logo

trugen jacn

UYGURLAR EVLERİNDE HAPİSTE,YİYECEKLERİ TÜKENDİ TEK UMUTLARI SOSYAL MEDYA

  ”  Uygur bölgesinde İnsanlar 2 aydır Cocid-19  salgını  karantinası sebebi ile  kendi evlerinde Hapiste ve  Kapıları de  Kilitli. Yiyecekleri ve  yaşam umutları  hızla  tükeniyor. Kendilerine yardım Eden Yok. Tek Umutları Sosyal Medya. “

Sincan bölgesinde karantina için kullanılan derme çatma hastanelerdeki koşullar hakkında da şikayetler var. Fotoğraf: Weibo
Uygur  bölgesindeki Kulübemsi Derme Çatma  Karantina Hastanesi ( Resim Weibo )

Josephine Anne(Gazeteci-Yazar-Hong Kong)

  •  Çin’in Kuzey batısındaki Uygur bölgesi  2 aydır  Covid-19  salgını karantinası nedeniyle   kuşatma altında tutuluyor.
  •  Bölgenin Kazakistan sınırındaki İli  vilayetinde yaşayan insanlar  baş gösteren Covid-19 salgınının ardından Ağustos ayının başından beri(2 aydır) evlerinde  hapsedilmiş durumda ve kapılarının  kilitli olduğunu söylüyorlar.  
  •  Evlerinde tutulan insanlar, Gıda ve  yaşam malzemesi kıtlığından,   hasta olanların tedavi ve  tıbbi bakıma erişimdeki zorluklardan veya tutuldukları  karantina tesislerindeki  kötü  ve hijyenik olmayan şartlardan  şikayet ediyorlar. 
  •  Bölgedeki durum ile ilgili Çin yönetimince şimdiye kadar hiç bir resmi bir açıklama yapılmadı.

Çin’in Kuzey Batı uzak bölgesinde yer alan Uygurların yaşadığı   Doğu Türkistan(Xinjiang)  bölgesinin bazı  kısmındaki sakinler,  yaklaşık 2  aydan  beri  devam eden Covid-19 salgını kısıtlamalarından şikayetçiler. Şu anda ciddi  şekilde gıda ve  yaşam malzemesi sıkıntısından şikayet etmek için  sosyal medyaya yöneldiler. Tek umutları bu çünkü.

 Çin’in Sosyal medya platformu Weibo’daki  payalaşımlar ve Mikroblog sitesi   yayınlarına göre, bölgenin  kuzeyinde 4,5 milyon kişinin yaşadığı ve   Çin yönetiminin ”  İli Kazak özerk  Vilayeti” olarak tanımladığı bu  bölge, Ağustos ayının başından beri orada olduğu söylenen bir Covid-19 salgınından sonra  kuşatma altında.İnsanlar evlerinde hapiste tutuluyorlar ve kapıları de kilit altında. Ancak, Çin yönetimi şimdiye kadar  Ili vilayetinin  kuşatma altında tutulduğu ve insanların evlerine kilitlendiğine dair resmi bir açıklama yapmadı.

Çin yönetimi önümüzdeki Ekim ayında Pekin’de yapılacak   Çin Komünist Partisi(ÇKP) için çok önemli bir siyasi  toplantı  olan Ulusal  Halk Kongresi öncesinde  ülkesinde büyük bir enfeksiyon artışını önlemeye çalışırken, yetkililer son zamanlardaki salgınları kontrol altına almak için mücadele ediyor ve milyonlarca kişi Çin’in diğer bölgelerinde de  evlerine kapatılmış durumda.

09 Eylül Cuma günü,  Çin sağlık  Bakanlığı yetkilileri 259 yeni semptomatik yerel vaka ve 1.033 asemptomatik enfeksiyon  vakası görüldüğünü açıkladı.  Bunlardan üçü yerel ve 27 asemptomatik vaka  ise Uygur bölgesi Sincan’da rastlandığını bildirdi.

