logo

trugen jacn

ÇİN İŞGAL ORDULARININ UÇTURFAN KATLİAMI İNSANLIK İÇİN BİR UTANÇ KAYNAĞIDIR !

 2022 yılının   14  şubat  günü Mançur-Çin işgalcılarının  Doğu Türkistan Türklerine yönelik en vahşi  ve en acımasız  katliamlarının ilkini gerçekleştirmesinin  257.yıl dönümüdür. 1759’da başlayan Mançur Çin istilasından 6 yıl sonra 14 Şubat 1765’te istila Ordularına karşı  Aksu vilayetinin Kırgizistan sınırına yakın Uçturfan ilçesinde  bölge halkı  kenetlenerek   istilacılara karşı büyük bir  halk savaşı başlatmştır. Tarihe Uçturfan Ayaklanması olarak geçen bu şanlı ayaklanma kalabalık Çin istila ordularının saldırıları sonucunda  yenilgi ile sonuçlanmış olsa da burada haftalar süren kahramanca direniş Uygur Türklerinin  milli bağımsızlık  tarihinde  bir sembol olarak günümüze kadar devam eden  silinmez izler bırakmıştır. Mançur-Çin işgal Ordusu Türk halkının bu yenilgisinden sonra bölge halkına karşı tarihin ve insanlığı yüz karası bir  acımasız ve vahşi bir toplu katliama imza atmıştır. Mançur- Çin İşgalci Katil sürüleri bebek, çocuk, genç ihtiyar demeden tüm bölge halkını iğrenç  bir katliamla toplu soykırıma tabi tutmuştur.
Dünya Uygur Kurultayı Vakfı – Demokrasi, İnsan hakları, Özgürlük ve Yardımlaşma
UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

Çinli İşgalcılarca bir insanlık utancı olarak 1765 yılında Doğu Türkistan’ın Aksu Vilayetine bağlı Uçturfan  İlçesinde  gerçekleştirdikleri Katliamının 257 yıldönümü muhacerette yaşayan Doğu Türkistan Türklerince dünyanın dört bir yanında  ve yaşadıkları ülkelerde çeşitli etkinlikler ile  anıldı. Şehitlerimiz için hatimler indirildi ve dualar edilerek kutlu ruhları   yad ve şad edildi.

ABD.merkezli Özgür Asya(rfa.org/Uyghur) radyosu Uygurca bölümünden   Gazeteci -Yazar ve aynı zamanda  Tarihçi  de olan  Dr.Nebican Tursun  Uçturfan  Azatlık Ayaklanmasının 257. yıl dönümü  münasebetiyle  özel  bir program  yaparak yayınladı.

Kendisi de  Aksu Vilayetine bağlı Uçturfan İlçesi doğumlu olan  Dr. Nebican Tursun  bu  şanlı ayaklanmanın yıl dönümünde  hazırladığı bu özel  programında    Özbekistan’da yaşayan Doğu Türkistanlı Uygur  Tarihçi ve  Araştırmacı  Prof. Dr.Abdulahat Hocayev ile Ankara Üniversitesi  Tarih Bölümü Doktora Öğrencisi  Uygur Türkü Mehmet Ali’nin değerlendirme ve yorumlarına  de yer verdi.

Bu özel programın yapımcısı Dr.Tursun ile bu programa    Uçturfan Ayaklanması ile ilgili tarihi bilgileri  ve yorumları ile katkıda bulunan Dr.Hocayev ve Doktora Öğrencisi Mehmet Ali, Mançur Çin işgal ordularının Doğu Türkistan’ın Uçturfan’da yaptıkları bu  insanlık dışı  acımasız katliamının  Çin’in Doğu Türkistan’da gerçekleştiği ilk katliam ve   aynı zamanda   tarihin en iğrenç ve insanlığın utanç kaynağı bir  Soykırım cinayeti  olarak tarihe geçtiği  konusunda ortak görüşte olduklarını açıkladılar.

