logo

trugen jacn

ÇİN KAMPI MAĞDURU :ÜLKELER VE TÜM DÜNYA UYGURLAR İÇİN ACİLEN HAREKETE GEÇMELİ

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MEREKEZİ(UYHAM) 

  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’daki bir Çin tipi toplama kampında aylarca  tutuklu kalan ve Kazakistan yönetiminin girişimleri ile kamptan kurtarılan Çin Nazi/Toplama kampı mağduru ve Çin baskı ve zulmünün tanığı Turusuruay ziyauddin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebiyle , ABD Kongresi  Çin İşleri  Komitesi’nin özel oturumunda tanık olarak   ifade verdi. Oturumda  Çin’deki kadın hakları, kadınlara yönelik cinsel  taciz ve ayrımcılık  ile  Uygur kadınlarının zorla kürtajla  çocuklarının alınıması ve zorla kısırlaştırılması gibi  konular ele alında.   Özel oturuma ” Çin’deki Kadınların Uyanış Hareketi ve Çinli Kadınların Uyanışı”adlı kitabın de yazarı  da  olan   Leta Fincher, New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden araştırmacı Aaron Halegua, İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden araştırmacı Mei Fong ve  Çin’in toplama kamplarının canlı tanığı Tursunay Ziyauddin  katılarak ifade verdiler.

Toplantıda  açılış konuşmasını yapan  Çin İşleri Komitesi başkanlarından Senatör Jeff Merkel,  Çinli tenisçi Peng Shui’nin Çin’de kaybolması,  Çinli engelli bir kadının kelepçelenmesi de dahil olmak üzere Çin’de son zamanlarda yaşanan bir dizi  insanlık suçu olabilecek olaylara dikkati çekti.  Çin’in Uygur kadınlarına yönelik cinsel taciz ve  Çin yönetiminin Uygur ailelerine  yönelik aile üyelerini bir birlerinden zorla koparması başta diğer  şiddet uygulamaları  gibi  konuların ele alındığı özel oturumda    etnik Çinli devlet Memurlarının Uygurların evlerinde  İkiz ve Kardeş Aile  adı altında zorla  kalma   politikalarının Çin’deki kadınların durumuna ışık tutan önemli olaylar olduğunu vurguladı.

Tursunai Ziaudun, ABD kongre oturumunda ABD'yi Uygurlar için daha fazlasını yapmaya çağırdı

ABD Temsilciler Meclisi Çin İşleri Komitesi başkanlarından Senatör Jeff Merkley,  özel  oturumda  konuşmasını yaparken. 01 Mart 2022, Washington.

ABD.Kongresi Çin İşleri Komitesi Başkanı Bay Jim McGovern daha sonra yaptığı konuşmada, Çin’deki Kadın Hakları  durumunun ele alındığı özel oturumun  bu  ilk toplantısının önemli olduğunu ve konunun ABD Kongresi  tarafından ele alınmasını önemi üzerinde durdu.  

Daha sonra ise Kongre Başkan Yardımcılarından  Christopher Smith  söz aldı. Smith konuşmasında  Çin hükümetinin   Uygur kadınlarının nesillerini devam  ettirecek  ve  evlat sahibi olmalarını engellemek için  uyguladığı  aile planlaması politikasına özellikle dikkat çekti. Çin Komünist Partisi’nin kadınların doğum yapma özgürlüğünü onları kürtaj ve zorla kısırlaştırma uygulamaları ile nasıl  gasbettiğini  anlattı. Uygur kadınlarının   zorla  kısırlaştırma  ve  mecburi  kürtaja yönelik acımasız  zulümlerinden   örnekler verdi. Çin Komünist Partisi’nin aile planlaması politikasının Çin’de ciddi demografik dengesizliklere yol açtığını ve Çin’in dünyada en yüksek kadın ölüm oranına sahip tek ülke olduğunu  de bildirdi. Çin yönetiminin Uygur kadınlarına yönelik  ırkı  soykırım cinayetleri için kadınları zorla kısırlaştırılması ve hamile kadınların çocuklarını  kürtaj ile zorla katledilmesi cinayetlerinin  bu etnik soykırım uygulamaları için en büyük  silahları olduğunu bildirdi ve Uygur kadınlarının toplama kamplarında ve dışındaki çeşitli   hakeret ve etnik  aşağılamalara uğradıklarını örnekler vererek bir kez daha hatırlattı.

