logo

trugen jacn

UYGUR TÜRKÜ ALİ SALİH ÖRNEĞİNDE, ÇİN’İN İŞGALİNDEKİ DOĞU TÜRKİSTAN’DA İNSAN HAKLARI

Uygurlar ve insan hakları

Dr. Elnur PAŞA

Doğu Türkistanlı Uygur Türkü Aktivisit  Ali Salih Anlatıyor ;

” Ben Ali Salih. 1989 Doğu Türkistan’da doğdum, Kaşgarlıyım.  Orada büyüdüm, anaokulu ve ilkokulu orada okudum. Daha sonra eğitimim devamı için Urumçi’ye gittim. Aydınların, eğitimcilerin ve yazarların yoğun olduğu yere yani Urumçi’ye gönderdiler. Ortaokulu orada okuduktan sonra 2008 yılında üniversitenin tıp fakültesini kazandım.

Urumçi’de Uygurların zeki ve çalışkan üniversite öğrencilerine, özellikle tıp öğrencilerine burs veren bir vakfı vardı.  Mezun olan doktorlar ve çalışanların maddi desteği sayesinde öğrencilere burs imkanı sağlanmış oluyordu.

5 Temmuz 2009 Urumçi Katliamından hemen önce vakıf yöneticileri ve çalışanları tutuklanarak ceza evlerine gönderildi. Bizleri de hiçbir gerekçe olmadan ve hiçbir suçumuz yokken gözaltına aldılar. Her gün işkence ederek 1 ay sonra koşullu olarak bizi serbest bıraktılar. Tanıdığımız birçok arkadaşlarımızı da ceza evine koydular. Sadece eğitim değil, temel haklarımızı bile elimizden aldılar. Çin’de Türk olmanın bedelini ödüyorduk adeta. Bizden bir dönem önce mezun olan arkadaşlarımızı Kaşgar’a döndükten sonra gözaltına alıp, her şeylerine el koydular. Arkadaşlarımıza ait olan telefon ve bilgisayarlara bakarak toplu çekilen fotoğrafları ‘örgüt’ damgası altında ceza evine yolladılar. Halbuki onlar mesleğine başlayan Uygur doktorlardı.

Ali Salih (@AliSali55578912) / X

Arkadaşımızın birinin telefonunda beraber fotoğrafımız olduğu için ben de sorguya çekildim. İstisnasız olarak her hafta Çin Komünist Partisi tarihini ve Çin siyasetini anlatan derslere zorla iştirak ettirildim. Bu süreçte üniversite yurdu dışına çıkmam da yasaklanmıştı. Altı ay sonra üniversite dışına çıkma yasağım kalktığında normal hayata dönmede zorlanmıştım. Arkadaşlarımla tekrar buluştum. Bir arkadaşım yurt dışına çıkacağı için ben de onu yolcu etmiştim fakat bundan dolayı  beni tekrar gözaltına aldılar ve 10 gün boyunca işkenceler ederek arkadaşımın neden Türkiye’ye gittiğini, ne maksatla gittiğini ve onunla nasıl işler yaptığımızı sorup durmuşlardı. Babamın ÇKP Polisine   verdiği rüşvet  sayesinde içerden(hapisten)  çıkmıştım. Fakat her ay kontrole gidiyordum. Türkiye’deki arkadaşım telefonda annesi ile görüşemiyordu ve annesinin yanına uğrarsam telefonla onunla  görüştürmemi rica etti. Bunun üzerine izin alarak arkadaşımın evine annesinin yanına gittim ve arkadaşımı aylar sonra    annesi ile görüşmesini sağladım. Bu telefon görüşmesinden sonra Çin polisleri beni  tekrar tutukladı ve baskı ve işkence ile sorgulandım.  Sorguda  Türkiye ile nasıl bir bağlantım olduğuna dair  sorular soruyorlardı. Bu süreçte her ay yaklaşık 2-3 defa gözaltına alındım.

Kaynak : https://www.turkgun.com/uygurlar-ve-insan-haklari?fbclid=IwA

Share
604 Kez Görüntülendi.