logo

trugen jacn
29 Ocak 2017

ABD BAŞKANI TRUMP’IN ASYA POLİTİKASI VE DOĞU TÜRKİSTAN’A ETKİLERİ (5.VE SON BÖLÜM)

Mehmet Emin HAZRET

ABD. Japonya, Rusya ve Hindistan’ı Yakınlaşmaya Sevkeden  Faktörler

Çin ve Japonya

Çin, kendisine  kalkınma ve gelişme  yöntem ve süreci olarak   bir  yüzyılı aşkın bir süredir,  Japonya’yı  örnek almakta ve bu ülkeyi izlemektedir. Ancak,buna karşılık bu ülkeyi  kıskanmaktan, ezeli düşmanı olarak görmekten hiç bir zaman vaz geçmemektedir. Çin’de Orta okul ve lise ders  kitaplarında 2. Dünya savaşı sırası ve  öncesinde meydana gelen   Çin – Japon savaşı  ayrınıtılı olarak şöven içerikli olarak okutuluyor ve bu savaşın 8  yıl gibi uzun bir süre devam ettiği özellikle vurgulanıyordu.   Çin Eğitim bakanlığı bir  genelge yayınlayarak 2016-2017 yılı eğitim yılından itibarın  ders kitaplarındaki Çin – Japon savaşlarını  14 yıl olarak belirledi ve buna göre yeniden hazırlanmasını talimatlandırdı.  2017 başında ise yeni bir genelge ile bu savaş sürenin   40 yıl olarak hesaplanması ve ders konularının buna göre yeniden düzenlemisini emretti.   1964’te  Çin’e resmi bir ziyaret gerçekleştiren  yüksek düzeydeki  Japon hükümet yetkileri başkent Pekin’de  Çin’ın kurucu diktatörü Maozedong ile görüşürken “ 2. Dünya savaşında Japonya’nın Çine saldırması konusunda çok üzgünüz.” şeklinde   özür beyan ettiklerinde,buna karşılık , Mao’nun   şu entersan ve ibretli cümleleri sarfettiği söylenir ;   “ Siz Japonlar geçmişte Çin’e saldırmamış olsa idiniz, biz Komünistler Çin’de  iktidara gelemezdik.Bu sebeple siz  Japonlara  teşekkür borçluyuz” demişti.

O,yıllarda  Okul  derslik kitaplarında Çin – Japon savaşı 8 yıl  olarak  yer alıyordu.Daha sonra bu süre 14 yıla ve  2017’de ise, 40 yıla çıkarılmıştır. Bu durum,  resmi ideolojisi tükenmiş Çin Komünist Parti’sinin  popülerizme dayalı şöven  Milliyetçilik duygu ve akımına olan  ihtiyacından kaynaklanmaktadır.

Rusya Ve Çin 

Rusya,tarihsel olarak   Çin’den  en büyük toprak gasbeden ve dolayisiyle Çin’ien çok  toprak kaybına uğratan bir ülkedir. Çinli tarihçiler, son 200  yıl  içerisinde Rusların, zayıf düşen Çin ulusunu nasıl ezdiklerini, aşağılıyarak horladıklarını   her vesile ile dile getirmek ve   yazmakla bitiremiyorlar. Ayrıca, temel  orta öğretim  ders kitaplarında  Rusya’nın Çin’e ait  1,7 milyon Km2.lık toprak parçasını  işgal vee daha sonra ilhak ettiğini iddia ederler.  Çarlık Rusyası  tarafından işgal edilen bu toprakları  geri almanın  Çin ulusunun  tarihi ve Milli bir  onur meselesi olduğu yeni kuşaklara aşılamaktadır. Çin,  Moğolistan’ın Çin’den kopartılıp bağımsız ülke yapılmasında yine Rusya’yı sorumlu tutmakta ve her bahane ile ile bunları serikli gündemde tutmaya çalışmaktadır. Ruslar, Çin’in daha de güçlenerek   dünyada bir numaralı konuma geldiğinde ilk hedefinin Sibirya’dan Ural dağlarına kadar toprakların kendisine ait olduğu iddiasını pratikte hayata geçirmeketen hiç bir şekilde tereddüt etmeyeceğini   gayet net  ve açık olarak bilmektedir. Ekonomik  menfaatların,bazen  düşmanların dost görünümüne bürünmesini sağladığı sık rastlanan bir küresel gerçeklerden birisidir. Günümüzde  Rusya ile Çin karşılıklı menfaatları  gereği  güya dost ve stratejik müttefik olarak  gözükmeye mecburdurlar. Çin toplumuna  geçmişte Rusya ve Japonya ilee Çin arasındaki anlaşmazlıklar ve savaşları devamlı surette işleyerek ve Çin şövenizmini güçlendirerek,  Japonya ve Rusya’dan  tarihin intikamını almalarını  teşvik ve  buna  inandırmaya çalışmaaktadır.