Prof.Dr. Abdulahat Hocayev : Uçturfan Katliamı Çin’in Doğu Türkistan’da gerçekleştiği ilk katliamdır.

Özgür Asya(rfa.org/Uyghur) radyosu Program yapımcısı  Tarihçi yazar Dr.Tursun’un  Uçturfan Milli  Azatlık Hareketi ile ilgili  programına  katkı amaçlı açıklamalarda bulunan Dr.Abdulahat Hocayev Uçturfan Ayaklanmasının  1759’da meydana gelen ilk Mançur-Çin  istilasından  6 yıl sonra meydana gelen en büyük ve kapsamlı bir özgürlük savaşı olduğunu belirterek şunları ifade etmiştir : ”  Ben 1979-1991 yılları arasında  Sovyetler Birliği zamanında   Doğu Türkistan’a yönelik ilk Mançur-Çin istilası ile ilgili bir çok yazılar kaleme aldım ve o tarihlerde  Sovyetlerin bir çok pretijlı bilimsel  dergilerinde yayınladım.  Mançurların  hakim olduğu Qing  İmparatorluğunun batı’yı isgal ve istila etmek  amacı ile   Doğu Türkistan’a  saldırıları  1759’da   başlamış ve  ancak Doğu Türkistan Türklerinin sert ve kahramanca direnişi sonucunda bu istila hareketi yıllarca sürmüştür. Mançur- Çing Hanedanlığından günümüze kadar ulaşan arşiv belgelerine  göre İşgal’dan 6 yıl sonra İşgalcılara karşı en sert ve kapsamlı Milli Direniş Uçturfan  merkezli olarak başlamıştır. Uçturfan halkının Ciğde Yığılığı(İğde İsyanı) olarak anılan bu bağımsızlık hareketi  Çin kaynaklarında Uçturfan İsyanı olarak  geçmektedir.

Çin işgal güçleri Uçturfan İsyanını  bastırdıktan sonra Çin imparatoru Çienlung’un emri ile kentte büyük bir kıyıma giriştiler. İlk gün  13 yaşından büyük 400 kişi daha sonraki günlerde ise 1.000 kişi katledildi.  Esir alınan  3.000 kişi  ise Cungarya bölgesindeki Çin Memurları ile merkezi Çin’e bir daha dönmemek  üzere sürgün edildi.Bunların  sürgün esnasında yollarda  açlık,susuzluk ve diğer nedenlerle tamamının hayatlarını kaybettikleri  tahmin edilmektedir.

Mançur – Çin işgal güçleri Doğu Türkistan’da hakimiyetini sağladıktan sonra  Doğu Türkistan’ın genelinde(Tanrı dağlarının kuzeyi Cungarya ve güneyi Tarım bölgesi) her türlü itiraz ve karşı koymayı şafkatsız ve acımasızca bastıran bir terör  esaslı bir  işgal yönetim sistemi kurmuştur.O tarihlerde  Tanrı dağlarının kuzeyinde bulunan Cungarya Bölgesinde  yaklaşık 600 bin civarında Kalmuk(Cungar) Ulusuu yaşamakta iken,bu Cungarların 500 bin kadarı Çin’in soykırımları sonucunda  katledilmiştir. Kalan 100 bin Kalmuk ise,Doğu Türkistan’ın İli, Karaşehir,Altay ve diğer bir çok  yerleşim bölgelerine  guruplar halinde mecburi iskana tabı tutularak tekrar başkaldırmalarını önlemek için  dağıtılmışlardır.  Özbekistan Fenler Akademisi Tarih bölümü uzmanlarından Dr.Abdulahar Hocayev, Çin’in acımasız ve vahşi  soykırım uygulamaları ile bastırma  uygulamaları   Uygur Türklerini   Başkaldırı veya Zulüm/ölüm  seçeneklerinden birini seçmeye mecbur bırakmış ve  1760 Kaşgar Beşkirem ve 1765 Uçturfan Ayaklanmaları bu yüzden meydana gelmiştir.

