logo

trugen jacn

ÖNEMLİ BİR KİTAP : UYGUR SAVAŞI/ÇİN’İN MÜSLÜMAN AZINLIĞA KARŞI YÜRÜTTÜĞÜ İÇ SAVAŞ

Uygur Savaşı

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Türk dünyası ile ilgili  yayınları ile öne çıkan   Ötüken Neşriyat  Doğu Türkistan sorunu ile ilgili  ” Uygur Savaşı / Çin’in Müslüman Azınlığına Karşı Yürüttüğü İç Operasyon” adı ile yeni bir kitap yayınlayarak okuyucuları ile buluşturdu.

ABD’li Akademisyen, Araştırmacı -Yazar Prof.Dr, Sean Roberts tarafından İngilizce olarak yazılan ve ABD’de yayınlanan bu eseri M. Bahadırhan Dinçarslan ve Muhammed Âkif Kalaycı Türkçeye  aktardı.

Eser, Birleşmiş Milletler Teşkilâtı Özel Yetkili Anti-Terörizm Raportörü Hâkim Ben Emmerson’un ‘Takdim’ başlıklı yazısı ile başlıyor. Emmerson  takdim yazısında  şunları ifade ediyor :

” Son iki yıl boyunca uluslararası toplum, Çin Komünist Partisi’nin Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlara uyguladığı insafsız zulmün gitgide daha fazla farkına varır oldu. Bu kadim topluluk, ana yurdunu işgal eden yekpare Çin devletinin düşmanı olarak yaftalandı. Sözde ‘eğitim’ maksadıyla toplama kamplarında esir tutulmak suretiyle toplu cezalandırmaya mâruz kaldılar. Bir ila üç milyon Uygur, bu distopik (Zorba ve baskıcı bir yönetim altında, temel hak ve özgürlükleri kısıtlanmış veya tamamen elinden alınmış toplum) hapishaneler zincirine atılarak gözden kayboldu. Çin hükümeti, bu kurumların Doğu Türkistanlı Müslümanlar arasındaki aşırılığı yok etmeyi amaçlayan gönüllü eğitim kampları olduğunu iddia ediyor. Hakîkatte ise bu hapishâneler, Uygurların etno-kültürel kimliğini yok etmeyi amaçlayan ve onları ayrı bir etnik grup olarak haritadan fiilen silen çok daha geniş bir stratejinin parçalarıdır.”

Yazının diğer bölümlerinde Emmerson; ‘Avrupa’dan Orta Doğu’ya, İsveç’ten Suudi Arabistan’a kadar uzanan topraklardaki devletlerin hiç birinde ‘etnik grup’ olarak isimlendirilen bir toplumun tamamına yönelen bu denli toptancı bir saldırıya veya tamamen masum insanların etnik veya dinî gerekçelerle topyekûn hapsedildikleri bir uygulamaya şâhit olmadımSincan (Doğu Türkistan) bölgesinde uygulanan, hiçbir şekilde meşru bir anti-terörizm stratejisi olmadığını. Tam aksine toptan bir cezalandırma yöntemi, başlı başına ve devasa ölçekli bir insan hakları ihlâli’ olduğunu belirtiyor.

Bütün dünya biliyor ki Çin yönetiminin; ana dillerini konuşmaları, dinî vecibelerini yerine getirmeleri ve de kültürle alâkalı kimliklerini herhangi bir şekilde dışa vurmalarını yasakladığı bu insanlar Türk ve Müslüman’dır. Başka bir etnisiteye, başka bir dine veya inanç sistemine mensup olsaydı insanlık asla sessiz kalmazdı. Sessizliği tercih edenlere, ‘aydın’ olduğu iddia edilen seküler (dinden bağımsız) görüşe sâhip TC vatandaşları da dâhildir.

Doğu Türkistan, kadim Türk yurdudur. Bölgeye Türk yerleşimi M.Ö. 300 yılında Hun Türkleri ve İskitlerle akraba olan Saka Türkleri ile başladı. 5. yüzyılın sonlarına doğru Göktürk Cihan Devleti, Seidiyeler, 8. Yüzyılda Karahanlılar, Kaşgarlar, 1209 yılında Türklerin amcaoğlu olarak bilinen Moğollar geldi. Çinliler, 1755 yılından itibaren Türk Yurdu’nu istilâ etti. Bir ara Ruslar geldi.1881 yılında Ruslar Doğu Türkistan’daki hâkimiyetlerini Çinlilere devretti. Dar bölgelerde kurulan Doğu Türkistan İslâm Cumhuriyeti ve Doğu Türkistan Cumhuriyeti kısa ömürlü oldu. Hâkimiyet, Çinlilere geçti. Çinliler bölgeye, ‘Yeni kazanılmış ülke’ mânâsındaki ‘Sinkiyang’ ismini verdiler.

O tarihten beri Çin içlerinden dolu gelip boş dönen trenlerle milyonlarca Çinli, Doğu Türkistan’a yerleştirildi. Azınlığa düşürülen Türklerin kökünü kurutma maksatlı işkenceler başlatıldı, Günümüzde bütün hızıyla devam ettiriliyor. Yok etme faaliyetleri, Müslüman Türklerin inançları ve bedenleri ile sınırlı değil; mezarlık vandalizmi, kültür mirası eserler, ibâdethâneler, Kur’an-ı Kerîm dâhil dînî ve tarihî kitaplar dâhil Doğu Türkistan Türklerine âit her ne varsa, azgın hırsların, vahşi ellerin ve zihniyetin hedefidir.

