Küresel çapta etkin faaliyetler yürüten Uygur Hareketi Kurucusu ve İcra Direktörü Ruşen  Abbas Avrupa Müslüman Gençlik Örgütleri Birliği (FEMYSO) Temsilcileri ile bir araya gelerek  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da  ağır insan hakları ihlalleri ile toptan soykırım tehdidi ile karşı karşıya bulunan   Uygurlar başta diğer Müslüman Türklerin durumu  ve  onların bu dramatik durumdan kurtarılmaları için  Avrupa Müslümanlarının ne yapabilecekleri  Konusunda Çevrimiçi Sohbet düzenlediği açıklandı.

Uygur Hareketi Örgütünün kurumsal internet Portalı ile  Özgür Asya radyosunca  verilen haberlere göre  Uygur Hareketi ile Avrupa Müslüman Gençlik Örgütleri Birliğinin  zoom üzerinden yaptığı bu toplantı 26 Nisan 2022’de  21 AB üyesi  ülkedeki 33 Müslüman Gençlik ve Öğrenci Kuruluşları Birliği’nin  Belçika’nin başkenti Brüksel’deki genel merkezinde gerçekleştirildi.

 Toplantı ile ilgili olarak  bir açıklama yapan Uygur Hareketi İcra  Direktörü Ruşen Abbas sohbet toplantısı ile ilgili olarak şunları söyledi : ”   Çevrimdışı toplantı  öncesinde   Avrupa Müslüman Gençler ve Öğrenciler Platformu’nun Genel Sekreteri  Nurhane Mahmudi ile  önceki Avrupa ziyaretim esnasında tanışmış ve görüşmüştüm.  Görüşmemizde  Nurhane Mahmudi  biz Avrupalı Müslüman Gençliği olarak  Doğu Türkistan için neler yapabiliriz ? sorusunu yöneltmişti. Bunun üzerine  ben ülkemin ve Çin zulmünün Müslümanlar arasında yeterince bilinmediği ve bu  konuda bilgilendirme ve anlatmanın öneminden bahsetmiştim. Bunun üzerine  bu toplantıyı düzenleyerek beni konuşmacı olarak davet ettiler. Avrupa Müslüman Gençlik Örgütleri  Birliği’nin daveti üzerine  kutsal Ramazan ayında yapılan  bu çevrimdışı toplantıya  Uygur Hareketi Kurucusu ve İcra Direktörü   olarak katıldım.  Avrupalı Müslüman Örgütleri Birliği Temsilcilerine  Doğu Türkistan’ın günümüzdeki durumu  ve Çin’in bu ülkedeki  baskı, zulüm ,insanlık suçları ile etnik soykırım cinayetleri hakkında yeni ve güncel bilgileri sunarak onları Doğu Türkistan konusunda bilgilendirmeye çalıştım.  Özellikle Çin’in toptan soykırımla bin yıllık bu Müslüman Türk ülkesini  yok etmesinden ciddi olarak endişe duyduğumu da  ifade ettim.”

 Müslüman ülkeler Uygur soykırımına göz yumarken,  İslam dünyası Uygurların  yardım çığlıklarına  kulaklarını tıkayarak kayıtsız kalmaktadır. Hatta Suudi  Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman  gibi genç Müslüman Liderler   bile Çin’in ulusal bir  politika olarak uyguladığı Müslüman Soykırımını açıktan açığa desteklemekte ve mazlum Dindaşlarının yanında olması gerekirken islam dinini düşman ilan eden  Soykırımcı ve zalim Çin’in yanında yer almaktadır.  İslam dünyasının içinde bulunduğu böyle kabul edilemez ve  çok kötü bir ortam karşısında  Sizler,  Avrupa Müslüman Gençlik ve Öğrenci Forumu’nun,  Çin’in Müslüman Uygur soykırımı  meselesini büyük bir cesaret ile  gündeme getirdiği  ve bu İslami sorunu  İslam dünyasına yaygın bir şekilde tanıtmaya kararlı olmanızı  çok önemli buluyorum. Çin’in İslam dünyasına yönelik sahte propagandasının maalesef islam dünyasında karşılık bulduğu böyle bir ortamda Çin’in Müslümanlara baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarını  ifşa etmek ve ayrıntıları ile anlatmam için bana bu fırsatı tanıdınız. Çünkü,  ben biliyorum ki, sizin bu Örgütünüzün  sadece AB’den mali destek almıyor, aynı zamanda  İslam düşmanı Çin ile  ağız/burun yalaşması  içinde  olan  Suudi Arabistan ve Kuveyt gibi  Müslüman Arap ülkelerden de mali yardım aldığınızın de farkındayım. Sizleri bu adil ve  gerçeklerden  ve mazlumlardan yana gösterdiğiniz  bu yiğitçe tutumuzdan dolayı bir kez daha kutluyor ve  teşekkür ediyorum.”  dedi.

Uygur Hareketi Lideri Ruşen Abbas, kendisinin Çin’in baskı ve zulmünü ifşa etmesi ve  Uygur meselesini dünyaya anlatması sebebiyle Doğu Türkistan’da yaşayan Ablası Dr.Gülşen Abbas’ın  tutuklanarak 20 yıllık hapis cezasına çarptırıldığını belirtti ve Çin’in Müslümanlara yönelik baskı,zulüm ve işkencelerinden örnekler vererek  sözlerini şöyle sürdürdü  :  ” Ablam Dr.Gülşen Abbas emekli bir tip doktoru iken  benim faliyetlerim yüzünden insanlık dışı baskı ve işkencelere maruz kılmaktadır. Benim ablam gibi binlerce aydın, bilim insanı, şair-yazan din bilgineleri başta binlerce kanaat önderi haksız ve suçsuz yere  ” Eğitime  Tabi Tutulma”  yalanı  ile kamplara kapatılmıştır. Milyonlarca Müslüman toplama kamplarında insanlık dışı  baskı zulüm ve kötü muamelelere tabi tutulmaktadır. Onlar bu kamplarda çok büyük acılar ve istıraplar çekmektedir.  Çin’in Doğu Türkistan’daki bu insan hakları ihlalleri aynı zamanda  etnik bir soykırım ve insanlığa karşı suç olarak kabul edilmektedir. Bütün bu  insanlık dışı uygulamalarına rağmen, Çin’in dünyayı, özellikle de Müslüman dünyasını toplama kampları konusunda  çeşitli hile-mekr  ve yalanlarla  hala aldatmaya devam etmektedir.”   sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.

Kısa adı FEMYSO olarak da bilinen Avrupa Müslüman Gençlik ve Öğrenciler  Birliği (Forumu), Belçika, Fransa, İtalya ve Almanya dahil olmak üzere 21 AB üye ülkesinden 33 Müslüman gençlik örgütünün bir koalisyonudur. Örgüt,  mali olarak AB.  Dünya İslam Birliği(Rabita) gibi uluslararası Müslüman örgütler tarafından  desteklenmektedir. Örgüt 1996 yılında  İslam  İşbirliği Teşkilatı(İİT) ve Suudi Arabistan, Mısır, Kuveyt gibi ülkelerin desteğiyle  kurulmuştur. Örgütün Avrupa Parlamentosu, Avrupa Konseyi, Avrupa Gençlik Forumu ve Avrupa Öğrenci Birliği dahil olmak üzere bir dizi STK.lar ve resmi  yetkili organlar ile  yakın bağları ve işbirliği de bulunmaktadır.