Çin Toplama Kampı mağduru ve  Tanığı Ovalbek Turdahun  13 Nisan 2022’de ABD Kongresi’nde  Tanık Olarak Konuştu.    

Doğu Türkistan’ın Kaşgar’a bağlı Uluğçat bölgesinde yaşayan Kırgiz Türklerinden   olan Çin Nazi Kampı mağduru ve  tanığı Ovalbek Turdahun’un ABD’ye iltica eden  Ovalbek Turdiahun ABD.Parlamentosundaki bir özel oturumda tanık olarak yaptığı konuşmasında ” Çinli Gardiyanlar  tutuklulara sorgu esnasında  insanlık dışı ve vahşi  ağır işkenceler yapıyorlardı.  Ağır işkencelere dayanamayıp  feryat eden bu zavallı tutukluların   attıkları  canhıraş  çığlıklarını    zorla  dinleterek  bizlere  ” İşkence  ile İşkence yapıyorlardı ” dedi.  

Rusya’nın  Ukrayna’ya saldırısı,  bu egemen ve  bağımsız ülkeyi işgal etmeye kalkışması ve savaş açması  ve diğer  siyasi  değişiklikler Uygurların  günümüzdeki dramatik durumun b gündem dışına itilmesine  bir kez daha  insanlığın  dikkat ve gündeminden uzaklaşmasına  hatta unutulması sonucuna  yol açtı.Böyle bir ortamda  Doğu Türkistan’daki bir Çin toplama kampında bir süre tutuklu kalan ve kırgiziistan Uyruklu kırgiz eşinin çabaları ile kamptan kurtarılarak Kırgizistan gelebilen  Çin Nazi/Toplama kampının tanığı    Doğu Türkistanlı Kırgiz Türkü Ovalbek Tudahan’un  08 Nisan 2022’de  ABD’ topraklarına ayak basarak sığınmacı olarak kabul edilmesi ve Kongre’de tanık olarak dinlenmesi ve onun çarpıcı hikayesi  unutturulmak ve   özellikle geriye atılmak istenen   Çin’in insanlık suçları ile etnik Soykırım cinayetlerini  ve  Doğu Türkistan meselesini  tekrar ABD’nin ve dünyanın gündemine gelmesini sağlamıştır.

Ovalbek Turdiahun  ABD.Kongresinde tanık Olarak İfade Verdi

8 Nisan’da ABD sınırını geçen Ovalbek Turdiahun,  ABD’ye yerleşmesinden hemen sonra Washington merkezli “Komünizm Kurbanlarını Anma  Vakfı ” ‘nın girişimi ile  13 Nisan’da ABD Kongresi’nde düzenlenen bir özel oturuma katılarak  ilk kez bir Doğu Türkistan Kırgiz Türkü Kamp mağduru ve tanığı  olarak  Çin’in Toplama Kampları ve Doğu Türkistan’daki  insanlık  uygulamalarını tanık olarak anlattı.

Andrew Bremberg : Toplantıya ilk olarak  Komünizm Kurbanları Vakfı Başkanı Andrew Bremberg  söz aldı.  O,başkanı olduğunu Vakfın kuruluşu ve çalışmaları hakkında bilgi verdi.  Ovalbek Turdiahun’un  kendi yaşadıkları üzerinden  Çin’in Doğu Türkistan’daki insanlık suçları ile  soykırım cinayetleri hakkında  ifade vereceğini ve bu tanıklığın çok önemli olduğunu vurguladı. Ayrıca Çin hükümetinin  BM.İnsan hakları  Ortak Bildirisine imza atmış bir ülke olarak bu anlaşmayı  sürekli çiğnediğini. Etnik Soykırımın Önlenmesi taahhüdünü de hiç bir zaman uymadığını ve gereklerini yerine  asla getirmediği belirtti.    Çin Kampının tanık ve  mağduru Turdiahun’un bugün burada vereceği  ifadeler ve tanık olarak ifşaatları için  ” SESİ KESİLENLERE BURADAN BİR KEZ DAHA SES VERMEK” olacağını  söyledi.  Ayrıca bu tanıklık ve çarpıcı gerçek ifadelerin  Çin yönetimi ile ekonomik, siyasi ve diğer sahalarda işbirliği yapmakta olan  ülkeler ,Şirketler ve kişilerin Çin hakkındaki düşünce ve kanaatlarının değişmesine katkı sağlayabileceğini de bildirdi.

