BM.’in Eski Yogoslavya Savaş Suçluları Mahkemesinin ünlü Savcısı ve geçtiğimiz yıl Londra’da düzenlenen Bağımsız Uygur Mahkemesinin Baş Hakimi  İngiliz Hukukçu Prof.Dr.Jeffry Nice  09 Aralık 2021’de  açıklanan ” Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Türkler ve Çinli olmayan diğer azınlıklara karşı işlediği  insan hakları ihlallerinin ” İNSANLIĞA KARŞI  İŞLENMİŞ BİR SOYKIRIM SUÇU”‘ olduğu  yolundaki Mahkeme hükmünün ” Uygur Mahkemesinin yönetimlere bağlı değil, bağımsız bir Halk Mahkemesi olduğunu bu durumun ise Mahkemenin güvenirliği için en Parlak ve net bir belge niteliği ” taşıdığını açıkladı.

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

2021 yılının Haziran ayında  başlayan 2.celsesi Eylül  ayında ve  son ve karar duruşması 09 Aralık’ta  tamamlanan Londra’daki Bağımsız Uygur Mahkemesinin İngiliz asıllı Baş Hakimi Sir Jeffry  Nice Uygur Mmahkemesi’nde   tanık ve mağdur olarak dinlenen Toplama Kampı mağdurların beyanları, Bağımsız Araştırmacıların Bilirkişi raporlar ve içlerinde bu insanlık suçuna bizzat iştirak eden ve daha sonra batı’ya iltica eden bir ÇKP İşgal Polisinin de  verdiği  birinci elden  kanıtlar   ve Mahkemeye sunulan binlerce   açık ve net belgelere  göre verildiğini  açıkladı.

Özgür Asya radyosu(rfa.org/Uyghur) radyosunun haberine göre Uygur Mahkemesi Baş Hakimi bu ifadeleri  12 Ocak 2022’de  “Çin Karşıtı Ülkeler Parlamenterler  Komitesi(İPAC) Güneydoğu Asya Bölgesinde faaliyet gösteren bazı İnsan hakları örgütleri  ile birlikte düzenledikleri çevrimdışı  olarak yapılan ” Bağımsız Uygur Mahkemesinin Hükmü : Çin’in etnik soykırımı, İnsanlığa Karışı Cinayetleri ve Baskı ve Zulüm Uygulamaları ” başlıklı Konferansta  ifade ettiği bildirildi.

Söz konusu Konferansa Uygur Mahkemesinin Başyargıcı  Jeffrey Nice başta bazı Mahkeme üyeleri ile 21 ülkeden  30 civarında konuşmacılar,Parlamenterler ve yüksek düzeyli devlet yetkilileri de  davet üzerine iştirak ederek  görüşlerini  açıkladılar.

Önde gelen insan hakları avukatı Bağımsız Uygur Mahkemesi Başyargıcı Sir  Jeffrey Nice Konferansın açılışında konuştu ve  Başkanlığını yaptığı Uygur Mahkemesi’nin Çin hükümetini  Toplama Kampı Tanık ve mağdurların ifadeleri  ve elde edilen güvenilir kanıtlar ve belgelere göre: ” Uygurlara karşı  insan hakları ihlallerinin İnsanlığa Karşı İşlenmiş Bir Cinayet -Etnik Bir Soykırım Suçu İşlemiş Olduğuna”  hükmettiğini belirterek şöyle konuştu : “Bağımsız Uygur Mahkemesi Heyeti olarak bizim çok önemsediğimiz husus şu olmuştur:  Kanıtlar, Kanıtlar ve yine Kanıtlar.  Biz bu arada Çin’e karşı  bir  suç araması yapmadık. Mahkeme olarak sadece ve sadece belgeler ve kanıtlar aradık.  Karşılaştığımız sorunlardan biri de Çin yönetimini de bir kaç kez kaç kez  Bağımsız Uygur Mahkemesine katılmaya davet ettik. Ancak, Çin yönetimi bu talebimizi reddettiler ve katılmadılar. Buna rağmen Mahkememiz ve Juri Çin yönetimini  iştirak etmese de  Çin’i  hiçbir şekilde hedef almadı. Onları davet ettik ve  onlardan insan hakları ihlalleri işlemediğine dair delillerini sunmadılar. Amacımız onları itibarsızlaştırmak değil, delil göstermelerini istemiştir. Farklı ülkelerden 9 kişi ülkeniz aleyhine aynı şekilde konuşsa ne hissederdiniz? Bence mahkemeye gitmeleri gerekirdi. Ama katılmadılar. Topladığımız delillere göre karar verdik. Elimizde olmayan hiçbir kanıta güvenmiyoruz.”

