logo

trugen jacn

BM.LERDEN ÇİN’E ÇAĞRI: KEYFİ OLARAK TUTUKLANAN TÜM UYGURLARI SERBEST BIRAKINIZ!

Birleşmiş Milletler  Irk ayırıımcılığı ( Apartheid’in) Ortadan Kaldırılması Komitesi,  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yıllardan beri keyfi olarak gözaltına alınanarak Toplama Kamplarına veya   hapishanelere  kapatılan tüm  Uygurların  derhal serbest bırakılması çağrısında bulundu

BM. Irk Ayırımcılığının (Apartheid’in)  Ortadan Kaldırılması Komitesi  çok sert ifadeler kullanarak  Çin yönetimine  işgalindeki  Uygur Bölgesi’nde Uygurlar başta olmak üzere tüm Müslüman Türk halklarına karşı baskı, zulüm, işkence, kötü muamele, cinsel şiddet, zorla  Köle/İşçi olarak çalıştırılması ve ortadan kaybedilen ve bir daha haklarında haber alınamayanların bir an önce serbest bırakılması çağrısında bulunduğu açıklandı.

Özgür Asya radyosunda yer alan haberlere göre  BM.Irk Ayırımcılığını Ortadan Kaldırılması Komitesinin Çin yönetimine yönelik yaptığı  çağrılar  şöyle :

  1. BM. Irk Ayırımcılığını(Apartheid’i) Ortadan Kaldırma Komitesi ile BM.İnsan Hakları Yüksek Komiserliğince ortaklaşa 2018-2021 tarihleri arasında hazırlanan ve 31 Ağustas 2022’da açıklanan  ” Uygur  İnsan Hakları  Raporu” Çin yönetimine karşı BM.lerin güçlü bir çağrısıdır.
  2. BM.Irk Ayırımcılık ile Mücadele Komitesi Çin yönetiminden yönetimce gözaltına alınan ve daha sonra haklarında hiç haber alınamayan kayıp durumdaki kişiler  hakkında gerekli kavuşturma  ve soruşturmaları yapmalı ve sonuçlarını açıklamalıdır.
  3. Çin yönetimince keyfi olarak tutuklanarak Toplama Kamplarına veya Hapishanelere konulan tüm Uygur ve diğer Türk halklarına mensuplarından gözaltı merkezleri, Toplama Kampları ve Hapishanelerde tutulan  tüm tutukluların derhal serbest bırakılmalıdır.
  4. Çin yönetiminin  “Mesleki eğitim Merkezleri(Toplama Kampları) başta  ve diğer  tüm  cezalandırma ve sözde eğitim tesislerde Uygur ve diğer Müslüman Türk halkları  hedef alan işkence veya kötü muamele, zorla çalıştırma, cinsel şiddet, keyfi kaçırma ve diğer ilgili taciz biçimlerine ilişkin  açıklanan rapor dehşet vericidir ve kabul edilmesi mümkün olmayan uygulamalardır.
  5. BM. Apartheid  Komitesi Uygur bölgesinde yaşayan ve azınlık olarak tanımlanan Uygurlar ve diğerMüslüman  Türk topluluklarının  “zorla yerlerinden edilme, aile bireylerinin  zorla bir birlerinden  koparılarak  aile bütünlüğünün yok edilmesi,  sosyal izolasyonlar ve diğer  benzeri   politikalar ve  etnik ayırımcılığa yönelik uygulamalara derhal  son verilmelidir.
  6. BM. Irk Ayırımcılığını önleme Komitenin 22 Kasım- 02 Aralık/2022 tarihleri arasında yapılan  108. oturumunda  Eski BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Bachelet’nin “Uygur  Raporu”ndaki tavsiyelerine uyulması, toplantının  önemli ana konularından biri olarak bir kez daha vurgulanmıştır.
Cenevre'deki BM İnsan Hakları Ofisi, 31 Ağustos'ta Uygurlar hakkında bir rapor yayınladı. 1 Eylül 2022, Cenevre.
BM İnsan Hakları  Konseyince  31 Ağustos’ta  Açıklanan Uygur Raporu (44 sayfa)

 

BM’nin yeni İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk’ün BM “Apartheid’ı Ortadan Kaldırma Komitesi” çağrısı, “Bachelet’nin raporu”nun geçerliliğini devam ettirecek mi? Rapordaki tavsiyelerin uygulanması için çaba gösterilecek mi? Kritik bir zamanda açıklandı. Bu bağlamda 29 Kasım’da BM İnsan Hakları Yüksek Komiseri Volker Türk’ün ofisini arayarak Apartheid’ın Ortadan Kaldırılması Komitesi’nin açıklamasına yanıtını sorduk.

İnsan Hakları Yüksek Komiserliği sözcüsü Ravina Samdasani, açıklama hakkında yorum yapmayacağını ancak Volker Türk’ün Bachelet’nin raporunun geçerli olduğuna inandığını ve tavsiyelerini uygulamaya çalışacağını söyledi.

