RUSYA’NIN ÇİN’E SİLAH TESLİM TAKVİMİ NEDEN ÖNE ALINDI ?

Mehmet Emin HAZRET

Çin,  Neden Rus Yapımı Modern Silahları Bir An Önce Elde Etme Telaşında?

Rusya 25 Aralık 2016 de ilk 4 adet Su-35 avcı uçağı Çine teslim etmiştir. Aslında ise, iki ülke arasında yapılan antlaşma gereğince  Su-35 uçaklarının Çine teslimatı 2017 yılı içerisinde  başlaması gerekiyordu. Çin, Su-35 lerin Tayvan boğazında yapılacak askeri tatbikatta “Liyaoning” uçak gemisine eşlik etmesini ısrarla istedikleri için teslimat erkene alınmıştır. 4 adet Su- 35 savaş uçağı önce Rus 76TD-90VD askeri nakliye uçağı himayesinde Hebei eyaletinin Sangzhou kasabasındaki havacılık eğitim üssüne  nakledilmiştir. Sonra Çinin güneyindeki Guangdong eyaletindeki Çin hava kuvvetlerinin  Zhenjiang üssüne  konuşlandırılmıştır. Su-35 savaş uçağı, Tayvan devlet başkanı ile ABD yeni devlet başkanı Dolanalt Trump’ın telefonda görüştüğü, Trump’ın “tek Çin politikası takıntısına ne zamana kadar takılacağız?” dediği gergin ortama yetiştiği için Çin için bir can simidi olmuştur. Zhenjiang hava üssü Çin hava kuvvetlerinin Tayvan ve Güney Çin denizi hava sahasını kontrol eden bir merkez konumunda bulunuyor. Su- 35 avcı savaş uçaklarının bu üsse özellikle  konuşlandırılması manidar bulunmaktadır.

Su-35 Avcı uçakları 1985 de ilk test uçuşunu yapmış ve 1988 de Sovyet kızıl ordusna bağlı  hava kuvvetlerinin envanterine  teslim edilmiştir. Bu uçakların ilk uçuşundan 32 sene sonra Çin hava kuvvetleri Su- 35 avcı uçağına kavuşmuş oldu. Su- 35 lerin maliyeti 35 milyon dolar. Saatte 2500 kilometre mesafe kat edebiliyor.  Havada yakıt ikmal yapmadan 3 bin 400 kilometre uçabiliyor.8 ton silah, mühimmat taşıyabiliyor. Çin 2015 de 24 adet Su- 35 için sipariş vermiş ve  bu uçak siparişi için Rusya’ya 2 milyar dolar ödeme yapmıştır. Çin’in  bu  uçakları erken teslim almak için Rusya’ya bu uçakların her  birine  85 milyon dolar ödediği söyleniyor. Çin bu uçaklardan bazılarını parçalayıp taklit  ederek kendileri  imal edeceklerini belirterek bu uçaklar için bundan sonra  sipariş vermeyeceklerini açıklamış bulunuyor.

Çin, Rusya’dan S-400 Füze Savunma sisteminin de Erken Teslimatını İstemektedir

Çin, Rusya’ya sipariş ettiği S-400 Füze savunma sistemlerinin  bir an önce tamamlanarak    bu  yıl içinde  olmasını  kendisine teslimini öne almasını  ısrarala talep   etmektedir. Ruslar da Çin’in  bu  aceleci ve telaşlı halini    göz önünde bulundurarak 2017 de teslim etmek için  bu füzelerin üretim aşamalarını  hızlandırmış bulunmaktadır.

Çin 2011 yılından   bu yana Rus S-400 füze sisteminin peşinde idi. Ancak,  Rusya  2016 yılından  önce Çin ile  bu füzelerle ilgili satış anlaşmasının imzalanmayacağını  belirtiyordu.    2014’ün İlk baharda Putin, Çin’e   8 takım S-400 Füze savunma sisteminin  satılmasını  kararını onayladı. Ancak,İki ülke arasındaki resmi antlaşma Nisan 2015’te  yapıldı ve bu füze sistemleri için  Çin Rusya’ya 3 milyar dolar ödedi. Çin, S-400 Füze sistemini doğuda Japonya’nın karşındaki Shandong yarım adasına, Tayvan boğazının Çin  ana karasındaki  Fujian  deniz kıyı bölgesine ve güney sahillerine konuşlandırmayı hedeflemektedir. S-400′ ler Çin’deki yerini aldığında Japonya takım adaları ( tartışmalı Sankako adları dahil), Tayvan adası büsbütün, Güney Çin denizi hava sahalarındaki müttefik ülke uçakları büyük baskı altında kalacak ve böylece Çin , askeri  savaş stratejisinde  bu bölge’de kesin üstünlüğü elde etmiş olacaktır. En önemlisi Pekin’i korku salan   Beyaz Saray’ın yeni seçilmiş sakini Başkan Trump’un  yeni  yönetimi ile pazarlığa otururken elini güçlendirecek bir koz  daha elde etmiş olacaktır. Çin yönetiminin  S-400 füze sistemlerini bir an önce  erken teslim almak istemelerindeki   esas amaç da budur.