Yeri gelmişken,zamanın ABD.Başkanı Nixon’un Milli Güvenlik Danışmanı ve daha sonra Dış işleri Bakanı olan  Henry Kissinger’in 12 kasım 1973 tarihide  Pekin’de Mao ile arasında geçen şu tarihi diyalogu bir kez daha hatırlatmak istiyorum ;

Mao Zedong :  Sovyetler Birliği Başbakanı Kosigin  Pekin’e  geldi ve beni de ziyaret etti.  Bu ziyaretin tarihi   1960 yılında idi.  Ona,  : Ruslar ile aramızdaki on bin yıllık bir geçmişe dayanan mücadelemi  sürdüreceğimi açıkladım. ( kahkahalar) Daha sonra Kosigin’e bu kez    sana bir ayrıcalık yaptım. Aslından bu mücadelenin on bin yıl süreceğini söylemiştim,Ancak.senin   beni kişisel olarak ziyaret etmenin hatırına   bu onbin yıllık  mücadele sürecinden  bin yılını  kaldırrarak bu süreyi  dokuz bin yıla indireceğim.  ( gülüşmeler)  Benim ne  kadar cömert olduğumu kabul etmelisiniz. Daha sonra size yapacağım ayrıcalıklar ve hatır saymaları de ilave edeersek,bu süre belki ileride bin  yıla kadar indirilebilir. Gülüşmeler …. (Kaynak :  Henry Kissinger :Dünden bugüne Yeni Çin. 347s. Türkçe. Kaknüs  yayınları .2015)

Çin’ın Kızıl Maskeli Faşist Diktatörü Mao, Ruslarla  olan  mücadelenin on bin yıl süreceğini açıkça itiraf ediyor ve  Sovyet  devlete adamlarının  kendisini ziyaret etmeleri karşılığında ve bu ziyaretlerin hatırı için  bu süreyi ilk etapta lütfederek   dokuz bin yıla indirdiğinden aymazca  bahsedebiliyor !  Çinlilerde “ Bir intikam için kırk yıl fırsat kollamak” diye ata sözü vardır. Tahminimce şimdiki  Rusya Liderleri bu  tehlikenin farkındadırlar.

Çin’in  kara  sınırları ile ve denizlerdeki kit’a sahanlığına komşu  16 ülke bulunmaktadır.   Şimdilik  bu  16  komşu ülkenin içerisinde sınır ihtilafı olmayan sadece bir tek komşusu ; Pakistan İslam Cumhuriyeti’dır. Çin’in  Kuzey Kore dahil diğer tüm komşularından  toprak talebi vardır. Çin tarafından toprak talep edilen ülkelerin başında Rusya, Japonya, Tayvan, Filipinler, Vietnam ve  Hindistan gelmektedir. Bağımsız Moğolistan Cumhuriyeti’nı en kısa zamanda geri alınarak Çin ana karası topraklarına katılacak  bir vatan toprağı olarak görmektedir.  Kazakistan, Kırgızistan, ve Tacikistan’dan Çarlık Rusya zamanında Çin’den gasbedilip ilhak ettiğini  ileri sürdüğü   700 bin km’lik toprağı olduğunu iddia etmektedir. Çin,  Okul ders kitaplarında yer verdiği  haritalar ile  bu iddiaları doğrulamaktadır. Çin gelişip güçlendikçe  Avrasya kıtası  istikrarsızlığa sürüklenecektir. Rusya, Japonya, Vietnam, Hindistan başta diğer bölge ülkelerinin  Çin’i çevreleyen hilal kuşak ekonomik ve Savunma Projesi oluşturmasının  sebebi de Çin’in bu yayılmacı ve saldırgan politikalarını önleme  düşüncesinden kaynaklanmaktadır.