Çin şimdiye kadar etkili milletlerarası yaptırımlara uğramaktan kaçınmayı başardı. Bunun sebebi, Çin’in diğer ülkeler tarafından basit insan hakları kuralları ve insanî hukukun uygulanmasının zorla teminini mümkün kılacak milletlerarası insan hakları anlaşmalarına imza koymamasıdır. Fakat Çin’in uygulamalarının insanlığa karşı suçlar mertebesine eriştiği hususunda hiç şüphe yoktur. Bu uygulamalar sivil halka yönelik geniş ve sistematik bir saldırıyı teşkil ettiğine ve soykırım suçunun işlendiğine işâret ediyor.

Eserin yazarı, Uygur Türklerinin içler acısı durumuna çözüm olarak bir takım çözümler ileri sürüyorsa da bunların tatbikatının pek de kolay olmadığını itiraf etmekten de çekinmiyor. Dikkat çekici bir başka husus da; Doğu Türkistan’da insanlar haksız yere katledilirken, kültür jenosidini (soykırımını) ön plâna almış olmasıdır. Kültür elbette önemlidir. Fakat kültür, insanlar içindir. İnsanların yok edilmeye devam edildiği bir ortamda kültüre ağırlık vermek, Çin zulmünü hafifletmeye küçültmeye yönelik bir gayret olarak yorumlanır.

Ve… Kitabın; Çin yönetiminin haklı olduğu intibaını canlandıran son iki cümlesi:

2008’den beri TİP (Türkistan İslâm Partisi) tarafından yayımlanan videoların sayısı dikkate alındığında bu videoları kronolojik olarak tâkip etmek grubun târihine dâir görüntülü bir etnografı sağlıyor. Bu araştırmanın sonucunda kitabın, 1998’den bu yana Uygur militan dinî milliyetçi gruplara ilişkin anlattıklarının, eserin en orijinal araştırması olduğunu ve ÇHC’nin (Çin Halk Cumhuriyeti)nin Uygurlardan kaynaklanan bir ‘terör tehdidi’ ile karşı karşıya olduğuna dâir iddialarının mitlerine ve gerçeklerine dâir yeni bir bakış açısı ortaya koyduğunu düşünüyorum.

13,5 X 21 santim ölçülerindeki eser 327 sayfadır.

Kitabın Yazar ve  Türkçe Çevirmenleri Hakkında Bilgi : 

The War on the Uyghurs: China's Internal Campaign against a Muslim  Minority, by Sean Roberts - Peace Journalism

SEAN R. ROBERTS: George Washington Üniversitesi Elliott Milletlerarası İlişkiler Fakültesi’nin Milletlerarası Kalkınma AraştırSrmaları direktörüdür. Southern California Üniversitesinden Antropoloji alanında bilim uzmanı derecesi, Kültür Antropolojisi alanında doktora sâhibidir. 1990 yılında Uygur ana vatanına yaptığı ilk yolculuktan bu yana, 30 yıldır Uygurlar üzerine çalışmaktadır. 1996 yılında yüksek lisans tezi kapsamında Çin-Kazakistan sınırındaki Uygurlara dâir bir belgesel hazırlayan Roberts, 2003 yılında Uygur toplumuna dâir doktora araştırmalarını tamamlamıştır. O zamandan beri dünyânın çeşitli bölgelerindeki Uygurlara dâir araştırmalarına devam etmekte, Uygur dilini konuşup okuyabilmektedir. Elinizdeki kitap, bu uzun soluklu araştırmanın bir ürünü olup Uygurlarla yapılan söyleşiler, Uygur diline dâir belgeler ve videolar gibi, daha önce akademik çalışmalarda ele alınmayan birçok farklı Uygurca kaynağa dayanarak hazırlanmıştır.TamgaTürk İmtiyaz Sahibi Bahadırhan Dinçaslan Uygur Hareketi'nin  Düzenlediği Seminerde Konuştu - Haberler - TamgaTürk
M. BAHADIRHAN DİNÇASLAN: Liseyi Nevşehir Fen Lisesinde okudu. Üniversite eğitimine Yıldız Teknik Üniversitesi Biyomühendislik Bölümünde başladıysa da yarıda bırakarak, Kültür Üniversitesi İletişim Sanatları Bölümüne geçti. Siyasal Bilgiler ve İngiliz Dili Edebiyatı alanında yüksek lisansına devam ediyor. Lise yıllarından itibâren Türk milliyetçiliği için çalıştı, teşkilatlandırma çalışmaları yaptı, bu vâdide yazıları ve müstakil telifleri yayımlandı. Nihâyet siyâsete atıldı. Kurmaca eserleri ve iki şiir kitabı olan Dinçaslan, çeşitli kurumlarda yayın yönetmenliği, müdürlük gibi görevler yaptıktan sonra, TamgaTürk’ü kurdu.

Kalaycı'nın Mehmet Akif Ersoy'u Anma Günü Mesajı - GÜNCEL -  www.karamandauyanis.com Karaman'da Uyanış Okuyun Haberiniz Olsun

MUHAMMED ÂKİF KALAYCI: Tokat’ta dünyâya geldi. Niksar Prof. Dr. Mustafa Erol Turaçlı Anadolu Öğretmen Lisesinden mezun olmasının akabinde Hacettepe Üniversitesi’ne girdi. Burada İngiliz Dili Öğretmenliği Bölümünde öğrenim gören Kalaycı, tamgaturk.com’da editör olarak çalıştı. Tamga-Türk’teki görevi sırasında Uygur soykırımı meselesi üzerine eğilen Kalaycı, şu sıralarda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bünyesinde görev yapmaktadır.

Kaynak : http:/kocaeliaydınlarocagı.org.tr/otuken-nesriyattan-onemli-iki-eser1-uygur-savası2-aytın yay/  Yazıyı Kaleme alan : Oğuz Çetinoğlu 

Share
1981 Kez Görüntülendi.