Ravina Samdasani, “Evet, Bay Volker Türk rapor hakkında kamuoyuna açıklama yaptı” dedi. Rapor hakkında ne yapmayı planladığı da soruldu. “Bu çok önemli bir rapor ve acil tespitler içeriyor“ dedi. “Bu rapordaki güçlü tavsiyeleri uygulamak için harekete geçmeye devam edeceğiz” diye ekledi. “Evet, bu rapordaki tavsiyeleri uygulamak için Çin hükümeti ile çalışmanın yollarını bulmaya odaklanacak.”

Bachelet’in raporunun bu yıl 31 Ağustos’ta yayınlanmasının ardından Çin, rapordaki ifadeleri reddederek Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Yüksek Komiserliği ile işbirliğini durdurduğunu açıklamıştı. Bachelet’in raporunun yayınlanmasının ardından BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği görevine atanan Volker Türk, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği kariyerinde önemli bir sınav oldu. Ancak Bayan Samdasani, Çin’in Volker’ın Çin ile konuşmanın yollarını bulma çabalarına nasıl yanıt verdiği hakkında yorum yapmaktan kaçındı, ancak insan hakları yüksek komiserinin konu hakkında Çin ile ilk toplantılara başladığını söyledi.

Raveena Samdasani, “Toplantıyı o başlattı” dedi. Ama bildiğiniz gibi, Yüksek Komiser görevde bir aydan biraz fazla bir süredir. Ancak yine de Çinli yetkililerle ilk görüşmelerini yaptı. Dediği gibi, bu önemli raporun tavsiyelerini uygulamaya ve uygulamaya odaklanmaya devam edecek.

Ravina Samdasani, iki taraf arasındaki görüşmelerde rapordaki tavsiyelerin uygulanmasında olumlu bir gelişme olup olmadığı sorusuna, “Sorunuza cevap veremeyebilirim. Çünkü bu, Çin tarafının cevaplaması gereken bir soru. Ancak bizim açımızdan, İnsan Hakları Yüksek Komiserliği de dahil olmak üzere ofisimiz, rapordaki tavsiyeleri uygulamak için harekete geçmeye devam edecektir. Dediğimiz gibi bu çok acil bir rapor. Tavsiyelerinin uygulanması, bölgedeki durumun iyileştirilmesinde kritik bir faktördür.

Ancak insan hakları grupları, BM üye devletlerinin Soykırım ve Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşmeler kapsamındaki yükümlülüklerinden kaçındıkları bir dönemde komisyonun çağrısının önemli olduğunu söylüyor.

29 Kasım’da verdiği bir röportajda, Orta İtalya’daki “Defense Defenders” faaliyetlerinin direktörü Laura Harth şunları söyledi: “Komitenin bu konuyu gündeme getirmesi beni çok mutlu etti. Konu şiddetle ele alınır. Bu, Çin hükümetinin gerçekleştirdiği soykırımın hesabını soracak iradeye ve araçlara sahip olduğu anlamına gelir. Özellikle, üye devletlere Soykırım Sözleşmesi ve Apartheid’ın Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Sözleşme kapsamındaki yükümlülükleri hatırlatıldı. Hiçbir uluslararası mahkeme böyle bir karar vermemiş olsa da, birçok hükümetin bu konuda tavır almak veya harekete geçmek konusunda isteksiz olduğu bir zamanda komitenin bu çağrıyı yapması önemlidir.

Laura Hart, Irk Ayrımcılığı Komisyonu gibi üye devletlerin özverili somut adımlar atma zamanının geldiğine dikkat çekiyor. Laura Hart: “Bence üye devletlerin uluslararası insan hakları sözleşmelerine, suçluların iadesi anlaşmalarına bağlı kalma konusunda BM insan hakları mekanizması kadar kararlı, hatta onlardan daha güçlü olmalarının ve Çin Dışişleri Bakanlığı ile işbirliği konusunda dikkatli olmalarının zamanı geldi.” Kamu güvenliği. Çünkü Sincan’daki olaylardan Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı sorumludur. Bu nedenle, Xi Jinping ile görüşmek için acele etmek yerine, bunun olmayacağını göstermek için Çinli yetkililere hedefli bir ambargo uygulamalıyız.”

BM’nin “Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi” çağrısında, “Çin makamlarından, Ulusal Güvenlik Yasası ve Terörle Mücadele Yasası ile Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki azınlıkların haklarını gözden geçirmeleri ve yükümlülüklerini yerine getirmeleri isteniyor. Her Türlü Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Uluslararası Sözleşme uyarınca.” Açıklamada ayrıca Çinli yetkililere, kendilerini korumak için öne çıkan Uygurlar ve diğer etnik Müslüman gruplara yönelik sindirme ve baskıyı derhal durdurmaları ve Uygurlar ve diğerleri de dahil olmak üzere insan hakları ihlallerinin mağdurları için uygun ve etkili çözümler bulmaları çağrısında bulunuluyor. Etnik Müslüman gruplar da tazminat ödemeye çağrıldı.

Share
3002 Kez Görüntülendi.