Çin Devlet Başkanı Şijinpeng Ne Yapamaya Hazırlanıyor?

Çin devlet başkanı Şi jenping, ocak 2017 nin ilk günlerinde 1. Nolu genelge adı ile bir genelge yayınlamıştır. Ardından derhal, ,  Çin Halk Kurtuluş Ordusu Genel kurmay başkanı Orgenral Sey Yingting, Savunma bakanı Liu yazho, Genel Kurmay Başkanlığı nezdinideki  ÇKP genel sekreteri Ding Yidong başta olmak üzere  Çin Ordusunun yüksek rütbeli  47 Generali görevinden almıştır. Bazı yüksek ruübeli generalaların içinde bulunduğu bir çok ordu mensubunu  tutuklayarak  hapsetmiştir. Görevden alınan Çin Ordusu Komutanları arasında  Güney Çin Bölgesi Kolordusu  ( güney Çin denizi ve çevresi de  bu kolorduya bağlıdır.) Komutanı Korgeneral  Vang jiao Ching da vardır. Doğu Türkistan’daki  Çin İşgal  Orduları Başkomutanı  Orgeneral Zhu Fuşiong de işten el çektirilip hapsedileenleer arasında bulunmaktadır.  Daha önceki yıllarda Emekli Genel Kurmay başkanı Orgeneral Gu Beyşiung , Genel kurmay başkan yardımcısı Orgeneral Şüy Seyhu ( ceza evinde öldü) başta   24 general de sadece  2014-2015 yıllarında tutuklanmıştır.

ÇKP Genel sekreteri olarak, Devlet başkanı,  Çin halk Kurtuluş Orduları Başkomutanı başta bir çok görevleri tek başına elinde toplayan  ÇKP.’nın son Mültimilyarder Kızıl Kapitalıst diktatörü  Şi Jingping  Ordu içindeki kendi düşüncesine muhalif ve  liberal görüşlü olduklarına kanaat getirdiği üst düzey  Generalleri temizlemek sureti ile  Çin Ordusunun tek ve mutlak hakimi konumunu güçlendirmiş ve böylece  ciddi şekilde bir muhtemel  savaş hazırlığına girişmiş bulunmaktadır.

Çin’in Tarihsel Rakipleri Japonya ve ABD.

Çin Lideri Xi,mühtemel bu savaş hazırlıklarına girişirken, Çin’in rakipileri olan ülkeler de boş durmamaktadır. ABD Yeni başkanı Donald  Trump  2015 de yayınladığı “Sükunetli Amerika: Amerika’yı Nasıl Yeniden Büyük Yapabiliriz?”(Crippled America: How to Make America Great Again) kitabında ” Çin ABD’nin dostu değildir. ABD’nin Düşmanıdır.”, ” Çin bizim düşmanımızdır. Şimdi düşman  görerek hareket etme zamanı gelmiştir.” Klinton hükümeti dış işleri bakan yardımcısı Susan Shirk medyaya verdiğidemeçte  “ABD, Çini İŞİD’den sonraki 2. numaralı düşman olarak seçtiği bir gerçektir.” diye itirafta bulunmuştur. ABD’nin Rusya’nı kendi safına çekme çabası özel bir stratejik öneme sahiptir.

Son yıllarda  ABD ile Japonya  çok sıkı ve sarsılmaz derecede bir  askeri ittifak içerisindedir. ABD.nin önceki dönem başakanı Barak Obama 27 mayıs 2016’da  Japonya resmi ziyareti esnasında   Hiroşima kentindeki atom  bombasının kurbanları anıt mezarını ziyaret etmiş ve saygı durusuda bulunmuştur.  6 ağustos 1945’de  bu  kente atılan ABD atom bombasının patlaması sonucu  hayatlarını  kaybeden 140 bin Japon için taziyede bulunan ilk ABD başkanı olmuştur. Japonya başbakanı Şinzo Abe ise 27 aralık 2016 günü Havaii’daki askeri üssü  ziyaret etmiş ve 7 aralık 1941′ de Hawait adasındaki Bearl Harbor Deniz üssünün  Japonlar tarafından bombalanması sonucu   hayatlarını  kaybeden ABD deniz piyadeleri  annısına yapılan  Arizona Anıtı’nı ziyaret eden ve taziyelerini sunan  ilk Japon başbakanı oldu.  Karşılıklı ziyaretler ve ve karşılıklı özür dilemeler ABD ile Japonya arasındaki stratejik ortaklık ve sarsılmaz dostluk  ve karşılıklı güven  noktasını çok ileri düzeylere   ulaştırmıştır.