Ethan Gutmann : Çin yönetiminin işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Uygurlar ve Falong Gong müritler ve diğer Çinli olmayan etenik topluluk mensuplarına  yönelik  olarak onların  iç organlarını zorla çıkararak fahiş fiyatlarla zengin zenginlere satması ve  Canlı Organ   kaçakçılığı konusunda uzun süredir çalışmalar yapan ve uzman olan Ethan Gutmann  ikinci olarak  konuştu.  Kendisinin Ovalbek ile Kırgızistan’da ilk görüşmesinde anlattıklarını ve  anılarını ve  ayrıca Uygur bölgesindeki  Çin işgal yönetiminin etnik  soykırım  ile Çinli olmayan Türk halklarına yönelik  uygulamaları hakkında ayrıntılı olarak bilgiler verdi.  Ayraca,Ovalbek’in ABD’ye sığınmacı olarak kabul edilmesi ve bu ülkeye gelebilmesi için yaptığı girişimler hakkında da bilgi verdi.  Onun,  Çin’in işgalindeki Uygur  bölgesindeki  etnik katliamları ve  ırkı ayırımcılık, baskı zulüm ve işkencelerini  ayrıntılı olarak anlatacağını belirtti.

 Çin Nazi/Toplama Kampı mağduru ve Tanığı Ovalbek Turdiahun Anlattıkları 

Kırgiz Türkü Ovalbek Turdiahun  daha sonra bir tercüman yardımıyla  ifade vermek üzere tanık kürsüsündeki yerine aldı ve kendi hayatının kısa bir özetini anlatarak konuşmasına başladı.

Kendisinin Şubat 2018’de Çin Polisince başına siyah torba giydirilerek tutuklandığından başlayarak anılarını ve tanık olduklarını şöyle anlattı :

• Beni küçük bir hücrede tutulan 26 tutuklunun arasına koydular. Yataklar  hepimizin aynı anda uyumamıza yetmiyordu. Bu yüzden  yataklarda nöbetleşe uyuyabiliyorduk.
•  Hücrelerin bütün duvarlarında Hikvision marka gözetleme kameraları vardı. 7/24 süreli olarak gözetleniyor ve tüm hareketlerimiz izleniyordu.
• Hücrede  bulunan büyük  ekran  Tv.da her gün Çin devleti  ÇK.’nın ne kadar ulug ve büyük olduğu yolundaki  nutukları    siyasi ve ideolojik propagandalarını ve  Çinice olarak  dikkatle izlemeye mecburduk.
•  Biz tutuklulara Çin devletine karşı gelen ve asilik yapanların  her kim olursa olsun” ÇKP Yönetiminin onları dünyanın neresine kaçarsa kaçsın  tutuklayarak Çin’e geri getirmeye Müktedirdır !”  içerikli tehdit ve şantaj içerikli sloganlarını  sürekli yüksek sesle söylettiriyorlardı.
•  Verilen yemekler çok kötü idi.  Bu yemekleri biz insanlar değil hayvanlar bile yemezdi. Ayrıca biz tutuklulara bilinmeyen  sır dolu ilaçlar ve iğneler  yapılıyordu.
• Tutuklular sistemli olarak  sorgulanıyor ve sorgu esnasında işkence görüyorduk.” Arslan Koltuğu”‘nda  saatlerce el ve ayaklarımız bağlı olarak hareketsiz tutuluyorduk.  Silahlı acımasız ve  vahşi  etnik Çinli Gardiyanlar  başımızda sürekli nöbette idi
•  Çinli Gardiyanlar,  ” Bitmez Tükenmez ve Sonu gelmeyen” sorgulamalarda  tutuklulara ağır işkenceler yapıyorlardı.  İşkencelere dayanamayan ve istirap çeken tutukluların canhıraş  çığlık ve feryatları  ve ağlamalarını bizlere zorla dinleterek”İşkenci  ile bize  psikolojik  İşkence” yapıyorlardı. Bu işkenceler ise  bizi çok  çok perişan  ve mahvediyordu. 
• 17 Aralık 2018’da  üzerimde sadece  kısa kilotlu ve diğer vücudum tamamen çıplak vaziyette eve geri bırakıldığımda   burada gördüklerimi kimseye  söyleyemeyeceğim hakkında imzalı bir taahhütname imzalattılar.
• Toplama kampından serbest bırakıldım. Ancak, yine de evimde polis gözetimi altında tutuluyordum. Günlük hayatım ve hareketlerim kısıtlı ve engelli idi.