Pekin, Nisan ayında Şanghay’da görülen gıda ve ilaç kıtlığının tekrarlanmasını önlemek için şehir çapında sokağa çıkma yasağını  bir az gevşettiğini bildirdi.
Ancak son  günlerdeki   sosyal medya  gönderilerine göre, Ili vilayetinin(merkezi Gulca kenti) sakinlerinin  karantina altına alınmak amacı ile  evlerine  hapsedildiklerini yiyecek ve diğer yaşam malzemelerinin hızla  tükendiğini  bildiriyorlar.

Çarşamba günü Sincan Başsavcılığının resmi Weibo hesabında yayınlanan bir bildiride, Ili Vilayetinin merkezi  Gulca’da  19  hükümet yetkilisinin, insanların hareketlerini kontrol edememek ve Covid-19’un yayılmasına neden olan diğer ihmalleri  nedeniyle  çeşitli cezalara çarptırıldığı bilgisini paylaştı.

Çin,  İnsanları Covid-19 testi  yaptırmaya zorluyor. Ancak yerel yönetimler bu yükü kaldırmaktan acizler .9 Eylül 2022

Gulca kenti  sakinler, son günlerde kentte  gıda kıtlığının  sürekli  hale gelmesinden şikayet ettiler, Weibo’daki  bir görüntüde  bir Uygur Baba üç çocuğunun  günlerdir yemek yemediği için  üzüntü ve çaresizliğinden gözyaşlarına boğulduğu  görülüyor.

Bir diğerinde ise, bir Uygur Nine  tedavi için bekleyen yüksek ateşi olan bir Uygur çocuğunun (Torunun) fotoğrafını içeren bir gönderi ile tıbbi bakıma erişemediklerinden şikayet ediyor. Ancak, bu her iki gönderi(Video paylaşımı)   şimdiye kadar bağımsız kaynaklarca  henüz doğrulanamadı.

 Hem Han Çinlileri hem de  Uygur bölgesinde yaşayan etnik azınlıklar  sosyal medya paylaşımları aracılığı ile çevrimiçi  olarak yiyecek yokluğundan  ve gıda ve yaşam malzemelerine ulaşamamaktan  şikayet ediyorlar. Han Çinlileri,  Uygur eyaletindeki  nüfusun yaklaşık yüzde 40’ını oluşturuyor. Bölgenin kadim ve asıl  sakinleri Türkler(Uygurlar ve Kazaklar vediğerleri)  ise,  yaklaşık  % 45’ni teşkil ediyorlar.

Weibo’da yayınlanan ve  daha sonra kaldırılan  bir videoda, bir pencere pervazına  tutunan bir kişi  yüksek sesle ” Artık Burada Yaşamaktan Bıktım” diye bağırıyordu.

Başka bir videoda ise,  genç  bir çift ve yeni doğan bebekleri  ile  ” Gece saatlerinde  konut kompleksinin dışında bulunan bir hastaneye gittik. Eşim hastanede doğum yaptıktan sonra eve dönemediklerinden” şikayet ediyordu.

Bazı diğer görüntülerde ise, çok sayıda insanın karantina için kullanılan derme çatma hastanelere gönderildiklerini,ancak bu sözde Hastanelerde  uygun  ve hijyenik  olmayan   koşullarda kalmak zorunda kaldıklarından   şikayet ediyorlardı.

Sosyal medyadaki sansürlere meydan okuyan şikayetler resmi tabloyla taban tabana zıt bir  görünüm göstermektedir.

Çin’in Gulca’daki sağlık yetkililerine göre, Cuma günü şehirde  sadece 11 asemptomatik vaka  görülmüştü. Çinli yetkilileri geçen hafta Gulca’nın  turistik yerlerini tanıtımını yaparak   insanları buraya  ziyaret etmeye çağırdı.

Sosyal medya kullanıcıları,  bu il’de gerçekte neler olup bittiğine dair  çeşitli paylaşımlar yaparak Çin yönetimine  bir çok sorular yöneltiyorlar.

Çin’in  Pekin merkezli popüler bir haber ajansı ;  “Hepimiz  hükümetin Ili’deki  karantinayı kaldırdığını ve yerel yönetimin turizmi teşvik etmeye başladığını düşündük. Ancak,  gerçekler düşündüğümüz gibi çıkmadı.Aksine  insanlar eve kilitlendi ve beş günlük  olduğu söylenen karantina döngüsü  2 aydır  tekrarlanıyor ve devam ediyor.” bilgisini paylaştı.

