logo

trugen jacn

SON BULUNTULAR ÇİN’İN “DOĞU TÜRKİSTAN ÇİN TOPRAĞI ” İDDİALARINI ÇÜRÜTEREK YOK ETTİ

Uygur Arkeologların Doğu Türkistan’ın  Tarım  bölgesinde bulunan  ve 4 bin öncesine tarihlenen mumyaları üzerine yaptığı araştırmalarda onların günümüzde bu ülkede yaşayan  Uygur  Türklerinin ataları olduğunu kanıtlandığını açıkladılar.  Araştırma   Raporuna göre,  çalışmaların amacının  “farklı çağlardaki ve farklı coğrafi konumlardaki genetik değişimleri tespit etmek ” olarak açıklanıyor. DNA Laboratuvarı’nda Uygur  Bölgesi’nin doğu, kuzey, güney ve batı kesimlerinde 41 lokasyonda bulunan 237 kemik ve diş örneğini incelendiği   ve bu mumya ve diğer buluntuların araştırma ve incelemelerinde bölgenin  eski sakinlerinden mitokondriyal genler elde edildiği de bildirildi. Bu raporların sonucuna göre İşgalci Çin Yönetiminin “Doğu Türkistan Kadim Çin Toprağıdır.” iddialarının  gerçek dışı olduğu ve bu iddiaları tamamen çürüttüğünü ortaya koyuyor.

Uygur arkeolog: Tarım mumyaları üzerine yapılan araştırmalar onların Uygur ataları olduğunu kanıtlıyor

Doğu Türkistan’ın Tarım Havzasının orta kısmında yer alan Lop Noor bölgesinde 2003 yılında  bulunan  antik bir mezarlıktan çıkarılan  ve  Kroren Güzeli  3800 yaşındaki  genç ve güzel bir Türk kadının mumyalanmış   cesedi. Halen Urumçi’de bir müzede sergileniyor.  

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Çin medyası 2021’de Uygur Özerk Bölgesi Kültürel Eserler ve Arkeoloji Enstitüsü ve Çin Bilimler Akademisi Antik Omurga ve Antik Beşeri Bilimler Enstitüsü ile bir araya gelerek yaptıkları  geniş çaplı ve sistematik gen araştırma  ve incelemelerde , insanoğlunun  Doğu Türkistan olarak bilinen  bu topraklarda   en az  500 –  5.000  yılları arasında   yaşadığının belirlendiğini  belirten bu rapor yayınladı.

Rapora göre,  500- 5 bin yılları arasında  yaşayan Uygurlar için “farklı çağlardaki ve farklı coğrafi konumlardaki genetik değişimleri tespit etmek” amacı ile  yapılan incelemelerde  ve DNA Laboratuvarı’nda yapılan araştırmaların sonuçlarına göre, Uygur Özerk Bölgesi’nin doğu, kuzey, güney ve batı kesimlerinde 41 lokasyonda bulunan 237 kemik ve diş örneğinin incelediği ve  incelemeler sonucunda Uygur Bölgesi’nin bu eski sakinlerinden mitokondriyal genler elde  edildiği bildirildi.  Gazetenin  haberine göre araştırmayla ilgili en heyecan verici şeyin  Tarım Havzası’ndaki “Küçük Nehir” mezarlığından çıkarılan 13 cesedin ve Jungarya  Havzası’ndan çıkarılan 5 cesedin genetik araştırmasıydı. Bu cesetlerin “antik Kuzey Asya ve antik Doğu Asya menşeli bir grup insan” olarak tanımlandığını belirtiyor.

ÇKP’nin resmi yayın organı Xinjiang Daily (Xinjiang Günlüğü) gazetesinin ‘nin 2 Ocak tarihli haberine göre, Çin Bilimler Akademisi Eski Omurgalılar ve Eski İnsanlar Enstitüsü’nde araştırmacı olan Wang Wenjun, çalışmanın sonuçlarının arkeolojinin Uygur ve Avrasya bozkırlarının evrimi konusundaki anlayışını yeniden şekillendirdiğini  ve insan evrimini yeniden tanımladığı söyledi.

