logo

trugen jacn
10 Nisan 2019

UGSAM ÜLKE RAPORLARI : DOĞU TÜRKİSTAN RAPORU(1.BÖLÜM)

UGSAM

Uluslarlararası Gençlik Strateji Araştırma Merkezi (UGSAM) Doğu Türkistan Raporu

Abdurrahman GENÇLER – UGSAM Koordinatörü

UGSAM Ümmet Coğrafyamızın kanayan yarası DOĞU TÜRKİSTAN’ımız İçin Ülke Raporu yayımladı.

GİRİŞ

Günümüzde birçok ülke kendi içinde birbirinden farklı azınlık gruplarını barındırmaktadır. Özellikle 20. yüzyıl başında emperyal devletlerin yıkılıp ulus devletlerin ortaya çıkmasıyla birlikte etnik, dinsel, dilsel ve ulusal azınlıklar kendilerini farklı bir ülke sınırları içinde azınlık olarak bulmuşlardır. Bu ülkelerin azınlık gruplarına bakışı da farklılık gösterebilmektedir. Kimi ülkeler, içindeki farklı grupları azınlık olarak kabul edip azınlık haklarını teminat altına alırken Çin gibi bazı ülkeler ise bu azınlıkların hak talep etmelerini engellemek, muhtemel bölünme ve çatışma tehdidine karşı farklı bir kimliğe sahip bu azınlıkları tanımamakta ya da uygulamada farklı hareket etmektedir. Bu da “azınlık” tanımlamasında genel bir kavram oluşmasını engellemektedir. Dolayısıyla azınlıklarla ilgili ülkelerin yaklaşımı, kendi çıkar ve manfaatlerine göre şekillenebilmektedir.

1933 ve 1944’te iki kez kısa süreliğine özgürlüğüne kavuşan Doğu Türkistan, 1949 yılında Çin’in merkezi gücünü toplamasıyla birlikte tamamen Çin hâkimiyeti altına girmiştir. 1955 yılında Doğu Türkistan da kendine has bir milliyet politikası uygulayarak “Sincan (Xinjiang) Uygur Özerk Bölgesi” adı altında birleştirerek özerk bir yönetim oluşturmuş ve bölgede yaşayan halkı Uygur, Kazak, Kırgız, Moğol gibi adlandırarak birbirinden ayırıp Çin birliğinin idamesi düşünülmüştür.

Çin, Doğu Türkistan bölgesini geçmişten günümüze kendi toprakları olduğunu iddia ederken Uygurlar ise kendilerini bu toprakların hem siyasi hem de kültürel olarak gerçek sahibi görmektedirler. Bu nedenle, genel anlamda Doğu Türkistan’da yaşanan sorunlar ve bu sorunların temelinde yatan Çin politikaları tartışılmaktadır. Bu çalışmada Doğu Türkistan’ın jeopolitik ve stratejik önemi ile meselelere yaklaşılmış olup, Çin’in Doğu Türkistanda yaptığı hak ihlalleri ele alınmıştır.

1. Doğu Türkistan’ın Jeopolitik Yapısı

a. Yüz Ölçümü ve Coğrafyası : Türklerin yaşadığı ülke manasına gelen Türkistan’ın doğu bölgesini teşkil eden Doğu Türkistan’ın yüzölçümü 1.828.418 Km2 olup, bunu1/3 çöller, 90.000 Km2 sini ormanlıklar geri kalanını tarıma elverişli topraklar ve dağlık bölgeler teşkil eder. Doğu Türkistan’ın Kuzeyinde Altay dağları, güneyinde Karakum çölü ile Altundağı (Kuenlun) ve Pamir dağları yükselir. Ülkenin orta kısmında ise kendisinin boydan boya kesen Tanrı dağı silsilesi bulunur. Çoğunluğunu çam, ardıç, şimşir gibi ağaçların kapladığı ormanlar Tanrı dağlarına ayrı güzellik verir. Kapsadığı geniş alan dolayısıyla İli, Tokkuztara, Moğulküre,Turfan, Çongyultuz, Küçükyultuz gibi pek çok ovayı sinesinde barındırır. Tanrı dağları ülkeyi batıdan doğuya iki büyük havzaya böler. Bu havzalar Tarım ve Cungarya havzalarıdır .