18 ve 19.yüzyılda Doğu Türkistan’a yönelik isgal tarihini  Çin kaynaklarına göre inceleyerek bu konuda hazırladığı  araştırma sonuçlarını  1979-1991 yılları arasında  ” Çin Emperyalızmı Cungarya ve Doğu Türkistan- 18.yüzyılda  Çin İmparatorluğu ve Doğu Türkistan”  adı  ile kitaplaştırarak Moskova’da Rusça olarak yayınlandığını belirtti.

Özetlersek,Uçturfan Milli Ayaklanaması Çin_Mançur İşgal güçlerinin   Uygurlara  karşı acımasız  ve vahşi  şiddet politikaları ve devlet terörüne karşı  yapılmıştır diyebiliriz.

Doktorant Mehmet Ali :  Çin Uçturfan’da ve Tüm Doğu Türkistan genelinde Irkı Soykırım yapmıştır

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tarih bilimi Doktora öğrencisi Mehmet Ali,Uçturfan Ayaklanması ile ilgili olarak Çin’in resmi belgeleri ile resmi  arşivlerinde  önemli belge ve kayıtların bulunduğunu belirterek şunları  ifade etmiştir : ”  Doğu Türkistan’a ilk işgali gerçekleştiren Mançur-Çin  yönetiminin resmi belgelerinde ve kayıtlarında Uçturfan ayaklanması ile ilgili önemli kayıtlar bulunmaktadır.Bize ulaşan bu  tarihi belge ve bilgilere göre  Mançur-Çin işgal güçleri  Uygurların tarihinde ilk kez vahşi ve acımasız bir tarzda bölge halkına karşı etnik bir soykırım gerçekleştirmiştir. Rahmetullah ve İsmetullah Beg Kardeşlerin Liderliğinde başlayan  Milli Ayaklanma kısa zamanda bölgenin tamamını kaplamıştir.Uygur Türklerinin özgürlük ve bağımsızlık  için gösterdikleri  kahramanlıkları Mayım Han ve Yette Kızlarım gibi halk hikaye ve destanlarına  konu olmuştur.

Dr.Nebican Tursun : Uçturfan Ayaklanması Ve Sebepleri  

Özgür Asya radyosu Program yapımcısı  Gazeteci-Yazar  Tarihçi Dr.Nebican Tursun  Uçturfan ayaklanmasının sebep ve sonuçları hakkında Çin kaynaklarında önemli bilgiler bulunduğunu belirterek şunları ifade etmiştir :   ”  Çing Hanedanlığı Tarihi Kayıtları ”  ile “Çin’in Cungarları Bastırma  Stratejisi ”  adlı tarihi belgelerde Uçturfan Ayaklanmasına ait önemli belgi ve belgeler bulunmaktadır. 257 yıl önce Doğu Türkistan’ın Aksu iline bağlı Uçturfan ilçesinde meydana gelen bu milli ayaklanma  tarihimizde Uçturfan Kozgilingi(Ayaklanması)  Uçturfan halkı arasında    Çigde Topılangı (İğde Ayaklanması) olarak geçmektedir. Mançur_Çin Sarayı kayıtlarında ise “Uçturfan İsyanı ” olarak yer almıştır. Mançur-Çin( Qing)  İmparatorluğunun  işgalindeki Doğu Türkistan’daki bu  acımasız ve vahşi   yönetim sistemini kurmasının esas amacı Doğu Türkistan Türklerinin Çin  işgal ve esaretinden tekrar kurtularak yeniden milli devletlerini  kurması için gerekli tüm şartları yok ederek ortadan kaldırmak esası üzerine kurulmuştur. Çin işgalinden bir yıl sonra  Doğu Türkistan’da ilk başkaldırı 1760 yılında Kaşgar’in  Beşkirem bölgesinde ilk isyan meydana  gelmiştir.   Ancak, İşgalcıların bütün bu acımasız   ve vahşi kuralları  ve uygulamalarına rağmen, Uygur Türkleri özgürlük ve bağımsızlıklarını tekrar elde etmek için  mücadelelerini devam ettirmişlerdir.

