logo

trugen jacn

TÜRKİSTAN MİLLİ İSTİKLAL FİKRİNE HİZMET EDEN AYLIK BİR DERGİ : YAŞ TÜRKİSTAN

Fatma AÇIK

Fatma AÇIK

74 yıllık Sovyetler Birliği sürecinde Türkistan’da kalıp eserler vermeye gayret eden sanatçıların yanında, Ekim Devrimi’nden sonra Türkistan’dan ayrılmak zorunda kalan birçok aydın ve sanatçı mevcuttur. Harice çıkanlar başta Türkiye olmak üzere Avrupa, Arap ülkeleri ve Amerika’ya gitmişler ve bu ülkelerde Türkistan’ın bağımsızlığı için mücadele etmişlerdir. Mücadele için seçilen yollardan biri ve en önemlisi gazete ve dergiler çıkarmaktır. Türkistan medeniyeti ve edebiyatı tarihinin belirli bir kısmına ait bu yayınlar arasında özellikle “Yeni Türkistan”, “Yaş Türkistan”, “Millî Türkistan” önemli bir yer tutmaktadır.

Türkistan’a matbuat 19. asrın yetmişli yıllarında “Türkistan Vilayetinin Gazeti” ile girdi. 47 yılı Çarizm hükümranlığı devrinde, 74 yılı ise komünizm altında geçen bu matbuatın güvenilirliğinden bahsetmek mümkün değildir. Baskı altında çıkarılan yayınlarla, muhaceretteki yayınların (Türkiye, Fransa, Almanya, Pakistan, Mısır ve ABD’de 1927 ile 1996 yıllarında) birlikte mütalaa edilmesi sonucunda daha sağlıklı bilgilere ulaşılabileceği ortadadır. Türkistan’da otuzlu yıllarla birlikte Sovyetleşen edebiyat ve basına karşın, hariçte millî duygularla yayımlanan gazete ve dergilerden biri bu makalede ele alacağımız konuya kaynaklık teşkil eden “Yaş Türkistan” dergisidir.

Türk toplulukları arasında iktisadi-siyasi, medeni-maarifi, edebî-ilmî ilişkilerin geçmişteki birlikteliğini, ikili münasebetlerini ve müşterekliklerini ortaya koyan Yaş Türkistan dergisi, Türkistan’ın bağımsızlık mücadelesini dünyaya duyurmayı amaç edinmiştir. Derginin ikinci ve uzun süreli hedefi ise; Rus emperyalizmi ve baskısı altındaki Türkistan Türklüğünün, millî birlik ve beraberliklerini teşvik etmek, gençlerin millî benliklerini ve kültürel varlıklarını korumaları için gerekli olan fikrî ve manevi yığınağı yapmak ve millî davayı telkin etmektir. Bu hedefi derginin yayın kurulu; “… Biz Türkistan istiklâlcileri elimizin erki ve yurdumuz Türkistan’ın kurtuluşu için mücadele edeceğiz… Türkistanlılara bundan başka yol yok, olamaz, olmasın…”[1] sözleriyle ifade etmektedir.

Derginin amaçları şu başlıklar altında değerlendirilebilir; 1) Türkistan’ın millî istiklal taleplerini dünyaya duyurmak 2) Dünyanın değişik coğrafi bölgelerine dağılmış bulunan Türkistan muhacirleri arasındaki bağlantıyı temin etmek 3) Rus emperyalizmi altındaki Türkistan Türklüğünü, millî birlik ve beraberliğe teşvik etmek 4) Türkistan Türklüğünün millî benliklerini ve kültürel varlıklarını korumaları için gerekli olan fikrî ve manevî yığınağı yapmak 5) Türkistanlılara sorumluluklarını hatırlatmak ve millî davayı telkin etmektir.