Doğu Türkistan’a komşu ülkeler Moğolistan, Rusya, Kırgızistan, Tacikistan, Keşmir, Afganistan, Tibet, Pakistan ve Hindistan’dır.

b. İklimı : Hava sıcaklığı Kara ikliminin hakim olduğu ülkemizde, yükselti ve dağların uzanışı değişik bölgelerde iklim farklılığını ortaya çıkarmıştır. Dolayısıyla mevsimlere göre şöyle bir tablo oluşur. Altay dağları alçak olduğu için ülkenin kuzeyi kuzey sektörden sokulan soğuk hava etkisinde kalır. Tanrı dağları ise yüksek olduğu için kuzeyden gelen soğuk hava kütlesi güney Doğu Türkistan’a geçemediğinden kuzey ile güney ikliminde büyük farklılık arz etmektedir. Tanrı dağlarının kuzeyinde soğuk mutedil, güneyinde sıcak mutedil iklime rastlanmaktadır. Kuzey Doğu Türkistan’da kış uzun hava çok soğuk olduğu için nehirler dahi donar. Yıllık ortalama sıcaklığı 6-7 santigrad dereceye kadar inmektedir. Hatta Çingil ilçesinde 49.7 santigrada kadar düşmektedir. Güney Doğu Türkistan’da yıllık ortalama sıcaklık 10oC.’ın üzerindedir. Ocak aylarından –8 ve -10 derece arasında değişir. Yaz aylarında güney ve kuzey sıcaklıklarında büyük bir fark yoktur. Turfan havzasının yer şekli çukur, etrafı yüksek olduğu için haziran ayından Ağustos ayına kadar ortalama sıcaklık 30 derece üzerinde seyir eder. En yüksek sıcaklık 47.6 dereceye kadar çıkmaktadır. Bunu için halk Turfan’a “Ateş Adası” demektedir3 .

2. Doğu Türkistan Kısa Tarihi

Türklerin yaşadığı ülke manasına gelen Türkistan’ın doğu bölgesini teşkil eden Doğu Türkistan’ın kuzeyinde Altay Dağları, güneyinde Karakum Çölü ve Pamir Dağları mevcuttur. Uzun tarihi boyunca Doğu Türkistan, İç ve Orta Asya’da kurulmuş Türk devletlerinin ve hanlıklarının merkezi olmuştur. M.Ö. 8-3 asırları arasında İskitlere, M.Ö. 300-M.S. 93 yılları arasında Hunlara, 522- 744 döneminde Göktürk İmparatorluğuna, 744-840 arasında Uygur Devletine, 751-870 arasında Karahanlılar İmparatorluğuna merkez olan bu Türk yurdu, Türk tarihinde önemli bir yer teşkil etmektedir. 8-18. asırlar arasında Çin ile önemli derecede kültürel ve siyasi işbirliğinin gerçekleştiği bir barış dönemi olmuştur. Ancak barış dönemi, Doğu Türkistan’ın 1759 yılında Çin Mançu İmparatorluğunun işgali ile son bulmuştur.1863’te bağımsızlığına kavuşan Doğu Türkistan’da 200’den fazla silahlı ayaklanma olmuş ve Doğu Türkistan halkı üç kez bağımsızlık kazanmıştır. 1863’te bağımsızlığına kavuşan Doğu Türkistan’da Yakup Han başkanlığında Doğu Türkistan İslam Devleti kurulmuş ve bu devlet Osmanlı, İngiltere ve Rusya tarafından resmen tanınmıştır. Ancak bu bağımsız Türk devletinin ömrü kısa sürmüş ve 1876 yılında Çin-Mançu Devleti tarafından yeniden işgal edilmiş ve 1884’te Sincan adıyla Çin’e bağlanmıştır. 20. asrın başlarında Orta Asya’da oluşan milliyetçilik akımı neticesinde 1933 yılında Kaşgar’da Doğu Türkistan İslam Cumhuriyeti kurulmuştur. Bu cumhuriyetin ömrü 1937’de sona ermiştir.1944’te ‘’Üç Vilayet İnkılabı’’ olarak bilinen ayaklanmalar sonucunda Doğu Türkistan Cumhuriyeti kurulmuştur. Doğu Türkistan İsyanı’nı tek başına bastıramayan Çin, SSCB ile imzaladığı gizli antlaşmayla silah ve asker desteği sağladı. 1933’te Kızıl Ordu Doğu Türkistan’a girdi ve burada hâkimiyet sağladı. Bu sırada başlayan 2. Dünya Savaşı ile birlikte Ruslar askerlerini Doğu Türkistan’dan çektiler. Bu süreç içerisinde Doğu Türkistan halkı bir kez daha bağımsızlık girişiminde bulundu ve 1944 yılında Bağımsız Doğu Türkistan Cumhuriyeti kuruldu. Ne var ki Doğu Türkistan Cumhuriyeti’nin ömrü 1949 yılında Çin’de Mao’nun iktidarı ele geçirmesiyle son buldu.

