logo

trugen jacn

UYGUR TÜRKÜ KASIM’İN AİLE VE YAKINLARIMDAN 30 KİŞİ ÇİN NAZİ KAMPLARINDA HAPİSTE !

This image has an empty alt attribute; its file name is exmetjan-qasim-inisi.jpg

UYGUR HABER VE ARAŞTIRMA MERKEZİ (UYHAM)

Çin’in işgalı altındaki ülkeleri Doğu Türkstan’dan kaçarak Türkiye’ye sığınan Uygur Türkleri aileleri ve yakıınlarının tutuklanması,Çin Nazi Kmplarına tapatılması ve çeşitli işkencelerle onların hayatlarının karartılması ile ilgili olarak tanık olarak kanuşmaya ve açıklamalar yapmaya devam ediyor. Konuşan Uygur Türkleri Doğu Türkistan’da yaşayan Aileleri ve akrabalarıyla ilgili trajik olayları gözler önüne seriyor. Bunlardan biri de Doğu Türkistan’ın Aksu vilayetinden gelen Ahmetcan Kasım’dır. 

Özgür Asya radyosuna bir raportaj veren Kasimi, annesinin ve akrabalarından en az 30 kişinin Çin işgal güçlerince tutuklandığını, bunların bir bölümünün ise uzun süreli hapis cezalarına çarptırıldığını açıkladı.

Ahmetcan Kasimi’nin Özgür Asya Radyosu Muhabiri Tarım ile yaptığı mulakatın içeriği şöyle ;

Tarım : Sayın Kasimi, Kendinizi Tanıtırmısınız ?

Kasimi : Öncelikle beni ziyaret ettiğiniz ve sesimi dünya çapında duyurduğu için Özgür Asya(RFA)radyosuna teşekkür etmek istiyorum. Ben Ahmetcan Kasımı, Doğu Türkistan’in Aksu vilayetine bağlı Şayar İlçesi Tirekırık(Kavakarık) köyü Yeni Mahalle 30.No.lu evde dünyaya geldim ve Türkiye’ye gelene kadar bu evde ailemle birlikte yaşadım. 22 Mart 2016’da Türkiye’ye geldim. Şu anda Türkiye’nin Zonguldak ili Ereğli ilçesinde yaşamaktayım. Türkiye’ye geldikten sonra evlendim ve çocuk sahibiyim.  

Tarım : Ülkenizi Niçin ve Nasıl terk ettiniz ve yurt dışına Çıkmanızın esas Sebebi Neydi ?

Kasimi : Doğu Türkistan’da Çinli işgalcıların Uygur Türklerini özellikle gençleri toplu olarak tutuklaması devlet tetörü aslında 2014’te başladı. 15 Silahlı Çin işgal Polisi 14 Ocak 2014 günü sabahı 006 civarında evimize baskın düzenledi ve hepimizi başımıza siyah torbalar geçirerek ellerimizi kalepçeleyerek göz altına alarak Polis merkezine götürdü. Ben o zaman 18 yaşındaydım. Kardeşim 16 yaşındaydı.  Çin Polisi Polis merkezinde 16 yaşındaki kardeşimi çok feci bir şekilde dövdüler. Daha sonra duvardaki bir çeviye Kelepçelendi ve ve bilincini yitirene kadar (bayılana)kadar tekrar coplarla dövüldü.

Tarım : Polis Sorgu esnasında size neler sordu ve Nasıl Davrandılar ?”

Kasımı : Çin işgal Polisleri sorgulamada şunları sordular ; Kuranikerim’den Kaç ayeti ezbere biliyorsun ? Dua ediyormusun, sana Kkuranı ve dua etmeyi kim öğretti ? şeklinde sorular yöneltti. Ben de cevap olarak Kuran okumayı ve dua etmeyi Dedem öğretti’. diye cevapladım.

Sorgucu Polis bunun üzerine Senin bu dediklerinin hiç birine inanamadım. Yalan söyledin diyerek bizlere şiddet uygulamaya başladı.  Kardeşimi ve beni saçımızdan tutup dafalarca duvara çarptırdı. Bu dayak işkencesi bilincimizi yitirene kadar devam etti.Bu işkenceler sadece bizim köyün Polis Merkezinde yapılanlar.  Tutuklanan ve Dövülenlerin arasında genç kızlar ile 80 yaşındaki yaşlı dedeler dahi vardı. Soğukların çok şiddetli olduğu  bir kış günüydü ve bizim üzerimizdeki elbiseleri çıkarttırarak üzerimize hortumla tazyikli su püstürterek iyi islattılar ve dışarıda bir süre soğukta bekleterek işkence yaptılar. Yaklaşık 10 gün hapiste tuttular ve daha sonra bir kısım tutukluları serbest bıraktılar. Evimizin aranmasında Sincan Halk Yayınevi tarafından kısa süre önce yayınlanan Uygur şair Abdukhalik Uygur’un şiir kitabını buldular. Çin yönetiminin kendi yayını olan bu şiir kitabından dolayı bize işkence yaptılar. Bizimle birlikte tutuklanan bazı tanıdığım insanların çoğunun uzun süreli hapis cezalarına çarptırıldığını duyunca memleteimde daha fazla kalamayacağımız anladım ve Çin’in Şanghay kentine gittim. Orada iki yıl kaldım ve 22 Mart 2016’da Türkiye’ye geldim. “



Tarım : Ülkenizdeki Aile ve yakınlarınız ile bağlantınızı ne zamandan beri kesildi ?

