logo

trugen jacn

DOĞU TÜRKİSTAN’DA İNSANLIK VE SOYKIRIM SUÇLUSU ÇİN,İNKAR VE YALANLARA DOYMUYOR

İşgalci ve Soykırımcı Çin  inkar ve yalanlarını  sürdürmeye devam ediyor, BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği’nin, Çin’in  işgalindeki Doğu Türkistan’da  acımasız ve insanlık dışı cinayetleri hakkında  hazırladığı rapor 8 ay gecikme ile de olsa  31 Ağustos’ta açıklandı BM.raporunda  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan ‘Uygur Türklerine karşı ciddi insanlık suçları ile insan hakları ihlalleri  işlediği  bilgisi yer almasına  rağmen, Çin geleneksel inkarcılık ve  yüzsüzlüğünü sürdürdü ve  121 sayfalık bir sahte rapor yayınlayarak insanlık suçları ile etnik soykırım cinayetlerini inkar ederek ÇKP  yalanlarını sürdürdüğü görüldü.

Yalanlara doymuyorlar: Doğu Türkistan’da soykırım yapan Çin’den kendini aklamak için yeni hamle!

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Bütün derdi ve asıl amacı işgali altındaki Doğu Türkistan’da yaşayan Müslüman Türkleri  toptan soykırımla yok etmek olan   Komünist Çin, 2016’dan bu yana  bölgede  yaklaşık bir milyon Uygur,Kazak ve diğer Müslümanı  Türkleri gözaltına alarak Faşist Lider Hitler’den ilham ve örnek alarak kurduğu Çin tipi Toplama Kamplarına hapsetti.Kamplarda tuttuğu Müslümanlara  her türlü  fiziksel ve psikolojik  işkenceler ve acımasız şiddet uyguladı. Aileleri parçalayarak  müslüman toplumun temellerini sarstı. Tutukladığı insanları Köle/İşçi olarak çalıştırarak modern kölelik rejimi kurdu. te bulundu.  Tüm dünyanın gözü önünde cereyan eden ve onlarca insan hakları kuruluşunun bir ‘insanlık suçu’ olarak gördüğü bu zulüm, dünyanın farklı ülkelerinden dahi milyonlarca insan tarafından protesto edildi, masum insanlara özgürlük çığlıkları atıldı.

Uygur Raporu 8 ay Gecikme İle Açıklandı

BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet geçtiğimiz yıl 23-28 Mayıs’ta Çin’in daveti üzerine  Uygur  Bölgesi’ni ziyaret etmiş, ziyaret sonucu bölgede yaşananlarla ilgili raporun ne zaman açıklanacağına ilişkin bilgi vermekten kaçınmıştı. Raporun haftalar içinde açıklanacağı duyurulmasına rağmen yayımlanmaması, Uygur Türkleri başta olmak üzere uluslararası  hukuk ve insan hakları  gruplarından tepki görmüştü.

Çin’in Uygulamaları İnsan hakları ihlalleri ve insanlık suçu

Çin’in Uygur  bölgesinde işlediği öne sürülen iddiaları ele alan rapor, BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet‘in 4 yıllık görev süresinin  bitmesinin son dakikalarında yayımladı. 48 sayfalık raporda, Sincan bölgesinde “terör ve aşırılıkla mücadele adı altında ciddi insan hakları ihlalleri işlendiği” ve bu ihlallerin “insanlık suçu teşkil edebileceği” vurgulandı.

Raporda ‘soykırım’ ifadesi yer almıyor

Israrla soykırım ifadesine yer verilmeyen raporda, bölgedeki mağdur isimlerle konuşulduğu, 2016’dan bu yana halkın belirli aralıklarla ya keyfi tutuklandığı ya da Çin‘in yeniden eğitim kamplarında çalıştırıldığı bilgisi paylaşıldı. BM, rapordan alıntılayarak “Zorla tıbbi tedavi ve olumsuz gözaltı koşulları da dahil olmak üzere işkence veya kötü muamele iddiaları, bireysel cinsel ve cinsiyete dayalı şiddet vakalarına ilişkin iddialar gibi güvenilirdir” ifadeleri kullanıldı.

