logo

trugen jacn
15 Kasım 2016

KOMÜNİST ÇİN, YOL AYRIMINDAKİ TÜRKİYE’NİN AYAĞINI KAYDIRABİLECEK Mİ?

plain-blue-background-wallpaper-3-1

Mehmet Emin HAZRET

Sıkıntılı günlerde dost, düşman kendini belli eder. Türkiye’nin sıkıntılı günlerinde de durum böyle.

  • Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek “Japonya’ya gittim en çok gelen soru, ‘Türkiye, AB’den kopacak mı? Koparsanız biz uğramayız’ diyorlar.” Diyor. (Hürriyet 11 Kasım 2016).
  • Türkiye’de ziyarette bulunan Çin dışişleri bakanı Vangyi, “Çin, Türkiye’nin kara gün dostudur.” Diyor. (Anadolu Ajansı 14 Kasım 2016)
  • Japonya ne demek istiyor?
  • Çin ne demek istiyor?

Japonya, Türkiye’nin batı demokrasisinden kopmamasını, kazandığı birikimleri ile  uygar dünya ile el ele geleceğe yürümesini istiyor. Çin ise, Türkiye’ni uygar demokrasi dünyasından kopararak aklınca kendi peşine takarak , üçüncü dünya ülkelerinin  safına sokmak istiyor.

FETÖ’nün  başarısız 15 Temmuz darbe kalkışmasından  sonra,  en  üst üst düzey  3 Çinli yetkili peş peşe Ankara’ya geldi. Her gelen  Çinli yetkili’nin ilk sözü “ Çin, Türkiye’nin kara gün dostudur.”  oldu ve bu sözünü değişik kelime oyunları  ve ses  tonlarında dile getirdiler.  Bir ülke’nin diğer bir ülke ile Dost olması  için illa karşı tarafın “ kara günü” nü mi beklemek  ve kollamak mi gerekiyor? Çin dilinde krizi (危机) Wéijī  olarak adlandırılıyor. Weiji’nın  Kelime kelimesine tercümesi ise “Tehlike içindeki fırsat” dır.  Türkiye’deki krizi, ÇKP.’nin  Çin  yönetimi kendine göre bir fırsat olarak görmektedir. Türkiye demokratik değerleri ile insan hakları ve evrensel hukuk ilkelerine saygılı ve bu değerlere bağlı bir ülkedir. Çin’de ise seçme seçilme hakkı söz konusu  olmadığı gibi,bu kelimeleri dile getirenler rejim karşıtı sayılır. Çin’de en üstten başlayarak en alt seviyedeki yöneticiler dahi ÇKP. tarafından atanır.  Çin’de seçimle iş başına gelen tek bir köy muhtarı bile yoktur.

