logo

trugen jacn

UYGURLARIN YANINDA OLMAK, ÇKP EMPERYALIZMİ İÇİN ETKİLİ BİR SİLAHA SAHİP OLMAKTIR !

ABD başkan adayı, Miami Belediye Başkanı Francis Suarez (kredi) ve Uygur lideri Rabiya Kadir (kredi).

Tahir Kökbayrak(bitterwinter.org yazarı) 

Dünyamızda bazı politikacılar kendi çıkarları  uğruna Çin emperyalizminin   işgalindeki Doğu Türkistan’da  yaşayan Uygurlar ve diğer Türk Halklarına karşı uyguladığı  insanlık suçları ile  etnik soykırım cinayetleri karşısında  kayıtsız  ve sessiz  kalarak 21.yüzyılın yüz karası bu acımasız ve vahşi  insanlık suçunu görmezden gelmektedir.

Uygurların tarih boyunca hiç bitmeyen özgürlük ve  bağımsızlık mücadelesi ve  Çin’in kendilerine yönelik soykırım  suçlarının  körüklediği kin ve düşmanlık göz önüne alındığında, Doğu Türkistan artık Çin’e karşı manevi silahlarla dolu bir kültürel askeri üs konumundadır.

Çin’in  baskı, zulüm ve etnik soykırım cinayeteri  karşısında Uygurların yanında olmak  Çin’e ve Çin yayılmacılığına  karşı   etkili bir silaha sahip olmak demektir.

ABD başkan adayı Francis Suarez bir tv. programında kendisine Uygurlar sorununa yönelik görüşlerini soran  moderatöre  “Uygur nedir?”  sorusunu yönelterek cevap verdi.  Bu bilgisizlik ve cehaletine karşı  kendisine yönelik tepkiler kısa zamanda çığ gibi büyüdü.  ABD.Başkanlığına aday adayı olarak öne çıkan bu  Cumhuriyetçi Partili Politikacının bu durumu, uluslararası siyasi topluluğun en azından bir bölümünde  Uygur sorunu konusunda hayati bir zayıflığın varlığını  yansıtıyor. Bu gafla ilgili  çeşitli yorumlar, Uygur meselesini neredeyse tamamen bir insani vaka olarak nitelendirdi. Ancak Uygur meselesi,  aslında, bir bütün olarak özgür dünya için doğrudan veya dolaylı olarak bir jeopolitik ve uluslararası barış meselesidir. Araştırmacı Niva Yau. Kaynak: Atlantik Konseyi.

Araştırmacı Niya Yau :  Özgür Dünya Çin Yayılmacılığının Önünde bir Engel Olan Uygurları Savunmalıdır !

Geçen Mart ayında, o zamanlar Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı Akademisi’nde (AGİT) araştırmacı olan  Niya Yau, ABD Kongresi’nin ABD-Çin Ekonomik ve Güvenlik İnceleme Komisyonu’na Çin’in Uygurlar  ve diğer Türk halkları ile  onların ve tarihsel  ilişkisi hakkında   konuştu.  Yau, Çin hanedanlarının yükselişinin ve düşüşünün, genellikle Batı bölgesindeki imparatorluklar ve kabilelerle (Türk devletleri ve Halkları) ile ilişkileri ile doğrudan   bağlantılı olduğunu söyledi. Bu  konuda  Türkler  çok  sayıda Çin Hanedanlıklarını  iflasa sürüklendi ve bazen de  Batı bölgesinden gelen göçebe  Türk grupları ile  bitmeyen savaşlar nedeniyle   yenildiler ve toprakları onların ellerine geçti.

Araştırmacı Yau’nun bu  ifadeleri  , dünyanın harikalarından biri olan  ve kadim bir jeostratejik savunma aracı/koruganı  olan Çin Seddi’nin neden inşa edildiğini  ve daha da önemlisi, bu devasa duvarların/Çin Seddinin binlerce yıl Türklerin  güçlü orduların  saldırılarından nasıl koruduğunu  ve Çin’in kendi Büyük Bölgesi’nde tutmayı nasıl başardığını anlamak anlamına geldiğini göstermektedir.

Daha yakın zamanlara atıfta bulunan Niva Yau,  Uygur bağımsızlık hareketinin Çin’in  iç güvenlik ve istikrar endişelerini  ciddi olarak arttırdığını dile getirdi.  dedi. Pekin yönetimi kendisinin “Bir Kuşak-Bir Yol (BRI)” girişiminin  gerçekleştirilmesinin önündeki en önemli engel olarak Uygurları gördüğünü  ve  bu engeli ortadan kaldırmak için Çin sınırlarının ötesinde önlemler almakta olduğunu  vurguladı  ve BRI’nin Çin’in dünya hakimiyeti planının bir parçası olduğu açıkladı. Bu nedenle  Çin’in Kuşak-Yol  emperyal projesi önündeki en önemli engel olan Uygurların  özgür dünyanın Çin karşısında savunulması için çok önemli olduğunu de belirtti.