1929 -1939 yılları arasında Paris’te Mustafa Çokayoğlu’nun editörlüğünde 117 sayı çıkan ve toplam 4017 sayfadan oluşan dergi fikrî, siyasî, edebî yazılardan teşekkül etmektedir. Genellikle Mustafa Çokayoğlu, Abdulvahap Oktay ve Tahir Çağatay’ın kaleminden çıkan yazılar Türkistan’ın siyasî, medenî, edebî yaşamına aittir. Bu makaleler öncelikle o devirde yaşanan ve uygulanan politikaları anlamak, sonrasında ise şu an sahip olunan bağımsızlığın değerini bilmek açısından çok önemlidir.

Dergide yukarıdaki imzaların dışında; “Bir Türkistanlı”, “Noyan”, “Altay”, “Bir Mücahid”, “Başkırd”, “Özkaynak”, “Mirsaid”, “Sıddıkoğlu”, “Alican”, “İlter”, “Azimzade”, “Türkistanlı Türk”, “Said Ali”, “Muhiddin”, “Kokanlı”, “Türkmen”, “Bin Ali”, “Mansur”, “Ağaoğlu Ahmed”, “Taylak Ahmed”, “Hasanzade”, “Kazıbek”, “Taşkentli”, “Doktor Miryakup”, “Turancı”, “Ahmed Haki”, “Doktor Salih İsmail”, “Ahmed Ahmedi”, “Mirza Azmi”, “Tanrıverdi”, “Said Abdullah Taşkendi”, “Doktor Salihcan”, “Efendizade”, “Yakup”, “Yaş Türkistanlı”, “Türkistan İstiklalcisi”, “M.N.”, “Baysungur”, “Atkeltir” gibi mahlas sahiplerinin yazıları da mevcuttur.

ABD Columbia Üniversitesi Kütüphanesi, Ankara Ayaz-Tahir Türkistan İdil- Ural Vakfı Kütüphanesi’nde derginin tüm sayıları mevcuttur. Ayaz-Tahir Türkistan İdil- Ural Vakfı aracılığıyla Prof. Dr. Timur Kocaoğlu tarafından on cilt halinde derginin tıpkıbasımı gerçekleştirilmesi hedeflenmiş ve 1. cildi 1997 yılında İstanbul’da neşredilmiştir.

Her sayının ilk sayfasında derginin adı, ilkesi, tarihi ve içindekiler bölümü yer almakta. Derginin adı her sayının ilk sayfasında Arap harfleriyle yer alırken, son sayfasında derginin Fransızca adı yazılmıştır.

Dergide kullanılan dil Türkistan Türkçesi şeklinde adlandırabileceğimiz, bir anlamda İsmail Gaspıralı’nın (yalnız o, Osmanlı Türkçesini esas almıştı) yapmaya çalıştığı ortak bir dil kullanmışlardır. Bu dil Kazak, Kırgız, Özbek, Tatar, Türkmen, Türkiye Türkçesinin karışımıdır.  Derginin diliyle ilgili bir tenkide verilen cevaptan bu konuyu açıkça görürüz:  “… Biz neşriyatımızın dilini bugünkü cemiyetimizin kullandığı dili bir köşeye koyup Çağatay lehçesinin XV. asırdaki şekline döndüremeyiz. XX. asırda yaşayan bir cemiyetin davasını XV. asır diliyle anlatmak imkânsızdır… Mecmuamız bir lehçe mecmuası olmaktan çok bir Türkistan Türk mecmuasıdır[2].”

Yaş Türkistan Dergisinin İlk Sayısı (Berlin – Aralık 1939) | Abdulvahap KARA

Yaş Türkistan dergisinin ilk sayıları üç ana bölümden oluşmaktayken; “Siyasi Bölüm”, “Edebi Bölüm” ve “Haberler” sonradan bazı sayılarda Edebi bazılarında Haberler bölümüne yer verilmemiştir. 27. sayıdan itibaren hiçbir ana başlık görülmez yani bölümler kaldırılmıştır.