Daha sonra kendisi ve ailesinin ABD’ye sığınmacı olarak kabul edilmesi ve bu ülkeye  gelebilmesi için  kendisine yardımcı olan herkese minnatr olduğunu beliriterek emeği geçenlere teşekkür etti.

Ovalbek  Turdiahun’un bu açıklama ve tanıklığı dinleyenlerin büyük ilgisi ve üzüntüsü ile karşılandı  ve duygusal anların yaşanmasına sebep oldu.

 Kongre Çin İşleri Komitesi Başkanı Christopher Smith’ın Konuşması 

Turdiahun’in tanıklığından sonra söz alan  ABD Temsilciler Meclisi Çin İşleri İcra Komitesi Başkanı Christopher Smith  şunları söyöledi : ”  Ovalbek  Turdiahun’un burada bize anlattıkları  Stalin’in Sovyetler Birliği’nde, Mao Zedung döneminde Çin’de ve  diğer dünyanın bir çok bölgesinde olanların bir örneği tekrarıdır.  21. yüzyılda Çin’in  Komünist Lideri Xi Jinping’ın hüküm sürdüğü günümüzde  baskı, zulüm ve insan hakları ihlalleri ve insan ve soykırım suçları bir kez daha gündeme gelmiş ve zirve yapmıştır.  Ovalbek Turdiahun’un anlattıkları ”  Bizim Çin konusundaki  anlattığımız gerçeklerin  bir teyidi olmuş ve bizim haklılığımızi kanıtlamıştır. Ayrıca Çin yönetiminin sistemli ve sürekli olarak sürdürdüğü  Uygurlar ve diğer Çinli olmayan halklara yönelik inisanlık suçları ile soykırım cinayetlerinin bir kez daha ifşa edilmesi  için bu tür tanıklıkların önemi çok büyük olmuştur.” şeklinde konuşmasını tamamladı.    döneminde yeniden yükselişe geçtiğini söyledi. “Sadece o zaman dikkatimize geldi. Dedim. Sayılarının Lukashenko hükümetini yenmek için yeterli olmadığını kabul etti ve bir miktar bağımsızlığı korumanın önemli olduğunu söyledi.

ABD Kongresinde bu açık oturamda daha sonra söz alan uzmanlar ;  Conor Healy, Bob Fu, Ethan Gutman ve diğerleri Uygur  bölgesiinde Çin işgal yönetiminin soykırım uygulamalarının artarak devam ettiğini ve bu soykırım cinayetlere bir çok batılı şirketlerin teknik ve diğer konularda  Çin’e katkı vererek soykırım ortaklığı yaptığını ifade ettiler. Ayrıca,Çin’in Uygur bölgesindeki bu insanlık dışı suç ve soykırım cinayetler ile acımasız vahşetin  belgelenmesinde çok büyük rolünün olduğunu  de söylediler.

Kırgiz Toplama kampı şahidi Turdiahun oturumun sonundaki Soru-Cevap bölümünde ise  izleyicilerin  çeşitli sorularını cevaplandırdı. Ovalbeck  Turdiahun  kendi  yaşadıkları  ve şahit oldukları  ” Yatak yetersizliği,Sorgulamalardaki baskı ve işkenceler, kendilerine zorla içirilen sır dolu bilinmeyen ilaçlar ve zorla  yapılan esrarengiz  iğneler   hakkında ayrıntılı bilgiler verdi. maruz kaldıkları  olayda gördüklerinin örneğini veren esrarengiz uyuşturucular, iğneler, açlık ve susuzluktan örnekler verdi.

Görüşmenin ardından Ovalbek  Turdiahun Özgür Asya radyosuna BM.İnsan hakları Yüksek Komiseri Michelle Bachelet’in Urumçi’ye yapacağı ziyaretten beklentilerini anlattı.

Doğu Türkistan’ın Kaşgar İline bağlı  ve Kırgiz Türklerinin yoğun olarak yaşadığı  Pamir dağlarının eteklerindeki Aktu İlçesinin   Uluğçat bölgesinde doğup büyüyen Ovalbek Turdahun  önümüzdeki günlerde  çeşitli Platformlarda  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’daki  Toplama kamplar ve  Uygurların Köle/İşçi olarak zorla çalıştırılması  gibi  konularda  konuşmalar yapmaya   devam edeceğini de  bildirdi.