logo

trugen jacn
30 Ekim 2014

BATILI GAZETECİLER: ÇİN’İN YARKENT’TE DÜNYA’DAN GİZLEDİĞİ MUTLAKA BİR ŞEY VAR ..!

urumchi-puqraliri-kech-bazar.jpg

Hamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

28 Temmuz Yarkent-İlişku katliamı ve sonrasında Korla,Maralbaşı ve Guma ilçelerinde meydana gelen ve onlarca kişinin ölümü ve yüzlercesinin yaralanması ile sonuçlanan şiddet olaylarının ardından batı medyası olaylar hakkında bizzat bilgi alabilmek için Doğu Türkistan’a muhabir göndermeyi sürdürüyor.
Çin yönetiminin olaylar ile ilgili tatmin edici bir açıklama yapmaması ve olaylara ait bilgileri devlet sırrı olarak tanımlaması bilgi ve belgelerin kamu oyuna açıklanmasını imkansız kılmakta, ayrıca uygulanan sıkı sansür duvarı de bu işin cabası olmakta.
Bu durum da batı medyasanını şüphe ve dikkatini çekmekte ve ilk elden bizzat kendileri olaylar hakkında haber alabilmek ve kamu oyuna duyurmak için özel muhabirlerini bölgeye yollamakta.
Ancak,bölgeye giden batılı medya mensupları, Çin gizli polisi’nce sürekli takip ve taciz edildikleri için görevlerini yapamamaktan şikayetçı olmaktadırlar. . Ayrıca, onların yerli müslüman Uygur halkı ile temas etmelerini ve konuşmalırın engellemekte. Gazetecilerin peşindeki Polisleri gören halk muhabirler ile görüşmekten ve konuşmaktan çekinerek korkmaktadır. Hatta Uygurların yanlarından suratle kaçtıklarını,kendileri gittikten sonra onların tutuklanma,işkence ve tutuklanma korkusu yaşadıklarını ifade ediyorlar.
En son bölgeye giden ABD.merkezli Los Angles Times gazatesenin muhabiri July Mc Canne de Çin’e ve ardından Doğu Türkistan’a gittiği ve olaylar hakkında yerinden bilgi almaya çalıştığı bildiriliyor.
Daha sonra ülkesine dönen Muhabir, 24 Ekim’de yayınladığı izlenimlerini şöyle dile getirdi , “ .
Ziyareti bir yardımcım ile bir rehber de kiralayarak birlikte Kaşgar’dan başladık .Yarkent yaklaşık 1514 – 1700 yılları arasında hüküm süren Müslüman Uygurların son uzun süreli bağımsız devleti, Yarkent-Saidiye Hanlığına başkentlık yapmış tarihi ve önemli bir şehir.Ayrıca,geçtiğimiz Temmuz ayında bu şehirde kanlı olaylar meydana gelmişti. Bu nedenle burayı ziyaret etmeyi çok istedim. Çin yönetimi Yarkent olaylarının yurt dışında faaliyet gösteren UYgur Teşkilatları ile ilişkilendiriyor ve onları suçluyor.Çin’in resmi açıklamaları ile Uygur Teşkilatlarının beyanları bir birleri ile sürekli çelişiyor.Olayların yatıştırıldığı ve her şeyin norkale döndüğü iddia edilen bu şehirde aradan 3 ay geçmiş olmasına rağmen,sokaklarda hala savaş kıyafetli ve Çelik Miğferli Askerler ile yeşil Üniformalarının üstüne giyidikleri siyah yelekli Polisleri görünce şaşırdım ve hayret ettim. Bunlar ellerinde uzun ve keskin uçlu Mizrakları(Neyzeleri) ile dolaşıyorlar ve her gelip geçeni dikkatle gözetiyorlardı.Yarkent’te telekominikasyon ve internet sistemleri daha yoktu veya özellikle çalıştırılmıyordu.”
Muhabir July Yarkent sokakalarında da Kaşgar’daki gibi sivil giyimli gizli Polislerin süreklerini kendilerini takip ettiklerini dile getirerek izilenimlerini şöyle sürdürüyor,” Yarkent’e geldik ve yemek için bir Restorant’a girdik.5 dakika geçmeden biri Uygur iki Çin Polisi bize çok yakın bir masaya gelip oturdu. Onlar bize bir şey dememiş olsalar da biz onların bizi takip için görevlendirilen polisler olduklarını sezdik.Daha sonra biz aracımız ile Yarkent’ın şehir merkezine ve büyük Cami’sine gittik. Onlar bizi bu kez açıktan