logo

trugen jacn
18 Haziran 2014

ÇİNLİ MUHALİF HUO : ŞİDDET OLAYLARININ SEBEBİ ÇİN DEVLET TERÖRÜ

 

Pekin Baharı dergisinin Başyazarı ve siyasi Analizci Huo Ping, Uygurlar tarafından yapılan şiddet eylemlerinin temel sebebinin Çin’in devlet terörü olduğunu söyledi

Çinli muhalif: Şiddet eylemlerinin sebebi devlet terörü

Hamit Göktürk/ Dünya Bülteni

Çin işgal yönetiminin son günlerde Doğu Türkistan genelinde yürütmekte olduğu “Terörle Mücadele Ve Sert Darbe Vurma” operasyonları kapsamında özellikle Uygur gençlerini yok etmeyi hedef alan “bir dakika içinde ateş etme emri ve yetkisi” topyekûn suçlama, tutuklama, bastırma operasyonları ile anında ve mahallinde yapılan yargısız infazların ve benzeri cinayetlerin artması uluslararası toplumun ve bölge uzmanlarının dikkatini çekmeye devam ediyor.
ABD’de faaliyet gösteren ve Çin’de demokrasi ve insan hakları temelli federal bir yönetim kurmak amacı ile çalışmalar yapan “Kıt’a Çin’i Demokrasi Hareketi’nin yayın organı Pekin Baharı dergisinin Başyazarı ve siyasi Analizci Huo Ping, Doğu Türkistan’da günden güne artan şiddet olaylarının temelinde Komünist Çin yönetiminin “Devlet Terörü” uygulamalarının olduğunu ifade etti. Çin’in bu tür hukuk dışı aşırı güç uygulamalarının ileride telafisi güç ve çok kötü neticeler ile sonlanabileceği uyarısında bulundu.
Çinli siyasi Analizci Ping, Hür Asya Radyosunun haber sitesinde yer alan makalesinde, bu konudaki düşüncelerini iki temel başlık altında ortaya koydu:
ÇİN, “ UYGURLARDAN TOPYEKÜN DÜŞMAN ÜRETME” POLİTİKASI YÜRÜTÜYOR
Kişisel kanaatime göre, Çin yönetiminin günümüzde Doğu Türkistan’da yürüttüğü uygulama “Uygurlardan topyekün düşman üretme” politikasıdır. Bu uygulama, düşmanı daha da çok arttırmakla sonuçlanır. Yani sözde “Teröristler”in sayısının daha da artmasını sağlar. Çünkü, biz dışarıda Çin’in durumunu çok yakından gözlemleyebiliyoruz. Komünist iktidar, Uygurları ne kadar sert bastırırsa bastırsın, şiddet ve terör olayları aynı şiddette artmaya devam edecektir. Çin’deki şiddet olayların ABD veya diğer ülkelerdeki aynı tıp olaylarla hiçbir şekilde ilişkisi ve benzer yanı yoktur. Çin’in açıklamalarında da görüldüğü gibi, bölgede meydana gelen ve ölümle sonuçlanan şiddet olaylarının hemen tamamı Çin polis ve askerlerine karşı yapılmaktadır. Ayrıca, bu tür saldırı ve şiddet olayları, ferdi olarak veya aile içindeki yakın akrabalar veya yakın arkadaş guruplarınca çok ilkel silahlarla gerçekleştirilmektedir. Bu durum, Uygurların bu karşı koyma eylemlerinin terör eylemleri olmadığının açık delilleridir. Fakat, Çin yönetimi bütün bunları çok iyi bilmesine rağmen, bu tür karşılık ve protesto eylemlerini “Terör Eylemleri” olarak nitelemekte ve tüm Uygurları topyekûn düşman olarak ilan etmektedir.
Bu olaylardan, sonuç itibariyle daha çok sivil halk zarar görmektedir. Ancak, bu olaylar araştırıldığında, bu nedenlerin iç içe geçmiş, karmaşık ve çok girift olduğu görülecektir. Yönetimin acımasız ve aşırı güç kullanma yöntemi, Uygurları bu tür radikal yol ve yöntemleri seçme mecburiyetinde bırakmaktadır.