Rus S-400 Füze savunma sistemlerinin vurucu gücü  savaş kabiliyeti bakımından dünyada bir benzerinin olmadığı  söyleniyor.  ABD’nin THAAD füze savunma sistemi ufuk çizgesi ötesindeki hedefleri vuramaz iken, S- 400 ufuk çizgesi ötesindeki hedefleri vurabilen tek sistemdir ve  daha uzun  bir menzile sahiptir ve 300 kilometre yükseklikten tam isabetli olarak  hedefi vurabilmektedir. Bu füze sistemlerinin  Radarları ise aynı anda 100 hedefi takip  edebilme ve  aynı anda 12 hedefe kilitlenebilme yeteneğine sahip olup,  400 Km.yarı çapındaki   hedefleri da kapsama alanına alabilmektedir. S-400 füze sistemlerinin  en önemli özelliği ise,  ” ateşle ve unut”  kabiliyetidir. S-400 Füzelerini   hedefe kilitlenip  onun vurularak yok edilmesini sağlayan bir özel sistemi  bulunmaktadır. Bu füzelerin  ABD’nın THAAD Füzeleri gibi hedefi izlemesine gerek  bulunmamaktadır.

Rusya’nın De Kendine Göre  Hesapları Vardır ;  Bir Taşta Birkaç Kuş Vurmak 

Rusya’nın Suriye hava sahasında  kullanılan  Su- 35 savaş uçakları,  güney Çin denizini Çin’den korumak isteyen Vietnam için özel üretilen yeni nasıl Su-35S 4.++ modelinden 14 adedini  çok daha önceden  Vietnam’a  teslim etmiştir. Ruslar, Endonezya ile de 10 adet Su-35 savaş uçağını 2018 de bu ülkeye teslim etmek üzere antlaşma imzalamış  bulunmaktadır. Bu uçaklar bu bölgedeki ülkelere teslim edildikten sonra Pasifik kıyılarına dağılan Su- 35 savaş uçakları güney Çin denizinde bir birini yok etmek için çarpışmaya hazır  rakipler  haline  geleceklerdir.

S-400 Füze savunma sisteminin müşterileri arasında Çin’in azılı düşmanları Vietnam ve Hindistan da  bulunmaktadır. Vietnam, Rusya ile  4 takım S-400  füze sistemini  2016 dakendisine teslimi için  antlaşma yapmıştır.  Bu füzelerin üreticisi “Rusya Teknoloji Şirketi”’nin  CEO’su Kladuv , 2017 sonuna kadar Rusya ile   Hindistan arasında  bir miktar daha S-400 Füze satış anlaşması yapılacağını açıklamıştır.  Geçen sene Putin Hindistan’ı ziyaret ettiğinde Hindistan’a S-400 füze sistemini verme konusunda hükümetler arası  protokole de  imza atmıştı. 1962 de Çin- Hindistan arasında  Doğu Türkistan’-Keşmir sınırında orta yoğunlukta bir sınır savaş  meydana gelmiş ve Hindistan’ın yenilgisi ile sonuçlanmıştı. İki ülke arasında ateş kes sağlanmış olsa da, Hindistan- Çin arasında sınır ihtilafı hela devam etmektedir. Çin, ocak 1979′ da 400 bin kişilik  büyük bir kara Ordusu ile  Vietnam’a saldırmıştır. Bu ve diğer nedenlerle   Rusya, her zaman yeni askeri teknoloji ürünü modern silahları  öncelikle eski müttefikleri olan Vietnam ve Hindistan’a vermeyi tercih etmektedir.  Rusya’nın  çok yönlü  bu politik canbazlıktan amacı Çin’i kendinden  sürekli uzakta  tutmak ve Çin’in dikkatini güney doğudaki düşman komşuları üzerine  meşgul etmek ve bu bölgelere  odaklanmasını sağlamaktır.  Rusya, Çin’i dengelemek için  son 50  yıldır,  Vietnam ve Hindistan’a üstün  ve modern  teknoloji ürünü yeni üretim silahlarını vererek  bölge’de dengeyi kendi lehine  sağlamaya öncelik vermektedir.

