logo

trugen jacn

DOĞU TÜRKİSTAN’İN MÜCADELESİ AYNI ZAMANDA İNSANLIĞIN DE VARLIK MÜCADELESİDİR!

Bir 1 kişi ve saç görseli olabilir

Hüseyin YILMAZ 

Komünist Çin,   Türklerin  bularak  insanlığa hediye ettiği  bir kültür ve ticaret  yolu olan Kadim  İpek yoluna kendince sahiplenmek istemektedir. Bunu kullanarak  güzergahındaki Türkistan Ülkeleri ile  ve  diğer  gözüne kestirdikleri  komşu ülkeleri  ele geçirme projesinin  Bir Yol Bir Kuşak insiyatifinin önünde tek engel olarak gördükleri  milyonlarca Uygur Kazak ve diğer Türk boylarını aşırılıkla mücadele ve  Yeniden eğitmek ve diğer  insanları aldatma ve kandırmaya yönelik safsatalar ve   uydurmalarla  yıllardan beri esir tutmaktadır.
Usir tuttukları bu Türkleri  zaman  içerisinde ÇKP’nın emrindeki sözde  Hukuk ve adaletin olmadığı Mahkemelerde yargılayarak en az  10 yıldan  başlayan uzun  ve ömür boyu hapis cezalarına çarptırıyor.  Bu yöntem ise,  baskı,zulüm ve işkenceyi  zamana yayarak  esir aldığı Türkleri gizli ve sistematik olarak yok etmektir.
ABD.ve Batı Dünyasının   yıllar öncesinde Çin’in ucuz iş gücüne kapitalist zihniyetleri gereği  aldanarak üretim tesislerini Çin’e taşıması ve orada  üretim yapması ve ucuz iş gücünü kullanması Çin’i bugünkü saldırgan ve  dünyanın kabadayısı konumuna getirmiştir. Bu yüzden ülkeler Çin’in bu durumu  kendilerine ekonomik tehdit olarak kullanması yüzünden  hiç bir ülke Çin’e ekonomik  ambargo veya herhangi bir yaptırım uygulayamıyor.
Dünya Devletleri yumurtaları  bir tek bir sepete koymalarının ne kadar büyük bir hata olduğunu  zaman içinde anladılar. Ama şu an işin içinden nasıl çıkacaklarını bilemiyorlar .İlk etapta Çin tehdidini anlayan ülkeler  üretim  bantlarını, yatırım  ve   şirketlerini  Çin’den  geri çekmeye başladılar.
Ekonomide sıkı  ve  sert  Komünist yöntem uygulayan  yarı kapitalist ÇKP. diktatörlüğü  acımasız, vahşi  ve insanlık dışı politikalarını devam ettirebilmek ve ayakta kalabilmek için ülke nüfusunun % bir kaç tek rakamlı sayı olarak tahmin edilen  ÇKP üyelerine   geniş ve doyurucu her türlü imkanlar sağlayarak onları  birer milyarderler haline getirmiş bulunuyor.
Çin vatandaşlarının temel hak ve  Özgürlükleri  ile  İnsan hakları  ÇKP.rejiminin  rejimin izin verdiği  orandadır.  Çin Vatandaşlarının  ÇKP Diktatöryasınının uygulamalarına  yönelik  en ufak  itiraz ve eleştirisi  onların derhal ortadan kaldırılmaları için bir sebeptir.
Çin’in ekonomik,siyasal ve askeri büyüme stratejisi ve  hedefi  Türkistan  Cumhuriyetleri başta Orta Asya ve pasifik ülkeleri ile  Myanmar’dan Arakan’a, Filipinler Hindistan Pakistan Japonya ve diğer  bölge ülkeleridir. Çin bu nedenle sınırlarını genişletebilmek için  ticareti ve yatırımı bir  sömürgeleştirme aracı olarak kullanmaktadır.  Komşu bölge  ve diğer Dünya Ülkelerini önce  gereksiz yatırımlar ve de  tek taraflı açık veren ticaretle ele geçiriyor ve daha sonra bu yatırımların geri ödemediğini bahane ederek inşa ettikleri Limanlar,yollar ve Fabrikalar ve diğer işletmelere uzun süreli kiralama  aldatmacası ile el koyarak teslim alıyor.