Çin’in devlet terörü temelli aşırı güç politikası, kin ve nefret duygularının güçlenmesine ve dolayısıyla bölgede ve merkezi Çin’de yaşayan bütün etnik Çin halkı için bir tehdit ve korku kaynağı olmasına yol açmıştır. Açık bir ifade ile, Çin yönetiminin terörle Mücadele yöntemi en radikal seviyeye çıkmıştır. Çin, günümüzde rastgele ve keyfi tutuklamalar ve yargısız infazlar gerçekleştirmektedir. Özellikle “Güvenlik güçlerince muhtemel sanıklara karşı bir dakika içinde ateş etme yetkisi ve emri vermesi, son bir ay içinde yüzlerce suçsuz ve masum insanın ölmesine, binlerce kişinin ise sebepsiz ve boş yere yaralanmasına ve hapis yatmasına yol açmıştır. Bu uygulama ise, toplumlar ve milletler arasındaki kin ve nefretin daha da şiddetlenmesi sonucunu doğurmuştur. Çin’in bu yanlış uygulamaları yüzünden Etnik Çinlilerde genel “terör saldırısına uğrama korkusu ve sendromu” şekillenmiştir. Çin halkında kendi hayatlarından endişe etme korkusu hakim olmuş durumdadır. Bu duruma ise, yönetimin terör ve teröristle mücadele söyleminin aşırı dozda ve kontrolsüz olarak sürekli propaganda yapması, topluma yayması ve benzeri amiller sebep olmuştur. Günümüzde bölgede “milli kin ve nefret”in şiddeti tavan yapmış durumdadır. Bu durumu Urumçi’de yaşayan Çinli aydın Vang Lu Şiyen şu sözleri ile açıkça dile getirmiştir: Uygur bölgesinde yaşayan etnik Çinliler rehin alınmış durumdadırlar.
ÇİN YÖNETİMİ “DEVLET TERÖRÜ”NÜ BİTİRMEYE ZORLANMALIDIR. AMA, BU KONUDA UMUTLAR PEK GÜÇLÜ DEĞİLDİR
New York Merkezli “Pekin Baharı” Dergisinin Başyazarı rejim muhalifi ve siyasi analizci Huo Go Pin, yazısını şöyle sonlandırıyor:
“Çin’de iktidardaki Komünist Yönetim Doğu Türkistan’daki bu ‘Devlet Terörü’ ile “Radikal Karşı Koyma” operasyonunu bir süre daha şiddetle devam ettirilebilir. Bu uygulamalara karşı Uluslararası toplumun Çin’e baskı ve yaptırımları güçlendirilirse, Çin bu radikal bastırma hareketlerinde usul yönünden bazı değişiklikler yapmak zorunda kalabilir. Çünkü, Çin şimdiye kadar kendisinin terörizmin saldırılarına sürekli maruz kaldığı söylemini sıklıkla dillendirmektedir. Ancak, Çin bu iddiasını ispat edebilecek bir delili şimdiye kadar uluslararası topluma ibra edememiştir. Uluslararası toplum ise, bölgedeki şiddet olaylarına Çin’in bölgede yürüttüğü aşırı güç kullanımı ve radikal bastırma uygulamalarının sebep olduğunu dile getirmektedir. Bölgede cereyan eden karşılık hareketlerinin özellikleri bu iddiayı ispat eden önemli amilleri içermektedir. Bu nedenle uluslararası toplum Çin’e karşı yaptırım ve baskılarını arttırması gerekir diye düşünüyorum. Ancak, mevcut ortamda Çin’in bölgede yürüttüğü Aşırı güç ve radikal bastırıma uygulamalarının mahiyetinde pek büyük bir değişikliğin olacağından maalasef umutlu değilim.”

Kaynak  :  http://www.dunyabulteni.net/manset/301317/cinli-muhalif-siddet-eylemlerinin-sebebi-devlet-teroru

 

Etiketler: » »
Share
1146 Kez Görüntülendi.