logo

trugen jacn

ÇİNLİ GÖÇMENLER ,ÇKP’NİN CEHENNEME ÇEVİRDİĞİ DOĞU TÜRKİSTAN’DAN KAÇIYORLAR

ABD’de yaşayan  siyaset bilimci ve Çin Uzmanı Çin asıllı Ma Zhu son günlerde demografik asimilasyon amacı ile Doğu Türkistan’a göç ettirilen   ve Çin sömürgeciliği ve zulmünün ortağı  olan etnik Çinlilerin  bu ülkeden kaçmalarının  nedeninin  ÇKP’nin  fani dünyanın cehennemine çevirdiği için kaçtıklarını açıkladı.  Ma, ülkeden kaçan Çinlilerin  buranın artık göçmen Çinliler tarafından da  insanlığın mahşeri olarak görüldüğünün  bir kanıtı olduğu bildirdi.  

DOĞU TÜRKİSTAN'A 5 BİN ÇİNLİ ÖĞRENCİ GETİRİLDİ

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ(UYHAM)

ABD’ir New York kentinde  yaşayan Çin asıllı Siyaset bilimci,  Çin uzmanı ve  durum analistlerinden Ma Ju  Çin yönetiminin Doğu Türkistan’a  büyük ekonomik, sosyal ve siyasal ayrıcalıklar  ve teşvikler  tanıyarak demografik soykırım amacı ile bu ülkeye getirilip yerleştirilen Çinli göçmenlerin ÇKP’nin fanı dünyanın cehennemine çevirdiği için bu ülkeden kaçmaya başladıklarını açıkladı.

Siyaset bilimci Dr. Ma, ülkeden kaçan Çinlilerin  bu  dikkat çekici kaçışlarının  bu ülkenin  artık göçmen Çinliler tarafından da  insanlığın mahşeri olarak görüldüğünün  bir kanıtı olduğunu  bildirdi.  Çin işgal yönetiminin  Uygur bölgesinde uyguladığı “Sıfır Covid”  kampanyası ile ülke genelinde  Uygurlara yönelik  salgın/Karantinası uyguladıklarını  belirterek ” Halbuki Çinli göçmenler Çin’in Uygur bölgesindeki sömürge politikasından  en iyi şekilde ve tam olarak yararlanabiliyorlardı. Uygurların kaçabilecekleri  başka bir yer  yoktu. Ancak, etnik  Çinli göçmenlerin  kendilerine her hangi bir baskı  olmamasına rağmen,  çevresindeki  Uygurlar ve diğer Türk halklarına karşı  aşırı ve baskıcı  kontrol politikasından şikayet ederek  merkezi Çin’deki evlerine kaçabiliyorlar. ” dedi.

Siyaset bilimci ve Analist Ma’nin açıklamaları  ana başlıklar halinde şöyle ; 

  1.  Çinli göçmenler bölgeye Çin yönetiminin demografik asimilasyon ve sömürge politikaları gereği  toprak sahibi  ve zengin olmak   sahip olacağı geniş ve verimli arazilerde çiftlikler kurarak mutlu yaşamak için geldiler.
  2. Bölgeye göç etmeyi kabul eden Çinlilere bu ülkede  40 dönüm arazi, bedava konut  ve  80 bin Yuan( 12.000 $)  nakit yardım ve bekarlar için  Uygur kızları ile evlenebilecekleri  vaadi ile göçmen olmayı kabul  ettiler.
  3.  Çin yönetimi bütün bu vaatlarını devlet kontrölündeki  medya ve  sosyal medyada  açıkça ilan ettiler ve propagandasını yaptılar.
  4. Çin Komünist  rejiminin  Çinli gençleri Çin anakarasındaki eyaletlerden alıp  Doğu Türkistan’a yerleştirmelerinin ana sebebi bölgenin Çinlileştirilmesini hızlandırmak,  işgal ve sömürge politikalarını  en iyi şekilde ve sorunsuz olarak yürütmek için  idi.
  5.  Bölgede yaşayan etnik  Çinli göçmenlere  uygulanan mevcut Karantina/kuşatma politikası Uygurlardan  daha insancıl ve daha farklı olsa da, bu durumda bile   Çinli göçmenler, İşgal yönetiminin bölgede uygulanan  bu acımasız ve insanlık dışı politikalara tahammül edememişlerdir.