Dergide fikri, siyasi, iktisadi, edebi makaleler; matbuat, coğrafya, eğitimle ilgili değerlendirmeler; şiir ve hikâyeler, kitap tanıtımı, tercüme-i hal, eleştiriler, vb. konularda yazılar yayımlanmıştır. Yaş Türkistan’daki konu başlıkları ve bu konularla ilgili ciltlerde yer alan makale ve yazıların sayıları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir[3]:

Konu              1.c.    2.c.   3.c.    4.c.    5.c.     6.c.     7.c.    8.c.    9.c.   10.c.      Toplam

Edebiyat           –       1        –      1       2          4        1        4        1       –                14

Dil                   1        –       1       3      7           4        4       –         4       2                26

Siyaset           22       45     40     48    51         57      49      46      50     34              442

İktisat             8         8      10     13    15         5        8        6        6       2                 81

Eğitim            1         1      1       1      –           4         4        4       7        2                 25

Kitabiyat        2         4      –       3      1           –         1         4       6       1                  22

Kütüphane     2         4      1       3      9          5         1         6        7       –                  38

Biyografi       1      2       –         2     19         10        2         8       5        8                 57

Mektuplar     4        –      1        2      1          –           3         –        –         –                 11

Tenkit           10     2       13      14     3         4           2         –        2       6                 56

İdareden        7      1         –       2      –          –             –         –       8        8                 26

Mahalli Hab. 10     14     12     11    14        14        18       11       9      8                 121

Dış Hab.       12    17       9       22     37      25         22       15     21      11               191

Başka           3      2         2        11     15      4          12        19     4        6                 78

Hatıralar      2       2         2        2       1       1          11         4       –         –                 25

Belgeler       –        –        10      11     1        –           –           –       3         3                28

Toplam        85   102    106     149    176   137       138      128   133     91             1241

Haberler bölümünü üçe ayırılmakta. Bunlar a) Türkistan’ın sosyal, siyasi ve medeni hayatıyla ilgili haberler b) Türkiye ve başka memleketlerde yaşayan Türklerle ilgili haberler c) Uluslararası konuları içeren haberler. Yaş Türkistan dergisi genel olarak Türkistan’daki gelişmelerle ilgilenmiştir. Bu sebeple dergide öncelik Türkistan ve Türkistanlılarla ilgili haberler, bunların tahlili ve değerlendirmesine aittir. Türkiye ve dünyanın dört bir tarafında yaşayan Türklerin hayatıyla ilgili konularda ciddi yer işgal etmektedir. Dergi, Avrupa’nın Türklerle ve Türkistan’da yaşananlarla ilgili değerlendirmelerine de sayfalarında yer vermiştir. Bazı haberlerde  “Pravda, Tan, Kızıl Özbekistan, İzvestiya, Tiyenşan“ gibi gazetelerin adlarına rastlamaktayız. Bu bize Yaş Türkistan yazarlarının Sovyet Bloğu’nda çıkan gazete ve dergileri takip ettiklerini ve değerlendirmeleri yaparken bu organlarda çıkan yazılardan faydalandıklarını göstermektedir.

Türkistan’la ilgili haberlerde okuyucu mektuplarından da sıkça yararlanılmıştır.  Bu mektuplar hem Türkistan’da yaşananları anlamamız hem de dönemin ileri gelen şahsiyetlerinin hayatı ve çalışmalarını öğrenmek açısından mühim bir kaynak oluşturmuştur.

Dergi; Türkistanlıların düzenlediği geceler, muhaceretteki hayat, gençliğin yetiştirilmesi, bayramlar, Türkistanlılara düşen vazifeler, kardeşlik, Türkistanlıların kurdukları dernekler, milli zenginlikleri gibi sosyal konuları ele alan yazıların yanı sıra Türkistan’daki kardeşlerinin Sovyet rejimi altında neler yaşadığını da sayfalarına taşımıştır. Mesela bu yazılardan Sovyetlerin İslamiyet’e karşı yürüttüğü siyaseti, 1927 yılından itibaren ibadetin yasaklandığını, 1930’da cami ve medreselere ait vakıfların tamamına devletin el koyduğunu, camilerin kapatıldığını, 1931 yılında hac, zekât gibi dini vecibelerin yasaklandığını öğreniyoruz.