Kaşgar/Beşkirem Ayaklanması- 1760 : İşgalden hemen bir yıl sonra 1760 yılında Kaşgar halkı  Beşkirem bölgesinde ilk  direnişi başlatmış ve kısa süre sonra Kaşgar’ı kurtarmıştır.Ancak bu kurtuluş çok kısa sürmüş   Aksu’dan takviye olarak Çin İşgal Ordusu şehirde büyük katliamlar yaparak teker işgal etmiştir.

Uçturfan Ayaklanaması- 1765 : Aksu’ya bağlı  çok kadim bir yerleşim yeri olan bu bölgenin  o devirdeki adı Uç olarak geçmektedir. Şehir merkezi ve bağlı Köy ve Kışlaklarda 20 bin civarında insan yaşamakta idi.  O tarihte Uçturfan’a Kaymakam(Ambal deniliyor)  olarak atanan Çinli  Su Çing ile onun zalim oğlunun  bölge halkına  baskı ve zulüm ve haksız uygulamaları dayanılmaz bir hal almıştır. Uçturfan’ın  Uygur  Hakimbeği(Sözde Yerli Kaymakamı)  de  kendi soyundan halkını koruyacak yerde Çinli zalim Kaymakam ve  oğlunun  zulüm ortağı  olmştu.  Çinli Zalim İdareciler ile İşbirlikçi Ortağının  ve bölgede konuşlu Çin Garnizonunu  Uygurlara karşı  vahşet derecesindeki baskı, zulüm, etnik hakaret ve ırkı aşağılamalar İşgalcılara karşı kin ve nefretini zirveye taşımış ve bölge halkı  topyekün patlamaya hazır bir bomba haline gelmiştir.   Mançur-Çin  işgal yönetiminin baskı,zulüm ve  hukuksuz  keyfi uygulamalarına ait şikayetler Çin Sarayının arşivlerinde ve  resmi Saray Yıllıklarında  dahi yer almıştır.

İğde Fidanı  Vergisi(Ciğde Köçeti Alvanı)

Çinli işgalcılarının baskı ve zulmünden bunalan halkın bu psikoloji durumuna rağmen İmparatorluk Sarayının emri ile Çinli Kaymakam  Su Çing bölge halkına 240 adet iğde fidanı(kökleri ile birlikte iğde ağacı ) temin ederek ağaç fıçılara yerleştirmesi ve Pekin’e yollanması için yeni bir  vergi  uygulamasını  açıklamıştır.  Bunun   için yüzlerce kişiyi zorla ücretsiz çalışmak üzere ( Bu vergi Çin yönetimlerinin günümüzde dahi devam ettirdiği bir zulümdür ve   buna Haşar  denilmektedir.) tutuklamıştır. Daha sonra bu iğde Fidanlarının  zayi etmeden ve kurutmadan Pekin’e kadar götürülmesi için bunların arasından seçilen  240  Uygur gencini İşgal Askerlerinin gözetiminde yaklaşık 4 bin Km. uzaklıktaki başkent Pekin’e  yaya olarak yola çıkarmıştır.  Bu  insanların yayan olarak yapmaya mecbur edildikleri bu nakil işi  ise kesinlikle imkansızdı. Ancak, Uygurlara bu zulüm zorla uygulanmıştır.