Bu suretle ülkeleri sömürgeleştirerek  yatırım yaptığı ülkelerde  ve her yerde hegomanya kurmak suretiyle  ve Dünyanın tek hakimi olmak hedefine kilitlenmiş durumdadır.
Ülkesinde yaşayan  etnik Çinliler ve  Doğu Türkistan,Tibet,Güney Moğolistan gibi işgal ettikleri ülkelerde  insanları  modern dijital takip sistemlerini kullanarak  7/24 saat kontrol, gözetleme ve  takip etmekte  bu suretle İnsanları 21.yüz yılın modern kölelerine dönüştürmek istemeketedir.
Kazakistan,Kırgizistan, Pakistan, Sri Lanka gibi ülkeler ile bir çok fakir  Afrika  devletleri Çin’in  borç tuzağı ile Çin’in adeta güdümüne girmiş bulunuyor.
Çin,  basiretsiz,uzağı göremeyen bencil ve rüşvetçi siyasetçiler  elde ederek  kullanmakta, onlar da   kendi vatandaşlarının çıkarlarını ve haklarını  Çin’e kendi manfaatları için bedavaya  satmaya devam ediyor.
Hür  ve demokratik değerleri önceleyen ve benimseyen dünya Ülkeleri Çin’e karşı  birleşerek  işbirliği yapmalı ve bu ÇKP Sömürgeciliği ve hegomonyacılığına  karşı birleşmel,   ekonomik, siyasi ve askeri işbirliği yapmak zorundadırlar.
Bu ülkeler kendi ihtiyacı olan mal ve hizmetleri kendileri  öz topraklarında üretmeli  ve vatandaşlarını issizlikten  ve böylece fakirlikten kurtarmalıdırlar.
Bu ülkeler Çin’deki üretimlerini kendi Ülkelerine kaydırıp  kendi aralarında  karşılıklı ticareti geliştirmeli ve hem de ekonomik iş birliklerini arttırmalıdır.
Böylece kendi ülkelerinde ve bölge ülkelerinde  de istihdam yaratıp İnsanlara iş imkanları yaratmalıdır.
Bu ülkeler elleri ve avuçlarındaki her şeyi  Çin’in eline teslim ederek  vermemeli ve Çin’in boyunlarına geçirdikleri kölelik  zincirinden bir an önce  kurtulmalıdırlar. Her şeyini Çin’e teslim ederek Çin’e bel bağlamak    aslında Çin’in esaret ipini boyunlarına  kehndi rızaları ile geçirmek  ve Çin’e  artık  Ben senin kölenim demektir.
 Doğu Türkistan’da yaşayan Uygur,Kazak,Kırgiz ve diğer Türk halklarının  Çin esaretinden kurtularak  Özgürleşmesi  aynı zamanda Türkistan Cumhuriyetleri başta İnsanlğın de özgürleşmesi demektir. Dünyanın ve bölgeyi  bekleyen Çin tehlikesini ortadan kaldırmak demektir.
Günümüzde  Doğu Türkistan’da  Uygur ve Kazak ve diğer Türk  Halklarının  verdiği kimliklerini koruma yolunda verdiği  Özgürlük mücadelesi sadece kendilerinin değil tüm İnsanlık Aleminin kurtuluş mücadelesidir. 

SON SÖZ :

  • Benim bu yazdıklarım yani  Çin’in  21 yüzyılda İnsanları köleleştirmesi  bir  hayal  mahsulu bir söylem değil, aksine tamamen bir  gerçektir.
  • Günümüzde Çin’in  uygulamalarını ve  yaptıklarını dikkatle  takip ederseniz  esas niyet ve amacının oraya doğru yol almakta olduğunu  yani Dünyayı ele Geçirme ve tüm insanlığı Köleleştirme olduğunu açıkça  göreceksiniz.

Kaynak : Sayın Yazarın sosyal medya hesabı esas alınarak yeniden  redakte edilmiş ve düzenlenmiştir. Kendilerine teşekkür ederiz.  

Share
333 Kez Görüntülendi.