Yaş Türkistan dergisinin 56. sayısında ekonomiyle ilgili makaleler yayımlanmıştır. Bu makalelerden ortaya çıkan sonuç; Türkistan’da Sovyet hâkimiyeti sadece sosyal alanda, kültürel hayatta değil ekonomik alanda da tam bir sömürüye uğradığıdır. Rusların yer altı ve üstü kaynaklarından sınırsız bir şekilde faydalanıldığı ve yerli ahalinin, bu kaynaklardan asgari düzeyde yararlanmasına izin verildiği gerçeğidir.

Eğitimle ilgili 25 makaleden; Bolşevik İhtilali’ne kadar Türkistan’da üç tür okulun; camiler, eski ve yeni tarzda mektepler ve medreseler, var olduğu bu konuların başlangıçta çok iyi eğitim vermelerine rağmen zaman içerisinde çağın gerisinde kaldığını, İhtilal’den sonra Rus sisteminde okulların açıldığını öğreniyoruz. Rus sistemindeki okulların esas gayesinin Türkistanlı çocuklara Rus dili ve kültürünü öğretmek, böylece yeni bir insan tipi “Sovyet insanı“ yaratma gayelerinin eleştirisini görürüz.

Tarihi olaylara ve şahsiyetlere 94 sayıda yer vermiştir. Dergi; İbn-i Sina, Enver Paşa, Cemal Paşa, Cüneyt Han, İsmail Gaspıralı, Mehmet Akif Ersoy, Ayaz İshaki, Münevver Kari, Abdulhak Hamid, Abdullah Avlani, Yusuf Akçura, Feyzullah Hocaev, Zahir Aldın Korbaşı vb. hayatı ve faaliyetleri hakkında okuyucularına bilgiler vermiştir.  Türkistanlıların Ruslara karşı isyanları, Buhara İnkılabı, Hindistan’daki İngiliz siyaseti, Şubat ve Ekim İhtilalleri, Basmacılar, Ermeni meselesi gibi tarihi konular da işlenmiştir.

Kitabiyat bölümünde ise kardeş basından haberler, bilgiler ile Sovyet cumhuriyetlerindeki basından haberler, alıntılar yapılmış, eleştirilerde bulunulmuştur.

Osman Hocaoğlu, Şerahmet Bek, Enver Paşa, Müftü Sadreddin Han, Abay, Mehmet Akif Ersoy vb. şahsiyetlerin resimleri ve onlarla ilgili hatıralar da derginin sayfaları arasında karşımıza çıkmaktadır.

106 sayıda 2845 makale ile siyasi konular dergide en fazla yeri tutmakta. Genel olarak Rusya’nın Türkistan siyaseti, Türkistanlıların Ruslara karşı özgürlük mücadeleleri, Basmacılık hareketi, Türkistan’ın siyasi durumu, Türkistan’da eğitim meselesi, Doğu Türkistan meselesi, uluslararası siyasi vaziyet vb. Ayrıca Türkistan dışında Azerbaycan, Kuzey Kafkasya, İdil-Ural, Kırım, Doğu Türkistan, Gürcistan ve Ukrayna halkları ile ilgili siyasi-sosyal meseleleri ele alan yazılar ve eleştiriler de yayımlanmıştır. Bu sebeple kısa sürede yalnız Avrupa’da değil Türkiye, İran, Afganistan, Çin, Japonya, Suriye ve Arabistan’da hatta Türkistan’da da dergi okunmaya başlandı[4]. Fakat 1934 yılında “Türk-Sovyet münasebetlerini bozduğu için”[5] derginin Türkiye’ye girişi yasaklanmıştır.

