logo

trugen jacn

ÇİN, DOĞU TÜRKİSTAN TÜRKLERİNE YÖNELİK SOYKIRIM CİNAYETLERİNİ İNKARI SÜRDÜRÜYOR

 Komünist Çin geçtiğimiz Perşembe günü BM.Özel Oturumunda Doğu Türkistan’daki  insan hakları ihlallerinin yerinde araştırılması yönünde Türkiye’nin  de içinde bulundu 43  BM ülkenin  açıklamasını  “siyasal amaçlı dezenformasyon” iddiası ile  reddetti. BM.İnsan hakları Yüksek Komiserliğinin  Uluslararası Af Örgütü ve İnsan Hakları Gözlemevi başta bir çok uluslararası kurum ve kuruluşların açık ve net  kanıtlarına rağmen  Doğu Türkistan Türklerine yönelik soykırım cinayetlerini büyük bir pişkinlik,utanmazlık ve aymazlık içinde  inkar etmeye devam ediyor.

BM'nin Uluslararası Sorunlar Karşısında Çaresizliği | Yorum | SETA

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Çin, Birleşmiş Milletler (BM) üyesi 43 ülkenin Genel Kurulu Toplumsal, İnsani ve Kültürel Sorunlar Komitesi (Üçüncü Komite) Toplantısı’nda  Uygur Özerk Bölgesi’nde Uygur Türkleri ve diğer etnik ve dini azınlıklara yönelik baskı ve hak ihlallerine dair endişelerin dile getirildiği açıklamayı “siyasal amaçlı dezenformasyon” olarak nitelendirdi ve Doğu Türkistan’daki baskı zulüm ve etnik soykırım cinayetlerini bir kez daha reddettiğini açıkladı.

Bir şunu diyen bir yazı '1. Almanya 2. Amerika 3. Arnavutluk 4.Avustralya Avusturya 6. Belçika 7.Birleşik Krallık 8. Bulgaristan 9. Çek Cumhuriyeti 10. Danimarka 11. Estonya 12. Esvatini 13. Finlandiya 14. Fransa 15. Hırvatistan 16. Hollanda 17. Honduras 18. İrlanda 19. İspanya 20. İsveç 21. İtalya 22. İzlanda 23. Japonya 34. Nauru 24. Kanada 35. Norveç 25. Karadağ 36. Palau 26. Kuzey Makedonya 37. Polonya 27. Letonya 38. Portekiz 28. Liberya 39. San Marino 29. Lihtenştayn 40.Slovakya 30. Litvanya 41. Slovenya 31. Lüksemburg 42. Türkiye 32. Marshall Adaları 43. Yeni Zelanda 33. Monako Uygur Haber' görseli olabilir

Türkiye’nin içinde bulunduğu BM üyesi 43 ülkenin açıklaması

Avrupa ülkeleri ve ABD’nin başını çektiği, aralarında Türkiye’nin de olduğu 43 ülke, dün New York’ta düzenlenen BM Üçüncü Komite Toplantısı’nda yaptıkları ortak açıklamada, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde 1 milyondan fazla kişinin yeniden eğitim merkezi adı verilen siyasi kamplarda alıkonulduğu, işkence, kötü muamele, insanlık dışı ve aşağılayıcı cezalandırma, zorla kısırlaştırma, cinsel şiddet ve çocukları ailelerinden ayırma gibi yaygın ve sistematik insan hakları ihlallerine maruz kaldığına dair iddialardan duyulan endişeyi dile getirmişti.

Açıklamada, bölgede din ve inanç özgürlüğü ile seyahat, toplantı ve ifade özgürlükleri üzerinde kısıtlamalar bulunduğu ve yaygın olarak kullanılan elektronik izleme teknolojilerinin orantısız şekilde Uygurları ve diğer azınlık mensuplarını hedef aldığı belirtilmişti.