Özerk bölge içinde etnik grupların dağılımına göre 8 Ağustos 1952’de on ayrı muhtar bölge tesis edilmiştir. Sincan(Uygur) Özerk Bölgesi bunlardan biri ise de, yönetim hakları Pekin yönetimince çiğnenmektedir. Özerk yönetim organlarında görevlendirilen etnik unsurların siyasi, ekonomik ve askeri karar verme yetkileri Çin Komünist Partisi kontrolü altındadır. Halbuki özerk yönetim, öncelikli olarak merkez yönetimin talepleri değil, bölge halkının ihtiyaç ve taleplerini göz önünde bulunduran, kısmi bağımsız bir yönetimdir. Ne var ki, özerk yönetimin Doğu Türkistan’da uygulanan şekli ile siyasi literatürde yer alan tarifi arasında pek benzerlik yoktur4 . 3. Doğu Türkistan’ın Demografik Yapısı 1949’dan beri ÇHC’nin siyasi ve iktisadi kontrolünde olan Doğu Türkistan’ın bu günkü demografik yapısı hakkında Çin kaynaklarının verdiği bilgiler dışında bilgi sahibi olmak çok güçtür. Doğu Türkistan’ı işgal etmesinin hemen ardından demografik yapıyı değiştirmek için harekete geçen ÇHC milyonlarca Çinliyi Doğu Türkistan topraklarına yerleştirmiştir ve yerleştirmeye de devam etmektedir. Doğu Türkistan’daki Çinli sayısı 1949’da 300.000’iken, ÇHC istatistiklerine göre şimdi bu sayı 7 milyona ulaşmıştır ki bu sayının gerçekte çok daha fazla olduğunu iddia eden kaynaklar da bulunmaktadır. Her sene ortalama 150.000 ile 250.000 arasında Çinli göçmenin bizzat devlet kontrolünde Doğu Türkistan topraklarına yerleşmesi sağlanmaktadır. Bunun yanı sıra Çin’de yürürlükte olan “Doğum Kontrolü” politikası gereği 1 çocuk sınırı varken, Doğu Türkistan’a göç eden Çinliler için ise böyle bir uygulama yoktur. Yerli halk arasında da yine bizzat devlet tarafından zorunlu kürtaj yapılmakta ve yerli halkın (Müslüman Türk) nüfusu kontrol altına alınmaya çalışılmaktadır. Doğu Türkistan’da 1993 yılında Çin hükümeti tarafından yapılan nüfus sayımında, nüfusun 16.052.648 olduğu açıklanmıştır. Bölge nüfusu etnik açıdan çeşitlilik göstermektedir. Bölgenin büyük çoğunluğunu oluşturan Uygurlar, Çin’in Sincan-Uygur Otonom Bölgesi olarak da ifade ettiği Doğu Türkistan’ın yerlileridir. 1993’te Çin hükümeti tarafından yapılan sayıma göre, Doğu Türkistan’daki Müslüman Uygurların nüfusu 7.589.468 olup bölgenin toplam nüfusunun %47’sini oluşturmaktadır. Komünist Çin işgali öncesi 1949’da bölgede yaşayan halkın nüfusundan hareketle gerçekte günümüzde Doğu Türkistan’da % 90’nı Uygurların oluşturduğu yaklaşık 30 milyon Müslüman Türk’ün yaşadığı tahmin edilmektedir. Bölgedeki ikinci büyük çoğunluk, toplam nüfusun %37’sini teşkil eden Han milletidir ve nüfusu 6.036.700’dür (Çin ordusu ile çiftçi askerlerden oluşan Bingtuen mensupları ve bunların aileleri hariç). Ülkenin üçüncü büyük çoğunluğunu oluşturan millet Kazak Türkleri olup 1.196.416 kişiyle toplam nüfusun %7,3’ünü oluşturmaktadır. Ayrıca, Doğu Türkistan’da 732.294 Hui (Çin Müslümanları), 154.282 Kırgız Türkü, 149.198 Moğol, 36.785 Şibe (Çinli), 36.108 Tacik, 18.856 Mançu, 12.782 Özbek Türkü, 8560 Rus, 5827 Dağur ve 4440 Tatar Türkü yaşamaktadır. Çin, bu bölgede, Çin etnik nüfusunu artırmak ve bölgedeki nüfus hâkimiyetini ele geçirmek için uzun zamandır iki yönlü politikalar izlemektedir. Bir yandan bölgeye yoğun bir Çin nüfusu göçü gerçekleştirilirken özellikle de 2003 yılından beri “İşgücü fazlasını başka bölgelere yönlendirme” politikası çerçevesinde buradaki Uygur Türkleri (özellikle genç nüfus) Çin’in iç bölgelerine transfer edilerek genel Çin Nüfusu içerisinde eritilmek istenmektedir . (1.bölümün sonu.yazı devam edecek)

Kaynak : www.ugsam.com/wp-content/uploads/2019/03/DN-32-Do%C4%9Fu-T%C3%BCrkistan-%C3%9Clke-Raporu.pdf

UGSAM

Etiketler: » » » » » » » » » » » » »
Share
1145 Kez Görüntülendi.