Yaş Türkistan dergisi özellikle dil siyaseti üzerinde durmuş ve bu konuda bir seri makale[6] yayımlanmıştır. Dil ile ilgili yazılar genellikle İsen Tursun’un kaleminden çıkmıştır. Altkeltir, İmzasız, Çağatay mahlaslarıyla kaleme alınmış birer ve Saadet imzasıyla iki makale de mevcuttur. Tursun; Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan’da yapılan dil kurultaylarında ortaya atılan fikirleri, yapılan tartışmaları ve alınan kararları yorumlamış ve Türk aydınlarının ne yapması gerektiği, bilhassa dilin yozlaştırılması ve farklılaştırılması sonucunda ne gibi toplumsal sorunların ortaya çıkabileceğine ilişkin ipuçları üzerinde durulmuştur. Sovyet rejiminin Türkler arasındaki dil ve kültür birliğine mani olacak icraatlarını yürütenlerin daha ziyade Moskova’da kısa süreli kurslarda yetişen genç Türkologlardan meydana geldiğini belirtmiştir ki (Tursun 1934: 9-14); bunların dilden, kültürden, tarihten haberleri olmadığını Tursun, Kazakistan’dakiler için şöyle izah etmiştir: “Kazak dilini bilen, halkını tanıyan “Alaş”ı işten uzaklaştıran Sovyet Hükümeti, onların yerini, dil bilmez tercümanlarıyla doldurdu. Onlara Sovyet dilcisi gibi isimler de taktı” (Tursun 1935: 23-27). Türkistan’da Rus istilasıyla başlatılan nüfusu, dili Ruslaştırma siyaseti iki asır boyunca sistemli biçimde ilerlemiş ve büyük ölçüde başarıya ulaşmıştır. Yaş Türkistan dergisindeki bu makaleler; o dönem hakkında bizlere fikir vermesinin yanı sıra, o coğrafyada yaşanan hâlihazırdaki dil problemlerinin kavranması ve çözüm yollarının belirlenmesi açısından da oldukça önemlidir. Bu makaleler belli bir atmosferde kaleme alındığından onların anlatmaya çalıştıkları, dikkat çekmek istedikleri konular muhakkak ki, bizim coğrafyamızdan ve özgür bir atmosferden bakıldığında daha anlamlı hale gelecektir[7].

Ruslar bir taraftan iş bilmez insanları başa getirirken diğer taraftan gerçek aydınları da yok etme yoluna gitmiştir. Zaten 20. asrın başlarında yaşanan aydın kıyımındaki gaye, “Bin yıllık bir maziye ve dile sahip Türk topluluklarını karanlık ve cehalet içerisinde gösterip, kültür ışığına ancak Sovyet devrinde kavuştuklarına inandırmaktı” (Saray 1993: 98). Bunda da tam anlamıyla başarıya ulaştıkları söylenebilirdi, eğer Yaş Türkistan ve benzeri dergilerde çığlıkları duyulan aydınlar, milliyetçi şahsiyetler olmasaydı. 22. sayıda “Alman Muharrirlerinin Türkistan Tesuratları” başlıklı makalenin içinde Türkistanlı bir kızın (Matlube) “Milletim” başlıklı şiiri bu çığlığın en güzel örneklerinden birini teşkil etmektedir:

Melun Çarın esareti altında ezilen milletim!

Azadlık yolunu viran bilen milletim!

Çar ile kanlı savaşta yenen milletim!

Çar yerine başka zalimler geldiği anda,

Niye sen ayaklanmıyorsun milletim!

*****

Ayaklan şimdi, merhametsizin elinin altında ezilme,

Kanın zehir kılıp saç, baş kaldır milletim!

Rusya’dan sürülüp gelen, yad Ruslar,

Ne zamana kadar bizi ezecek, canım milletim.

Derginin ‘Edebi’ bölümlerinde Türkçülük fikrini terennüm eden şiirlerin yanı sıra, Alişir Nevai, Türkistan milli edebiyatını gelişimi ve temsilcileri ve milli sanata yapılan müdahalelerin eleştirisi gibi konulara yer verilmiştir[8].

