logo

trugen jacn

UYGUR TÜRKÜ SANATÇILAR : YAZDIKLARIMIZ YARDIM ÇIĞLIKLARI DEĞİL,ÖZGÜRLÜK SAVAŞIDIR!

 Çin’in işgalindeki Ana vatanları Doğu Türkistan’dan  baskı,zulüm ve soykırım  uygulamalarından  kaçarak  dünyanın dört bir yanındaki ülkelere sığınan  Uygur  Türkü sanatçılar, sanatları aracılığıyla Çin hükümetinin  Doğu Türkistan Türklerine  yaşattıklarına nasıl ayna tuttuklarını anlattı. ABD Büyükelçiliği’nin paylaştığı metinde,  ülkelerinde yaşananların, onların  eserlerine de derinden  etki ettiğini  vurgulayan Uygur sanatçılar, bunun, Çin’in mevcut politikalarına cevap niteliğinde olduğunu bildirdi. Eserlerinin  ülkesinde yaşayan  ve acı çeken insanlara güç  ve teselli verdiğini   belirterek  “Lütfen bizim  yazdıklarımızı sadece şiir değil, mazlumların sesi olarak; yardım çığlığı değil özgürlük savaşı ve  Uygur Türklerinin bir cesareti  olarak kabul ediniz.” ifadelerini kullandı.

Uygur sanatçılar anlattı: Yazdıklarımız yardım çığlığı değil özgürlük savaşı

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Uygur   Türklerin sanatı son birkaç yılda  büyük değişikler  yaşadı. Nesiller boyunca devam eden ve  gelişen karmaşık gelenekler ve olaylar, eserlerin daha karanlık  bir duruma gelmesine yol açtı.Uygur Sanatının  gelişimi ve değişikliklere uğraması ile ilgili  kaleme alınan bir yazıyı  Ankara’daki ABD Büyükelçiliği, sosyal medya hesabında paylaştı.

Şu anda Türkiye’de yaşayan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki  Gulca kentinden olan ve İstanbul’da yaşayan bir şaire olan Muyesser Abdulahat Hendan, Mart 2021’de WEghur Stories podcast’e   yaptığı bir açıklamasında “Bazen üzüntümü kontrol edemiyorum ve gerçekten iç karartıcı bir şeyler yazıyorum” demişti.

Çin İşgaline Sanatla Cevap  

Hendan ve diğer Uygur sanatçılar, Çin hükümetinin Uygurlar ile birlikte onların  kültürlerini de tehdit ettiğini ve yurt dışında yaşayan Uygurların da anavatanlarına dönmekten korkmalarına neden olan politikalarına diaspora yazdıkları çeşitli eserleri ile  cevap veriyor.

Çin, 2017’den beri 1 milyondan fazla Uygur, Kazak ve diğer etnik  Türk kökenden bireyleri gözaltına aldığı biliniyor. Çin aynı zamanda   Uygur bölgesinde    insanlığa  karşı suçlar de işliyor.  Uygurları  zorla Köle/İşçi olarak  çalıştırma,  kadınların doğurganlıklarını zorla yok ederek kısırlaştırma faaliyetlerinde bulunuyor. Çin,Doğu Türkistan’ı  adeta üstü açık  bir gözetim devletine dönüştürerek Uygur kültürüne saldırarak yok etmeye çalışıyor. Önde gelen  yüzlerce sanatçıları tutukladı ve Uygur dilinin öğrenilimesi ve kullanılmasını  yasakladı.

Uygur Sanatçılar : Yazdıklarımızı Cesaret Olarak Kabul ediniz 

Uygur şaire Müyesser Abdulahat Hendan,  geçtiğimiz Eylül ayında  İstanbul’da gerçekleştirilen ” Sürgündeki Uygur Şiiri'” panelinde  yaptığı konuşmasında  “Lütfen yazdıklarımızı sadece şiir değil mazlumların sesi olarak; yardım çığlığı değil özgürlük savaşı ve cesaret olarak kabul edin.” ifadelerini kullandı.

Hendan   bu sözleri  için  ” Bu, ülkemizde  yaşananların tetiklediği duygularla şiir yazmak anlamına geliyor. Ayrıca, Çin’in  Doğu Türkistan’daki Uygurları ve diğer dini ve  Türk asıllı  halkların  üyelerini toplu olarak gözaltına alınmasını konu alan   “Hayır Hoş _Kuyaş (Kheyr-khosh, quyash – Elveda, Güneş) adlı bir roman yazdığını  de bildirdi.

Uygur şair asimilasyon kampından yazdı: Eve Dönüş Yok

‘Sanat, dünyanın  Dört Bir Yanında Yaşayan  Uygurları  Vatanlarına Daha Yakın Hissetmelerini Sağlıyor   

Fransa’da yaşayan ve  ” WEghur Stories podcast”‘e ev sahipliği yapan Uygur akademisyen ve sanatçı Mukaddas Mecit, dünyanın dört bir yanındaki Uygurların anavatanlarına duygusal olarak bağlı kaldıklarını ve  diasporada yaşatılan Uygur sanatının , birçok kişinin  ülkelerinde  gerçekleşen olaylara yakın hissetmesine yardımcı olduğunu söylüyor.

Bazı Uygur sanatçılar ise, Çin’in memleketindeki aile ve  akrabalarına karşı tepkisinden korktuğu için takma  isimle  eser üretmek zorunda kaldıklarını belirtiyor. Bu insanlardan biri olan dijital sanatçı Yette Su(Yedi Su) , Uygurların zor ve dramatik  durumunu vurgulamak için karanlık görüntüler kullanıyor.

Türkiye-Çin anlaşmasının maddeleri: Uygurlar iade edilmiyor ama...

Sanat,İnsanaların Zorluklarla Baş Etmelerine Katkı sağlar  ve yardım eder  

Kanada’daki Simon Fraser Üniversitesi’nde profesör olan  Uygur Sanatçı  Güldane Salimican (Guldana Salimjan,  Ülkesinde yaşayan insanların   tepki korkusu olmadan sanat ve şiir gönderebilecekleri bir forum olan multimedya platformu  ” Camp Albüm”ü kurdu. Proje, Uygurlar ve  diasporada yaşayan   diğer Müslüman topluluklar arasında dayanışmayı güçlendirmeyi amaçlıyor.

Daha önce  Çince Yi Xiaocuo takma adını kullanan  Güldane Selimcan, Şubat 2020’de  medyaya verdiği  bir röportajda, “Uzun süredir seslerinden ve özgürlüklerinden yoksun bırakılan  Uygur bölgesinde yaşayan Türk halkları  için sanat, kendini güçlendirme ve kendini temsil etmenin bir yoludur. En zorlu  şartlarda bile sanat, insanların  hayatın zorluk ve sıkıntıları ile başa çıkmalarına yardımcı olmak için  onlara güç verir  ve baskıcı otoritenin uygulamalarını  alaya almanın bir yolunu bulur.” şeklinde konuştu.

KAYNAK : https://www.karar.com/kultur-sanat-haberleri/uygur-sanatcilar-anlatti-yazdiklarimiz-yardim-cigligi-degil-1651166

Share
2730 Kez Görüntülendi.