Uygur Haşarçılar İsyan Başlatıyor

14 Şubat  1765  tarihinde 240 kırık adet İğde ağacı kökünü alarak yola çıkan  yaklaşık 300 civarında Uygur genç Haşarçılar  Uçturfan’dan 18 km. uzaklıktakı  Yılkıcı Döng(Yılkıcı Tepesi)mevkiye geldiklerinde bu ağır yükleri taşımaktan yorularak  güçten düşerler ve  bir az dinlenmek istediklerini Çinli Askerlere söylerler. Ancak,bu merhametsiz Çin Askerleri bu talepleri kabul etmez ve derhal yola koyulmalarını emereder ve onlara gözdağı vermek ve korkutmak için  tamamını dayaktan geçirir ve bu arada bir kaç kışı dayaktan hayatlarını kaybederler. İşgalci Mançur Askerleri ile birlikte  yola çıkan yerli memur  Kiçik Beg (Küçük Bey) Rahmetullah   bu duruma çok sert tepki gösterir. Haşarcıları de ikna ederek onlarla birlikte  bir ayaklanma başlatır. Çin askerlerinin tamamını imha ederek Uçturfan’ı kurtarırlar.  İşgalcıların Çinli Kaymakanı Su Çing ile oğlu  intihar eder. Bu arada civar  bölge halkı de  Uçturfan’a gelerek isyancılara katılırlar.  İşgalcıların yerli İşbirlikçisi  kukla Kaymakam(Yurt Begi)  Hakim Bek Abdullah de öldürülerek cezalandırılır.

6 ay süren ve başarıya ulaşan bu ayaklanma sonucunda Uçturfan ve civarı Çinli İşgalcılardan temizlenir.

Bu arada Çinli işgalcıların  Aksu’dan üzerlerine  gönderdikleri Mançur Komutanlar Naş Tung   ve Kata Heyler komutasındaki  İşgalcıların  bir kaç saldırıları püskürtülür.  Rahmetullah ve İsmetullah Beg Kardeşlerin Liderliğindeki  Uçturfan Ayaklanması  Milli  Güçleri civar köy ve diğer bölgelere de yayılır ve   bölge halkı tekrar özgürlüğüne kavuşturulur.

20160430043728225

 

Yette Kızlarımın Kahramanca Direnişi
Uçturfan Ayaklanmasından   günümüze kadar gelen  Yedi Kız Kardeşlerin( Yetti Kızlarımın) gösterdikleri bir kahramanlık hikayesi de vardır. Çinli işgalcılara karşı aynı aileden 7 Kız Kardeşler  babaları  ve diğer aile fertleri ile birlikte  bu  azatlık savaşlarına katılırlar.  Babaları ve ailesindekiler teker teker  şehit olur. ‘7 kızlarımın tek başlarına savaşa devam ederler. Üzerlerine gelen İşgal güçlerine karşı savaşarak  Tanrı dağlarının yüksek kısımlarına kadar çekilirler. Ancak,  açlık ve yorgunluk onların  savaşma gücünü günden güne azaltmaktadır. Kendilerine de hiç bir yardım veya takviye gelmez. Bu kahraman Yedi Kızlar Tanrı dağlarının bir yüksek tepesindeki bir uçurumun kıyısına kadar gelirler. Üzerlerine gelen Çinli Kaillerin ellerine diri düştükleri takdirde iffet ve namuslarının  çığnenerek  öldürülecekleri kesindir. Kendi aralarında anlaşarak  kendilerini bu uçurumdan  topluca atmaya karar verirler. Bir birileri ile göz yaşları içinde  sarılarak vedalaşırlar. Daha sonra Kelime-i şahadet getirerek   topluca  kendilerini uçurumdan aşağıya bırakarak şahadet mertebesine erişirler.

مەشھۇر ئۇچتۇرپان قوزغىلىڭى ۋە دەھشەتلىك چوڭ قىرغىنچىلىق

Yedi Kızlarımın bu cesareti ve yiğitlikleri günümüze kadar yaklaşık üç yüz yıl geçmesine rağmen hiç unutulmamıştır.   Uygur Türkleri Yetti Kızlarımın cesaret ve kahramanlıklarını hikaye ve  destan şeklinde günümüze kadar söyleyegelmektedir. Bu Şehide Kızlarımız hakkında koşaklar koşulmuş ve  acıklı  hayat hikayeleri   ağızdan ağıza nakledilerek günümüze kadar gelmiştir.  Daha sonra Uçturfan halkı bu Kahraman Kızlarının cenazelerini bularak binlerce kişinin  katıldığı  cenaze namazından sonra  göz yaşları içinde  topluca defin ederler. Bölge halkı daha sonra Yette Kızlarımın  toplu mezarlarının üzerine türbe de yapmışlardır.  Yetti Kızlarım Uygur Türklerinin  vatanseverlik, iffet, namus ,cesaret ve  kahramanlıklarının en seçkin  örneklerinin başında gelmektedir.

