logo

trugen jacn
31 Ocak 2015

DOĞU TÜRKİSTANLI YAZAR VE DEVLET ADAMI ZİYA SAMEDİ’YE GÖRE DOĞU TÜRKİSTAN’DA 1940’LI YILLARDAKİ SİYASİ AKIMLAR VE KURTULUŞ HAREKETLERİ ( II.BÖLÜM)

Z.SamediHamit Göktürk / Uygur Haber ve Araştırma Merkezi(UYHAM)

DOĞU TÜRKİSTAN’İN 1930-1940 YILLARI ARASINDAKİ GENEL VE  POLİTİK DURUMU

….Doğu Türkistan’da 18-19 ve 20 yüzyılın başlarında onlarca kez İslam Bayrağı = Şiarı altında “İslam Açkuçilar = Yeniden İslam Açanlar=İslama Dönüş yapanlar” sloganı altında onlarca kez silahlı ayaklanmalar meydana gelmiştir.Bu ayaklanmalar yıllarca devam etmiş olsa da, Çinliler tarafından acımasızca ve vahşice bastırılmıştır.
1930’lu yıllarda Doğu Türkistan’daki genel milli isyanlar sonucunda Sabit Damollam ve Hoca Niyaz Hacım’ların Liderliği altında kurulan Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti çok uzun yaşamamış ve yıkılmıştır.
Müslüman Halkların  kendi aralarında  birleşerek  bir “İslam İmparatorluğu” kurmasından İster çarlık Rusyası ister Sovyet Rusyası çok büyük korku ve endişe duyuyordu. “Panislamizm” olarak nitelendirdiği bu harekete dışı ve tırnağı ile karşı koymaya çalışmıştır. Muhtemel  kurulacak bir  İslam devleti düşüncesini  en  büyük düşman olarak gören Sovyetler Birliği Doğu Türkistan’daki Milli bağımsızlık hareketlerini bastırmak için hiçbir fedakarlıktan kaçınmamıştır.Sovyetler Birliği bu yönü ile Çinlilerden de daha kötü usul ve yöntemleri kullanmıştır. Ayrıca,kendi uydurması olan “Panislamizm ve Pantürkizm” adında yapay tehlikeler,düşmanlar ve  ve rakipler yaratmıştır.Doğu Türkistanlı  aydınlardan  topluma önderlik yapabilecek kapasite ve durumda olan kanaat önderlerini zindanlara atmış, insanlık dışı her  türlü İşkenceler yaparak onları öldürmüş ve ortadan kaldırmıştır.
Sovyetler Birliği, Müslüman Doğu Türkistan halkının duygu,düşünce ve ruhuna onulmaz  derecede darbeler vurmuş olsa  da halkın damarlarına kadar yerleşen dini inançlarına fazla müdahaleden kaçınmıştır. Çünkü,İslam dini bin yıldan beri Uygur halkının  günlük yaşantısının ve geleneksel hayatının ayrılmaz bir parçası haline gelmiştir.Dini inanç,müminlerin ta can damarına kadar yerleşmiştir.Bu nedenle Doğu Türkistan’da iktidar olan her hangi bir yönetim halkın dini değerlerine saygı göstermeden ve bu değerleri kaale almadan hüküm sürmesi mümkün değildi. Çünkü,özellikle dini inançları  çok güçlü olan Uygurların nazarında her türlü”..İzmler ve .. izimçiler”’ın envayi çeşit dabdebeli sloganlarının yerine Müslüman Uygurların “Vatanı Sevmek İmandandır.” Çağrısına daha çok değer veriyorlardı.Kendilerini de bu yolda feda etmekten kaçınmıyorlardı. İşte bu nedenle “Gazavat= Cihat”  Liderleri  her zaman olduğu gibi dini duygu ve içerikli söylemleri kendilerine tutga ( Slogan= Hedef) almış olarak halkı yığınlarını ayağa kaldırıp  harekete geçirebiliyor ve seferberlik yapabiliyorlardı.  Mübarek İslam dini ve bu dinin temiz ruhu ve saflığı  ve  onun uğrunda gözünü kırpmadan savaşa girişiyordu. Bu  açıdan bakıldığında Doğu Türkistan’daki siyasi zitliklar ve çekişmelerin bir çeşidi de İslam dini ile Markisizm – Müslümanlar ile kafirlar arasındaki tarihsel ve  çekişme ve rekabetten   ibarettir.”

MERHUM ZİYA SAMEDİ DOĞU TÜRKİSTAN’DA 1930-1940 YILLARI ARASINDAKİ   “ TÜRKÇÜLER” HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ

….Türkçülük(Türk Halkların Birliği) yanı Ruslar ve Çinlilerin halka büyük bir tehlike ve korku olarak dayatmaya çalıştıkları ve propagandasını sürdükleri bir siyasi akımdır.Ruslar ve Çinililer,Türk halklarının birleşmelerini önleyerek ve onlara  parçalara bölerek bu parçaları de kolayca yutmayı hedef haline getirmişlerdir. “Pantürkizm” teriminin içeriğinide ise,onun yan ürünü olarak “Panislamizm”’i öne sürmekte ve bazen her ikisini de aynı anda “Pantürkizm ve Panislamizm” olarak niteledikleri İkiz düşman olarak tanımlıyorlardı.  Doğu Türkistan’ın esas ve tarihi sahibi ve sakinleri olan Uygurların yanında Kazak,Kırgiz,Tatar,Özbek,Salur vb. Türk halklar de yaşamaktadır. Çin ve Rusların ayrı ayrı Millet olarak ayırdıkları bu halkların tarihi geçmişi,dini,dini ve kültürü aynı olup,gelenek ve görenekleri de hemen hemen aynı ve birdir.  ” Türkçüler = ”Türk Halklarının Birliği” taraftarları ise,söz konusu Milletlerin birleşerek güçlü ve sağlam bir gövdeye dönüşmesini ve en sonunda da geçmişte olduğu gibi kudretli Türk İmparatorluğu kurmayı hedef olarak belirlemişlerdir.İşte böyle bir Türk Birliğinden korkan emeperyal güçler özellikle Ruslar ve Çinli işgalcılar “Devrim Karşıtı Pantürkizmi ideolojisi” ni kendileri icat edip  Uydurarak buna inananları halk düşmanı ilan ettiler ve ağır cezalara çarptırdılar.
Doğu Türkistan’daki bu “Türkçülük” akımının temsilcileri Mesut Sabrı Efendi, Mehmet Emin Buğra ve İsa Alptekin ile onların bu fikirleri benimseyen taraftarları ve ülküdaşları idiler. Sovyetler ve Çinlilerin ortaklaşa karşı koydukları ve baskı yaptıkları için vatanlarını terk etmek ve dış ülkelerde sergerdan hayatı yaşamak zorunda olmalarına rağmen, bu yoldaki  çalışmalarını ve ortak gayelerini ısrarla sürdürmüşlerdir.
Doğu Türkistan’da Çin ve Rus’un hiçbir zaman  “Barışmayacağı ve Barışmaya de yanaşmayacağı” bir fikir olan Türkçülük akımı,Türkler ile Rus-Çin ittifakı yanı büyük güçler arasında amansız bir mücadelenin tam hedefi olmuştur. (Devam edecek.)

Etiketler: » » » » » »
Share
1676 Kez Görüntülendi.