Temsilci Christopher Smith’in konuşmasının ardından söz, toplantıya davet edilen Çin Toplama Kampları mağdur ve Tanıklarına ve bu konudaki Araştırmacılara verildi.

Yazar Fincher :  İnsanların  Çocuk Sahibi Olabilmeleri ÇKP’nın   Valığı ve çıkarına Göre Belirlenir

Özel oturumda ilk sözü alan  ” Çin’de Kadın Hareketinin Uyanışı” kitabının yazarı Leta Fincher, Çin Komünist Partisi’nin kadınlara karşı “tek çocuk – iki çocuk uygulaması”  ve 2016 sonrası ve daha yakın zamanlarda uygulamaya   koyduğu ” 3 çocuk”  politikası tamamen Komünist Parti’nin  çıkarına ve onun varlığına  göre belirlenir. Çin hükümetinin şu anda Çinli kadınlara çok çocuk doğurmalarını teşviklerle desteklerken,  erkeklerin   çok eşliliklere göz yumarak desteklediğini  gayrimeşru aile hayatı yaşayanlara her türlü kolaylığı temin ediyor. Diğer yandan ise, tamamen hukuksuz ve adaletsiz davranarak  Uygur kadınların çocuk sahibi olmalarını yasalarla engellemekte ve onların nesillerini devamını yok etmektedir.   ÇKP yönetimi  ÇKP yönetiminin çıkarlarına zararlı olacağı  varsayımı ile Kadın hareketlerini acımasızca  bastırmaktadır.” dedi.

Araştırmacı Halegua :  Çinli Kadınlar Çinsel Tacize Maruz Kalmaktadır.

New York Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde araştırmacı olan Aaron Halegua, Çin’de kadınlara yönelik cinsel ayrımcılık ve cinsel taciz konusundaki bilimsel çalışmaları hakkında bilgi verdi.  Çinli Kadınların işyerlerinde cinsel taciz ve taciz uygulamasının Çin’de hala yaygın olduğunu ve Çin hükümetinin ilgili uluslararası hukuk tarafından kabul edilmiş olmasına rağmen ilgili yasaları henüz onaylamadığını ve uygulamadığını kaydetti.Kadınların ise, başına gelen bu taciz saldırılarını açıklamaktan ve şikayet etmekten  intikam alınacağı korkusu  sessiz kaldıklarını   açıkladı.

Araştırmacı Fong : ÇKP Yönetimi Güneydoğu Asya Ülkelerinden Kadın Ticareti ve Kaçakçılığı Yapıyor 

Çin asıllı ABD’lı Araştırmacı  Mi Fong konuşmasında Çin hükümetinin aile planlaması politikası ile bu uygulamaların sonuçları  hakkında bilgiler verdi. Mi Fong şöyle konuştu : ” Çin’de 1980’lerde tek çocuk 2016’daki iki çocuk  ve 2021’deki üç çocuk  sahibi olabilme politikası uygulandı. Planlı  doğum, doğumun  kontrolünden üremeye kadar büyük politika değişikliklerinin  nedeni Çin’in baskıcı politikaları olmuştur. Çin’deki bir çocuk politikası, Çin’de 30 milyondan fazla  erkek çocuğun  fazladan dünyaya gelmesine  yol açtı. 30 milyon rakamı  ise  Avustralya nüfusuna eşittir. Bu uygulamalar Çin’de  çok   az   işgücüne ve az sayıda yaşlı nüfus  oluşmasına sebep oldu. Çin  bu politikası sadece Çin’deki kadınları değil, başka yerlerdeki kadınları da etkiledi.  Çin yönetimi şu anda insan kaçaklığını teşvik ediyor. İnsan kaçakçıları şu anda Burma ve Vietnam gibi ülkelerden Çin’e kadın kaçakçılığı yapıyor.” ifadelerini kullandı.

Araştırmacı Ming  konuşmasında  Çin’in Uygur kadınlarına yönelik   doğum kontrolü,Kürtaj  ve  zorla kısırlaştırma politikaları hakkında de bilgi verdi.

