logo

trugen jacn
27 Şubat 2015

KABİL’DEKİ TÜRK ASKERİ ARACI’NIN BOMBALANMASINDA ÇİN’İN PARMAĞI VARMI ..?

indir

Ahmet Muhammet

26 Şubat 2015 tarihinde  Afganistan’ın başkenti Kabil’de Türk Askeri aracına bombalı saldırı düzenlendi ve  bu saldırıda bir uzman çavuş şehit olurken,bir uzman çavuş te yaralandı. Saldırıyı Taliban üstlenmiş olsa da, hedefinin Türkiye olmadığını vurguladı. NATO askeri Afganistan’a girdiği günden bugüne kadar Türk askeri Afganistan’da. Ancak Kabil’de Türk ordusuna yönelik saldırı düzenlemekten özellikle kaçınan Taliban, neden şimdi bu saldırını  gerçekleştirdi ?

   ABD. ordusu Afganistan’ dan 2014’te  Çekildi.  ama Türk ordusu Kabildeki varlığını  sürdürmeye devam ediyor. ABD. ordusu bölgeden çekilir çekilmez Çin, Taliban heyetini 2015 Ocak ayında  Pekin’e davet etti. Çin Dış işleri bakanlığı sözcüsü (洪磊) Hong Lei 7 Ocak’ta  düzenlenen  bir basın toplantısında gazetecilerin sorusunu cevaplarken, Taliban heyetinin Pekin ziyaretini doğruladı. Çinli sözcü sözlerine şunu eklemeyi de ihmal etmedi; “Biz Afganistan’ın Afganlılar  tarafından yönetilmesini destekliyoruz.” dedi.

Taliban Heyeti Çin’den ayrılır ayrılmaz 15 Ocak’ta  Çin’in resmi   “Küresel Zaman (Global Times= Huançiu Şibao= 环球时报)  gazetesi, “Şanghai havaalanında  10 Türk  vatandaşının,  Uygurlardan 9 kişiyi  yasadışı yollarla gümrük’ten kaçırmaya çalışırlarken yakalandığını ve Çin adaletine teslim edildiğini  bildirdi. Çin medyası, yakalanan Türk Vatandaşı kişilerin “ Terörist Uygurları ” uzak doğu ülkeleri üzerinden  Türkiye’ye ve oradan  Irak ve Suriye’de savaşmakta olan IŞID’e yollamakta olduğunu iddia eden çok sayıda haber ve yorum yayınladılar.  15-16 Ocak tarihlerinde Dünya Ekonomik Formu’na katılmak için Davos’a gelen Çin Başbakanı Li Keçiang  (李克强) Davus’ta gazetecilere  Şanghay’da göz altına alınan 10 Türk Vatandaşı şüphelinin  yakalanması konusundaki sorularına kaçamak cevaplar vererek geçiştirmeye çalıştı. Şanghay hava alanında yakalandığı iddia edilen 10 Türk vatandaşının geçen yılın Kasım ayında gözaltına alınmasına rağmen,  neden buna ait haberlerin 2 ay gecikmeli olarak basına servis edilmesi kafaları karıştırdı ve bu gecikmenin arkasında nelerin gizlendiği sorgulanmaya başlandı. Çin yönetimi,  Göz altına alınan bu Türk vatandaşlarını uluslar arası terör örgütleri ile ilişkilendirmeye çalışırken, öte yandan  Taliban heyetini Pekinde ağırlanmasının  nedenini “Afgan yönetimi  ile Taliban arasında arabuluculuk” olarak açıkladı. Ancak Taliban sözcüsü Zabihullah Mücahid, Afgan yönetimi ile kendileri arasında yürütülen  barış görüşmelerinde Çin’in herhangi bir şekilde arabuluculuğunu istemediklerini belirtti ve böylece  Çin’in bu konudaki  iddialarını çürütmüş oldu. Çin’e  giden Taliban heyetine başkanlık yapan, Katar’daki  Taliban’ın Siyasi Bürosunda görevli  üst düzey Müzakereci Kari Muhammed Hanifiddin de    Çin yönetiminden  ara buluculuk istediği konusunda herhangi bir açıklaması  olmadığı belirtti.

  Peki, O zaman Çin’in Taliban ile ilişkisinin sebepleri  nelerdir?

Çin ile Taliban’ın ilişkisi  çok eskilere dayanmaktadır.  Pakistan, Sovyet Rusya  işgalinden sonra kurulan  Afgan Hükümetini yıkmak için   Pakistan’da radikal cihatçi yetiştirmeye müsait ülke’de mevcut yaklaşık 36 bin Medresede dini eğitim almakta olan yüzbinlerce Öğrenci’ye(Taliban’a) ellerine silah vererek  onları  silahlandı ve Taliban Ordusunu teşekkül ettirerek  Afganistana yolladı . Taliban Ordusuna  Silahlar ve lojistik destek ise,  Çin’ den geliyordu. Çin yönetimi için Pakistan,  Çin’in her hangi  bir eyaleti gibidir. İslami hassasiyette aşırı uçta bulunan Pakistan ile  dini değerlerini reddeden   ve karşı diğer bir aşırı uçta bulunan Çin’ in ilişkileri ise,  düşündürücü ve   çarpıcı çelişkilerle dolu bir muamma olarak esrarını korumaktadır. Çin silahları Pakistan özerinden Taliban’a ulaştırılıyordu.   Bol miktarda  ve denenmesi gereken bu silahlarla teçhiz edilen   Taliban Ordusu,bu Çin yapımı silahları kullanarak   kısa zamanda Afganistan’da yönetimi ele geçirdi.   Böylece, Afganistan’daki İran,Rus ve ABD.  etkisi ile nüfuzunu silip süpüren Pakistan güdümlü Afgan Taliban Yönetimi dolaylı olarak Çin’ in etki alanına  de girmiş oldu.