Emperor Chien Lung High Resolution Stock Photography and Images - Alamy

Uçturfan Ayaklanması Bastırılıyor

Uçturfan Ayaklanmasını haber alan Mançu Sarayı ve İmparator Qianlung  bu ayaklanmayı bastırması için  Cungarya’nın İli bölgesinde konuşlu  Çin Garnizonunun  Komutanı  General Mingrui’ye  emir verir. General Mingrui İli, Aksu ve Kaşgar’daki İşgal Birliklerinden de asker takviyesi yaparak  10 bir kişilik bir ordu kurar ve bu ordu ile  Uçturfan şehrini kuşatır.

” Çing Hanedanlığı Tarihi Kayıtları ” ile  ” Cungarları Bastırarak Barışı Sağlamak Staratejileri ”  ve diğer tarihi belgeler ve kayıtlara göre Ayaklanmaya katılan tüm Milli güçler Uçturfan Kalesinin  içine toplanarak kale kapılarını kapattı ve 6 ay süre ile işgalcı güçlere karşı direndiler. Düşmana karşı  çocuklar,kadınlar ve yaşlılar olmak üzere Uçturfan halkının tamamı bu savunma savaşına katılarak eşsiz kahramanlık örnekleri gösterdiler.  Kale duvarlarından İşgalci Çin askerlerinin üzerine taşlar fırlatarak, Kaynar su ve kızgın yağlar dökerek  işgalcı askerlerden bir çoğunu öldürdüler.  Zaman zaman Kaleden  huruç harekatı gerçekleştirerek  6 ay süre ile onların Şehre girmesini önlediler.

Hain ve İşbirlikçiler Yine Devrede

Uçturfan şehrini ele geçiremeyen  İşgalci Mançu komutanları sonunda şehri kuşattılar.  Şehrin su yollarını tahrip ederek sularını kesti. Yiyecek maddelerinin  girişini de engellediler. Açlık ve susuzluk bulaşıcı hastalıklara ve diğer bir çok problemlerin ortaya çıkmasına yol açtı. Uçturfan halkı buna raımen 6 ay süre ile kahramanca direnişini sürdürmüştür.

Bu kez İşgalcılar eski bir Çin yöntemine başvuurdular.Kale içindekilerden Hainler satın alarak direnişi içten çökertmek yoluna başvurdular.  Kale içinde bulunan zayıf iradeli hain ruihlu kişileriden işbirlikçiler temin ettiler. Bu işbirlikçi satkın hainler  ayaklanma Liderlerini tutukladılar. Bunun üzerine başsız kalan halkın direnişi kırıldı ve İşgalcılar şehre girmeyi başardılar.

Çin işgal Güçleri  15 Ağustos 1765’de  işbirlikçi  hainlerin  yardımı ile şehre girerek Ayaklanma  Liderlerinden İsmatullah Bey  başta  olmak üzere 42 kişiyi yakaladılar.  Bu  işgalle birlikte 6 ay süren Uçturfan ayaklanması  başarısızlığa uğradı ve 6 aylık özgürlük de böylece  bir kez daha  tarihe karıştı.

İşgal Güçleri Tarihin En Acımasız  ve Yüz Karası Soykırımını Gerçekleştiriyor

Çin kaynaklarına göre şehre girmeyi başaran  Çin işgal güçlerinin  şehirde  günlerce süren vahşi ve korkunç bir katliam gerçekleştirdiğini  ve bu katliamın insanlık tarihinin en acımasız ve yüz karası karanlık bir devresi olduğunu belirterek sözlerini şöyle tamamladı : ”   Mançu-Çin birliklerinin şehri işgal ettikten sonra Uygurların tarihinde bir kara gün ve insanlık için ise bir utanç verici leke olan  korkunç bir katliam gerçekleştirmiştir. 13 yaşından yukarı eli silah tutabilen  tüm erkekler topluca katledilmiştir. Uçturfan şehrinde Yağma,tecavüz ve  katliamlar   günlerce sürmüştür.