Japonya Ve Rusya 

ABD  ile   Rusya arasındaki  yakınlaşmaya  paralel, Rusya ve Japonya arasındaki  yakınlaşma ve güven arttırıcı ilişkiler yeni bir boyut kazanmış bulunmaktadır. 15-16 Aralık 2016 günleri Vladimir Putin Japonya’ya resmi bir ziyarette bulunmuştur.   2017 yılının Ocak ayı içerisinde Japonya Başbakanı   Şenzu Abe Moskova’da ziyarette bulunacağı duyuruldu. 2. Dünya savaşı sonrası Rusya, Japonya’ya ait ve bu ülkenini kuzeyindeki ve Rusya ana karasına yakın  4 Japon adasını  işgal etmişti. Bu  fiili durum nedenle iki ülke arasında  barış anlaşması bugüne kadar yapılamamıştır.  Daha sonraları, 1956  yılında  Sovyetler Birliği  işgalı altınıdaki adalardan   ikisini Japonya’ya geri vererek barış anlaşmasını yapılmasını kararlaştırmıştı. Japonya’nın ikna olmaması nedeni ile Barış antlaşması bir türlü gerçekleşememişti. Son Japonya Rusya yakınlaşmasından sonra   77 yıldır muallakta kalan Japonya – Rusya barış antlaşmasının bu ziyaret esnasında  imzalanması beklenmektedir.

Şu hususu  hatırlamakta yarar vardır ;   1904- 1905  yıllarında Çin’in  kuzeyindeki Liaodung yarım adasında gerçekleşen Rus –Japon savaşında Japonlar, Rusları feci şekilde mağlubiyete uğratmıştır.Japonya’ya  1905 tarihli Porsmouth antlaşması  ile  Kore ve Mançurya’nın hakimiyeti  tanınmıştır.  Kuvvetli Rus deniz gücünün  uzatdoğu’nun  bir küçücük   ada devleti  olan  Japonya  tarafından imha edilmesi ve Çin topraklarından sökülüpp atılması, Çarlık Rusya’nın kendi halkı ile esareti altında tuttuğu müstemleke toprakalarında yaşayan başta müslüman  Türkler olmak üzeri Rus olmayan   halkları arasındaki itibarı yerle bir olmuştur. Bu ölümcül mağlubiyet, Çarlık Rusya Topraklarında şok geçiren halk arasında büyük infial  yarattı. Saint Pretresburg ve Moskova’da çocukları bu savaşta ölen on binlerce Tatar Türkü annelerin öfkeli yürüyüşüne Rus annelerde katıldı ve Rusya çapında Çarlık rejimine karşı isyanlar  başladı. Saint  Petresburg’da Geçici hükümet kuruldu derken, sorunlar yumağı Lenin’in Bolşevik inkılabına kadar devam etti ve Sovyet sosyalist Cumhuriyetinin doğması ile sonuçlandı.

Savaş Rus –Japon arasında devam ederken, savaşa sahne olan Çin’in Liaodong  yarım adası ve çevresinde savaşa taraf olmayan  ve tarafsız kalan  Çin vatandaşlarından   600 binden fazla insan   taraflar arasındaki savaşlar sonucu  hayatını kaybetti. Bu durum  ve kuzey Doğuda büyük toprak kaybı  Çin toplumunu galeyana getirdi. Çin’in dört bir tarafına  yayılan halk  ayaklanmaları  sonucu 1911  yılında  2  bin   yıllık krallık rejimi sona erdi. Yerine Cumhuriyet idaresi  kuruldu. Çin’de  onlarca yılıdır süren ve hiç durmayan iç savaş ve kargaşa 1949 da Çin komünist partinin iktidara gelmesi ile son buldu.