Çin,1990’lı yılların sonlarında   Taliban’ın isteği özerine Çin yönetimi ZTE ve Huawei gibi  Çin’in dev teknoloji Firmalarını  Afganistan’a gönderdi. Bu Çin Firmaları bu ülkeye büyük yatırımlar yaparak  Afganistan’ın Telekominikasyon ve iletişim  alt yapısın kurdular.  Diğer yandan ise, Çinli  mühendisler Afganistan’a dağılarak  maden kaynaklarını keşfe koyuldular. Taliban Ordusunu silahlandırılmasında  Çin’in direk muhatabı Pakistan idi. Taliban Çin’in yardımı ve ricası karşısında,1996’dan beri Doğu Türkistan’daki baskı ve zulümden kaçarak  Afganistan’a yanı Taliban’a sığınan  231Müslüman Uygur grupları kontrol altında tutmaya çalıştı. Taliban saflarında bulunan silahlı Uygur savaşçıların  Çin’e yönelmesine,Doğu Türkistan sınırlarına  yaklaşmasına ve Çin’in  çıkarlarına zarar verecek eylem ve davranışlarına  kesinlikle izin vermediler.

     Sonradan ABD.medyasında açıklandığına göre, ABD. yönetimi  Afganistan’daki Uygurların hareketleri ve konumları hakkında  Çine istihbarat vermek istediği,  bu istihbaratın karşılığında ise,  Çin’in Taliban’a yapmakta olan silah yardımını durdurmasını şart koştuğu iddia edildi. Bunun için öncelikli ve bir  iyi niyet göstergesi olarak ABD,Afganistan’ daki Uygurlar hakkında istihbarat dosyalarını Çine vermiş olsa da, Çin, bu istihbarat bilgilerini pek önemsemedi.Çünkü, Çin bu konuda Pakistan istihbaratından daha önce  detaylı bilgi almış olabilirdi.Çin,buna rağmen,  Taliban’a silah ve  lojistik  destek sağlamayı sürdürdü.

11 Eylül 2001’de New York’taki   ikiz küle saldırısından sonra ABD.’nın başını çektiği  NATO ordusu Afganistan’a girdiğinde Taliban kendi kontrolü altındaki  Müslüman Uygur Savaşçıları  Amerikan ordusu’na karşı   savaşmaya zorladı. Ana vatanlarını işgal eden Çin ile savaşma  imkanı verilmeyen Uygur mücahitlerin önemli bir bölümü  Amerikan bombardımanı sonucunda can verdiler.  Pakistan’daki  Medreselerde islami eğitim almakta olan öğrenciler(Talipler) ile  bu ülke’de ticaret amacı ile bulunan  Müslüman  Uygurlar, Pakistan istihbaratı’nca topluca tutuklandılar. Pakistan bu Uygurların “Afganistan’dan kaçarak  gelen Uygur Talibanlar” olduğunu öne sürerek her bir  Müslüman Uygur’u  kişi başına 3 bin  dolar karşılığında ABD.Kuvetlerine teslim ettiler yanı Müslüman Kardeşlerini Hıristiyan bir ülkenin Ordusuna  satmış oldular.  Pakistan’in Müslüman Uygurlara karşı bu  işlemleri   Çin  yönetiminin talebi ve yönlendirmesi ile yaptığı  biliniyor. Çin bu şekilde Müslüman Uygurları uluslar arası terörizme bulaştırarak  onları mahkum ettirmeye ve bu suretle kendi düşmanından uluslar arası toplumun yardımı ile kolayca kurtulmayı amaçlıyordu. Bu ise,Çin’in kendince çok ustaca ve sinsice uygulamaya çalıştığı ve Global Terörle Mücadeleden  azami kazanç sağlama olarak belirlenen  stratejik  planının  bir parçası idi. Ancak Guantanamo’daki esir kamplarında   yıllarca esir tutulan ve yapılan mahkemelerde suçsuzlukları kanıtlanan  , terör ve terörizmle hiç bir şekilde ilgisi olmadıkları anlaşılan 23 Müslüman Uygur 2006 yılından başlayarak serbest bırakılmaya başlandı ve zamanla dünyanın bir çok değişik ülkesine  yerleştirildiler.