Halk Sürgün Ediliyor 

Katliamlardan kurtulan halk ise, 13 yaşın altındaki erkek ve kız çocukları da dahil olmak üzere İşgal güçlerince      dört gruba ayrılmıştır. Bu dört gurup aralıklarla Cungarya bölgesine sürgün edilmişlerdir. Yayan olarak yapılan zorunlu sürgülerde insanlar özellikle aç ve susuz bırakılmış ve bu duruma isyan edenler su ve yiyecek  verilmemiş su vee yiyecek isteyenler ise acımasızca öldürülmüştür. verilmesini talep edenler ise öldürülmüştür.

Uçturfan ve Aksu’dan Cungarya bölgesine   yapılan  sürgünler ile ilgili  Çin imparatorunun şöyle bir emri  kayıtlarda rastlanmıştır :

  • Sürgünlere yolda yiyecek verilmemesi
  • Sürgünlerin açlık,susuzuluk ve yorgunluktan dolayı hasta olanlara hiç bir şekilde müdahale edilmemesi
  • İtirazeden ve karşılık gösterenlerin anında öldürülmesi

Bu göçlerle ilgili insanın içini kanatan anılar ve hikayeler günümüze kadar anlatılagelmektedir. Sürgün ile ilgili  koşulan Koşaklar hala  Uygurlar arasında    dilden dile dolaşmaktadır,

Sürgün edilenlerden  bır kısmı İli ve diğer bölgelerdeki Çin Garnizonları ile İşgalci yönetiminin memurlarına  Aşçi ve Hizmetçi ve diğer işleri yapmaları için dağıtılmıştır.  Büyük bir kısmı ise,İşgal güçlerinin yiyecek ihtiyaçlarını karşılamak için  bölgenin bakir ve verimli topraklarında tarım  işçisi olarak çalıştırılmışlardır.

Qianlong İmparatoru

Çin İmparatoru Soykırım Emri Veriyor 

Çin İmparatorluk Arşivinde bulunan  tarihi belgeleri ve kaynaklarında Mançur-Çin İmparatoru Çien Lung’un 13.09.1765 tarihli bir Fermanında   Uçturfan Azatlık Ayaklanmasının bastırılması ve  kentin tekrar işgalinden sonra  şöyle emir verdiği  kaydedilmiştir :

” Uçturfan Halkınının Mançur-Çin  Ordusuna  karşı ” İnatla  Karşı koymak ve Direnmek  suçunu ”  işledikleri için cezalandırılmaları ve Cezalarının derhal   infazı için Fermanımdır ;

  1.  Uçturfan Şehrinde bir tek kişi sağ bırakılmayacak
  2.  Şehirde mevcut  Her  türlü canlı şey yok edilecek
  3. Şehir tamamen tahrip edilerek üzerinde  eskiye ait hiç bir  yapı ve eser bırakılmayacak  ve şehir  üzerinde hiç bir şey  bulunmayan bir tarla haline getirilecek

Çin işgal güçleri  Mançur-Çin İmparatorunun bu fermanının gereklerininin   tamamını yerine getirmiş ve  Uçturfan şehrini tamamen  haritadan silnmiştir.

Daha sonraki yıllarda ise, Uçturfan şehri başka bir yerde tekrar kurulmuş ve kente  Aksu ve diğer civar bölgelerden Uygur aileler zorla göç ettirilerek Yeni kurulan kente iskan edilmişlerdir.

Kaynak : https://www.rfa.org/uyghur/tarix-bugun/uchturpan-qirghinchiliq 02172022200326 .html

Share
13938 Kez Görüntülendi.