logo

trugen jacn

ÇKP’NİN KİRALIK MİLİTANLARI AMSTERDAM’DA PROTESTOCU UYGURLARA SALDIRDI

İşgalci Çin’in ülkesi Doğu Türkistan’da yaşayan  tüm ailesini  hapseden ve bu ülkede yaşayan Soydaşlarına  yönelik işlediği insanlık  ve soykırım  suçları işleyen ÇKP terör rejimini 2018’den beri her hafta sonu yaşadığı Hollanda’nın başkenti Amsterdam’in Doom meydanında   tek başına  protesto gösterisi düzenleyen  ve  ” Tek Kişilik Ordu ” olarak tanımlanan  cesur ve kahraman Uygur Aktivist Abdurehim Gheni Uygur’a  Çin Komünist Partisi(ÇKP)’nin  Kiralık  çeteleri Amsterdam’da  kendisine saldırdığı bildirildi. Hollanda Polisi  ÇKP’nin  bu kiralık  provaktörlerin  saldırısına el koydu. Abdurehim Gheni Uygur kendisinin bu meşru ve haklı davasında  yalnız olmadığını, mazlum Uygur Türkleri ile birlikte  insanı haklarını koruma mücadelesine insanlık onuru taşıyan  adalet ve haklıdan yana tavır sergileyen ÇKP rejimi karşıtı   Han Çinlilerinin  ” ÇKP’nin Kiralık Militanlarına Karşı  Uygurlar ile birlikte  sert tepki gösterdiğini belirterek” Uygurlar ile birlikte  insanlık şerefi taşıyan  etnik  Çinlilerin kendilerini yalnız bırakmadıklarını bildirdi. Bu Meşum ve  dikkat çeken menfur  olayın ayrıntılarını   bizzat olayın tanığı ve tarafı olan A.Gheni Uygur’un  kendi  kaleminden  sizlere aktarıyoruz.  

24 Kasım nöbeti sırasında yalnız Uygur.

Abdurehim Gheni UYGUR( Uygur İnsan Hakları Aktivisti-Hollanda)

2018 yılından beri  Çin’in işgalindeki Doğu Türkistan’da yaşayan Annem, Babam, Kardeşlerim ve yakınlarımdan toplam 19 kişinin ve diğer milyonlarca soydaşlarımın  Çin tipi Toplama kamplarına hapsetmesi ve onlara çeşitli fiziki ve psikolojik işkencelerle katletmesi ve halkıma karşı toptan etnik soykırım cinayetleri uygulamasını protesto etmek ve işgalci Çin’in Uygurlara yönelik insanlık suçlarını  Hollanda halkı başta uluslararası topluma anlatmak amacı ile  her hafta sonu günleri tek başıma protesto eylemi yapmaktayım. Holllanda’nin başkent Amsterdam’in ünlü Doom meydanında devam ettirdiğim bu yasal ve demokratik eylemimin Doğu Türkistan’daki insanlık faciasının kamu oyuna duyurulması noktasında bir hayli etkili olduğunu  düşünüyorum. Doğu Türkistan’daki  bu insanlık faciası ile İşgalci Çin’in soykırım cinayetlerine tepki gösteren ve  bu konuda beni destekleyen vicdanlı ve onurlu  dostlarıma  ve tüm insanlara buradan bir kez daha teşekkürlerimi sunuyorum.

Kurbanların Dam Meydanı'ndaki çiçekler ve mumlarla çekilmiş fotoğrafları.

Başkent Urumçi’de 24 Kasım’daki Meydana Gelen Yangın Faciası ve Sonrası Olaylar 

Çin İşgal Yönetiminin   ” Sıfır-COVID ” uygulamaları  sırasında Doğu Türkistan’ın  merkezi Urumçi kentinde   24 Kasım 2022’de  21 katlı apartman dairesnde çkan yangında kadın ve çocukların oluşturduğu 44 kişi yanarak can verdi.  Çin,  ağustos ayından beri bölgede sıkı bir  sözde”Karantina” uygulamak iddiası ile apartmanın tüm kapılarını dışarıdan kapatmıştı. Yangın esnasında halk  evlerinden dışarı çıkamadığı  çaresizce yanarak veya dumandan zehirlenerek can verdi. Bu bir tam bir insanlık faciası idi.