Yeniden eğitim kamplarında tutulan Müslüman azınlığa mensup kişilerin temel insan haklarından mahrum edildiği kaydedilerek, “Dini kimlik, ifade, mahremiyet ve hareket özgürlükleri usulsüzce yasaklanmıştır.” denildi. Çin, zorla kısırlaştırma, kürtaj, doğum oranlarını ve nüfus yoğunluğunu azaltmak için nüfus değişimi ve dini ve kültürel gelenekleri kırmak için dini liderleri hedef almakla suçlanıyor. Raporda bölgedeki kamplar ve hapishanelerde yaygın fiziksel ve psikolojik işkence iddiaları da var. Raporda ayrıca, Çin Hükümeti’nin bölgedeki politikalarının ‘sınırları aştığı’, aileleri ayırdığı, temasları ‘kestiği’, ülke içindeki koşullar hakkında sesini yükselten daha geniş Uygur diasporasına karşı ‘gözdağı ve tehdit modelleri’ ürettiği belirtildi.

Raporda Çin hükümetine Yönelik  Çağrılar

Raporun sonunda BM, Çin’i “keyfi olarak özgürlüğünden alıkonulan herkesi serbest bırakmak üzere” derhal adım atmaya çağırıyor. Çin hükümetine, “yeniden eğitim kampları, cezaevleri ve benzeri tutukluluk merkezlerinde keyfi tutulanların derhal serbest bırakılması”, “Sincan’da aile mensuplarının haber alamadığı kişilerin nerede olduğuna dair bilgi verilmesi”, “terörle mücadele, ulusal güvenlik ve azınlık haklarına dair yasaları gözden geçirecek çalışma planı oluşturulması”, “yeniden eğitim kamplarındaki hak ihlallerinin ivedilikle araştırılması” ve “bölgedeki cami, tapınak ve mezarlıkların yıkıldığına dair iddialara somut veriler sunularak açıklık getirilmesi” çağrıları yapıldı.

Öte yandan Dünya Uygur Kurultayı, Uygur Hareketi başta diasporada faaliyet gösteren Doğu Türkistan ve Uygur STK.ları  Uygur  raporunun açıklanmasını  memnuniyetle karşıladıklarını  ve bu raporun “Taşları yerinden Oynatabileceğini belirttiler.   Ayrıca, BM.başta  demokrası ve insan hakları değerlerine bağlı ülkelerin ve uluslararası toplumun  Çin’in bölgede  işlediği insanlık suçlarının sona erdirilmesi için  acilen ve ivedi olarak hızlı bir uluslararası ortak  tepki verilmesini talep ettiler.

Çin’den 121 sayfalık   İnsanlık Suçlarını  inkar eden ve  Yalanlarla dolu savunma

48 sayfalık OHCHR raporuna karşılık Çin hükümetinden gerçeği yansıtmayan, saçmalıklarla dolu bir savunma yayınlandı. Çin, suçlamaları reddeden cevabında Sincan’daki kampların, bölgede terörle mücadele için kurulan gönüllü mesleki eğitim ve “radikalleştirmeden arındırma” programları olduğunu savundu. Bölgedeki sözde ‘terörle mücadele‘ ve ‘radikalizasyon çabalarının’ ‘hukukun üstünlüğüne’ göre yürütüldüğünü ve hiçbir şekilde ‘etnik azınlıkların bastırılması’ anlamına gelmediğini söyledi. Çin, ‘sözde’ değerlendirmenin dezenformasyon ile yalanlar üzerine kurulu olduğunu ve bunun Çin karşıtı güçler tarafından yapıldığını vurguladı.

Kaynak : https://www.yeniakit.com.tr/haber/yalanlara-doymuyorlar-dogu-turkistanda-soykirim-yapan-cinden-kendini-aklamak-icin-yeni-hamle-1687259.html

Share
894 Kez Görüntülendi.