takip ettiklerini hareketleri ile belli etmeye başladı. Rehberimizin anlatatıklarını onlar de dikkatle dinliyorlardı.Buradan klasik bir Uygur Pazarına gittik.Burada bulunan Uygurlar bizim yurt dışından gelen yabancılar olduğumuzu anlayıp sevindiler ancak,hemen arkamızda bizi takip eden polisleri fark edince korkudan benizlerinin sarardığını görebiliyordum. Sivil giyimli gizli Çin polislerinin dolaştığı yabancılar ile temas kurmanın onlara kötülükler getireceğini tahmin edebiliyorlardı. En sonunda dayanamadım ve arkamızda zoraki dolaşan Polislere “ Ben Turist Rehberini para ile tutum.Siz onun anlattıklarını dinliyor ve ondan yararlanıyorsunuz. Rehberden bir çok yeni şeyler öğrendiniz. Bu nedenle hiç olmazsa Rehberin ücretinin bir kısmını sizin ödeminiz gerekir !” dedim.Onlardan hiç cevap gelmedi. Bunun üzerine ben tekrar “Sizler kimsiniz ? Niye bizi sürekli takip ediyorsunuz ?” diye üsteledim.Yine ses çıkmadı.Daha sonra bir dükkanı ziyaret ettik.Bunlar yine bizleri takip ederek dükkana girdi.Genç olan Polis’ten sordum,” Siz Dış ülkelerden gelen ziyaretçileri sürekli böyle takip mi ederseniz ? Bu şekilde özel olarak mi karşılıyorsunuz ?” diye tekrarladım.Genç Polis ingilizce olarak bana cevap Verdi “ Biz sizleri kendi güvenliğiniz için takip ediyoruz ve koruyuruz”dedi.Bu cevap bana başka sorular sorma fırsatını Verdi ve sorularımı arka arkaya sıraladım,”Bu Yarkent şehri bu derece tehlikkeli bir yer mi ? Burada daha once tehlikeli bir şey mi olmuştu ? Burada her yerde neden “Terörizme Karşı” slogarlar içeren pankartlar var ?” O,bana kısaca şu cevabı Verdi : “ Toplum çok karışık.Bu Şehir küçük bir ilçe merkezi.Burada ansızın her hangi bir olayın meydana gelmesi her an mümkündür.”dedi.
Daha sonra kalacağımız Otele geldim.Polisler bizi yine sürekli takip ediyorlardı. Polisten bu şehirde neden internet yok ? diye sordum.O,sistem arızalı diye cevap Verdi.Ben daha sonra onları atlatarak otelin arka kapısından sokağa çıktım ve bir kaç kişi ile görüştüm.Bunlardan birisi Bilgisayar ticareti ile uğraşan Çinli bir dükkan sahibi idi. Bu göçmen Çinli bana internet sisteminin kesildiğini bu nedenle kendisinin işlerinin kötüye gitmekte olduğunu söyledi. Ama,ben konuştuğum bu kişilerin de Polis Muhbiri olmalarından şüphelendim.”
Los Angels Times Muhabiri July Maccaine, geçenlerde Australya ABS Tv.kanalı muhabirinin Yarkent ziyareti esnasında başına gelen olayları filim şeklinde basına yansıttığı için büyük tartışmalar meydana geldiğini belirtti ve bu filmin iki ülke arasında nerediyse diplomatik krize sebep olabilme noktasına geldiğini hatırlatarak yazısını şöyle sonla ndırdı, “ Bu film, Çin’in Yarkent-İlişku olaylarını dünya kamu oyundan nasıl gizlediğini açıkça ortaya koydu. 28 Temmuz’da Yarkent şehrinde ne olup bittiği Çin yönetimince sır olarak gizlenmekte.Her türlü vasıtaları kullanarak gerçeklerin ortaya çıkmasını önmlemektedir. Çin bölge’de “Aşırı Dincilik=Bölücülük ” ile mücadele ettiğini iddia ediyor,ancak bağımsız gözlemcilerin bu iddianın doğruluğunu tesbit etmesine de imkan tanımıyor.Yabancıları de bu bölgede hiç bir şekilde istemiyor.Yerli Müslüman Uygurları de bu konuyu başkaları ile konuşmaktan korkar hale getirmişler.Yarkent’te Çin’in sır gibi gizlediği bir şeylerin mutlaka var olabileceğini tahmin edebiliyorum.” Şeklinde konuştu.

Kaynak : rfa.org.uighur/Kişilik Hokuk/İrade-29.10.2014

Etiketler: » » » »
Share
1611 Kez Görüntülendi.