Pekin yönetiminin hukukun üstünlüğü ilkesine ve insan haklarını koruma konusundaki ulusal ve uluslararası yükümlülüklerine uyması gerektiği vurgulanan açıklamada, “Çin’e BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri ve ofisinin de dahil bağımsız gözlemcilere Sincan’a hızlı, anlamlı ve serbest erişim sağlama çağrısı yapıyoruz.” ifadelerine yer verilmişti.

Küba öncülüğündeki 62 ülkeden karşı açıklama

Öte yandan, 43 ülkenin açıklamasına, Küba’nın öncülük ettiği 62 ülke ortak açıklamayla karşılık vermişti.  Açıklamada, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde olanların “Çin’in iç meselesi olduğu”, “iddiaların siyasi motivasyon taşıdığı ve dezenformasyon olduğu” görüşü dile getirilmişti.

Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Vang Vınbin düzenlediği basın toplantısında, açıklamaya ilişkin “Az sayıdaki Batılı ülke Sincan ve diğer meselelerle ilgili Çin’i karalamayı amaçlayan dezenformasyona dayalı dedikodu ve yalanlarla saldırmayı, insan hakları bahanesiyle Çin’in iç işlerine müdahale etmeyi sürdürdü.” dedi.

Küba, geçen yıl da 45 ülkenin imzacı olduğu karşı açıklamaya öncülük etmişti.

Çin’in BM Büyükelçisinden tepki

Çin’in BM Büyükelçisi Cang Cun da 43 ülkenin açıklamasında bahsi geçen iddiaları “temelsiz suçlamalar ve yalanlar” olarak niteleyerek, ABD ve diğer imzacı ülkeleri “insan haklarını bahane olarak kullanarak cepheleşme yaratmakla” suçlamıştı.

Sincan’ın kalkınmasının bölge halkı için her geçen gün daha iyi yaşam şartları sağladığını savunan Büyükelçi Cang, “Çin’in kalkınmasını engellemeye yönelik hamleler başarısızlığa mahkumdur.” değerlendirmesinde bulunmuştu.

Aynı toplantıda Küba’nın 62 ülke adına yaptığı karşı açıklamayı hatırlatan Sözcü Vang, “62 ülke insan haklarının siyasallaştırılmasına ve bu konudaki çifte standartlara karşı çıktıklarını vurguladı, Çin hakkında siyasal amaçlarla ortaya atılan dezenformasyona dayalı iddiaları reddetti. Ülkeler insan hakları bahanesiyle Çin’in iç işlerine müdahale edilmesine karşı çıktı.” şeklinde konuştu.

Vang, Çin’in ulusal egemenliğini, güvenliğini ve kalkınma çıkarlarını savunmaya kararlı olduğunu vurgulayarak, “Söz konusu ülkeleri kendi içlerindeki insan hakları sorunlarını samimiyetle ele almaya, BM Sözleşmesine ve uluslararası ilişkileri yöneten temel prensiplere bağlı kalmaya davet ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Konu üçüncü kez komitenin gündemine geliyor. Sincan konusu daha önce Konsey’in 2019 ve 2020’deki toplantılarında da gündeme getirilmişti. 2019’da 23 ülke, 2020’de ise 39 ülke Sincan’daki ihlalleri kınayan açıklamalara imza atmıştı.

Bir ‎şunu diyen bir yazı '‎المغرب تونس على رأسها مصر 14 دولة عربية تدافع عن انتهاكات الصين بحق الإيغور فلسطين لبنان العراق الإمارات موريتانيا الجزائر ليبيا الصومال اليمن السودان fAJ السعودية بيان بالأمم المتحدة :المصدر الأناضول‎'‎ görseli olabilir

Çin’in Doğu Türkistan Müslümanlarına yönelik Soykırım Cinayetlerini Savunan çoğunluğu Arap ve diğer Müslüman Ülkeler şunlardır :  Mısır, Suudi Arabistan, Cezayir, Tunus, Fas, Birleşik Arap Emirlikleri, Filistin, Irak, Lübnan, Libya, Sudan, Yemen, Moritanya, Somali ve Pakistan

Kaynak : Anadolu Ajansı(AA)

Share
330 Kez Görüntülendi.