logo

trugen jacn

DOĞU TÜRKİSTAN’DA TAM 3 BİN 800 YILDIR UYUYAN TÜRKLERİN ANNESİ : LOLAN GÜZELİ

Bir 1 kişi, anıt ve şunu diyen bir yazı 'TÜRKLERİN BÜYÜKANNESİ LOLAN GÜZELİ "Antik Mısır geleneklerine çok uzak ve çok daha ileri düzeyde bir mumyalama" Erdem Avşar yazdı' görseli olabilir

Erdem AVŞAR

1949’dan beri Çih’ih işgalindeki Doğu Türkistan’in Tarım havzasındaki   bir kadim  mezarlıktan  tam 200 mumyalanmış  ceset  bulundu…
Mumyaların her biri Türk şaman geleneklerine göre giydirilmiş ve süslenmişti.
Bulundukları yerin coğrafi özellikleri nedeniyle yüz hatları ve
hatta kirpikleri bile yerli yerinde duran mumyalar, elbette büyük bir keşif!
Özellikle de Lolan Güzeli adı verilen mumyanın  mükemmel  ve çok iyi  korunmuş hali araştırmacıları  adeta şoke etti.
Kahverengi saçlı ve uzun burunlu bu mumyaların Çinlilerden çok daha önce yaşadığı bu yüz hatlarıyla bile rahatlıkla ortaya çıkabiliyor.
Lolan Güzeli’ni diğer pek çok mumya türünden ayrı tutan bir diğer nedeniyse
iç  organlarını alınmadan mumyalanması.

Yani antik Mısır geleneklerine çok uzak ve çok daha ileri düzeyde bir mumyalama biçimi.
Yapılan DNA testi sonuçlarına göre de Lolan Güzeli’nin  yüzde 100 Türk kökenli olduğu yani  Türklerin atalarından olabileceği ortaya çıkıyor.
“Türk yok” diyenler, ben “Türk” dedikçe, Türk tarihinin derinine inmeye çalıştıkça yerinde duramayanlar, açık kanıtları görmezden gelenler bunu da görmek istemeyecekler…
Mumya tam 3 bin 800 yaşında ve çok iyi durumda,
yarı açık gözlerindeki uzun kirpikleri düzgün biçimde korunmuş ve
çok iyi durumdaki uzun saçları omuzlarına düşüyor.
Lolan’ın bulunduğu tuz tepesinde, çok iyi korunmuş otuza yakın mumya daha ortaya çıkarıldı.
Bu mumyalar da yine onun gibi özellikler taşıyor.
Yoğun tuzlu ve çok düşük nemli çevre,
mumyaların binlerce yıldır iyi durumda kalmasında etkili olmuş.
Urumçi’deki Müzede bir de yün battaniyeye sıkıca sarılmış,
gözlerine iki mavi taş konmuş “Baby Blue” Mavi Bebek adı verilen
kahverengi-kızıl saçlı 8 aylık bir bebek mumyası var.
Mumyaları 1934’te keşfeden İsveçli kaşif ve arkeolog Folke Bergman.
Onu oraya götüren de bir yerel avcı olmuş. Kazılara ancak 2003’te başlanabilmiş.
Bazı erkek ve kadın mumyalarda, şaman olduklarını kanısını güçlendiren
kimi aşırı sivri uçlu, kimi tepesi uzun keçe kaşmir şapkalar bulunmuştur.
Tarım havzasındaki Çerçen, Lop-Nor, Turfan ve Kumul mumya mezar alanlarında  bulunanlar arasında beyaz buğday taneleri, hint keneviri dahil olmak üzere tedavi amaçlı kullanılan bitkiler, tılsımlar ve ayinlerde kullanıldığı düşünülen  kırmızı bağcıklarla bağlanmış çubuk demetleri, tekerlekli ahşap arabalar, sığır-koyun-keçi boynuzları, kuş kemiklerinden yapılmış kolyeler,
hasır işleri, nefrit boncuklar, tahta taraklar, maskeler var.

Erkek mumyalara pantolon ve dize kadar boğazlı botlar giydirilmiş.
En önemlisi, mezarların yanlarında bulunan at kemikleri ve kavak ağacından yapılmış altı açık tabutların üzerini örten at derileri.

Yani, Türklerin binlerce yıllık olmazsa olmazı,
At kültürü burada da kendini gösteriyor.
Bir mumyanın üzerinde ameliyat izi var, at kılıyla dikilmiş.
Amerikalı doktorların tespitine göre dünyada ilk ameliyat veya operasyonlardan olarak kabul ediliyor. Mezarlarda ameliyat aletleri de bulunmuş.
2007 yılında, Çin hükümeti National Geographic Topluluğu’nun yürüttüğü
gen araştırmasına izin verdi.
Yapılan araştırmanın sonunda, mumyaların Avrupa, Mezopotamya, İndus Nehri bölgesi ve henüz belirlenmeyen diğer bölgelerden geldikleri anlaşıldı.
Bu Çinlilerden çok önce oralarda yaşamış olmaları nedeniyle gayet normal.
Gerçekten de bilgisayar ile oluşturulmuş modellenmesiyle Lolan, Çinlilere göre,
daha uzun boylu, beyaz tenli, upuzun kirpikli, ince düz burunlu olarak etnik terminolojiye göre “Kafkas Türkü” (Caucasian).
Kafkasyalının ille de Kafkasya topraklarından olması gerekmiyor.
Afrika ve Güney Doğu Asya ırkları özellikleri ile hiçbir ilgisi olmayan
beyaz Avrupa ırkı sınıfına giriyor.
Lolan, ABD’de ilk olarak Mart 2010’da California’daki Bowers Müzesi’nde sergilendi.
Xiahoe, söz konusu mumyaların bulunduğu mezarlara Çinlilerin verdiği ad.
Mart 2011’de ise Pennsylvania’da
“İpek Yolu’nun Sırları” adlı sergide yer alacaktı.
Ancak Çin’in ani kararı ile sergiden çekilmesi büyük bir hayal kırıklığına neden oldu. Serginin başında bulunan Pennsylvania Üniversitesi Çin Dili ve
Edebiyatı profesörü Dr. Victor Mair, yorum yapmayı reddetti.
Böylece Asya’nın kökenleri hakkında büyük sırlar saklayan mumyanın üzerindeki tartışmalar tekrar gündeme gelmiş oldu.
Önceleri Çinliler sonunun neye varacağını fark etmeyip mumyanın gen analizinin yapılmasına izin vermişler.
Genetik analiz sonucu boş bulunup mumyaya “Türklerin büyükannesi” adını vermişler.
Ama artık Tarım mumyaları, Pekin hükümetinin fazla üzerine gidilmesini istemediği kendilerinin de araştırma yapmadığı antik eserler durumunda.
Sebebi de özellikle genetik çözümün dünyanın bilgisine açılmasıyla
mumyaların Ön Türkler olarak kabul görmeye başlanması.
Bir diğer sebep de Uygur Türklerinin mumyaları haklı olarak sahiplenmeleri.
Bu yüzden müzede profesyonel çekim yapılmasını yasaklamışlar.
Bulgulara göre Tarım havzasındaki bu kadim topluluk buğday ekmiş, hayvancılık yapmış, tekerlekli araçlar kullanmış ve  maden işlemişlerdir.

Kaynak: https://www.yenicaggazetesi.com.tr/3-bin-800-yasindaki-turklerin-buyukannesi-lolan-guzeli-623594h.htm (Bülent Pakman- bpakman.wordpress.com)

Share
6133 Kez Görüntülendi.