Hafta başında Türkiye’ye gelen Çin dışişleri bakanı Vang Yi, Anadolu Ajansa verdiği mülakatta, “Hem Çin hem de Türkiye terörün mağdurudur.” diyerek ülkesinin terör mağduru olduğundan şikayet etmiştir. Çinli Bakan Türkiye’deki  güncel terör algısını  azami derecede istismar ederek terör konusunda kendine Türkiye ile aynı kefeye koymakta , Türk Milletinin  terör konusundaki gerçek ve saf duygularını sömürmeye çalışmakatadır.  Çin Komünist Partisi yönetimi tarafından 1949’da bağımısız Doğu Türkistan devleti yıkılarak   işgal edilmiş olan ve Türkiye’den iki buçuk misli büyük  Doğu Türkistan adındaki Coğrafya asalında Türklerin ana vatanı ve bir tarihi Türk toprağıdır. Bu topraklarda yaşayan  insanlar Müslüman ve aynı zamanda Türkiye Türkleri ve diğer Türklerin özbe öz kardeşi ve dindaş ve soydaşıdırlar.   Onların dramatik durumu ile nasıl yaşadıkları , onların temel  hak ve hukuku ile  insanı hakları ile ilgilenmek  her insanın,her Müslüman’ın ve bilhasse Anadolu Türkünün ve onun kurduğu  Türkiye cumhuriyetinin  doğal ve yasal   hakkıdır. Biz Uygur Türkleri kendimizi Türk ve Müslüman diye tarif etmemiz, Türkiye Cumhuriyeti devletimizi  Çin’in karşısında diplomatik sıkıntıya sokmak için değil,  Allah bizi Türk ve Müslüman olarak yarattığı içindir. Ancak, Çin sınırları içinde kökü oralalarda olan yerleşik Kürt veya diğer etnik topluluklar yoktur. Bu yüzden Çin’in, Türkiye’deki Kürt sorunu veya başka bir iç sorun  ile ilgilenme hakkı da yoktur. ilgilenemez de. Öyleyken, Türkiye’ye gelen her Çin yetkili neden sıkılmadan ve  utanmadan “Hem Çin hem de Türkiye terörün mağdurudur.” Diyebiliyor?  Bu söylemlerin altında başka sinsi amaçlar yatmaktadır. Bu  sinsi amaç bellidir;  kendilerinin Doğu Türkistan’da yürütmekte oldukları baskı,zulüm,etnik assimilasyon,dini ve ırkı soykırım icraatları  yetmiyormuş gibi, Çin’in soykırım ve katliamlarından kaçarak ,Çin’in cehenneme çevirdiği ülkelerinden  kurtulup Türkiye’ye sığınan Doğu Türkistan Türklerine,  Allah’tan sonra  dünya’da tek güvendikleri ,umut ve ilham kaynağı olan Özkardeşleri Anadolu Türkleri ve onun seçtiği yönetimler eli ile onlara sığındıkları Türkiye’de de baskı  uygulamak  istemektedir.  Çin, bunu gerçekten yapabilir mi ?

Biz Uygur Türklerinin bu soruya cevabımız şudur : Çin’in bu sinsi amacı ve hedefi asla gerçekleşmeyecektir ! Kendini dünya’da  tek süper güç olarak gören ve  tarihi sembolleri olan yedi başlı Ejderha gören   Çin, bu konuda  büyük bir serap ve hayal görüyor.

Türk Milleti ve ounun seçtiği Türkiye Cumhuriyeti hükümetleri, Doğu Türkistanlı Kardeşlerini hiç bir zaman Çin’in yalan ve aldatmaları için asla feda etmez ve etmeyecektir. Türk Milletinin tarihinde ve töresinde  böyle insanlık dışı hiyanetlerlere asla rastlanmaz.

Çin Türkiye’ye 15 milyar dolar tutarında  enerji yatırımı yapma taahhüdünde bulunmuştur.  Türkiye’nin  güçlenmesi ve büyümesi için elbette ki yatırıma ihtiyacı vardır. Çin yönetimi elbetteki bu yatırımları yapabilir.  Ancak, şu gerçek durumu asla  unutmamak lazımdır  ki,   2013’de iki ülke arasındaki ticaret hacmi 28,3 milyar dolar mertebesinde olup, bu ticaret hacmi içinde   Türkiye’nin ihracatı,  3,6 milyar Dolar’dır.  Türkiye’nin  Çin’den  yaptığı  ithalat  tutarı ise 24,7 milyar Dolar olarak gerçekleşmiştir. Türkiye aleyhine  işleyen  dış ticaret açığının  tutarı ise tam 21.1 Milyar dolar’dır. (DİEK. DIŞ TİCARET RAPORU  2015)

Çin’in bu ticaret açığından Türkiye’den kazandığı paranın bir kısmını Türkiye’ye yatırması, bazı Çin sevici medyanın paralı Çin kalemşörlerinin  yere göğe sığdıramadığı gibi Çin mucizesi olarak görülebilir mi ?

Çin,  işgalı altında tuttuğu ve insafsızca sömürdüğü Doğu Türkistan’da 2 milyon 610 bin kişinin yoksulluk sınırı altında yaşadığını açıklamıştır. (Kaynak : 在新疆有261万贫困群体- xinhuanet-07 Kasım 2016).