Yangın faciasının duyurulmasından sonra Urumçi başta olmak Çin’in büyük kentlerinde  ve diasporada Uygurların yaşadıkları tüm ülkelerde  Çin işgal yönetiminin bu acımasız baskı,zulüm ve soykırım uygulamalarına tepki ve yangın olayının soruşturulması ve sorumluların cezalandırılmasını talep eden protesto gösterileri yapılmaya başlandı. Urumçi olay ÇKP baskı ve zulmünden bunalan  merkezi Çin’deki etnik Han Çinlilerin de  protestoları için bir de bir sebep oldu.

World Human Rights Day – Protest in Amsterdam | SUPPORT UYGHURS

ÇKP Rejiminin  Kiralık Adamları   Bana ve Protestoculara  Saldırıyor. 

Hollanda yaşayan Demokrasi yanlısı Çinliler de yangın olayını protesto etmek amacı ile 27 Kasım akşam saatlerinde   yangında vefat edenleri anmak ve Çin’in baskı,zulüm ve insanlık suçlarını kınamak amacı büyük bir protesto eylemi gerçekleştirdiler. Ben de davet üzerine  Uygurların Haklarını Koruma Teşkilatı başkanı olarak bir kısım Uygur Kardeşlerim ile bu gösterilere katıldık.Ayrıca,ben Yangında can veren Kardeşlerimizin  resimlerini  sergiledim. Ayrıca   resimlerle  saygı için konulan  Çiçeklerin arasına  mum yakarak    yangında can veren Kardeşlerimi anmak  istedim.  Akşam saatlerinde vefat eden kardeşlerimizin resimleri  konulan çiçeklerin arasında  yanan mumlar hermesin dikkatını çekti ve kalabalık göstericilerin bu   bölgeye toplanmasına yol açtı. Sürekli resimler ve viedolar çekiliyordu. Ayrıca ellerimizde Hollanda ve Ay yıldızlı Doğu Türkistan bayrakları ile  şehit olan Kardeşlerimizin resimlerine taşıyarak ayakta  durduk. Ayrıca bu sahneleri ve diğer protesto eylemlerini facebook üzeriniden canlı yayınla kamu oyuna iletmeye çalıştık. Ben bu canlı yayında ÇKP işgal rejiminin 44 Uygurur yanarak ölmesine sebep olduğunu belirtiyor ve sorumluların cezalandırılmasını İngilizce olarak canlı yayında anlatıyordum. Bu esnada Çin yönetiminin kiralık militanı olduğu düşündüğüm bir etnik Çinli bir kadın gelerek ” Sen Çin yönetimine saygısızlık eriyorsun.Böyle konuşamazsın” sözleri ile   bana sözlü mudahalede bulundu. B u esnada protestoculardan bir  Çinli Kadın”  O,  gerçekleri konuşuyor.Beğenmiyorsan derhal buradan gidebilirsin !” karşılığını verdi. Bana sataşan kadın kendisine karşılık veren Çinli Bayana ”  Sen Çinli misin?” sualını yöneltti. Hayır ben asla Çinli değilim.  Çinli olmak benim için bir utançtır.”karşılığını verdi.

Tam bu esnada  2 Çinli daha geldi protestocu guruba ellerindeki Çince yazılı pankartları  açarak  Çince olarak  ” Bu Uygurların dediklerine inanmayın. Bunlar insan öldüren Teröristtirler !”  diye bağırdı. Ben de bir  Kiralık  Kışkırtıcılara  cevap vermedim. Çünkü, bu  protesto eylemini   düzenleyen onurlu Çinlilerin  medyadaki etkisi ve gücü çok fazla  bizim davamızı daha çok  gündeme gelmesine katkı sağlarlar diye düşündüm.