  Çin’in  Uygurlara Yönelik   Sömürgeci, Acımasız  Ve Baskıcı Politikalarının  Ortakları Dahi Dayanamamıştır 

Çin uzmanı Ma’nin Özgür Asya radyosu internet sitesinde yer alan  makalesi şöyle devam ediyor :  ” Bölgeye demografik asimilasyon  amacı ile  Çin sömürgeciliğinin ortağı ve ÇKP Zulmünün maşası olarak getirilen Çinli göçmenlerin  bu ülkeden kaçmasının esas sebebi yıllarca süren kuşatma politikasından sonra, bu  kez uygulanan karantina zulmüne   tahammül edemedikleri içindir.  Halbuki bu sömürgecilerin maşalarına  uygulananlar  yerel Uygurlardan farklı idi ve olumlu anlamda  ayırımcılık  yapılıyordu. 2017’den beri günden güne daha da şiddetlendirilerek uygulanan baskı ve zulümler ve ardından son 5 aydır Karantina Kuşatması  onları  dahi bezdirdi. 24 Kasım 2022’de Urumçi’deki Yangın faciası ve  devam eden soykırım politikasının bir devamı olan ırksal kuşatmanın baskısına   hafif de olsa bu göçmen Çinliler de maruz kaldı. Irk ayırımcısı( Apartheid) ÇKP  rejimi  toplama  kampları  içindeki sözde gezici hastaneleri dahi  kapattı. Uygurlar ölüme terkedildiler. Ancak Çinli göçmenler için sadece evlerinden çıkmak yasaktı. ÇKP Sömürgeciliğinin  ortağı ve destekçisi bu etnik göçmen Çinliler dernek kurma ve protesto etme özgürlükleri vardı. Ama sonunda gördüğümüz şey, kendilerini ÇKP işgalcilerinin  iktidar ortağı  ilan eden bu   Çinlilerin  bile buna dayanamadıklarıdır.  Yoksa bu  Çinli göçmenler  ne pahasına olursa olsun  her şeyi göze alarak  kaçmaya çalışsınlar? Çünkü buranın artık insanlık için bir cehennem olduğunu gördüler. Uygurlar onlarca yıldır bu acıyı çekiyor. Ancak Çinli göçmenler bundan sadece zevk alıyorlardı.  Yaşadıkları, Uygurların çektiklerinin onda biri, hatta yüzde biri kadar bile değildi. Ancak  işgalci komünist rejimin bölgedeki şiddet politikalarına tahammül edemediler. Dolayısıyla bu politikalar etnik  Çinlileri de burayı terk etmeye zorlamaktadır.

Çinli Göçmenlerinin Kaçmalarına  Urumçi Yangını  Sebep Olmuştur

24 Kasım’da  başkent Urumçi’de etnik Uygurların yaşadığı bir çok katlı apartman dairesinde  meydana gelen yangın trajedisi ve bu felakete karşı Çin İşgaly yönetiminin lakayıtlığı ve zamanında kapılarını açarak onların kurtulmalarına   yardım olmaması  ve onların özellikle yanarak ölmelerine ramak kalmaları  Çinli sakinler arasında panik yaratmış ve bu vahşet ve acımasızlık karşısında en iyi yolun buradan kaçmak  olduğu sonucunu  ortaya çıkarmıştır. Göçmen Çinlileri bu facia karşısında  sebep arak onların protesto etmelerine neden olmuştur.

Yangın  felaketinde  yanarak ölen Uygur kadın ve çocukların  eşleri ve babaları Kamplarda hapiste tutulduğu için eş ve ailelerini kurtaracak kimse  olmamıştır.  Bunların ölümüne esas sebep Çin hükümeti tarafından kamplara ve cezaevlerine hapsedilenlerin  erkek eş ve babaları değil, direk Çin yönetimidir.   Çin işgal yönetiminin bu  acımasız baskı ve zulümleri bölgedeki etnik  Çinli göçmenlerin de silkelenmesi ve   uyanması  sonucunu doğurmuştur.  Urumçi’deki yangın  olayı, Uygurların maruz kaldığı baskı ve zulüm hakkında  yeni bir anlayış getirmiş ve  Çin’in Uygurlara yönelik şiddet politikasının gerçek yüzü  bu kez daha fazla insan tarafından  açık ve net olarak görülmüştür.

Share
7818 Kez Görüntülendi.