Sovyet siyasetine uygun bir şekilde milliyetçi aydın ve sanatçıların karalandığı bir dönemde, Yaş Türkistan dergisi onları şerefle anmıştır. Türkistanlı şair ve yazarlar hakkındaki makalelerde; onların içinde bulundukları durum anlaşılmaya çalışılmış, fakat bazı değerlendirmelerde yanılgıya düşülmüştür. Bu makaleler içerisinde özellikle Ali Şir Nevai’yi konu alan bir dizi yazı[9] dikkat çekmektedir. Tahir Çağatay tarafından kaleme alınan makalelerde; “Klasik Türk Edebiyatı”ndan özellikle Ahmet Yesevi, Ali Şir Nevai ve Mirza Babür’ün hayatı ile edebî şahsiyetleri ele alınırken, meselenin ilmî yönünden çok, millî mefkûre yönleri göz önünde bulundurulmuştur. Tahir Çağatay’ın “Türkistan Türk Mefkûresi ve Ali Şir Nevai”[10] adlı makalesinde, Türk dili ve edebiyatının zenginliği ve tarihiliği özellikle vurgulanmaktadır. Yazar makalesinde; Arap ve Fars dilinin Türkçeye etkisine, Kaşgarlı Mahmut’tan başlayarak, Ali Şir Nevai’ye kadar uzanan ve Türkçenin saflığı ve devamı için gösterilen çabalara yer vermektedir.

Tahir Çağatay aynı zamanda Çağatay dönemi Türk edebiyatının önde gelen isimlerinden biri olan Babür Şah ile ilgili bir makale kaleme alarak, dikkatleri milli kimliğin korunması yolunda tarihi şahsiyetler üzerinde toplamaya devam etmiştir. “Sultan Babür ve Türkistan Türk Vatanperverliği” adlı makalede; Babür’ün Özbek halkının tarihinde manevî, maarifi hizmetleri özellikle vurgulanmaktadır. Babür Şah’ın vatan aşkıyla yazdığı gazelleri ve rubailerinden örnekler verilip, “Millî edebiyatta kendine has bir tarz yaratmış ve söz sanatında kendi üslûbunu oluşturmuş büyük bir şair” diye nitelendirilmektedir.

“Yad etmes imiş kişini gurbette kişi,

Şad etmes imiş könglünü mihnette kişi.

Könglim bu gariblikden şad olmadı, ah,

Gurbette sevinmes imiş elbette kişi.”

Babür Şah’ın vatan aşkıyla yazdığı şiirleri anlamak ve değerlendirmek hem hariçteki Türkistanlılar hem de tutsak Türkistanlılar için hiç de zor olmamıştır.

Tahir Çağatay imzalı “Türkistan Millî Edebiyatı Etrafında”[11] adlı başka bir makalede, İslamiyet’in algılanması ve benimsenmesinde çok önemli bir yere sahip tasavvuf düşüncesi anlatılmakta ve devamında Ahmet Yesevi’nin fikirlerine yer verilmektedir. Bu makalenin dikkat çekici iki yönü vardır; ilki Sovyetlerin tasavvuf edebiyatının temsilcilerini karalayıp, eleştirdiği bir dönemde Yaş Türkistan dergisinin bu edebiyat ve temsilcilerine değer veren yazıları yayımlamış olması çarpıcı bir vefa örneğidir. İkincisi ise edebiyat tarihini öğrenmede bu tür makalelerin önemli bir kaynak oluşturmasıdır. Yesevi’nin “Hikmetler”i Türkistanlılar için her zaman manevî bir güç olmuştur. Ayrıca kullandığı saf Türkçe Türkistan halkını birleştirmede önemli unsurlardan biri olarak Sovyet politikasının unutturma yolundaki çalışmalarına tepki olarak dergi sayfalarında yer almıştır.