1989 da Çin yönetimi Pekin’ın ünlü Tienenmin meydanında  öğrenci katliamı yapmasından sonra, batılı ülkeler  bu kaliamı gerekçe göstererek  Çin’e  çok sıkı silah ambargosu  uygulamaktadır.   Yeni  ve modern  teknoloji ürünü silahlara  erişmek için Rusya’ya bağımlı kalmaya mahkum olan Çin’e, Ruslar daha önceleri hep  eski teknoloji ürünü silahlar  satıyordu. Bu kez ise,ilk dafa Sadece Su-35 ve S-400  füze sistemlerinin satışında  Çin’e  her hangi bir kısıtlama  koymamıştır. Çünkü Rusya, Çin’in Japonya, Tayvan ve hatta  ABD ile bir ölüm kalım savaşına girişebilmesi için ön ayak olmak niyetindedir. Zayıflayan bir Çin ise tarihte olduğu  gibi Ruslar için en kolay bir lokma olacaktır. Dünya devleti olma iddiasındaki Rusya’nın stratejik hedefi elbette bununla bitmiyor. Çin’in ABD, Tayvan, Japonya ve diğer müttefiklerine olan tehditkar, saldırgan ve  yayılmacı tutumu Washington’u fazla ön şart ileri sürmeksizin Moskova’ya yakınlaşmaya itecektir.Yanı  Rusya bu yöntemle bir taşta birkaç tane kuş vurmak istemektedir.

Ruslar Neden son teknoloji Ürünü Silahlarını Çin’e Satmakten  Endişe Etmiyor ? 

Rus askeri uzmanları, Çine verilen Su- 35 ve  S-400 gibi yüksek  teknoloji ürünü  silahların  Çin’in eline geçmesinin  ülkelerine olan artı ve eksileri  konusunda medyada   ateşli ve geniş   çapta tartışmaktadırlar. Rus uzmanlar , Çin’in bu  üstün teknoloji ürünü silahları  Rusya’ya karşı kullanma ihtimalinin  çok  düşük olduğunu tahmin ediyorlar.  Çünkü, Çin,eğer bu silahları kendilerine karşı Kullanırlarsa Rusya’nın  bu saldırılara karşı koyma ve bu silahaları etkisiz hale getirme konusunda  çok üstün  kabiliyetlere zahip olduklarının bilincinde ve farkında olduğunu biliyorlar.  Ruslar, kendilerinin bu  yüksek askeri teknolojilerini  ele geçiren Çin’in daha önce yaptıkları gibi, bu silahların  taklit üretimine girişeceğinin kesin olduğunu biliyorlar.Ancak,Çin’in bu teklit üretimini  2035 den önce başarması mümkün olmadığını düşünüyorlar. Rusların savaş teknolojisi de  elbetteki yerinde  saymıyor.  Su-35 savaş uçağı ile S-400 Füze sistemlerinin geliştirilmiş yeni  versiyonları  üretim safhasındadır ve  Rusya her zaman bu konuda birkaç adım önde  bulunmaya  özellikle dikkat  etmektedir. Rusya,  bir ihtilaf halinde  Çin ile karşı karşıya geldiğinde  Çin’e karşı mutlak bir  üstünlük  sağlayacağı konusunda kendine son derece  güvenmektedir.

Bu Silahlanma yarışından Doğu Türkistanlıların Yarar veya Zararları  Ne Olabilir ? 

Bunun yarar ve zararlarını şimdilik kestirmek çok zor görünmektedir. Günümüzde Doğu Türkistan Çin’in işgali altında. Uygur Türkleri  her zamankinden daha çok  bu  Çin işgalinden  kurtulmak istemekte ve yurt içi ve dışında yaşayan bütün Doğu Türkistanlılar  için bu istek ve kurtulma  tutkusu  ortak arzu ve  milli hedef haline gelmiştir. Çin işgalinden kurtulmak için   fikir  yürüten her bir  Doğu Türkistanlı, Çin’in ve bu ülkenin   yakın ve uzak  çevresindeki silahlanma yarışı, askeri hareketlilik ve diğer tüm politik gelişmelerden anında ve çok iyi  bir şekilde  haberdar olmak zorundadır. Geleceğinin bir Ölüm kalım kavşağında olduğunun farkında olan bir toplumun   bütün dikkat ve enerjisini bundan sonra  kendi mevcudiyetini  nasıl koruyabileceği fikrine  odaklanmalıdır,diye düşünüyorum.

Uygur Türkleri başta bütün kardeş ve komşu  Türk  halkları şu hususu   özellikle çok  iyi  bilmelidirler ;   Doğu Türkistan başta olmak üzere ,  bütün büyük Türkistan coğrafyası  Nükleer silahlarla kuşatılmış durumdadır. Tehlikenin boyutu çok vahimdr. Bu konuyu bir sonraki yazımda kaleme alacağım.   17.02. 2017- İstanbul