Demek istediğim şudur; Japonya çok küçük bir ada ülkesi. Ancak, onun askeri zaferi Asya ve Avrupa’da yüz yıllar sürecek siyasi ve sosyal dönüşüm ve depremler  yaratmıştır. Rusya, Japonya’nın potansiyelini çok iyi bilmekte ve bu ülkenin  luslar arazı toplum nezdinde   bıraktığı barışçıl duruşu ve tutumu   ile çok saygın bir konumdadır. Ayrıca,  Japonya, Sibirya’ya taşacak kadar aşırı ve  kalabalık nüfusa da sahip değildir. Japonya  yatırım için gittiği ülkelere   kalabalık iş gücü  ile değil, sermaye ve  teknoloji götüren bir ülkedir.

Çin,  günümüzdeki siyası,ekonomik  ve toplumsal durumun kendi aleyhinde gelişmekte olduğunun  çok iyi farkındadır. İç ve dış krizin baskısı altında kalan Çin devlet başkanı Şi, krizi yönetmek ve sona erdirmek  bahanesi ile  ordu  ve hükümetin en üst 13   yetkilisini  tasfiye ederek tek başına kendi elinde toplamış durumdadır. Bunu da yetersiz bulduğu için, Ekim 2016 de toplanan Çin komünist parti 18. Kurultayının  4. Genel toplantısında Şijinpeng  kendisini “ÇKP. ve onun yönettiği  Çin  devletin çekirdeği” ilan etmiştir.  Bu adlandırmanın Türkçedeki  anlaşılabilir   tam  anlamı  ise, “ Tek Önder ”  demektir.

Bu ”  Diktatör Tek Önder”ler dünyaya ne getirmişlerdir?

  1. 1933 yılında  Alman parlamentosu tüm yetkileri başbakan Hitlerin eline teslim etti. Hitler Föhrer oldu ve komşu ülkelere saldırma planları yapmaya ve daha sonra bu planları uygulamaya başladı.
  2. 1939’da   Sovyet komünist parti merkezi komitesi Stalin’i “Ulu Önder” ilan etti. Tüm yetkiler Stalin’in elinde toplandı .Sovyetler Birliği’nın tek Diktatör önderi olan Stalin hemen komşularına saldırı  başlattı. Sovyet Kızıl Ordusuna  Polanya’ya saldırarak işga etmesi için İlk  saldırı  emrini  verdi. Polonya’yı Hitler ile  aralarında bölüştü. Böylece  Hitler ile Stalin el  ve işbirliği yaparak  ile 2. Dünya savaşını başlatmış oldu.
  3. 1945 yılında   Çin Komünist Partisi merkezi komitesi Çin’in kuzeyindeki Yen’en dağlık bölgesinde toplanarak, “Maozedong ideolojisi Marksizm’in devamı ve Çin’in kurtuluş yolunun pusulası” olarak ilan etti. Ayrıca, Çin komünist parti tüzüğüne “Yoldaş Mao Zedong Çin ulusunun ulu önderi” diye yazıldı. Tüm yetkileri tek başına elinde   toplayan Mao, Mançurya’da  Ruslara teslim olan Japon ordusundan ganimet alınan silahların kendisine hibe edilmesi üzerine   Çana Keyşek yönetimine karşı saladırarak  büyük bir  iç savaş başlattı. Milliyetçi Çin partisi ile Çin komünist Partisi  arasında 3  kadar devam eden   iç savaşta  yaklaşık  3 milyon Çin Vatandaşı  hayatını kaybetti.