Ruslar; Türkistan’daki hâkimiyetleri süresince burada yaşayan yerli ahaliye, Sovyetlere katılmadan önce ortaçağda yaşayan birer göçebe kavim olduklarını telkin etmiştir. Yeni ve çağdaş eserler yaratmak için kendi dil ve kültürlerinin yeterli olmadığı iddiasıyla Rus edebiyatının okunup yazılması teşvik edilmiştir. Bu konuya açıklık getirmek amacıyla, Yaş Türkistan dergisinin çeşitli sayılarında yazılara yer verildiğini görüyoruz. Özellikle Tahir Çağatay imzalı yazılar kültür emperyalizmine karşı direniş yönüyle önemlidir. O, “Nevai ve Sovyet Hükümeti”[12] başlıklı ilk yazısında Özbekistan’da 1928’lerde tartışılmaya başlanan “Edebiyat, Fıtrat, Nevai, Pantürkizm, Çağataycılık” konusu üzerine fikirlerini dile getirmiştir. “Sovyet Rusya’sının Türkistan’daki kültür siyaseti, Türkistan halkını millî kimliğinden ve ülkü kaynağından ayırıp “Rus kültürü” altında Ruslaştırmaktan başka amacı olmadığını, “Yaş Türkistan okurları” yeterli derecede bilmektedir. Tabi binlerce yıldan beri türlü engelleri aşıp gelen Türk halkını yabancılaştırmak için millî değerlere hücum edildiğini söyleyen Tahir Çağatay, bu hücumdan nasibini alanların başında Fıtrat ve onun “Özbek Edebiyatı Numuneleri” adlı eserinin geldiğini belirtmiştir. Tahir Çağatay; Atacan Haşim’in yazdığı önsöz ile ilk cildi yayımlanan fakat yayımlanması ile birlikte başlayan tartışmalar sonrasında, ikinci cildi çıkarılamayan ve ilkinin de satışı yasaklanan bu kitap üzerinde durmayı gerekli görmüştür.

Sonuç olarak; Türkistan’ın genelinde uygulamaya konulan milliyetler politikası çeşitli aşamalardan sonra bir tür Sovyetleştirme hatta Ruslaştırma politikasına dönmüştür. Sovyetleştirmenin bütünleştirici araçlarından biri Sovyet insanını temsil eden semboller oluşturmak ve bunları yaygınlaştırmaktır. Bu hedefler doğrultusunda yönetici sınıfın milliyetsizleştirilmesi, buna karşı çıkan seçkinlerin ortadan kaldırılması şeklindeki negatif Sovyetleştirme teknikleri yanında; örgütler, eğitim ve katılım yolu ile özümseme bulunan pozitif teknikler kullanılmıştır. Tarihi şahsiyetler ve destanlar başta olmak üzere halk edebiyatı ürünleri Sovyet ideolojisine uygun hale getirmek için kısaltmalar, eklemeler ve değiştirmeler yapılmıştır. Bu politika ve yasaklar beraberinde, Türkistan’da millî kültür bağlamında bir faciaya dönüşmeye başlamış bu faciayı bir nebze de olsa önlemek amacıyla, 1927 tarihinden itibaren[13] Rusların karaladığı isim ve değerlere Yaş Türkistan ve benzeri dergiler, gazeteler kucak açmıştır. Türklüğü, Türk kardeşliğini ifade eden şiir ve yazılar derginin sayfalarında sık sık yayımlanmıştır.

