logo

trugen jacn

ABD-ÇİN GÖRÜŞMESİNDE ANA KONULAR: UYGURLAR,TAYVAN,HONG KONG VE İNSAN HAKLARI

ABD ve Çin dışişleri bakanlarının gelecek hafta Alaska’da gerçekleştireceği görüşmede taraflar masaya kırmızı çizgileriyle oturacak. Çin için Tayvan ve Hong Kong en önemli kırmızı çizgiler. ABD ise İndo-Pasifik stratejisi, Uygurlar ve insan hakları kartlarını kullanıyor.Görüşmede ise,Uygur TÜrkü Aktivistler Cevher İlham ve Reyhan Esat de ABD. Heyeti içerisinde yer alacaklar

Hilal SARI

ABD’nin daveti üzerine iki süper gücün üst düzey yetkilileri haftaya Alaska’da ikili ilişkileri görüşecek. Beyaz Saray, ABD Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ve Ulusal Güvenlik Danışmanı Jake Sullivan’ın gelecek hafta Alaska’da Çinli mevkidaşlarıyla görüşeceğini, görüşmenin 18-19 Mart tarihlerinde Anchorage kentinde gerçekleşeceğini duyurdu. Çin tarafından toplantıya katılacak Çin Komünist Partisi Politbüro Üyesi Yang Jiechi ve Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin Blinken’le bir araya gelmesi, bu toplantıyı ABD ve Çin arasında yeni Başkan Joe Biden’ın görevi devralmasından bu yana gerçekleşecek en üst düzey görüşme yapıyor. Biden ve Çinli mevkidaşı Xi Jinping geçen ay ilk resmi telefon görüşmelerini yapmışlardı ve bu görüşmede iki tarafın birçok konuyla ilgili anlaşmazlık yaşadığı biliniyordu.

Tayvan ve Hong Kong kırmızı çizgiler

Bu toplantı Trump döneminde başlayan ve ikili ilişkilerin tarihteki en kötü sürecini gördüğü süper güç geriliminin sona ereceği anlamına gelmiyor çünkü tarafların – özellikle de Çin’in – kırmızı çizgileri var. Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin dün sonlanan Çin Ulusal Kongresi’nde yaptığı açıklamalarda dile getirdiği gibi, Hong Kong ve Tayvan Çin’in kırmızı çizgileri. ABD ise insan hakları konusunu dış politikasının ana unsurlarından biri olarak görüyor. Sincan’da Uygur Türklerine soykırım yapıldığını savunan ABD’nin bu konuda yaptırım uyguladığı şirketler de var. Wang ise Çin hükümetinin Tayvan ve Hong Kong konusunda ödün vermeyeceğini, ABD hükümetini bir önceki yönetimde ‘çizgileri aşan’ ve ‘ateşle oynayan’ tehlikeli adımlarını değiştirmesi gerektiğini söyledi. Tayvan, Güney Çin Denizi, Sincan ve Hong Kong, Çinli yetkililere göre Çin halkı tarafından yönetilmesi gereken iç meseleler.

Hong Kong’da ise Batı’ya göre seçimlerin Çin’in kontrolünde olmasını sağlayacak, Çin’e göre ise ülkenin toprak bütünlüğünü destekleyecek yeni seçim yasası dün Çin meclisinde de kabul edildi. ABD Dışişleri Bakanı Blinken ise çarşamba günü Kongre’ye yaptığı konuşmada “Biden hükümeti Hong Kong’daki demokrasi ve insan hakları ihlallerine karşı sesini yükseltip adımlar atacak” dedi.