Bu defa Şijinpeng “önder” ilan edildi. Mao savaşarak iktidarı elde ettiği için “önder” olduğunu hak ettiğine emindi ve kendisi de Otorite sahibi  biri idi. Dengşaopeng  gerçi Mao’un emrinde savaşan bir General olmasına rağmen, kültür devriminde Mao tarafından görevden alınarak köye gönderildi ve polis nezaretinde  domuz ahırlarında domuz  bakmaya  icbar edildi.   Mao’un ölümünden sonra Pekin’e dönmeyi başaran  Cüce lakaplı  Deng, otoritesini tekrar pekiştirmenin peşine düştü. Tüm diktatörlerin otoriteyi elde etme   yolundaki tek  aracı savaşmaktır. Deng, iktidarı ele aldıktan sonraki ilk işi savaşmak  oldu. 1979 da, ABD nin teşviki ile Çin ordusuna Vietnam’a saldırma emir verdi. Güney Çin denizinde Vietnam’a ait bir çok adayı işgal etti. Ancak,bu saldırısı Çin Ordusunun 80 bin ölü bırakarak büyük bir mağlubiyeti ile sonuçlandı. Buna rağmen, Deng  gerçek otorite sahibi olmakla kalmadı, “Çine toprak kazandıran büyük önder” olarak tarihe geçti. 1989 da  başkent Piken’in ünlü Tienenmin  meydanında barışçıl gösteri yapan öğrencilerin üzerine ateş açma emri vererek 3 binden fazla öğrencinin katili oldu. Deng şiaopeng’nin Çin’deki önderliği  savaş ve katliamalar sonucu  pekiştirilmiş oldu.

Günümüzde, Mao’nun  hayatında  asla sahip olamadığı, Deng Xiaping’ın ise,  hayal bile edemediği   büyük ve tartışmasız  ve en  üst yetkileri Şijinpeng  elinde toplamış durumdadır. Ancak Şi, Mao ve Deng gibi otorite ve yeteneğe  hiç  sahip değildir. Bunu kazanabilmesi için  büyük ve kapsamlı bir savaşa ihtiyac duymaktadır.  Şijingpeng’in asıl amacı Doğu Türkistan üzerinde batıya yürüyerek 2020  yılı  ve sonrasında Türkistan( Orta Asya) Türk Cumhuriyetlerini komple işgal etmek ve  ardından Hazar havzası ve denizine  ulaşmaktır.  Ancak, doğu Pasifik bölgesinde Japonlar, Güney Pasifikte ABD ve müttefikleri Çine karşı  yeni bir cephe açmış durumdadır.   Çin Lideri Şi,  şimdilik Pasifikte küçük veya orta ölçekli bir Savaşa girmeye hevesli görünmektedir. Kesin ve tam bir  Otorite olmak için savaş şarttır,ancak, savaşa girdikten sonra bir de o savaştan çıkamamak  riski de bulunmaktadır.

Pekin’ i  askeri harekata bu kadar acil bir şekilde   zorlayan en önemli nokta Tayvan’ın durumudur. Tayvan’ da 2006’deki  bir kamu yoklamasında kendilerini Çinli olarak görmeyenlerin oranı  % 55  olarak tesbit edilmiştir.  Tayvan’da bu kez   2016 yılında yapılan bir  kamu oyu yoklamasında   “Ben Çinli değilim” diyen Tayvanlıların  oranı  % 75’e yükselmiştir. Bu dönüşüm devam ederse,  10 Sene sonra Tayvan’da kendisini Çinli  olarak kabul eden ve gören kimse kalmayacaktır. Tayvan 1885- 1945  yılları arasında 6/ yıl süre ile   Japonya  tarafından yönetilmiştir. 1945 te Japonlar Tayvan’dan çekildiğinde 300 bin Japon, Tayvan vatandaşı olarak bu adada kalmıştı. O zaman Tayvan nüfusu 6 milyon idi. Aradan 71 sene geçti. Bugün 23 milyonluk Tayvan nüfusu içinde 6 milyon Japon kökenli ve Japon kanı karışmış olan Tayvan vatandaşı  yaşamaktadır.  Tayvanlıların   Çin’den daha çok   Japonya’ya  meyli ve daha yakın gönül bağı vardır. Eğer Çin çok kısa zamanda Tayvan’ı işgal etmezse, Bu adayı Çine katma hayali ebedi hayal olarak yok olacaktır.  Şijinpeng, Tayvan’ı Çin ana karesine katmak için askeri harekat yaparsa hem ülke içinde destek bulacak, hem gerçek “önderlik” sıfatı  de böylece tescillenmiş olacaktır. Çinli liderler tarihten beri kenedi vatandaşları  başta komşu vi işgal ettikleri ülke halklarını   öldürerek “Kahraman” ve  “Önder”  sıfatına kavuşmuşlardır.  Şijinpeng de Tayvanlı düşman kardeşlerini denize dökerek “önder”lik konumunu pekiştirme niyetindedir. Ancak, Çin’in Tayvan’a saldırması,  ABD’ye saldırması  ile eş değerdedir. Ayrıca, Japonya da Çin’in bu saldırılarına karşı  kenarda  susarak  beklemeyecektir. Şi’nin yeni  atadığı Generalleri “önder”i Tayvan’a bir an önce saldırmak için ikna etmeye çalışmaktadır. Şijinpeng bu aptallığı yapar mı?