ABD Temsilciler Meclisi'nde başkan 8. turda da seçilemedi

ABD’lı Temsilci Gallagher : Doğu Türkistan Çin yayılmacılığına Karşı Manevi Silahlarla Dolu Bir Üstür  

ABD.Temsilciler Meclisi Üyesi  Mike Gallagher Çin’in dünyaya  askeri meydan okumalarının  ” Bilinçli, Kasıtlı, Stratejik ve saldırgan”  bir tutum olduğunu ve ABD yönetiminin Çin’i  bu saldırgan  emelinden caydırmak için  Çin anakarası etrafında “Ateş Çemberleri” kurması gerektiğini ifade ederek şunları söyledi : ” ABD. Çin yayılmacılığını önlemek için Ateş Çemberleri Kurmalıdır. Askeri Uzmanlar, Japonya ve Filipinler’deki askeri üslerin güçlendirilmesini öneriyorlar. Ancak  Uygurların tarih boyunca hiç bitmeyen özgürlük ve  bağımsızlık mücadelesi ve  Çin’in kendilerine yönelik soykırım suçlarının  körüklediği kin ve düşmanlık göz önüne alındığında, Doğu Türkistan artık Çin’e karşı manevi silahlarla dolu bir kültürel askeri üs konumundadır. Bu üsse yatırım yapmak, düşük maliyetli, uzun vadeli bir ulusal savunma önlemi olacaktır ve özellikle düşman savunmasını içeriden yıkmada etkili olacaktır.

Uygurlar, uluslararası destek gördükleri 1933 ve  1944  yıllarında olmak üzere iki kez bağımsızlıklarını ilan ettiler. Bu  her iki Doğu Türkistan Cumhuriyeti, uluslararası siyasi oyunların kurbanı olmuş, orduları  dağıtılmış ve  liderleri  öldürülerek yok edilmiş  olsa da , bu devletleri kuran ve bu tarihi  yaratan  Uygurlar ve diğer Türk halklar hala bağımsızlık ve özgürlük özlemiyle yaşıyorlar. Uygurların  özgürlük ve bağımsızlığa  olan bu güçlü özlemi , bölgenin bir gün patlamayı bekleyen bir saatli bomba olduğunun göstergesidir.” şeklinde konuştu.

Abliz Abdulhek (1950–2023). Twitter'dan.

Abdulaziz  Abdulhak (1950–2023)

Uygur Yazar Abdulaziz Abdulhak Boran’ın  “Ya Bağımsızlık Ya Ölüm!” adlı Kitabı

1995’de Doğu Türkistan’dan Türkiye’ye gelen ve   2023 yılının  başlarında  İstanbul’da vefat eden Uygur yazar 2000’lı yıllarda  kaleme aldığı ” Ya İstiklal Ya Ölüm !” adlı  kitabında Çin  yönetimi  ve Uygurlar hakkında şunları yazmaktadır :  “Çin Halk Cumhuriyeti’nin  varlığı ve yapısı doğa kanunlarına aykırıdır ve bu aykırı rejim en kısa zamanda mutlaka  yok olacaktır. ABD ve Avrupa  eninde sonunda  Çin’e karşı  mutlaka bizim yanımızda yer alacaktır.  Biz Uygurlar   264 yıldır (ilk Çin Mançur İstilasından beri)  sadece ezilen  bir halk değil, aynı zamanda zulme karşı mücadelesini  kahramanca de sürdüren bir Milletiz. Bu özel  durumumuzu  ABD. AB. Ülkeleri başta olmak üzere  demokratik  ülkelere  anlatmamız ve   Uluslararası topluma  duyurmamız gerekiyor.  Biz Uygurlar var olabilmek ve hayatta kalabilmemiz  için,  bu dünyaya mensup  insanlar olarak başkalarını  sırtımızda taşımak zorunda değiliz. Başkalarının  de bizi  sırtlarında taşımasını istemiyoruz.  Bizim istediğimiz   sadece  bizim ayağa kalkmamıza yardım etmesi için başkalarının  bizim ellerimizi tutmasıdır. Çünkü, şu anda buna çok  daha   fazla ihtiyacımız vardır.”