Toplantıya katılan çeşitli ülkelerden milletvekilleri, Sayın Jeffery Nice’in konuşmalarını bitirdikten sonra, “Uygur Yargısı” ve hükmü hakkında sorular sordular.

Uygur yargısını “resmi bir mahkeme değil” olarak nasıl gördüğü sorulduğunda, “Biz kesinlikle mahkeme değiliz, bu iyi bir şey. Hakkımız yok ama kalemiz orada. Hiçbir hükümete, parlamentoya veya mahkemeye saygı duymuyoruz. Çünkü başarısız olurlarsa, insanların bizden yapmamızı istediklerini yapabiliriz. Elimizde önemli delillerin olması gerekiyorsa tereddüt etmeden gösterebiliriz. Bu, resmi bir mahkeme kararı kadar önemlidir. Kimlik kıyafetlerine veya etiketlere ihtiyacımız yok. Biz insanız ve bu kimliğimizin en parlak göstergesidir.”

Mahkemenin kararı sorulduğunda, Bay Jeffrey Nice, kararın kanıtlara dayandığını ve kanıtların hükümetler, çeşitli ilgili kurum ve kuruluşlar tarafından kamuya açık olduğunu söyledi. Kararın resmi bir antitröst soruşturmasının işareti olmadığını vurguladı.

Bay Jeffrey Nice, katılımcılara gerçek için gösterdikleri çabalardan dolayı teşekkür ederek yanıt verdi.

Toplantının gündeminde, katılımcı ülkelerin her birinden milletvekilleri, Uygur yargısının Çin hükümetinin Uygurlara “soykırım” yaptığına ilişkin tutumu ve Çin’in Uygurlar ve diğer Türk milletlerine yönelik baskıcı politikalarının “suç” olduğu yorumunu yaptı. insanlığa karşı.” Ayrı olarak duraklatıldı.

Kongre Üyesi Jeff Markley, “Amerika Birleşik Devletleri’nde halkımız Sincan’da neler olduğuna yakından bakıyor” dedi. Muhalefet partileri ara seçimlerde aday olmayacaklarını açıkladı. ABD hükümeti, önümüzdeki ay Pekin Kış Olimpiyatlarını boykot edeceğini açıkladı. Son zamanlarda, Biden hükümeti Uygur Zorunlu Çalıştırmayı Önleme Yasasını imzaladı. Daha yapılacak çok şey var. Umarım dünyadaki hükümetler ABD hükümetiyle aynı adımları atar. “Sadece o zaman dikkatimize geldi.

Toplantıya katılan İngiltere, Avustralya, Yeni Zelanda, Kanada, Belçika ve Güney Afrika’dan yetkililer de ülkelerinin Çin’in Uygurlara yönelik “soykırım”ına karşı somut adımlar atmaya çalışacaklarını söylediler.

İngiltere Parlamentosu’nda Uygur meselesine ilişkin farkındalığın artırılmasında aktif rol oynayan İngiliz Milletvekili Nusrat Ghani şunları söyledi: Birleşik Krallık, soykırımın gerçekleştiğinin açık olduğu bir zamanda bunu görmezden gelemez. Gelecek Perşembe, İngiliz Hükümetini bu konuda bir rol oynamaya çağıracağım. Hem İngiliz hükümeti hem de İngiliz halkı, soykırımla karşı karşıya kalan Uygurların zorla yeniden istihdam edildiğinin farkında olmalıdır. Gardıroplarımızdaki kıyafetlerin çoğu Uygur zorunlu işçiliğiyle yapıldı. Sincan’dan ithal edilen tüm mallar kara listeye alınmalıdır. Uygur soykırımına karışan Çinli yetkililere ceza verilmeli. Uygur yargısı sadece çok önemli kanıtlar sunmakla kalmıyor, aynı zamanda hükümetlerin, şirketlerin ve bireylerin inkar edemeyeceği çok ciddi bir katliam olduğuna dair sağlam kanıtlar da sunuyor.”

Toplantıya diğer ülkelerden yetkililer de katılarak Çin’in işlediği suçlara sessiz kalmayacaklarını söylediler.

Toplantının sonunda Dünya Uygur Kongresi Başkanı Sayın Dolgun İsa kapanış töreninde konuşma yaptı. Dünya Uygur Kongresi ve sürgündeki Uygurlar adına, çabalarından dolayı Uygur Yargısına teşekkür etti.

Ayrıca, tüm hükümetleri kararlarına, toplanan kanıtlara ve uluslararası hukuka dayanarak Çin’i adalete teslim etmek için birlikte çalışmaya çağırdı.