logo

trugen jacn

ÇİN’İN KAFASINI KESEREK VAHŞİCE İDAM ETTİĞİ DOĞU TÜRKİSTANLI ŞAİR ABDULHALUK UYGUR

13 Mart 1933. Doğu Türkistan Türklerinin 20.yüzyılda yetiştirdiği seçkin ve  yiğit evladı,  özgürlük ve  istiklal savaşçısı aynı zamanda Eğitimci, Şair ve yazar  Abdulhaluk Uygur’un hayatının baharında ; 32 yaşında İşgalci Çin’in cellatlarınca  başı kesilerek  şehit edildiğinin 90.yıl dönümünde rahmet, minnet ve saygı ile anıyoruz. Şehidimiz 1930’lu yıllarda Doğu Türkistan genelinde  başlayan  kurtuluş hareketimiz için Genç  nesillere verdiği  dersleri, ateşli konuşmaları, yazıları ve yarkın şiirleri ile  İşgalcilere karşı özgürlük ve bağımsızlık  ateşinin fitilini yakmıştır. Doğu Türkistan Türkleri  onun aydınlattığı  bu kutlu ve aydınlık yolda bağımsızlık  nimetini elde edene kadar mücadelesine  yılmadan ve durmaksızın devam edecektir. Ruhu şad,Mekanı Cennette olsun. Amin.   

Uygurlar işgalci Çin tarafından başı kesilerek öldürülen şairini anıyor

 Abdurehim Gheni UYGUR(Doğu Türkistanlı Yazar ve insan Hakları Aktivisti-HOLLANDA)

13 Mart 2023. dünyanın dört bir yanında sürgündeki Uygur Türkleri  1933’te   Uygurların celladı Han Nazisi  General Şeng Si Sey İşgal  ve ölüm çetesi  tarafından trajik bir şekilde başı kesilerek şehit edilen ünlü Uygur şairi Abdulhaluk Uygur’un ölümünün 90. yıldönümünde merhumu çeşitli etkinler  düzenleyerek dualarla andılar.

Abdulhaluk Uygur, 9 Şubat 1901’de  İdikut Uygur Devletinin başkenti( 848- 1369 arası)  Turfan’da doğdu. Abdulhaluk Uygur, iyi eğitimli bir ailenin çocuğuydu. Okuma yazmayı daha  5 yaşında  annesinden öğrendi. 12 yaşında bir dini okula(Medreseye)devam etti ve burada   burada Arapça ve Farsça  dillerini öğrendi ve klasik şairlerin eserlerini okuyarak kendisini geliştirdi.

1916’da dedesi Mecit Hacı ile birlikte ticaret için  Rusya’ya gitti ve Rusça öğrenme fırsatı buldu. Turfan’a döndükten sonra bir Çin okuluna  devam etti. Burada klasik ve çağdaş  Çince öğrendi. Çin hakkında ilk bilgeleri burada öğrendi.    Hayatının bu dönüm  noktasında cehalete  ve esaretten kurtulmak için halkın aydınlatılmasının şart olduğunu gördü. Halkının eğitim ve öğretim yolu ile  bu karanlıktan kurtarmak için  bir eğitim seferberliği başlattı.

1923’te Abdulhaluk Uygur,  Doğu Türkistan’in önemli  Cemaat önderlerinden  1930’lu yıllardaki bağımsızlı hareketinin  Turfanlı öncüsü  ve Lideri Maksut Muhiti  ile birlikte Rusya’ya ikinci kez gitti. Bu ülkede kaldığı 3 yıl  boyunca  modern Rus  okullarında öğrenim gördü  ve gözlemlerde bulundu ve düşünce  alt yapısını geliştirmeye çalıştı. Bu dönemde  ünlü Rus şair ve yazarları Puşkin, Tolstoy ve Gorki’nin eserlerini okuma fırsatı buldu. Rus Ekim Devrimi ve yeni  siyasi durum onu ​​çok etkiledi.

1926’da Rusya’dan döndükten sonra “Yeni Eğitim= Usulu Cedit)”  olarak bilinen  Modern Okullar açarak bölgesinde yeni eğitim reformunu başlattı. Küçük bir matbaa ve  yayınevi kurdu.Gazete, Dergi ve küçük Kitaplar(Risaleler) basarak halka dağıttı.

Abdulhaluk Uygur’un bu eğitim ve aydınlanma Faaliyetleri, Urumçi’deki  sözde  Askeri Valisi Çinli savaş Ağası Sheng’e casuslarınca  rapor edildi ve kendisine karşı kontrol ve takipler ve  kısıtlamalarla karşılaştı. Ancak Abdulhaluk faaliyetlerini hiçbir zaman durdurmadı. Arkadaşları ve   Mefküreci ve reformcu arkadaşlarının işbirliğiyle, Yenişehir kasabasında bir “Yeni  Eğitim Reformu” yapılması için bir Uygur eğitim fonu kurdu. Kısa süre sonra Kuduk kasabasında ve bir yıl sonra da Turfan’da  yeni bir okul daha açtı.

Bu yıllarda Abdulhaluk Uygur, bölgedeki Uygur halkını uyandıran  şiirler yazması ve konuşmalar yapması, Çinli  İşgalcıların   endişelerine yol açtı. Sömürge hükümeti onun şiirlerini  okumanın ve dinlemenin yasak olduğunu bildiren bur emirname yayınladı.   Kasım 1932’de Abdulhaluk Uygur en ünlü  şiirlerinden “Oygan=Uyan  ve “Gul Açıl =  Açıl Güller ” şiirlerini  beyaz kumaş üzerine yazdı ve sokaklara asarak Uygurları   İşgalci ve sömürge Çin yönetiminin baskı,zulüm ve vahşetine  karşı çıkmaya çağırdı.

Aralık 1932’nin başlarında, Turfan ve Kumul’daki Uygurlar , anavatanında Çin’in yıllarca süren acımasız baskısına son  vermek  Çinli işgalcilere karşı silahlı ayaklanmalar başlattı.

Uygurların acımasız bir katili olarak anılan Sheng,  bu  milli ayaklanmayı  bastırmak için  Ordusu ile birlikte Kumul’a bizzat yürüdü, ancak  başarısız oldu. Geri çekilirken, Rozi Molla adlı bir  işbirlikçi hainin yardımıyla Abdulhaluk Uygur ve arkadaşlarını tutukladı. 13 Mart 1933’te, 32 yaşındaki vatansever şair Abdulhaluk Uygur, Turfan sokaklarında  bir süre dolaştırıldıktan sonra  17 arkadaşı ile  başları kesilerek idam edildi.

Abdulhaluk Uygur, idam edilerek Çinli katillerin kan damlayan kılıçları altında hiç korkmadı  ve dimdik durdu. Kılıçla  ile  boynu kesilmeden önce  Uygurca ve Çinli katillerin de  öğrenmesi  Çince olarak yüksek sesle  : ” Yaşasın Özgürlük ! Yaşasın Doğu Türkistan’in Bağımsızlığı”sözlerini haykırarak kelime-i şahadat getirerek  ruhunu teslim etti. Allah şahadetini kabul eylesin. Amin.

Şehit Şair Uygur’un  “Oyghan” (Uyan) ve “Gül Açil(Açılsın Güller)” şiirleri daha sonra bestelenerek seslendirilmiştir. Hala Doğu Türkistan Halkının  bağımsızlık ruhunun ilham kaynağı  ve   milli vicdanının  sesi olmaya devam etmektedir.

Share
2118 Kez Görüntülendi.