Hitler, Stalin, Maozedong, Saddam, Kaddafi ve diğer diktatörlerin  yaptıkları  aptallığı Şijinpeng de yapabilir. Çünkü, diktatörler geri dönüşü olmayan  çıkımaz ve karanlık yola sapmış olan katiller ve canilerdir. “Önder”lerin seferberlik gücü, liderin büyüsüne kapılmış cahil kitlelerin sürüye dönüşmesi, ülkenin güç ve kaynaklarının tek elde toplanması tarihte bir çok toplulukları yok olmakla karşı karşıya bırakmıştır.

Savaş Kaçınılmaz Hal Aldığında Çin’in Düşmanları Uygurları Bulacaktır

ABD ve müttefikleri mecbur kalmadıkça Çin ile savaşa girmeyecek veya bu savaşı olabildiğince geciktirmeye çalışacaktır.  Çünkü bu savaş Afganistan, Irak,Suriye ve diğer  savaşlar  gibi kontrol edilebilir küçük ve orta ölçekli savaş olmayacaktır. Çin ile ABD her ikisi nükleer güce sahip ülkelerdir. İki ülke arasında patlak veren savaş 3. Dünya savaşına neden olacaktır ve savaş ateşi tüm yer küresine  yayılacaktır. Dünya’daki  mevcut  istikrarsızlığı  önleyen ve düzen sağlayamayan  günümüz dünyasında, bu durumdan  yararlanmaya kalkışabilecek  bir çok ülke, komşu aciz ülkelerden toprak kapmak için harekata geçecektir. İnsanlık, tarihte görülmeyen ve tahmin edilemeyecek büyük tahribata uğrayabilir. Pekin yönetimi, ABD ve Japonya’nın yetersiz askeri gücünü ve diyalogdan yana barışçıl tavrını bildiği için güney Çin denizinde bildiğini okumaktadır.

Çin devlet başkanı Şijinpeng  Çin Yüksek Yargı Organları  kongresinde 2017  yılının   Çin’in rejim ve yönetim güvenliğinin sağlanmasında kritik bir yıl olacağını  açıklamıştır. Ayrıca,Xi,   adalet ve yargı sisteminin   batı emperyalizminin ülkedeki maşalarını göz açtırmaması gerektiğini söyledi ve gerekli önlemleri almaya  çağırdı. Kongre’de Şi’nin emrini tereddütsüz uygulayacağını açıklayan Yargıtay başkanı Zhuo çiang “ Batı demokrasisi ve hukuk düzenine, kuvvetler ayrılığına, yargının bağımsızlığı gibi yanlış anlayışa kesinlikle izin vermeyeceklerini, yargının ÇKP’nin emrinde olma ilkesinden  asla caymayacağını açıklamak sureti ile  uygar dünyanın ve insanlığın  ortak değeri ve yönetim biçimi olan hak,hukuk  ve  demokrasi  kurallarına karşı de yeni bir  savaş açmış oldu.