Bu ÇKP’nin bu kiralık  kışkırtıcıları bu esnada video çekmekte olan bir Uygur Kardeşimizin eşarbıhrah çekerek ”  Sen teröristsin !  Katilsin !” sözleri ile  hakaret etmeye başladı. Biz de bunun üzerine  ” Sen niye hakaret ediyorsun ? Doğu Türkistan’da Uygurlara yaptığını burada yapamazsin ? Doğunun Hasta  Döşeği ÇKP’nin kiralık köpekleri !” sözleri ile karşılık verdik. Bunu duyan ÇKP militanları bize saldırmaya ve fiziksel müdahaleye yeltendi. Ben  ÇKP’li militanların bu saldırı girişimlerini  canlı yayınla  iletirken, Saldırganlara da ”  Şu anda 3 milyon Uygur ÇKP’nin ülkemdeki Toplama kamplarında ! Neden siz Çinliler bu insanlık faciasını karşı çıkmak ve kendi gururunuzu korumak yerine bize saldırmaya çalışıyorsunuz.Neden  ÇKP’in Uygurlara yönelik bu insanlık dıyı zulümlerine karşı tepti göstermiyorsunuz ?” diye bağırdım.

Protesto gösterilere katılan Çinliler  ÇKP yanlısı ve demokrasi taraftarı olarak derhal ikiye ayrıldılar.  Aralarında sert tartışmalar yaşanmaya başladı.

Bu durumu gören Hollanda Polisleri derhal olay yerine gelerek  ÇKP Militanı 2 Çinliye tutuklayarak götürdü. Göstericiler de bu arada dağıldılar.

Olayı Sosyal Medyadan Duyurmaya Çalıştık

Ben evime gelerek olayı bütün ayrıntılarını yazarak resim ve video görüntüleri  ile birlikte bir çok sosyal medya platformunda paylaştım. Bu kez Demokra Çinliler ile ÇKP’li Çinliler arasında kavga sosyal medyaya taşınmış oldu. Karşılıklı olarak  sert tartışmalar ve küfürleşmeye kadar varan  söz düellüsü  sosyal medyayı kapladı.

Bazı onurlu Çinliler  olanlardan dolayı bizden  özür dileyen mesajlar yazdılar,

Hollanda Polisi Geçmiş Olsun Dileklerini iletti ve Benden  Bilgi istedi

28 Kasım günü(ertesi gün) Hollanda Polisi telefdnla beni aradı ve geçmiş olsun dileklerini ifade etti. Benden olay hakkında bilgiler aldı.Daha sonra Polis Merkezine giderek olay hakkında ifade verdim ve elimde mevcut resim ve video görüntülerini Palise teslim ettim. Ayrıca,Hallanda Polisinden  Dom meydanındaki tek kişilik eylem ve resim sergisi esnasında  benim kişisel güvenliğimi korunma talebimi yazılı olarak ilettim.

Ben  Haklı Davamdan Asla Vazgeçmeyeceğim

Ben Abdurehim Gheni  Uygur olarak 2018’de başlattığım tek kişilik özgürlük mücadelesinden  asla vaz geçmeyeceğim. Benim Doğu Türkistan’da bulunan Annem, Babam, Kardeşlerim ve yakınlarımdan tam 19 kişi Çin tipi Nazi/Toplama kamplarında  ve 6 yıldır, haklarında hiç  bir bilgim bulunmamaktadır.  Onların nerede ve nasıl  tutulduklarını hayatta olup olmadıklarını  dahi hiç bilmiyorum.  ÇKP işgal yönetiminin Hollanda’daki kiralık Militanları sürekli beni takip ederek gözetliyor, ailem üzerinden bana şantaj yaparak tehdit ediyorlar. Ancak ben bunlardan asla yılmayacağım ve davamdan da asla vaz geçmeyeceğim.

Ben   kutlu ana vatanım bağımsız ve mazlum halkım özgür olana kadar  ömrüm ve  şartlarım  elverene kadar özgürlük savaşımı sürdüreceğim. 

Çalışmak Bizden,Yardım Allah’tandır.

Share
6583 Kez Görüntülendi.