Bir diğer blogger Çin’in Sosyal medyası  Weibo’da  şunları yazdı : “ Uygur bölgesi ile İli Vilayeti ve Gûlca’daki salgın ve sonrası alınan tedbirler ilgili   yayın ve  paylaşımların  500 milyondan fazla görüntülenmesi çok  çarpıcı ve biraz garip . Ancak, Xinjiang  hakkındaki aramalar  hala öncelikli  ve  sıcak konular arasında değil.  Acaba, Neden?”

Çin, Kasım ayına  kadar yurt içi seyahat kısıtlamalarını  daha da sıkılaştıracak 8 Eylül 2022
Karantina Kuşatması Korla’da da Sürüyor
Uygur bölgesinin  Bayingolin Moğol özerk Vilayetinin merkezi Korla Yerel  hükümeti, yerleşim alanlarının Covid-19  salgını risk seviyelerinin altında  olması gerektiği  açıkladı. Yerel yönetimin   salgını iyi yönetebilmek için   halkın  çok uzun süre evlerinde tutmalarının gerekli olduğunu bildirdi. Bu durumun ise  istenmeyen, bir çok duygusal  ve arzu edilmeyen sonuçlara sebep olduğu için  özür dilediklerini de belirtti.
Yerel yönetimlerin, bir konut kompleksinde(Yerleşim bölgesi veya Sitede) belirli bir süre sonra  her hangi bir vaka bildirmemişse,  kısıtlamaların kaldırılabilmesi için risk seviyelerini  yeniden ayarlaması gerektiğini açıkladı.
Bazı yerel Çinli yetkililer, salgın sırasında salgınları kontrol altına almadıkları için cezalandırıldı. Pekin, yerel yönetimlerin, sıkı Covid-19 önlemlerinin bir parçası olan PCR testini finanse etmek için sağlık sigortası fonlarını kullanmasını yasaklamasından sonra, birçok  Yerel yönetimler   PRC.testlerinin maliyetleri karşılamakta zorlandıkları belirtildi.
Uygur Bölgesinde Sosyal İstikrarın Korunmasına Yönelik Tedbirler ÇKP Lideri Xi’nin 3.Dönem Seçimi Kazanmasının Güvencesi
Bölgede Sosyal istikrarın korunmması ve devam ettirilmesi ÇKP Lideri Xi Jinping’in  önümüzdeki Ekil ayında yapılacak ÇKP 10.Kurultayında 3.kez Genel Sekreter olarak seçilebilmesinin   güvencesi  olarak görülüyor. Başkan Xi, 3.kez seçilebilmesi  halinde   Kendi liderliği altında ÇKP içerisinde  yeni bir liderlik kadrosunu oluşturarak  açıklanması bekleniyor. Ekim ayındaki ÇKP 10.Kurultayı  öncesinde  bölgede meydana gelebilecek bir istikrarsızlık Pekin için önemli bir endişe kaynağı olmaya devam ediyor.
Ili   Özerk Vilayeti yetkilileri  bölgedeki  mevcut durum hakkında yazan bazı sosyal medya kullanıcılarını uyararak , hükümetin doğrulamadığı  veya olumsuz bilgi yayınlayanların  cezalandıracağını  belirten resmi bir açıklama yayınladı.  Açıklamadan sonra bazı kullanıcıların  resmi  sansürcülerden uyarı telefonları aldıklarını iddia ediyorlar.
Josephine Anne

Josephine  Anne 

Çinli  haber editörüdür ve 20 yıldan fazla bir süredir  South China Morning Post için Çin haberlerini ele almaktadır. Pekin’de  muhabir olarak bulundu. Çin’de 2003’teki  Sars salgınından Lhasa’daki ayaklanmalara ve 2008’deki Pekin Olimpiyatlarına kadar her Çin’de meydana gelen önemli olayları takip ederek yazdı.  2009’dan beri Hong Kong’da yaşıyor. London School of London’dan kalkınma çalışmaları alanında yüksek lisans derecesine sahip. Hong Kong Çin Üniversitesi’nden İngilizce dilinde ekonomi ve lisans derecesi bulunmaktadır.

Share
3511 Kez Görüntülendi.