Çin'in kamplarda tuttuğu Uygur Türkleri BBC'ye konuştu: 'Sistematik tecavüz ve işkence vardı' - BBC News Türkçe

Tursunay Ziyauddin :  ABD. ve Ülkeler Çin’in Uygur Soykırımını Durdurmak İçin  Acilen Harekete Geçmeli 

Son olarak  Çin toplama kamplarının mağduru ve canlı tanığı Uygur Türkü    Tursunay Ziyauddin   İngilizce tercümanı  Zübeyr Şemsettin’in çevirmenliğinde tanık olarak konuştu. O yaptığı konuşmada   kendisinin ve  Toplama kamplarında tutulan  diğer Uygur kız ve kadınlara yönelik Çin’in baskı,zulüm,işkence ve issitematim taciz ve saldırılardan örnekler sunarak  anlattı ve ABD başta olmak üzere Ülkelerin ve uluslararası toplumun  Çin’in Doğu Türkistan’daki  etnik soykırımın bir an önce sona erdirilmesi için ivedilikle ve acilen harekete geçmeleri çağrısında bulundu. Tursunay Hanım ABD’lı Parlamenterlerin kendisine yönelttiği soruları şöyle cevaplandırdı :

Çin’in İlk Hedefi Kamaplardaki Uygur Kadınlarının Doğumlarını Engellemekti 

Tursun Ziyauddin Senatör Jeff Merkel’in  “Sizce  Çin’in asıl amacı  kamplarda tutulan   Uygur kadınlarını ailelerinden kopararak bir birlerinden ayırma ve doğum yapmalarını engelleyerek onların  nüfuslarını nüfuslarını  azaltma   stratejisi mi yoksa zorunlu Köle/İşçi olarak  çalıştırmak mi ? Çin sizi 2.kez neden serbest bıraktı ? ” yolundaki sorusunu şöyle cevaplandırdı. : ” diye sordu.

Tursunay Hanım şöyle cevapladı : ” Bin Çin’in asıl Stratejinin ne olduğunu  tam olarak bilmiyorum.Ancak, Çin’in  kamplardaki ilk hedefi,  Uygur kadınları kürtaj yaparak ve zorla kısırlaştırarak  onları soylarının devamını yok etmekti. Çin’in bir diğer amacının ise, Uygur  kadınlarına çeşitli şekillerde işkence yapmak, kadınlara zulmetmek ve bu suretle  aileleri  parçalayarak yok etmekti.  Yurt dışında yaşayanlar bile çocuklarını göremiyorlar. Onların  Çocuklarıyla görüşmeleri  yasaktır ve engellenmektedir.

Benim 2.kez serbest bırakılmamın sebebi ise,eşimin  Kazakistan vatandaşı olması ve benim kurtulabilimem için Kazakistan Hükümeti nezdinde girişimlerde bulunmasıdır.Kurtulmamı Kazakistan’a borçluyum.”şeklinde konuştu.

Senatör Jeff Merkel,  Tursunay Ziyaiddin Hanıma  Çin’in  toplama kamplarındaki   Uygurlara yönelik soykırımı  cinayetleri ile ve insanlığa karşı  işlediği suçları ifşa etme konusundaki büyük cesareti için kendisine teşekkür etti  ve bu cesareti için övgülerde bulundu.

ABD Yönetimi Pratik ve Acil Adımlar Atmalı 

Özel Oturuma katılan Milletvekilleri,  Tursunay  Ziyauddin’e  ABD yönetiminden taleplerini ve hakkındaki  görüşlerini sordu. Bu soruları Tursunay Hanım şöyle cevaplandırdı : ” ABD hükümeti Çin’in Uygurlara yönelik etnik soykırım cinayetleri Uygurlarır zorla köle/İşçi olarak çalıştırılması uygulamalarının bir an önce sona erdirilmesi için acilen  pratik önlemler almalıdır. Ayrıca ABD’ne iltica eden kendisi dahil yüzlerce Uygur’un  bu sığınma talepleri konusundaki işlemlerin kolaylaştırılması ve bu konuda pratik adımlar atılmasını  talep ediyorum.” şeklinde cevaplandırdı.

Özel Oturuma katılan Parlamento üyeleri  Uygurların sığınma talepleri ile  ilgili bir yasa tasarısının geçmesi için ellerinden geleni yapacakları taahhüdünde  bulundular.

Konferansta konuşan diğer  uzmanlar ise, Çin hükümetinin artık Çinli kadınların doğum yapmalarını teşvik ederken, Uygur kadınların  mecburi kürtajla  bebeklerini katlettiklerini ve onları  zorla kısırlaştırıldığını,  Uygur kadınlarını Çinli erkeklerle evlenmeye zorlamanın birer insanlık dışı etnik soykırım suçu olduğunu ifade ettiler.

KAYNAK : https://www.rfa.org/uyghur/xewerler/tursunay-ziyawudun-03022022131713.html

Share
4519 Kez Görüntülendi.