Çin medyasında adı geçmemekle birlikte,  Tarım bölgesinin Küçük Nehir (Little River) ve diğer kısımlarında  keşfedilen  18 mumyanın DNA araştırma projesine Çinli araştırmacıların yanı sıra Amerika Birleşik Devletleri ve Avrupa’dan araştırmacılar katıldı. Çalışmanın sonuçları geçen yıl Kasım ayında uluslararası medyada geniş yer buldu ve büyük tartışmalara neden oldu.  Ayrıca, Uzmanlar ve Arkeologlar, Çin’in daha önce bu antik cesetlerin incelenmesini kontrol ettiğini  öne sürüyorlar. s

Çin Uygurları Toptan Yok Etmek İçin Onların Genlerini Topladı

Reters’te yayınlanan bir haber analizde ise, Çin yönetiminin işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurların toptan yok edilmesi için  onların DNA örneklerini depoladığı belirtti. Ayrıca,  “Çin hükümeti sadece Uygurları “soykırım” yapmaya, Uygurlar hakkında biyolojik bilgi toplamaya, dünyanın en büyük DNA veri tabanını oluşturmaya çalışmıyor, aynı zamanda onların mevcut aktif kültürlerini yok etmeye, tarihlerini çarpıtmaya ve Uygurların eski sakinleriyle bir akrabalık kurmalarını önlemeye ve bu toprakların tarihten beri Çin toprağı olduğunu iddia ettiğini belirtiyor.

Kitap kapağı

Dr.Kamberi :  Çin’in iddiaları, Bilimsel Araştırmaların Sonuçları ile  Ancak Yok Edilebilir

Doğu Türkistanlı Uygur Türkü bir Tarihçi-Arkeolog olan Özgür Asya radyosu  Uygurca yayınları  bölümünün eski direktörü  ve halen ABD’de yaşayan Dr. Dolkun Kamberi açıklanan  bu rapor hakkında şunları söyledi :  ” Ben  1985 yılında  Tarım bölgesinin güney bölümünde bulanan  Çerçen kenti’ndeki Zagunluk ( Yağı çıkarılan bitki adı Zagun)  antik mezarlığının kazılarına katılanlardan birisiyim. Buradan çok önemli buluntular keşfettik. Bu  ve diğer buluntular da bu topraklarda  kadim tarihten beri  Uygurların yaşadığını kanıtlıyor. Arkeolojik kazılarda bulunan  cesetlerin ve diğer buluntulardan elde edilen sonuçlar, onların  Uygurların ataları olduğuna dair yeterli kanıt sağlamaktadır. Ama, bu gerçekleri Çin bir türlü kabul etmiyor. Çin’in bu saçma iddialarını çürütmek ve yok etmek  için bu  tür bilimsel araştırma sonuçları  çok önemlidir. Çin’in bu bilimdışı  iddialarının  en son   2017’den sonra Uygur bölgesinde başlattığı  bölgenin kadim sakinleri  olan  Uygurlar ve diğer Türk halklarını  sosyal ve kültürel yaşamının tüm alanlarını hedef alan kapsamlı bir Çinleştirme hareketinin parçası olduğu açıktır”şeklinde konuştu.

Yukarıdaki çalışmanın sonuçları içeren rapor geçen yıl dünyanın en prestijli bilimsel dergilerinden biri olan Nature dergisinde  de yayınlandı. Küçük Nehir   Mezarlığında bulunan cesetler ve diğer buluntuların  3.700-4.100 yıl öncesine tarihlenen bu antik cesetlerin diğer halklarla hiçbir genetik bağlantısının olmadığını ve kalıtsal tek insan olduklarını vurguluyor.

ABD’de yayanlanan  The Christian Science Monitor’ün Washington bürosu şefi David Cook ise şunları söylüyor ;” Bu konuda yapılacak   en iyi şey bu gen araştırmalarıdır. Buna göre  buluntuların genleri  ile günümüzde bu topraklarda yaşayan Uygurların genlerinin aynı olduğu ortaya çıkmıştır. Artık  bundan sonra bu konudaki tartışmalar  burada bitirmelidir.” açıklamasında bulundu.

Share
6344 Kez Görüntülendi.