Çin üç konuda işbirliğine hazır

Çin Dışişleri Bakanı Wang iki süper gücün üç alanda ise işbirliği yapabileceğini söylüyor: COVID-19’la mücadele, iklim kriziyle mücadele ve küresel ekonomik iyileşmeyi desteklemek. Biden’ın göreve geldikten sonra dört önceliğinden üçünü oluşturan bu alanlar Çin Dışişleri Sözcüsünün ifadeleriyle “Zaten uluslararası işbirliği gerektiriyor, özellikle de dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin’le.” Sözcü açıklamasında “Çin ABD’yi ikili ilişkilere objektif şekilde bakmaya ve Çin’in iş ilişkilerine müdahale etmeye son vermeye, ilişkileri eski normale döndürmeye çağırıyor” ifadeleriyle, toplantıda Çin’in bu konudaki tutumunun ne olacağının ipucunu vermiş oluyor.

Biden kırmızı çizgilerde dolaşıyor

Ancak Biden hükümeti, sıklıkla Çin’in kırmızı çizgilerinde dolaşıyor. Biden göreve geldiğinden beri yeni hükümet Çin’in ABD karşısındaki “en büyük jeopolitik sınav” olarak nitelendiren açıklamalar yaptı ve eski ABD Başkanı Donald Trump’ın Çin karşıtı söylemlerinin büyük bir bölümünde aynı söylemlerle devam edildi. Sincan’da insan hakları ihlalleri olduğu gerekçesiyle birçok şirkete yaptırım açıklayan ABD, bu konuda Avrupa Birliği ile ittifak içinde ilerliyor. Ayrıca Çin’in kırmızı çizgi olarak nitelemesine rağmen Biden göreve geldiğinden beri Amerikan askeri gemileri üç kez Tayvan Boğazları’ndan geçti.

İndo-Pasifik stratejisi Trump’ın mirası

Biden hükümetinin Çin’i en çok rahatsız eden politika adımlarından biri de, ABD Ulusal Güvenlik Konseyi’nin “birinci öncelik” haline getirdiği İndo-Pasifik stratejisi. Trump döneminde Çin’e karşı geliştirilen ABD, Hindistan, Japonya ve Avustralya ittifakı (Quad) ABD’nin bölgede askeri stratejik ortaklıkların güçlenmesini hedefleyen IndoPasifik stratejisinin de temelini oluşturuyor. Xinhua haberine göre Beyaz Saray Bangladeş’e de katılması için yaklaştı ancak Bangladeş reddetti.

Anchorage’ın ikili ilişkilerde ayrı bir yeri var

ABD’nin Alaska eyaletindeki Anchorage kentinin ikili ilişkilerin tarihi açısından önemli bir yeri var. Global Times’a konuşan Çin Uluslararası Çalışmalar Enstitüsü Kıdemli Uzmanı Yang Xiyu geçmişte Pekin ile New York ve Washington arasında direkt uçuşlarda uçakların Anchorage’da durması gerektiğini bu nedenle de ikili ilişkilerin tarihinde önemli bir yeri olduğunu söylüyor. Yang’a göre coğrafi olarak ABD’den uzak olan Hawaii ve Alaska, diğer 48 ABD eyaletine göre siyaseten daha rahat, hassasiyeti daha düşük eyaletler.

Çip için çalışma grubu kurulacak

Toplantının olası gündemlerinden biri de, ABD ve Çin arasındaki ekonomik rekabet. Özellikle de teknoloji cephesinde Çinli çip üreticilerine yönelik yaptırımlar halen uygulamada. Ancak Çin Çip Sektörü Derneği (CSIA) dün yaptığı açıklamada Washington merkezli çip kuruluşuyla birlikte bir çalışma grubu kurulacağını duyurdu. Her iki tarafın 10 şirket ile temsil edileceği çalışma grubunun haberi bile Çinli çip şirketlerinin hisselerinin yükselmesini sağladı. Otomotivden sanayi şirketlerine üretimi aksatan ve endişe yaratan çip darboğazı, iki ülkenin uzlaşı bulacağı alanlardan biri olabilir.

Kaynak : https://www.dunya.com/dunya/iki-super-guc-masaya-kirmizi-cizgilerle-oturacak-haberi-614111

Share
279 Kez Görüntülendi.