini onun pasaportuna el koyarak yurt dışına çıkmasını  engelledi.
Sevgili  Annem bunun  Çin yönetimine şu sözlerle isyan etti :  “Bunca yıldır  çocuklarımdan ayrıyım ve onları ziyaret edemiyorum ve torunlarımı sevme hakkımdan mahrum edildim. Ben Çin’e karşı  ne tür suçlar ve günahlar  işledim ki, bu zulme maruz kalıyorum ?  Bu  cihana evlat  dünyaya getirmek ve   onların  annesi olmak benim günahım mı?  Bana verdiğiniz  20 yıllık ceza  yeterli değil mi ? şeklinde isyan etti. Ama Annemin  bu feryadı  hala cevap bulamadı.” dedi.

Dr. Türkel yazısında   Sürgünde yaşayan  Uygurların  büyük çoğunluğu  da  kendisinin yaşadığı  bu sorunları ve bu tür  psikolojik dramı yaşadığını belirterek yazısını şöyle sürdürüyor : ” Annemin yanıma gelebilmesi için ABD.yönetimin bazı üst yetkilileri diplomatik  yollardan girişimlerde bulundular.Ancak,bu diplomatik girişimlerin hiç biri olumlu olarak sonuçlanmadı. Sonuç ” Ya bizim gidemediğimiz ve Annemin gelemediği” böylesi  zor ve sıkıntılı  dramatik bu durumla sonuçlandı.

Çin resmen katliam yapıyor! Uygur Türkleri tarihten siliniyor
Diasporada Yaşayan Tüm Uygurların Durumu Benimkiyle Aynı

ABD Vatandaşı ve aynı zamanda üst düzey bir devlet görevlisi olarak   benim karşılaştığım bu durum  bu ise sürgünde yaşayan diğer Uygurların halini varın sizler  düşününüz. bir vatandaşı   peşinde olduğu “diplomatik müdahale” gibi soruna yönelik sözlü çözümün Çin’e akmayacağına inanıyor. Çin hükümeti bu konudaki eylemlerinden dolayı gerektiği gibi cezalandırılmazsa bildiklerini yapmaya devam edecekler.  ABD hükümeti,  sürekli ve israrlı bir şekilde Çin ile diploması yolu ile   insan hakları ihlallerini ve diğer sorunları  halletmek gibi bir  politika izlemektedir. Diploması ve diğer benzeri söylemler Çin için  geçerli değildir ve  Çin yönetimi  ” Bu tür rica  ve minnetleri” asla kabul etmeyecektir. ABD.yönetimi bütün  bu zorluklar ve baskılar  göz önüne alınarak  Çin zulmünden kaçan Uygurların yeniden  daha güvenli ve Çin’in sınır aşan baskı ve tehditlerinden uzak ve korunaklı ülkelere  yerleştirilmesine öncelik  etmeli   ve Uygurların  yaşama haklarına yönelik  saldırılar için  güvenliklerini garanti altına alınması konuların  düşünmeli ve gündeme getirmelidir. Ayrıca bu tür manevi trajedilerden muztarip Uygurlar  için  doğrudan harekete geçmeli ve bu konuda daha olumlu  ve aktif önlemler  ve eylemler oluşturmalıdır.  Bu konuda Çin hükümetine güçlü  ve fiili bir uyarı gönderilmesi  en önemli  çare ve önlemlerden biri olabileceğini düşünüyorum.

Uluslararası Af Örgütü: “Çin'in Sincan'da Müslüman azınlıklara zulmü, insanlığa karşı suç” - Medyascope

Dr.Türkel, Çin’in Uygurlara Karşı Soykırım Uygulamalarını    ana başlıkları ile şöyle   anlatıyor ;
  1. Uygurlar için en büyük ve ivedilikli  ortak sorun Çin’in doğu Türkistan genelinde kurduğu  yüzlerce olduğu tahmin edilen Çin tipi Toplama Kamplarında  milyonlarca Uygur ve diğer Türk halklarının   yıllardan beri hukuksuz olarak hapiste tutmaktadır.
  2. Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan’da yaşayan Türk halklarını yönelik baskı ve zulmünü  aynı şekilde dünyanın çeşitli ülkelerinde  sığınmacı olarak yaşayan  Uygurlara da sınır ötesi  baskı ve zulüm olarak devam ettirmektedir.
  3. Onları ülkelerindeki aile ve yakınları üzerinden tehdit ve şantajla Çin’in casusluk yapmaya zorlayarak onları yaşadıkları ülkelerde gizli Çin Rehineleri  haline getirmiştir.
  4. Diasporada yaşayan Uygurların çoğunluğu  Çin yönetiminin sınır aşan bu tür  baskılar yüzünden ruhsal düşkünlük ve travmalar yaşamaktadır.
  5. Çin Doğu Türkistan’ı adete dünyadan koparmış ve izole etmiş durumdadır. Telefon, internet ve sosyal medya erişimleri engellenmiş ve yasaklanmıştır.
  6. Uygurların  20117’den beri ” Yurt dışına Çıkmaları veya Yurt dışından gelmeleri” yasaklanmış durumdadır.  Ülkelerinde adeta Esir durumuna getirilmiştir.
Share
5405 Kez Görüntülendi.