XX. yüzyıl hariçteki Türkistanlıların şiirlerinden örneklere ve Klasik Türk edebiyatının önde gelen temsilcilerine, ceditçi şair ve yazarların eserlerinin incelenmesine yer verilmesiyle Yaş Türkistan dergisi, hariçteki yayımlar arasında önemli bir yere sahiptir. Dergi, Türk dili ve edebiyatının zenginliğine özellikle yer vererek, Türkistanlıların öz güvenin kaybolmamasına çaba sarf etmiştir. Yusuf Has Hacib’den başlayarak, Ahmet Yesevi’yle devam eden Türk kültürünün ve inancının yok edilmemesi mücadelesi vermiştir. Siyasî bir dergi olması sebebiyle hariçteki Türkistanlıların vatan hasretlerini, Türkistan’da hali hazırda yaşananları, Rus politikalarını tüm dünyaya gösterme ve bağımsızlık için mücadele yollarının anlatılmasının temel alındığı dergide, edebi bölümler de ister istemez bu fikirlere uygun eserlerden ve değerlendirmelerden oluşturulmuştur. Tüm bu yönleriyle Yaş Türkistan edebi alanda özgürlüğün sembolü olmuştur.

===================

        [1] Yaş Türkistan 1929:1.

      [2] Çağatay, Tahir. Yaş Türkistan; 18-16. sayfa.

     [3] Açık, Fatma, 2001. “Özbek Edebiyatını Öğrenmede Yaş Türkistan Dergisini Yeri”, TAŞGU, Taşkent. Basılmamış doktora tezi

      [4] “Yaş Türkistan’ın Üçüncü Yılı” Yaş Türkistan, Aralık 1931, sayı:25, sayfa 2-3.

       [5] “Milliyet” gazetesi 7 Ekim 1934.

     [6] “Türkistan’da “Dil Siyaseti” başlığı altında bir seri (18 adet) makale mevcuttur. Dil ve kültür ilişkisi (51, 55, 57. sayılar), Rusya’nın dil stratejileri (56, 60, 63, 64, 65, 69, 77, 80-81. sayılar), Rusça öğrenme (65, 77. sayılar), millî diller (34, 86. sayılar ) Türkistan’da gerek basında gerekse dil kurultayları ve toplantılarında dil üzerine yapılan tartışmalar (36, 56, 80-81. sayılar), alfabe konusu (7-8, 54, 57, 77. sayılar).

      [7] Açık, F., (2006)“Yaş Türkistan Dergisi’nde Dil Meseleleri” Türk Dünyası Dil ve Edebiyat Dergisi,  TDK Yayınları, Güz 22. Sayı.

     [8] Açık, F., (2009) “Nevai Şahsında Sovyet Bakış Açısının Yaş Türkistan Dergisinde Eleştirisi”, Atatürk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Dergisi, Sayı 39. Prof. Dr. Hüseyin Ayan Özel Sayısı.

   [9] Tahir; “Türkistan Türk Milli Mefkûresi ve Ali Şir Nevai” Temmuz-Ağustos 1938, 104 -105. sayılar; Tahir; “Türkistan Türk Milli Mefkûresi ve Ali Şir Nevai” Eylül 1938, 106. sayı; Türkistan Türk Milli Mefkûresi ve Ali Şir Nevai” Ekim 1938, 107. sayı;  “Türkistan Türk Milli Mefkûresi ve Ali Şir Nevai” Eylül 1938, 106. sayı; Abdulvahap; “Ali Şir Nevai ve Sovyet Hükümeti” Mart 1939, 112. say;. Abdulvahap; “Ali Şir Nevai ve Sovyet Hükümeti II” Nisan 1939, 113. sayı; Abdulvahap; “Ali Şir Nevai ve Sovyet Hükümeti III” Mayıs 1939, Sayı 114.

      [10] Yaş Türkistan. 1938, Sayı 104 -105. sayfa 2 -22.

      [11] Yaş Türkistan. 1938, Sayı106, sayfa 21.

     [12] Yaş Türkistan. 1939, Sayı 112-113, sayfa 11.

       [13] “Yeni Türkistan”, 1927, İstanbul; “Milli Türkistan” 1942, Almanya; “Türkeli” 1951, Münih… Ayrıntılı bilgi için bak: İslam Ansiklopedisi 7. cilt. “Matbuat” maddesi; Yaş Türkistan I. Cilt (Önsöz).

KAYNAK : https://www.turkyurdu.com.tr/yazar-yazi.php?id=1498

Share
1976 Kez Görüntülendi.