Kasimi : 22 Mart 2016’da Türkiye’ye geldikten iki üç ay sonra ancak,ailemle iletişim kurabildim.Telefonda annem, ‘Oğlum, ne yapıyorsun?’ Diye sorardı. “Çalışıyorum” cevabını verdiğimde, “İyi çalış ” diyordu. Daha sonra sözleri değişti. Örneğin, aradığında “Merhaba” derdi ve sonra hayır derdi. ‘Merhaba’ dediğimde, bazı insanlar için bu normal bir konuşma gibi görünebilir, ama gerçekte öyle değil. ” Ülkeni Geri dön oğlum ” ancak ben  “Geri dönmeyeceğim” dedim. Ben Annemin Polis nezaretinde telefon ettiğini tahmin ettim.Bu kez Polis telefonu kendisi aldı ve o da geri dönmemi istedi ve “Geri dön, çalışma izni alacağız ve sen de diğerleri gibi normal olarak alıp çalışabilirsin” dedi. Ben de kendisine “Türkiye’de Çin pasaportlarıyla çalışan pek çok Çinli var. Ben de onlar gibi aynı şekilde çalışabilirim.” şeklinde cevap verdim.

Tarım : Çin’in Tutukladığı Aile ve yakınlarınız kimler? Bunlar Hakkında Bilgi Verebilirmisiniz ?

Kasımı : Ailemedene en az 30 kişi tutuklandı.Bunlardan bir bölümü çeşitli hapes cezalarına çarptırıldı.Diğerleri ise hala sebepsiz olarak hapiste tutuluyor. Bunlardan tesibt edebildiklerim şunlardır ;

1- Ağabeyim Yasin Qasim 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

2- Erkek kardeşim Emin Kasım ve 6 yıl hapis cezası aldı. 

3- Kuzenim Ömer Abdullah, “5 Temmuz Katliamı” sırasında bir kez hapse atılmıştı. Bu kez 6 yıla mahkum edildi.

4- Kuzenlerimden Tahir Abdullah inşaat işinde çalışıyordu. Şimdi ise 12 yıl hapis cezasına çarptırıldığı haberini aldım.

5- Bir kuzeninin kocası Hasan Sadik de 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Şu anda Kaşgar Hapishanesinde tutuluyor.

6- Keskin Mehmet sadece bizim İnşaat Şirtemizde çalışoyrdu.   Dindan ve ibadet eden biri de eğildi. İyi usta idi,emrinde 50-60 kişi çalışıyordu.Sırf bizde çalıştığı için tutuklandı.

7-Enver Hakim de bir akrabamız, şu anda hapiste olan, eşinden boşanmış ve iki çocuğu yetim kalmış Şeyar Gülbağ’da oturuyor.Yetim kalan çocuklarına 80 yaşındaki annesi bakmaktadır.

8- Yasin Amit, ben doğup büyüdüğümde ailesi vefat etmiş öksüz bir çocuktu. 25 yaşındayken hapse atıldı. 

9-Rahmitul Hamdul da çocuğu beş yıldır tutuklu

10-Lokman Tokhtiniyaz da 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

11- Yusuf Mehmet de 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

12- Şirali Niyaz Şayar’in Bostan köyünden 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

13-Ali Niyaz 5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

14- Niyaz Ali 6 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

15- Ab dullah Emin Şayar Taşdong köyünden 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

16- Sıracettin Rahim 5 yıldır cezaevinde

17- Ahmet Hamit cezaevinde ve kaç yıl uyuyacağını bilmiyorum

18-  Mosa Rahim 5 yıl,

19-Mosa Rahmat 3 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

20-Tahir Abdullah 12 yıl,

21- Yasin Abdullah ise 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

22-Annemin kardeşi Mehmet Mahmut 12 yıl hapis cezasına çarptırıldı. 

23-Annemin kız kardeşinin oğlu Yusuf Yasin’in 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

24- Çocukluk arkadaşım Rahim Kayyum 8 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

25-Mehmut Gafur : kontenjan fazlası ve çok çocuğu nedeniyle 15 yıla mahkum



Tarım : En Son Mesajiniz Nedir ?

Kasımı : son olarak şu mesaji vermek istiyorum.Türkiyemiz başka Türk ülkeleri ve Müslüman Dünyası bizlere sahip çıkmalılar.Bu dinimizin ve Millet olmamızın gereğidir.Ayrıca Birleşmiş Milletler ve demokratik ülkeler ve sivil toplum kuruluşları harekete geçmeli ve Doğu Türkistan’daki insanlık dramı için harekete geçmelidir.

Edinilen bilgilere göre, şu ana kadar Türkiye’den yaklaşık 80 Uygur Türkü Doğu Türkistan’daki yakınları hakkında tanıklık etti ve açıklamalar yaptı.

Share
366 Kez Görüntülendi.