Çin’de ekonomik,toplumsal  ve siyasi kriz gün geçtikçe derinleşmektedir.  ÇKP iktidarından umudunu kesen  ve ÇKP’nın zengin ettiği  kapitalıst  kesimin Ülkeden  servet ve para kaçırma dalgasının önüne bir türlü geçilemiyor. Kitlesel sosyal patlamanın nerede ve ne zaman patlayacağını tahmin etmek şu anda mümkün görünmemektedir.   Hongkong’da bağımsızlık yanlısı   partinin oyları  hızlı yükseliyor. Tayvan halkı ise,ırki  ve  kan bağı olan Kit’a Çini’nden hızla  uzaklaşıyor. ÇKP.işgalindeki Doğu Türkistan ve Tibet’teki tepkisel eylemler ve  direniş toplumsal boyut kazanmaktadır. Pekin, iç muhalifleri bastırma ve rejim karşıtlarını ortadan kaldırmanın yasallığını kendi toplumu  ile  uluslararası kamuoyunu inandırmak için  Çin’in her hangi bir ülke ile bir  savaşa girişmesi zorunlu hal almaktadır. Çin, doğu Çin denizinde Japonya ile veya güney Çin denizinde ABD ile kendisinin  kontrol edebileceğine inandığı  küçük veya orta çaplı bir savaşa  önümüzdeki günlerde kesinlikle  girecektir. Çin’in bu konuda deneyimi vardır. 1962 de Hindistan , 19670 de Sovyetler Birliği  ve  1979 da Vietnam’a saldırmış ve   kontrollü savaşlar  gerçekleştirmiştir. Ancak, bu defa Pekin gerçekten savaşı kontrol edebilecek mı? Eğer Kontrol edemezse sonuç ne olacaktır ?

Savaş Çin’in kontrolünden çıktığında ve Çin’in iç kesimlerine yayıldığında ABD.  Çinli muhalifler (Çin’de Silah zoru ile iktidarı ele geçiren   ÇKP’yi, yine onlar gibi  silah zoru ile indirmeyi amaçlayan gizli partiler vardır), ile  bağımsızlık mücadelesi vermekte olan Doğu Türkistan ve Tibet halklarının  silahlanmasına  imkan ve katkı  sağlamaya mecbur kalacağı kesindir.

O  Şartlar Oluştuğunda  Doğu Türkistanlılar neler  yapmalı ? 

Bu Konu Uygur toplumu açısından hayatı öneme sahiptir.  İçte ve dışta yaşayan Doğu Türkistanlıların   izleyeceği ana hedef ve stratejisi, vaziyet o noktaya yaklaştığında  elbette ortaya çıkacaktır.Ancak,bu günler gelmeden önce fikri hazırlık ve  teorilerin  geliştirilmesi çok daha yararlı olacaktır,diye düşünüyorum.  ( Yazı  dizisi 5. ve son bölümü ile bitmiştir.)

Kaynaklar:

  1. 川普任命对华鹰派贸易主管:对中国硬起来!
  2. Peter Navarro:The Coming China Wars
  3. (Death by China
  4. Crouching Tiger: What China’s Militarism Means for the World)  adlı eserleridir.
  5. 美中关系六大历史瞬间 特朗普与蔡英文:一个令北京惊讶的电话
  6. 中美贸易战?中国官媒警告报复美农产品和波音
  7. 美侯任财长回应是否支持把中国列为“汇率操纵国”
  8. 英媒:特朗普将改变美国对华政策走向强硬 盘点:特朗普推特批判中国言论 特朗普:遵循“一个中国”需要北京让步
  9. 中美口水战难掩心头痛
  10. Zhe Hunderd – Year Marathon: China’s Secret Strategy to Replace America as zhe Global Superpower
  11. 中国为充满变数的特朗普时代做准
  12. 日本财务大臣指中国是对美贸易顺差最大的国家
  13. 特朗普与中国作好角力准备 特朗普将如何与中国打交道?
  14.  特朗普商务部长提名人在听证会上抨击中国
  15. 热点快评: 川普质疑“一中政策” 北京做出强烈反应
  16. 美印加强情报共享 监控中国潜艇印度洋动向南中国海七十年风云录
  17. 时事大家谈: 中国回应蒂勒森,南中国海难免一战?
  18. 北京学者:川普上台美中关系必有动荡
  19. 南中国海会否成为2017年的一个爆发点?
  20. 时事大家谈:高法院长批司法独立,撕下中共“依法治国”底裤?
  21. 中国知识界联署要求最高院周强“走人”
  22. 时事大家谈: 担心“政权安全”,中共收紧社会控制 习近平新年贺词传递了什么讯息?
  23. Crippled America: How to Make America Great Again
  24. 8年抗战改14年,历史说改就改?
  25. 严控取现和境外汇款,中国资金管制时代来临?
Etiketler: » » » » » » » » » » » » »
Share
1288 Kez Görüntülendi.