Doğu Türkistan’a demografik assimilasyon, yanı bu Müslüman Türk Ülkesinin  bir an önce Çinlileştirilmesi için Çin’den büyük ekonomik,siyasi ve sosyal imkanlar vaadı ile göç ettirilerek yerleştirilen  etnik Han Çinlisi   Çinli  göçmenler arasında işsizlik, yoksulluk tam tamına sıfırdır. Etnik Çinliler için işsizlik ve aşsızlık asla söz konusu değildir. Çünkü,bu ülke’ye getirilip yerleştirilen Çinliler Çin yönetiminin mantığıne göre bu toprakların asıl sahibidirler. Diğerlerinin bu topraklarda yaşamaya ve bu topraklardan elde edilen doğal zenginliklerden faydalanmaya asla hakları yoktur.Bu ülke’de yaşayan Müslüman Türkler daha keşfedilmeyen Mars gezegeninden gelmişlerdir Çinlilere göre. Çin’in resmi  son nüfus verilerinde,  Doğu Türkistan’dan 10 milyon Uygur Türkü,  1,8 milyon kazak Türkü ile   diğer Türk boyları olmak üzere 12 Milyon  azınlık halk yaşamaktadır. Bugün Doğu Türkistan’da her 5  Müslüman Türk’ten  biri yoksulluk sınırının  altında yaşam savaşı vermeketedir.  Ancak,  bunu sıkılmadan açıklayan aynı ÇKP.nın  Pekin yönetimi  Çin’in  toplam enerji ihtiyacının %40 nı Doğu Türkistan topraklarından karşıladığı ile övünmektedir (!) .

Türkiye dahil tüm dünya’ya sinsice ve  siyasi amaçla gelen Çin yatırımlarında, Doğu Türkistan Türklerinin kanları  ve göz yaşları vardır. Yiyeceklerine haram karıştırmamaya  çok özen gösteren Anadolu’nun bağrı rahim ve şafkat dolu yüreği geniş paylaşımcı Anadolu’lu Müslüman Türk Kardeşlerimizin    bu noktaya dikkatini özellikle  çekmek isterim.

Çin’in  tek partili dikitatöryal ve  despot komünist rejiminin yönetiminde   hızlı kalkındığı bir gerçektir. Ancak, bu kalkınmanın arkasındaki karanlıkları Türk insani pek bilemez. Bilmesi de imkansızdır. Türkiye Cumhuriyeti devletimiz  ve  asalet abidesi cesur Türk halkı tarihte olduğu gibi  bu ve benzeri sıkıntılı dönemleri büyük bir sabir ve  azımla atlatacaktır.Yol ayrımındaki Türkiye’nin ayağını Komünist Çin kaydırabilecek mi?  Asla Sanmıyorum.

Türkiye’nin,   Dostluğu ancak parayla kazanmak zorunda kalan komünist Çin’in güdümündeki  geri  üçüncü dünya bloğu ile  değil,   her şeye rağmen ve günümüzdeki Batı’nın olumsuz tutum ve baskılarını de bertaraf ederek insan hakları,hukuk ve demokratik uygar dünya ile el ele vererek barış ve refaha doğru  yürüyeceğine inanıyorum. Çünkü, Yüce kitabımız Kur’ani Kerimi düstur yapan bir Milletin, Kuur’ani kerimi inkar eden, onun öğrenilmesi,öğretilimesi ve okunmasını yasaklayan ve hala  büyük bir yalanacılık ve utanmazlıkla Kur’anı Kerim ve Dini kitapaları  yakarak yok etmekte olan ateist Çin yönetimi ile aynı  blokta yere alması ve aynı  yolda yürümesi Allah Taala’nın emirlerine  ve Müslüman Türk toplumunun  iradesine  asla uygun değildir.

 

Yararlanılan Kaynaklar :

  • Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek: 3’üncü dünya ülkesi oluruz  (Hürriyet 11.11.2016)
  • Çin Dışişleri Bakanı Vang: Çin, Türkiye’nin kara gün dostudur ( 14.11.2016 AA.)
  • TÜRKİYE İHRACATÇILAR MECLİSİ EKONOMİ VE DIŞ TİCARET RAPORU 2015
  • 新疆87万“两无”贫困人口全部纳入低保范围
Etiketler: » » » » » » » » » » » » »
Share
1310 Kez Görüntülendi.