Mahmud Abbas, Xi Jinping ile Pekin'de. Weibo'dan.
Müslüman Ülkeler   Çin’in Uygur Soykırımının Destekçisi 

Çin, Uygur Soykırımını gizlemek ve “Kuşak-Yol= BRI” projesinin uygulanmasını  daha çabuk gerçekleştirmek için   İslam ülkelerini en güvenilir müttefikleri olarak görüyor. Bu anlayışın bir sonucu olarak Çin,  islam dinini kitlelerin afyonu olarak gören, İslam’ı akıl hastalığı ilan eden ve Çin tipi Toplama  kamplarındaki 3 milyon  Uygur’u “ Eğitim İle iyileştirdiğini”  önen süren  ve   İslam dininin düşmanı Marksist ideolojiy görmezden geliyor ve  bir sapığın İsveç’te Kuran’ın yakmasını protesto etmekle yetiniyor.  Çin, Müslüman ülkelerin diplomatlarını, gazetecilerini ve bilim adamlarını Uygur bölgesini ziyaret etmeye davet ederek ve onlara  “Potemkin(Önceden hazırlanmış) göstermelik sahte  köylerini   ziyaret ettiriyor  ve  sahneledikleri Çinkukla Tiyatrosunun onlara seyrettirerek, bu ülkeleri  kendisinin Uygur soykırımını görmezden gelmeye ikna  edebiliyor. Çin, bu sahtekarlıkları/ Çabalarının meyvelerini çoktan toplamaya başlamış bulunuyor. Örneğin Filistin lideri Mahmud Abbas, Çin’in “ Sincan/Uygur ” politikasını terörle mücadele için gerekli olarak tanıdığını  açıkladı.  Uygur meselesinin ABD’nin Çin’in iç işlerine karışmak için yarattığı siyasi bir araçtan ibaret olduğunu  da  iddia etti.

Pakistan’ın eski Başbakanı İmran Han Müslüman Uygurlara  soykırım uygulayan Pekin hükümetini,  İslamabat’taki İslam İşbirliği Teşkilatı zirvesine konuk olarak davet   etti.

Bahçeli'den Çin'e uyarı gibi sözler: Sayın Rabia Kadir'i misafir etmeye hazırız! - Polemik Haber

Rabia Kadir :  Çin’in Uygur Soykırımı Günümüzde Daha Farklı şekilde Devam Ediyor
Dünya Uygur Kurultayının eski Başkanı(2006-2017) Uygur lideri Rabia Kadir,  Filistin Lideri Abbas başta olmak üzere Müslüman ülkelerin Müslüman Uygurlara  ihanetine  karşılık şu ifadeleri kullanıyor : ”  Çin işgal yönetimi,Doğu Türkistan’ı  işgalinden beri sürdürdüğü  bu  etnik soykırımı bugün daha açık ve farklı bir şekilde devam ettiriyor. Şu anda  21. yüzyılda yaşıyoruz. Çin bu soykırımla biz Uygurların sayımızı azaltabilir,  çoğalmamızı englleyebilir, kalkınmamızı durdurabilir ama milli varlığımızı  asla yok edemez. Asırlardan beri  olduğu gibi   Atalarımızın nesilden nesile bize aşıladığı  ecdat  ruhuyla her türlü zulmün, ihanetin üstesinden Allah’ın izni ile mutlaka  geleceğiz. Dağlar hareket edebilir,  güneş batıdan doğup doğudan batabilir ama  Müslüman Uygurlar  asla asimile  edilemeyecek ve hiç bir şekilde   etnik Çinli’ye dönüşmeyecektir!

Uygurlar sadece ezilen bir halk değil, aynı  zamanda asla  yılmayan ve pes etmeyen   cesur birer özgürlük savaşçılarıdır. ÇKP.yönetimi sadece Uygurları katletmekle yetinmiyor. Kendi  soydaşları olan  etnik Çin  halkının temel haklarını da ihlal ederek gasbediyor. ÇKP. Diktatoryası 1,4 milyar vatandaşını  devasa bir Hapishanede tutuyor. Bunun yanında  insan hakları karşıtı  ÇKP ideolojisini tüm dünyaya ihraç etmeye çalışan küresel bir tehlike olarak dünyayı tehdit ediyor. Bütün bu  yalın gerçekler  göz önüne alındığında  Çin’in  Uygur soykırımını durdurmak sadece insani bir eylem değil; aynı zamanda  Asya’nın, Avrupa’nın ve  tüm dünyanın barışı için  yapılması elzem olan bir eylemdir.

  • Uygurları tanımamak, uluslararası sahnede oynanan 21. yüzyılın en şeytani ve en utanç verici oyununu bilmemek demektir.
  • Düşmanın(Çin’in) oyunlarından habersiz yaşamak, kendi ülkesinin ulusal güvenliğini riske atmak demektir.
  • Uygurları yakından tanımak ve özgür dünyanın en büyük düşmanı olan Çin’in yumuşak karnını tanımak  demektir.
  •  Uygurların yanında olmak  Çin’e ve Çin yayılmacılığına  karşı   etkili bir silaha sahip olmak demektir.

Kaynak : bitterwinter.org/İngilizce (Kökbayrak)

Share
7831 Kez Görüntülendi.