logo

trugen jacn

ÇİN,DOĞU TÜRKİSTAN’DAKİ”İSLAMIN ÇİNLİLEŞTİRİLMESİ”UYGULAMASINA SON VERMELİDİR !

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Yeniden Refah Partisi(YRP)Genel Başkan Yardımcısı, Dış ilişkiler Başkanı ve İstanbul Milletvekili Sayın Doğan Bekin, Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da son zamanlarda hız verdiği “İslamın Çinlileştirilmesi ” Uygulamasına karşı bir  basın toplantısı düzenleyerek tepki gösterdi ve Çin işgal yönetiminin Doğu Türkistan’daki bu insan hakları ve temel hukuka aykırı sapkın uygulamalarına derhal son vermesi çağrısında bulundu. YRP Genel Başkan Yardımcısı Sayan Doğan Bekin’in bu basın açıklamasını aşağıda bilgilerinize sunuyor ve kendisine   Doğu Türkistan duyarlığı için bir kez daha minnet ve şükranlarımızı sunuyoruz.(UYHAM) 

Doğan Bekin: “AB konusunda ısrarcı olmak sadece zaman kaybıdır!” – Milli Nizam

Çin’in Doğu Türkistan’daki Baskı ve Zulüm Uygulamaları Tam Bir İnsanlık Trajedisine Dönüşmüştür.

Çin’in  Doğu Türkistan’da( Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde  yaşayan Müslüman Uygur Türklerine yönelik baskı ve zulüm gün geçtikçe büyük trajediye dönüşmektedir. Çin yönetiminin   Sincan Özerk Bölgesi’ndeki kültürel çeşitliliği korumak ve geliştirmek yerine Uygur Türklerini tek tip bir kültürün egemenliği altına almaya zorlamaları Çin’in kabilecilik anlayışının bir yansımasıdır.

Özellikle son dönemlerde konsantrasyon kamplarında yaşanan baskılardan sonra tarihi camilere yönelik yıkım sürecinin hızlandırılması son derece tehlikeli bir sürecin yaşanmasına ve tedirginliklerin çoğalmasına neden olmaktadır.

Çin yönetiminin İslam’ı ve Müslümanları büyük bir tehdit ve tehlike olarak imlemesi ve bunu dış dünyaya sözde terörle mücadelenin bir parçası olarak ortaya koymaya çalışması son derece tehlikeli bir süreci ortaya çıkarmaktadır.

Bu sürecin temel amacı, Uygurların kimliklerini, dini ve kültürel aidiyetlerini ortadan kaldırmaya yönelik bir hamle olup, “Tek Kuşak ve Tek Yol” stratejik hedefi doğrultusunda Müslüman Uygur Türklerinin etkisizleştirilmeleri ve asimile edilmeleridir.

Şu da bir gerçektir ki; farklı kimliklerin çeşitliliğine saygı göstermeyip onları tek tip kimliğe zorlamak hiçbir sonuç ortaya koymaz. Ancak farklı kimlik mensupları kendilerini özgürce ifade edebildikleri durumda özgürlükten bahsetmek mümkün olur, aksi takdirde sorunlar yumağı artarak devam eder.

Nasıl ki yakın geçmişte Fransızlar, Fransa’da etkinliği ve gücü gün geçtikçe artan Müslümanların önüne engel ortaya koyabilmek adına   İslam’ı Fransızlaştırma adı altında projeler geliştirmeleri hiçbir sonuç vermediyse, benzer şekilde Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde de Çin yönetiminin uygulamaya çalıştığı İslam’ı Çinleştirme projesi de er geç sonuçsuz kalacak ve akamete uğrayacaktır.

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün 22 Kasım’da yayınladığı raporda da açıkça görüleceği üzere, “Çin hükümetinin son yıllarda “cami birleştirme” kampanyası kapsamında Çin genelindeki camileri sistematik olarak yıktığı, dönüştürdüğü veya kapattığı” ifade edilmektedir.

Çin’in Uygurların dini mirasının nişanesi olan tarihi camileri, türbeleri yıkmasının zamanlama açısından Uygur diline ve kültürel kimliğinin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmaların yoğunlaştığı bir dönemde yürütülmesi son derece manidardır.

Çin yönetimi, İslam’ı Çinlileştirme kapsamında Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde 2016 yılından bu yana 1540 yılında inşa edilen Kargilik Ulu Camii’nin tamamı, 1200 yılında inşa edilen Kariye İd Kâh Camii’nin tarihi taç kapısı dahil birçok caminin yıkılma işlemini gerçekleştirdi.

Çin yönetimi tarafından müebbet hapse mahkûm olan Ünlü Uygur akademisyeni Prof. Dr. Rahile Davut ile 2012 yılında yapılan bir röportajda şunları ifade etmişti: “Eğer ki, camiler yıkılıp, türbeler ortadan kaldırılırsa, Uygurluların toprakla bağlantısı kesilir. Artık kişisel, kültürel ve manevi bir geçmişe sahip olamayacak ve birkaç yıl sonra neden burada yaşadığımıza, ya da nereye ait olduğumuza dair hiçbir anımız olmayacaktır” şeklindeki ifadesi gelinen noktadaki gerçeklerin vahametini ortaya koyması bakımından büyük önem taşımaktadır.

uSincan Uygur Özerk Bölgesi’nde camilerin üçte ikisinin yıkılması, bir kısmının da ibadete kapatılması veya başka amaçla kullanılması İslam’ı engellemeye yönelik sistematik bir çabadır. Çin’in bu uygulaması insanların inanç ve ibadet özgürlüğünü ortadan kaldırmaya yönelik suç unsuru niteliğindedir.

Bu hususta Çin hükümeti nezdinde gerekli girişimlerin bir an önce başlatılması gerekmektedir.

Kaynak : https://yenidenrefahpartisi.org.tr/page/dogu-turkistan-da-islam-i-cinlilestirme-hamlesi/2692

Share
585 Kez Görüntülendi.