Çin’in   değişmeyen diplomatik prensipler olarak sürekli dillendirdiği bir söylem de “Hiçbir ülkenin iç işlerine karışmamak”tır. Çin komünist  Partisi iktidarı ele geçirdiği  1949’dan  bugüne kadar olan 65 yıl içinde tek bir ülkenin  içerisinde bulunan muhalif ve değişik gruplarla meşru yönetim arasında  barış yapılması konusunda   arabuluculuk yaptığına şahit olan var mı? Çin yönetiminin bu konuda barışa yardımcı olduğunu gösterilebilecek tek böyle bir örnek yoktur. Çin, petrol  ve  doğal gaz ihtiyacı nedeni ile Sudan ile yıllardan beri çok sıkı ilişkiler içerisinde buluna gelmiştir.  Böyle olmasına rağmen, Sudan bölünmeden önce Güney Sudan’da uzunluğu Bin Km. olan bir petrol boru nakil hattı yapım anlaşması yapılmasına bir beis görmemiştir. Her iki Sudan Yönetimleri ile Petrol ve doğal gaz anlaşmaları yapmış ve bu doğal kaynaklar karşılığında her iki ülkeye silah vermeyi sürdürmüştür Sudan’daki iç savaşta kan gövdeyi götürürken, Çin Sudan’da mevcut her iki tarafın iplerini ellerinde tutmaya çalışmıştır. Pekin, her ikisi ile çok yakın ve iyi ilişkiler içerisinde bulunduğu bu iki taraf arasında  kan dökülmemesi için neden ara buluculuk yapmadı de şimdi Afganistan’da ara buluculuğa soyunmaya kalkışıyor ?

    Taliban Sözcüsü Çin’in ara buluculuğunu istemediklerini söylediği halde,Pakistan’a ziyarete gelen Çin dış ileri bakanı Vang yi(王毅)  12 Şubat’ta bulunduğu Pakistan’ın başkenti İslamabat’ta  yaptığı açıklamada  “Afganistan’da Afgan Talibanı dahil bütün gruplarla uzlaşmaya destek veriyoruz.”  ifadelerini kullandı .

Çin,Afganistan da, ABD.’nin boşluğunu doldurmak istemektedir.  Bu anlaşılabilir bir durum olarak kabul edilebilir. Türk ordusu   onlarca yıl sonra şimdi neden  Taliban’ın  hedefi  haline geldi? Afganistan’daki Türk varlığından kimler  rahatsız olabilir?

Pekin  ve Duha’da,  Çin’le Taliban arasında nasıl  pazarlıklar yapılmış olabilir ?

   Doğu Türkistanlı Uygurların  ileri görüşlü aydınları ve Doğu Türkistan’ın Çin’den kurtarılarak Özgürlüğüne kavuşturulması yolunda mücadele etmekte olan Mücahit guruplar arasında son zamanlarda şöyle bir ortak görüş ağırlık kazanmış bulunmaktadır ; Doğu Türkistan’da  çatışmalar şiddetlenerek Uygurlar  toptan soy kırıma maruz kalma  tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı taktirde, en son ve  tek çare olarak NATO Güçlerinin  Bosna Hersek, Kosova ve Irak Kürt bölgesinde olduğu gibi,Doğu Türkistan’a de bir şekilde müdahale ederek bir insanlık suçu olan  Uygurların soykırımını önlemesini istemesidir.  Doğu Türkistan’da ve bölge’de istikrar ve güvenliği sağlayarak Uygurları  ve bölgede yaşayan diğer  Çin esiri toplumları koruma altına alması ve bunu  sağlaması için bir genel  çağrı yapılması kaçınılmaz olacaktır. Bu strateji’ye Ruslar da ikna edilip dahil edilirse bu güvence altına alma uygulaması  daha mükemmeliyet kazanacaktır. Uygurların din ve kan kardeşi olan Türkiye NATO üyesidir. Gelecekte Doğu Türkistan’da  mühtemel konuşlanacak yabancı silahlı güçlerin Uygurlara zarar vermeyeceğinin tek  garantisi Türkiye olacaktır. Doğu Türkistan sınırlarına  çok yakın bölgelerde hala ABD.başta birkaç NATO üyesi ülkenin askeri üssü  ve tesisleri bulunmaktadır. Türk Ordusunun Afganıstan’da kalması Doğu Türkistan dahil tüm Orta Asya ve  Türkistan Cumhuriyetleri halkı için bir güvence oluşturacak ve bu halkların geleceğine ve   yararına hizmet edecektir.

       O halde, Doğu Türkistan sınırından Türk ordusunu uzaklaştırmak Çin’den başka  hangi ülkenin veya gücün  işine yarayacaktır ?

     Türk askerinin Afganistan’da devamlı kalmasından kimler rahatsız olabilir?

       Kabil’de konuşlu   Türk  Ordusunu  hedef alan saldırıda  yukarıda anlatmaya çalıştığımız sebepler nedeniyle Çin ‘in parmağı  olabileceğini düşünüyorum.

           Ya sizler bu görüşe   ne dersiniz?

Kaynak :  塔利班访华 中国或助阿富汗开拓和平新路

10名土耳其人涉帮助维族人偷渡至叙利亚 外交部回应
中国巴基斯坦“友谊永固” 
Etiketler: » » » » » » » »
Share
2356 Kez Görüntülendi.